Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/966 E. 2022/1118 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/966
KARAR NO : 2022/1118

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalının bina yönetimi iş merkezi yönetimi olup tüketici yahut tacir vasfına haiz olmadığını, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi yahut Tüketici Mahkemesinin görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkili şirket ile davalı yönetim arasında … İş Merkezinin A ve B Bloklarına temizlik ve ön büro hizmeti verilmesine dair 01.01.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmede iki adet temizlik personeli ve bir adet bayan ön büro personeli olmak üzere toplamda üç personel ile hizmet verileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin “İşe Başlama” başlıklı 8. Maddesinde personellerin 10.07.2009 tarihinde göreve başladığını, halen bu göreve devam ettiğini ve sözleşmenin süresiz olarak yani devamlı olarak tanzim edildiğinin kararlaştırıldığını, “Sözleşmenin Feshi” başlıklı 7. Maddesinde “Taraflar birbirine üç ay önceden yazılı bildirimde bulunmak koşuluyla sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilirler. Bu kurala uymayan taraf, karşı tarafa en son ödemiş olduğu bir aylık hizmet bedeli faturası karşılığındaki miktarı tazminat olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklinde olduğunu, üç aylık bildirim koşuluna uymayan tarafın son bir aylık fatura tutarını tazminat olarak ödeyeceğinin düzenlendiğini, davalının, sözleşmenin 31.03.2019 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere feshedildiğini, Bornova 6. Noterliği’nin 18.01.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirkete bildirmiş olup söz konusu ihtarnamenin 22.01.2019 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, bu nedenle Mart ayı hizmet bedeli olan 10.903,20 TL’nin ihtarın tebliğinden itibaren en geç 3 gün içinde ödenmesi, aksi halde dava ve takip yoluna başvurulacağının Bornova 4. Noterliği’nin 02.05.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya bildirildiğini, belirtilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığından İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak işbu takibe itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; davanın kabulü ile davalının İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamına, takibe itirazının haksız olması sebebiyle davalının 2004 S. İİK M. 67/2 gereği asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine 3 yıl önce itiraz edildiğini, müvekkili aleyhine, … Temizlik ve İns. Kay. Ltd. Şti. tarafından İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, 07.06.2019 tarihinde taraflarınca borca itiraz edildiğini, davacı tarafın mahkeme nezdinde itirazın iptali davasını 3 yıl sonra açtığını, bu kadar uzun süre geçmiş olmasının usuli etkilerinin bulunduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, görev itirazlarının kabulünü talep ettiklerini, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, takip dosyasının yenilenmesi ve buna bağlı olarak yeniden harç yatırılması gerektiğini, davacı ve grup şirketi ile geçmişte topluca sözleşmeler akdedildiğini, tüm sözleşmelerin topluca feshedildiğini, davacı şirket olan, … TEM. HİZM. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. ile ERYETİŞ GÜVENLİK HİZMETLESİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. aynı grubun şirketlerinden diğeri ile müvekkili … YÖNETİMİ ve diğer grup şirketleri arasında topluca sözleşmeler imzalandığını ve toplu bir hukuki ilişki başladığını, yine bu ilişki ve davacıdan alınan hizmetin, topluca sona erdirildiğini, dolayısıyla, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olduğunu, gerekli ihbar süresi verilmek suretiyle gerçekleştirildiğini, feshi ihbar sebebiyle; davacının hiçbir zararı oluşmadığını, davacının, müvekkilinden tazminat talep etmekle birlikte, nasıl bir zararının doğduğunu açıklayamadığını belirterek fazlaya ilişin her türlü dava, talep, suç duyurusu ve sair yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, aksi kanaatte müvekkili hakkında açılmış itirazın iptali davasının ve icra inkar tazminatı talebinin reddine ve açıkça kötüniyetli olduğu görülen davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, taraflar arasında akdedilen 01.01.2017 tarihli hizmet sözleşmesi, Bornova 6. Noterliği’nin 18.01.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Bornova 4. Noterliği’nin 02.05.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, 31.03.2019 tarihli … sıra numaralı fatura, tanık, bilirkişi, yemin, isticvap, taraflara ilişkin her tür evrak delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Taraflar arasındaki sözleşmeler, taraflar arasındaki ihtarnameler, ödeme ve banka kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, e-mail yazışmaları ve yazılı bildirimler, icra takibi dosyası ve münderecatı delilerine
dayandığı görülmüştür.
GÖREVSİZLİK KARARI: Davacı tarafça iş bu davanın İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına kaydedildiği, Mahkeme tarafından 06/10/2022 tarihinde … Karar sayılı karar ile görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, verilen kararın 16/11/2022 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın Mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; davacı ile davalı site yönetimi arasında temizlik işinin ifası için imzalanan sözleşmenin davalı site yönetimi tarafından üç aylık bildirim koşuluna uyulmadan feshedildiğinden bahisle düzenlenen faturanın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
TTK’nın 14. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Somut olayda ; davacı tacir tarafından davalı … Yönetimi adına … aleyhine taraflar arasında yapılan sözleşmenin 3 aylık bildirim koşuluna uyulmaksızın davalı tarafça haksız feshedildiğinden bahisle hizmet bedelinin tahsili istemiyle faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı üzerine davacı tarafça iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, İzmir 20.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hizmet alım sözleşmesinin davalının ticari işletmesi ile ilgili olduğu, davalı yönetiminin ticari işletmesinin ticari faaliyetlerine devam eden, aidat ödeyen üyelerinin ticari merkezi olduğu, bu nedenle davalının tacir olup ve merkezin işletilmesinin ticari faaliyet olarak kabulü gerektiği, tarafların tacir olarak ticari işletmesi ile ilgili sözleşme yaptıklarından bahisle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de;
Somut olayda taraflar arasında yapıldığı belirtilen sözleşmenin tarafının … Büro Yönetimi olduğu, söz konusu bina yönetiminin tacir sıfatının bulunmadığı, söz konusu iş merkezinde TTK 14.Maddesine göre ticari bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işletenlerin tacir sıfatının olabileceği, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2016/1059 Esas 2016/2920 Karar sayılı emsal kararında da iş merkezi yönetiminin tacir sıfatının bulunmadığının belirtildiği, bu kapsamda TTK’nın 4/1 maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava sayıldığından davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine, HMK m.21/1-c gereği kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili yargı yerinin belirlenmesi için merci tayini için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK m.21/1-c gereği kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili yargı yerinin belirlenmesi için merci tayini için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331. Maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-İş bu kararın taraflara tebliğine,
İlişkin, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.