Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/339 E. 2023/591 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/339
KARAR NO : 2023/591
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 18/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili 18.04.2023 harç tarihli dava dilekçesiyle; İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından düzenlenen 10.04.2023 tarihli sıra cetvelinde alacaklı … Hizmetleri A.Ş. Yönünden sıra cetveline, davalının sırası ve alacağı yönünden itiraz ettiklerini, İzmir … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası alacaklısı … Hizmetleri A.Ş.’nin, borçlu …’den alacağı bulunmadığını, müvekkili … borçlu Tansu Alper’den alacaklı olduğunu, bu konuda İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini ve takibin kesinleştiğini, borçlunun malvarlığına takip dosyasından haciz işlemleri uygulandıysa da, hacizlerinden önce …’den alacaklı olan … A.Ş. İzmir …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasından hacizler konulduğunu ve bazı taşınmazları satıldığını, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 10.04.2023 tarihli sıra cetveli düzenlendiğini ve açıkça davalıya ne miktar ayrıldığı anlaşılamayan bir pay ayrıldığını ve … A.Ş.’nin takip alacağı fiktif ve muvazaalı olduğunu, … A.Ş.’nin, faktoring hizmetleri adı altında tefecilik yaptığı iddiasının bazı ceza davalarına konu edildiğini, …’in işlemlerinde yaptığı usulsüzlükleri kapatmak için müşterilerine kredi kullandırılmış gibi gösterip gerçekte kullandırmadığını, gerçek olmayan bu kredi alacaklarından dolayı da icra takiplerine geçtiği malumat edinildiğini, davalı …, faktoring hizmetleri yaparken 2012 yılında BDDK’ya başvurarak faaliyet izninin kaldırılmasını istediğini, BDDK talep kabul edildiğini ve bu şirketin faaliyet belgesi iptal edildiğini, …’in faaliyet izninin iptali için BDDK yaptığı başvurunun, usulsüz işlemlerin üstünün kapatılması için yapıldığı düşünüldüğünü, davalının alacağının dayanağı olan takibe konu kambiyo senetleri gerçek bir borç ilişkisine dayalı olmadığını ve muvazaalı olduğunu, kambiyo senetleri, takip borçluları olan … – … Ltd. Şti. Adi Ortaklığı ve … Ltd. Şti.’nin yetkilisi … tarafından muvazaalı olarak tanzim edilerek davalıya verildiğini belirterek İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından düzenlenen 10.04.2023 tarihli sıra cetveline itirazlarının kabulüne, sıra cetvelinin davalının alacağı yönünden iptaline, sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 06.07.2023 tarihli cevap dilekçesiyle; davacının kötüniyetli ve haksız iddialarını kabul etmediklerini müvekkilinin alacaklarının gerçek alacak olduğunu, 14.01.2011 tarih 1.200.000 TL bedelli yurt içi factoring hizmetine dayandığı, factoring şirketlerinin ödünç para verme işleri yaptığını, müşteri factör ve borçlunun bu sözleşmenin tarafı olduğunu, somut olayda dava dışı borçluya bu sözleşmeye istinaden 770.000 TL kredi kullandırılmasının talep edildiğini, ancak fatura ibraz edilmeksizin kredi kullanılması mümkün olmadığından … – … iş ortaklığına ait Darüşafaka cemiyeti / Urla hastanesine 13 nolu hakkediş net tutarı olan 971.692,26 TL tutarlı 26.01.2011 tarihli faturayı ibraz ettiğini, bu faturanın da müvekkili şirkete temlik edildiğini, bunun üzerine borçlunun kredi talebini uygun görülerek müvekkili tarafından borçluya 770.000 TL kredi kullandırıldığını, muvazaa iddiasının tamamen dayanaksız olduğunu, hakem heyetinde bulunan 2008/2 sayılı dosya kapsamında 970.000 TL’lik kısım alacağın müvekkiline temlik edilmiş ise de bu temlikin temlik yasağı nedeniyle Darüşafaka kabul edilmediğini, sözleşmenin 16/2 uyarınca müvekkilinin aldığı bonolara istinaden İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla ( yeni Esas … Esas ) takip yaptıklarını, alacağın kesinleştiğini, dava dışı borçlular yönünden suç duyurusunda bulunulduğunu, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında borçluların yargılandıklarını, alacağın gerçek olmadığı iddiasının soyut olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; sıra cetveline itiraz davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ve İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası incelenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı … Hizmetleri AŞ takip borçlusu …, …. ve … İnşaat Ltd. Şti. ortaklığı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla 29.04.2014 tarihinde 02.11.2011 tanzim 02.12.2011 vade tarihli 1.102.698,42 TL tutarlı bonoya istinaden işlemiş faiz ve komisyon oranı dahil 1.485.214,75 TL üzerinden takibe geçtiği, borçluya ödeme emrinin 17.04.2023 tarihinde tebliğ edildiği, 18.04.2023 tarihinde sıra cetveline itiraz davası açılması nedeniyle sıra cetvelini kesinleştirilmemesini talep ettiği ve 18.04.2023 tarihinde sıra cetvelinin dava sonuçlanıncaya kadar kesinleştirilmemesine karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Takip alacaklısının … takip borçlusu … aleyhine 29.04.2014 tarihinde örnek-7 ilamsız takip yoluyla sözleşmeye dayalı 1.102.693,42 TL asıl alacak, 379.213,25 TL reskont faiz alacağı, 3.308,08 TL komisyon 1.485.214,75 TL toplam alacak için takibe geçtiği belirlenmiştir.
6102 Sayılı TTK m. 4 gereğince mutlak ticari davalar yanında her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan hususlardan doğan davalar nispi ticari dava olarak tarafların her ikisinin de tacir ve uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili olması halinde uygulanır. Somut olayda da davacı ile davalı arasında her hangi bir ticari ilişki olmadığı, davalı alacaklının alacağının sözleşmeye dayalı olup olmadığı, alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir. Bu halde sıra cetveline itiraz davasında görevli mahkeme HMK m. 2 gereğince İcra Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatları da bu yönde olduğundan genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin değil İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı ile davanın HMK m. 114/1-c ve HMK m. 115/2 gereğince usulden reddine karar vermek gerekmektedir.
İK’nın 142/1. maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde yer alan “alakadarlar” ifadesi, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade eder. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın m. 235/1’deki gibi kayıt kabul ve m. 154/3’deki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmadığı, somut olayda olduğu gibi taraflar arasında temel ilişki davalı ve borçlu arasındaki ilişkide yer alan sözleşmeden doğan alacağın bulunup bulunmadığı konularından kaynaklanmakta olup, bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 04.06.2013 tarih ve 3440 E., 3763 K; 15.09.2014 tarih ve 2019 E., 5643 K; 15.10.2014 tarih ve 1764 E., 6313 K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere; HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın) HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca İcra Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:738)
Somut olayda taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlığın davalı ile borçlu arasındaki ilişkinin muvazaa olup olmadığına dayanmaktadır. 6102 sayılı TTK m. 5 gereğince asliye ticaret ve asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan davanın görevli olarak genel yetkili mahkeme asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizce muvazaa nedeniyle sıra cetveli davasında görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Sıra cetvelinin iptali istemini inceleme görevinin İİK’nın 142/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu, gözetilerek mahkememizce HMK m.114/1-c ve 115/2 gereğince davanın usulden reddine kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının sıra cetveline ilişkin olup İİK m. 142 ye göre davanın münhasıran Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren bir dava olmadığı, gibi ticari iş niteliği de bulunmadığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. F. gereği davanın usulden reddine
Kararın kesinleşmesiyle ve talep halinde dosyanın görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK m. 331/2 bent gereği davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemede karar verilmesine, aksi halde; (HMK m. 20/1-son cümleye göre) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde Mahkememizce verilecek hükümle; gönderilmesi halinde ise; bu mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesiyle (HMK m. 333 gereği) yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/07/2023
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı