Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/773 E. 2023/736 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/773
KARAR NO : 2023/736
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2023
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili 03.10.2023 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkilinin … seri numaralı ve 10.11.2023 keşide tarihli 600.000,00 TL bedelli çek ile … seri numaralı 10.10.2023 keşide tarihli ve 600.000,00 TL bedelli çeki kardeşi … adına düzenlediğini, müvekkili borcu olmadığını, çekleri düzenlerken hataya düştüğünü, dilekçeye eklediği fotoğrafta yer aldığı üzere çekin düzenleyeni ile lehtarın aynı kişi olduğunu, çek vasfını yitirdiğini belirterek teminatlı veya teminatsız olarak tedbir kararı ile çeklerin ödenmesinin durdurulması ve çeklerin TTK m. 780 vd. belirlenen zorunlu şartları taşımadığından bu çeklerden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; dava konusu olan düzenleyeni … lehtarı … olarak görülen 10.10.2023 ve 10.11.2023 keşide tarihli çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve çekler üzerinde ödeme yasağı konulmasına ilişkindir.
Davacı davasını hasımsız olarak açmış ve dilekçesine ekli olarak dava konusu çeklerin bankaya ibraz edilip edilmediğini belirtmemiştir.
Davacı delil olarak dosyaya sunduğu fotoğraflarda elinde bulunduğunu belirttiği çekler üzerinde lehtar kısmında yer alan kardeşi “…”’ın isminin çizilerek üzerine “…” olarak yazıldığını ve imzalandığını belirtir fotoğrafları dosyaya ibraz etmiştir. Davacının bu çekleri elinde olup olmadığını dilekçesinde belirtmemiştir. Çeklerin kaybolduğu iddiasıyla bu nedene dayalı olarak çek iptali davası niteliğinde bir davada açılmamıştır.
Çeklerin kaybolup kaybolmadığı veya bu konuda bir talebi olup olmadığı da belli değildir. Davacının husumet olarak doğrudan borçlu olmadığının tespitini istediği çeklere ilişkin olarak çeklerin lehtarı ile borçlusunun aynı kişi olduğunu ileri sürerek menfi tespit davası açtığını belirtmiş ancak davada husumet yöneltmemiştir. Bilindiği üzere menfi tespit davası çekişmeli yargıya tabi bir dava türü olup, üzerinde de yer aldığı üzere “DAVA” dır. Bu nedenle çekişmesiz yargı niteliği taşıyan hasımsız bir talep değildir.
Dava niteliği taşıyan menfi tespit talebinin de ne nitelik taşıdığı anlaşılamamaktadır. Bu çekin bankaya ibraz edilmesi halinde ibraz edenin kim olacağı da dilekçede yer almamıştır. Çekin üçüncü bir kişiye verilip verilmediği de belli değildir. Bu haliyle bankaya ibraz edilmesi durumunda belirtilen alacaklı ile borçlu sıfatının birleşmesi durumu banka tarafından dikkate alınacaktır.
Davacının …’a borçlu olmadığını belirtir dilekçesinde eğer … adına düzenlenen çeklerde fotoğraflarda yer alan düzeltme yapılmamış ve bu haliyle verilmiş ise …’a karşı borçlu olmadığını, ileri sürmesi mümkündür. Bu halde davacının …’a karşı dava açması gerekmektedir. Fakat davacı…’a karşı husumet yöneltmemiştir.
Davacının dava dilekçesi incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde bulunması gerekli olan HMK m.119’daki şartları ihtiva etmediği tespit edilmiştir. … seri numaralı ve 10.11.2023 keşide tarihli 600.000,00 TL bedelli çek ile … seri numaralı 10.10.2023 keşide tarihli ve 600.000,00 TL bedelli çeklerin …’ta bulunduğu ve bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitinin talep edildiğini talep ettiği dikkate alındığında …’ın davalı sıfatıyla davada yer alması gerektiği ancak yer almadığı tespit edildiğinden, davanın usulden reddine karar vermek gerekmektedir. Bu davanın husumet olmaksızın hasımsız açılması mümkün değildir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının hasımsız açıldığı tespit edilmekle davanın usulden reddine,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı tarafın yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır