Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/125 E. 2021/807 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/125 Esas
KARAR NO : 2021/807

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için İzmir …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile 09/10/2018 tarihinde icra takibi başlattıklarını, davalının 23/11/2018 tarihinde müvekkili davacıya borcu olmadığından bahisle takibe itiraz ettiklerini, müvekkilinin mağdur olmaması için HMK. m.389 vd. maddeleri gereğince davalının mal kaçırması ve açmış oldukları davada alacağın tahsil edilemeyerek icra takibinin sonuçsuz kalmasını engellemek, davalının mallarını kötü niyetle devretmesini önlemek amacıyla tespit edilecek menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, haksız ve hukuktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine İzmir…. İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosya ile ilamsız icra takibine geçilmiş süresi içerisinde yapılan itiraz neticesinde takip durdurulduğunu, hal böyleyken davacı tarafça müvekkili aleyhine huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, dava konusu sözleşmenin geçersizliğinin tespiti için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … e. sayılı dosya açılmış olup iş bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, taraflar arasındaki davaya konu sözleşmenin ve kefaletin geçersizliğinin tespiti ile sözleşmeye dayalı olarak müvekkilinden alınan boş senedin iptali için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosya açıldığını, bahse konu dosya 19.12.2019 tarihinde karara çıktığını istinaf aşamasında olduğunu, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin alacaklı tarafa bir borcu bulunmayıp tam aksi, alacaklı tarafın müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, müvekkili … Tarım ve Tarım Makineleri Zirai İlaç Gübre Gıda Nakliye Hayvancılık Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarımsal ürünlere dair alanda üretim ve mal temini sağladığını, müvekkili şirket “Domates Yetiştirmek” üzere davalı şirket ile görüştüğünü, şirket kendisine 2018 dönemine ait yapılacak üretimlerde kullanılmak üzere toplamda 80.000 .- TL nakden avans alındığını, avans almasının sebebi bu avansı üretim yaptırmak üzere bir takım üretici ve tedarikçilere dağıtıldığını, müvekkili üretim sonrasında aldığı avans nedeni ile davalı şirket ile temas geçmiş ancak şirketin üretilen veya tedarik edilen malları piyasa fiyatlarından alamayacağı bilgisi verildiğini, davacı ile yapılan görüşmelerde söz konusu domatesleri serbest piyasa fiyatlarından değil davalı şirket tarafından belirlenecek fiyat üzerinden satın alınacağı (sözleşmeye dayalı fiyat) bildirdiğini, bahsedilen her iki fiyat arasında (serbest satış fiyatı / sözleşmeye dayalı satış fiyatı) çok büyük fark oluştuğunu, yapılan bu uygulamanın haksız, hukuki dayanaktan ve iyi niyetten yoksun olduğu ifade edildiğinde davalı yan müvekkiline arada bir sözleşme imzalandığını buna göre ürünlerin fiyatını kendileri belirleyeceğini beyan ettiği, bunun üzerine müvekkili aradaki sözleşmeyi görmek istediğinde talep etmesi üzerine 11.08.2018 tarihinde bir sözleşme müvekkiline gösterilmiş ve bu sözleşmede sadece müvekkili şirket tarafından imza altına alınmış, davalı yana ait imzanın olmadığı ve sözleşmenin esaslı unsurların dahi doldurulmamış ve boş bir sözleşme olduğunu görmüş ve talebi üzerine 11.08.2018 tarihinde aslının aynı olduğu şerh düşülerek müvekkiline teslim edildiğini, bu sözleşmede sözleşme ile sözleşmenin içinde kefil olduğu, sözleşmenin yanında birde boş bir senet alındığı dile getirilerek müvekkiline yönelik sözleşmenin bu şekli kabul etmek zorunda olduğu aksi takdirde ticari yaşamının biteceği bilgisi verildiğini, tek suret olarak düzenlenen ve bir nüshası müvekkili şirkete verilmeyen sözleşme incelendiğinde hukuki olarak geçerli olmadığı ve haksız surette kullanılarak bir taraf lehine orantısız bir menfaat sağladığı tespit edildiğini, davacı yanın sözleşmeye aykırı davranışlarına dair her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile beyanda bulunma zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasında imzalanmış geçerli bir sözleşme olmadığını, müvekkilinin imzasının yer aldığı 3 adet ‘Domates Yetiştirme ve Alım Sözleşmesi’nde davacı şirketin imzasının bulunmamakla birlikte satış sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan mal ve bedel dahi yer almadığını, bu husus da 11.08.2018 tarihli davacı şirket yetkilisi tarafından şerh düşüldüğünü, ortada taraflar arasında imzalanmış geçerli bir sözleşme mevcut olmadığını, yine taraflarca kararlaştırılmayan esaslı noktaların nasıl belirleneceği kanunda öngörüldüğünü, davacı yan ile imza altına alınan davaya konu 3 sözleşmede bu anlamda yok hükmünde olduğunu, bu bağlamda ileri sürülen sözleşmeler geçersiz olduğunu, sözleşme ile emre muharrer senet düzenlendiğini, yine sözleşmenin 10. maddesi incelendiğinde, müvekkillerinin emre muharrer senet verme zorunluluğuna dair ‘üreticinin sözleşmeye ek olarak tanzim edilip imzalanmış emre muharrer senedin (bono), bu sözleşmenin kapsam içerisinde olduğu taraflarca kabul ve taahhüt edilir’ maddesine binaen davacı tarafa verilen senetlerde yer alan bedeller davalı tarafa teslim edilen domates ile kat ve kat ödenmiş olmakla geçersiz sözleşmeye dayalı alınan senetlerin de müvekkiline iadesi gerektiğini, senetler davacı taraftan alınan avans ödemelerine karşılık teminat olarak verilmiş olmakla, yapılan avans ödemelerine karşılık gelen mal teslimi yapılmış olup senetlerin iadesi gerektiğini, kaldı ki senet kayıtsız şartsız bir borç ödeme aracı olduğunu, ortada belirli bir borç olmadığı da göz önüne alınır ise senedin iptal edilmesi gerektiğini, sözleşmedeki kefalet geçerli olmadığını, bu sözleşmedeki kefaletin geçersiz olduğunu, kefalete dair kefalet limiti, kefalet süresinin belirlenmiş olması gerektiğini, şöyle ki; tüm yasal mevzuat kapsamında yapılan işlere dair müvekkilinin eşinin hiçbir muvafakat alınmadığını, borçlu ile davalı arasında imzalanan sözleşmelerde kapsamında yapılan incelemede kefil olabilmesi için müvekkiline ait açık ve olaya ait net bir beyan söz konusu olmadığını, sadece son sayfada isim altında bir imza olduğunu, başkaca hiçbir imza söz konusu olmadığını, bu hali ile sözleşmenin geçerli olmadığını, müvekkilinin davacıya borçlu değil aslında alacaklı olduğunu, usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda Mali Müşavir Bilirkişi …’un düzenlemiş olduğu 25/11/2019 tarihli kök bilirkişi raporunda; Davacının defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde kayıtların kanunlara ve usullere uygun olarak tutulduğu, davalıya 80.000,-TL ve 2.100,-TL olmak üzere 82.100,-TL avans ödediği, davalının buna karşılık 14/09/2018 tarih …no’lu fatura tanzim ettiği, davacının bakiye 75.023,84 TL asıl alacak olarak alacaklı kaldığı bildirilmiştir.
Davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme için yazılan talimatta SMMM …’ın 27/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; İnceleme için davalı vekilinin dosyasına sunmuş olduğu adresin doğru olmadığı/eksik olduğu, yapılan görüşmelerinde sonuçsuz kalması nedeniyle davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı bildirilmiştir.
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamızın davalısı tarafından dosyamız davacısı aleyhine taraflar arasında imzalanan 2018 dönemine ait yapılacak üretime ilişkin sözleşmenin geçersizliği, kefaletin geçersizliği ve senedin iptali istemine ilişkin dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde mahkemenin 19/12/2019 tarihli kararı ile davacının açmış olduğu davada Borçlar Kanununun 15.maddesi de dikkate alınarak sözleşmenin geçersizliğine yönelik talebin reddine, kefaletin geçersizliğine yönelik talebin kabulüne, her ne kadar senedin iptalini talep etmiş ise de davalı tarafça herhangi bir senet alınmadığı belirtilmekle bu talebin reddine karar verildiği anlaşılmış, davacı vekilinin kesin süre içerisinde masraf yatırmamış olması nedeni ile davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için talimat yazılmadığı anlaşıldı.
İzmir 22. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 75.023,84 TL asıl alacak için icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin 23/11/2018 tarihli itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşıldı.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce toplanan deliller ile hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bulunan bilirkişi raporu dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılıp kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu ve birbirini doğruladığının anlaşılması nedeniyle davacı lehine delil teşkil edecek nitelikte kabul edildiği; davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere bilirkişi tarafından davalı taraf yetkilileri ile görüşülmesine rağmen ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine imkan verecek şekilde bulunduğu adres bilgisi verilmediği gibi, mahkememizce davalı vekiline davalının ticari defter ve belgelerine ilişkin beyanda bulunulması hususunda duruşmada kesin süre verildiğine dair ihtarat yapılmasına rağmen Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesine 2 kere yazılan talimat neticesinde mahkememiz dosyasına bilirkişi olarak atanan SMMM …’ın her iki raporunda da İnceleme için davalı vekilinin dosyasına sunmuş olduğu adresin doğru olmadığı/eksik olduğu, yapılan görüşmelerinde sonuçsuz kalması nedeniyle davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığının bildirildiği;
Bu bağlamda davalı tarafın satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun amir hükümlerine aykırı düzenlendiği, geçersiz olduğuna dair savunmaları bulunmakta ise de davacı tarafın elektronik ortamda tutuğu defter ve belgeler itibari ile taraflar arasında sahih bir borç ilişkisinin bulunduğu, esasen 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyasında da sözleşmenin geçersizliği talebine ilişkin olarak da ret kararı verildiği ve mevcut veriler ışığında bekletici mesele yapmakta hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçeler bağlamında dosyadaki delillerden davalıya 80.000,-TL ve 2.100,-TL olmak üzere 82.100,-TL avans ödediği, davalının buna karşılık 14/09/2018 tarih …no’lu fatura tanzim ettiği, davacının bakiye 75.023,84 TL asıl alacak olarak alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, bu tutarın takip konusu alacak tutarına eşit olduğu; usulüne uygun tebligata rağmen davalının tespit edilen tutarı ödediğine ilişkin dosyaya bir belge sunmadığı bu nedenle davacı tarafından takibe esas alacağın talep edilebileceği; talep edilen alacak likit ve davalının yaptığı itiraz haksız kabul edildiğinden davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaati ile davanın kabulüne ve davalı tarafından icra inkar tazminatının ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
Davacı tarafından davalı aleyhine İzmir…. İcra Dairesinin …Esas sayılı sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 75.023,84 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına,
2-Davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 75.023,84 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, icra inkar tazminatı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 5.124,87 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 906,10 TL harcın mahsubu ile kalan 4.218,77 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir ve tayin edilen 10.553,10 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 906,10 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 124,20 TL tebligat gideri, 43,00 TL e-tebligat masrafı, 54,50 TL posta masrafı, 0,50 TL KEP gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 12.169,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
7-Davalının yatırdığı delil avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davalıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2021
Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza