Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/728 E. 2023/769 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/728 Esas
KARAR NO : 2023/769 Karar
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Menderes Asliye Hukuk Mahkemesine verilen 26/01/2023 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilinin T.C. Türk Patent ve Marka Kurumunun Marka No: … Ticaret Hizmet ile 18/08/2014 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle “… ” markasının sahibi olduğunu, davalının isim ve kullanım hakkı müvekkiline ait olan “… Konyalı Ahmet USta …” marka ve tabelası ile … müvekkilinin menüsü, tabelası ve markası taşıyan müştemilat ve araçlar ile faaliyet gösterdiğini gördüklerini, davalı ile müvekkili arasında franchising sözleşmesi veya benzeri bayilik, şube gibi bir anlaşma bulunmadığını, muhataba bu duruma son vermesi ve geçmiş yıllardan bu tarihe kadar müvekkiline ait markanın izinsiz ve haksız olarak bedelini ödemeden kullandığı markanın isim kullanım bedeli ile geçmiş yıllardan itibaren bu tarihe kadar müvekkiline ait kullandığı markanın franchising bedeline isabet eden ileride arttırmak ve fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.000,00 TL ödenmesi talebini içerir ihtarname gönderdiklerini, tebliğe rağmen borcunu ödemediğini, ayrıca davalıdan müvekkili ile franchising sözleşmesi yapmasının istendiğini, davet edildiğini ancak sözleşme yapmadığı gibi müvekkiline ait marka adıyla ticaretine devam ettiğini bu nedenlerle davalının müvekkiline ait markayı uzun yıllardır haksız ve izinsiz olarak kullanmasından dolayı fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL sinin faaliyetinden itibaren geçen uzun yıllara göre hesaplanarak franchising sözleşmesi denkindeki ve haksız rekabet ile kazanç ve gelir kaybının diğer tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla bu bedelin işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte tahsili ile acilen, izinsiz, yetkisiz, ilgisiz olarak müvekkiline ait markanın, tabelanın, işyerindeki tüm marka taşıyan müştemilat, ekip, aksam ve ürünlerin indirilmesi ve toplatılmasına, ihtiyat-i tedbiren karar verilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin Menderes … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas numarasına kaydedildiği görülmüştür. Mahkemece dosyada … karar sayısı ile davanın görev yönünden reddine karar verildi, kararın yasa yoluna başvuru olmaksızın kesinleşmesi sonrası süresi içinde başvuru üzerine dava dosyasının Mahkememize tevzi edildiği ve … esas numarasını aldığı görülmüştür.
Dava dilekçesine konu edilen husus, Sınai Mülkiyet Kanunu md. 4 uyarınca davacının maliki olduğu markanın davalı tarafından kullanıldığı bu suretle hukuka aykırı işlem ve faaliyeti nedeniyle izinsiz ve haksız olarak bedelin ödenmediği, bedel ödenmeden kullanılan markanın kullanım bedeli ile franchising bedeline isabet eden bedelin tahsili istemine ilişkindir. Ayrıca tescilli markaya dayalı hak ihlali iddiası ile davacının haksız rekabet, kazanç ve gelir kaybı ile davacıya ait markanın tabelanın iş yerindeki tüm marka taşıyan müstemilat ekip aksam ve ürünlerin indirilmesi, toplatılması isteminde bulunulduğu görülmüştür.
SMK md.156 ile “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir….” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yapılan incelemeye göre dava konusu edilen hususun davacı adına olduğu iddia edilen markanın kullanılmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Özel kanun niteliğindeki Sınai Mülkiyet Kanunu ile markanın tanımlandığı ve davacı adına kayıtlı markanın kullanıldığı iddiası ile uyuşmazlığın ileri sürüldüğü, sınai mülkiyet hakkından kaynaklanan uyuşmazlıkların bu uyuşmazlığa özgü düzenlemeyi de içeren SMK kapsamında incelenmesi gerektiği görülmüştür. Dava dilekçesinde belirtilen hususlara göre davanın SMK md. 156 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği , dava konusu edilen istemin içeriği dikkate alındığında görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu, bu nedenle mahkememizin görevli olmadığı görülmüştür. HMK md 114/I-c ile davanın görülebilmesi için mahkemenin görevli olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK md. 115’e göre sonradan tamamlanabilir dava şartları belirlenmiş olmakla birlikte göreve ilişkin husus tamamlanamayacak şartlardandır. Dava şartları taraflarca ileri sürülebileceği gibi, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir. Bu hali ile davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
G.D:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle:
Davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile usulden REDDİNE, görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içinde başvuru olduğu taktirde, dosyanın görevli İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine Gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin HMK md.331 uyarınca görevli/yetkili mahkeme tarafından ele alınmasına,
HMK 20. Md. Uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra başvuru olmadığı takdirde dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun dikkate alınmasına,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda açıkça okundu. 10/10/2023
Yazman…
e-imzalı
Yargıç…
e-imzalı