Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/933 E. 2023/144 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/933 Esas
KARAR NO : 2023/144

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 09.11.2022
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

Mahkememizde görülen Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … 09.11.2022 harç tarihli dava dilekçesi ile; İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Merkez … sicil numarasında ile kayıtlı … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti’nin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından resen terkin edilerek, kapatıldığını, buna ilişkin ilanın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 18.08.20214 tarih, 8613 sayılı nüshasının 337 sayfasında yapıldığını, şirketin tek ortaklı olduğunu, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmasının gerektiğini, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ise tüzel kişiliğin sona eremeyeceğini, İzmir Trafik Tesciline kayıtlı … Plaka sayılı Hyundai marka 2006 model kamyonetin … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti üzerine kayıtlı olduğunu, şirketi üzerine kayıtlı bulunan aracın şirket üzerinden çıkarılarak satışının yapılması için söz konusu şirketin ihyasına, yalnızca satış işleminin Noterlikte yapılması için şirket ortağı ve müdürü olarak tarafına yetki verilmesini talep etmiştir.
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 15.11.2022 tarihli cevap dilekçesinde; … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti’nin 21.01.1997 tarihinde tescil edildiği, merkez -… sicil numarasına kayıt olduğu, sermayesinin 500.00 TL olduğunu, 6103 sayılı Kanun 20. Maddesi 1. Fıkrası uyarınca “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin” 5. Maddesinin A bendi uyarınca münfesih sayılarak 04.04.2014 tarihinde tescilli adresinde ihbarda bulunulduğu, 15.04.2014 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde … sayısında durumun yayımlandığı, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 12.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, bu hususun 18.08.2014 tarihli … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini istediklerini belirtmiştir.
Dava; TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir Ticaret sicil Müdürlüğünden … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti’ne ait sicil kayıtları, … Plaka sayılı Hyundai marka 2006 model kamyonete ait trafik tescil kayıtları incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Davacının ihyasını istediği … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti’nin 21.01.1997 tarihinde Merkez- … sicil numarası ile kurulduğu, sermayesinin 500 TL olduğu ve 6103 sayılı Kanun m. 20/1 uyarınca sermayesinin zorunlu miktara yükseltilmemesi nedeniyle 6102 sayılı TTK geçici 7. Maddesi uyarınca “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin” m. 5/1-a fıkrası uyarınca 04.04.2014 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresinde ihtarda bulunulduğunu, ihtarın iade edildiğini, bunun üzerine 15.04.2014 tarihinde … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, bu ihtara da yanıt verilmemesi nedeniyle 12.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini ve 18.08.2014 tarihinde … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı belirlenmiştir.
Şirketin ihya sebebi olarak gösterilen … plakalı aracın trafik kaydının sicilden terkin edilen … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti’ne ait olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar TTK geçici 7/10 maddesi gereğince terkinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde dava açılabileceği ve bu sürenin hak düşürücü süre olduğu anlaşılmakta ise de, bu düzenleme kooperatif ya da şirketler konusunda bunlardan alacaklı olan tarafların alacak istemlerine ilişkin davalar yönünden geçerli olduğu değerlendirilmelidir. Yargıtay 11. H.D’nin 14.10.2021 tarih 2021/2387 E.- 2021/6034 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere tasfiyesi yapılmamış ya da unutulmuş şirket ya da kooperatif mal varlıkları için hak düşürücü sürenin aynı yasanın 7/15 fıkrasının son cümlesi uyarınca 10 yıl olarak değerlendirilmelidir.
Dava konusu şirketin 12.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini ve 18.08.2014 tarihinde … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı belirlenmiştir. TTK m. 36 uyarınca ilanın tamamının yayınlandığı günden itibaren hak düşürücü sürenin başlayacağı ilan tarihinden itibaren TTK geçici m. 7/15 2. cümle hükmüne uygun olarak mahkememiz nezdinde ise davanın 09.11.2022 tarihinde açıldığı tespit edilmiş, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu ve mal varlığının tasfiyesi amacı ile sınırlı olarak açılan davada ihya istemekte hukuki yarar bulunduğu gözetildiğinden 6102 sayılı TTK m. 547/2 doğrultusunda şirket üzerinde bulunan … plakalı aracın tasfiye edilmesiyle sınırlı olarak Ticaret Sicile kayıt ve ilanına ilişkin uyuşmazlık ve ek tasfiye için Ticaret Sicil kaydına tesciline karar verilmiş, ayrıca işlemlerin takibi için tasfiye memuru olarak davacı tarafından bildirilen … T.C Kimlik numaralı …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilerek oy çokluğu ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının KABULÜ ile;
İzmir Ticaret Sicil Memurluğunun Merkez … sicil no’su ile ticaret sicilinde kayıtlı olan … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti’nin Ticaret Sicilinden terkin kaydının silinmesine, yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline, ihyasına,
6102 sayılı TTK m. 547/2 doğrultusunda şirket üzerinde bulunan … tasfiye edilmesiyle sınırlı olarak Ticaret Sicilde kayıt ve ilanına ilişkin uyuşmazlık ve ek tasfiye için Ticaret Sicil kaydına tesciline,
Tasfiye memuru olarak davacının talebi gereği, … T.C Kimlik Numaralı …’nin atanmasına, tasfiye memurunun talebi olmadığından ücret takdirine yer olmadığına,
Kararın bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, Ticaret Sicil Müdürlüğüne kaydına ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
Tasfiye işlemi tamamlandıktan sonra TTK m. 545’e göre şirketin sicilden silinmesine, bu konuda Ticaret Sicil Müdürlüğüne tasfiye memurunun başvuru yapmasına,
Yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
Davalı İzmir Ticaret Sicil Memurluğu yasal hasım olduğundan yargılama gideri, vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına,
Davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22.02.2023

Başkan 33342
(Muhalif)

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

MUHALİF ŞERHİ

Davacının ihyasını istediği … Büfe İşletmeciliği Fotoğraf ve Video Çekim Hizm. Tic. Ltd Şti’nin 21.01.1997 tarihinde Merkez- … sicil numarası ile kurulduğu, sermayesinin 500,00 TL olduğu ve 6103 sayılı Kanun m. 20/1 uyarınca sermayesinin zorunlu miktara yükseltilmemesi nedeniyle 6102 sayılı TTK geçici 7. Maddesi uyarınca “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin” m. 5/1-a fıkrası uyarınca 04.04.2014 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresinde ihtarda bulunulduğunu, ihtarın iade edildiğini, bunun üzerine 15.04.2014 tarihinde … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, bu ihtara da yanıt verilmemesi nedeniyle 12.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini ve 18.08.2014 tarihinde … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı belirlenmiştir.
Şirketin sicilden 6102 sayılı Kanun geçici 7. Maddeye uygun silmesi gerekli olmakla birlikte bu işlemin aynı m. 4. fıkrasına uygun olarak şirketin kayıtlı son adresine ve aynı zamanda şirketi temsile yetkili kişilere ve denetçiye (m.6-1) ihtar yapılması gerekli olduğu belirlenmiştir. Somut olayda da bu ihtarların yapıldığı belirlenmiştir. 6102 sayılı TTK geçici m.7/15 son cümlesine göre ticaret sicilden kaydı silinen şirket ve kooperatif alacaklılarının silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye müracaat ederek şirketin ihyasını isteyebileceği, davacının, şirketin ihyasının istediği, ancak davacının talebinin 6102 sayılı Kanun geçici m. 7/16. fıkra gereğince ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin davacının hukuki menfaat sahibi olarak şirketin ihyasının istemesi için silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya şirketin ihyasını istemesi mümkündür. TTK m. geçici m. 7/1 hükmü gereğince 01.07.2015 tarihine kadar en geç bu tarihe kadar silinme koşulları gerçekleşen şirketleri sicilden silmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasada yapılan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun m. 38 ile yapılan değişiklikle Yasanın yürürlük tarihinden itibaren geçerli olan sürenin 01.07.2015 tarihine kadar uzatılması ile bu tarihten itibaren dahi davacının dava açma süresini yani hak düşürücü süreyi geçirdiği ve davanın 09.11.2022 tarihinde açıldığı, böylece hak düşürücü sürenin geçtiği de belirlenmiştir. Dava konusu şirket sicil kaydı 12.08.2014 tarihinde ticaret sicilden silinmiş olup bu karar İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabı yazı ile belirlendiği üzere 18.08.2014 tarihinde … numaralı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Bu tescilin 3. kişilere etkisi ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği tarihin (ilan tamamı aynı nüshada yayınlanmamış ise son kısmın yayınlandığı günü) izleyen iş gününden itibaren hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu nedenle mahkememizce TTK m. 36 ya göre yapılan ilanın davacı için sonuç doğurabilmesi için ilanın tamamının yayınlandığı ticaret sicil gazetesinden itibaren hak düşürücü süre başlayacaktır. İlanın tamamı 18.08.2014 tarihinde … numaralı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı belirtilmiştir. Buna göre davacının hak sahibi olarak 6102 sayılı TTK geçici m. 7/15 e göre dava açabilmesi için hak düşürücü süre olan 5 yıllık süre 18.08.2019 tarihinde dolmuştur. Davacı ise 04.01.2022 tarihinde dava açmıştır. Sicilden silinme koşullarında usulsüzlük bulunması halinde dahi bu usulsüzlüğün tespiti için yasada yer alan süre hak düşürücü süre olmakla hak düşürücü sürelerin genel niteliği olarak talep ve dava hakkını da ortadan kaldırdığından (1) artık bu süre geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir. Hak düşürücü süre talep hakkını ortadan kaldırıp dava açmaya engel olduğundan yasada yer alan koşulların oluşup oluşmadığı yani 6102 sayılı TTK geçici m.7 ye istinaden çıkarılan Ticaret Sicil Müdürlüğünün İhyası istenen şirketin Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının “d” bendine uygun olarak tebligat yapılıp yapılmadığı incelenmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle davacının davasının hak düşürücü süre geçmiş olması gözetilerek davacının davasının (Yargıtay 11. HD’nin 2020/288 Esas – 2020/1181 Karar sayılı 11.02.2020 tarihli kararında da yer aldığı üzere) reddine karar verilmesi gereklidir. Bu nedenle karara muhalifim.

Başkan …
(Muhalif)
e-imza
________________________________________________________________________
(1) YARGITAY HGK ESAS NO 2017/19-1651 KARAR NO: 2019/707 “… İİK’nın 67. maddesinde gösterilmiş olan süre hak düşürücü süredir. Yerel Mahkeme ve Özel Daire arasında bu sürenin hak düşürücü süre olup olmadığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre hak sahibinin hakkın korunması için kanun veya sözleşme ile belirlenen süre içerisinde belirlenen eylem veya işlemleri yapmaması nedeniyle hakkın sona ermesi sonucunu doğuran süredir.
Hak düşürücü sürelerin kanunla düzenlenmesi asıldır. Tarafların sözleşme ile hak düşürücü süreleri belirlemeleri, bu süreleri değiştirmeleri veya ortadan kaldırmaları mümkün değildir Hak düşürücü süreler hakkı tamamen sona erdiren, yok eden, düşüren sürelerdir. Hak sahibi alacaklı kanunla veya sözleşme ile belirlenen süre içerisinde öngörülen eylem veya işlemleri yapmadığı takdirde o hak tamamen ortadan kalkmakta, silinmekte düşmektedir. Artık o hakkın istenmesi, dava ve takip edilmesi mümkün değildir.
Hak düşürücü sürenin sonunda hakkın sona ermesi için karşı tarafın borçlunun bir eylem veya işlem yapmasına gerek yoktur. Hak düşürücü süre geçmekle kendiliğinden son bulur (Tekinay/Akman/ Burcuoğlu/Altop: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 2, İstanbul, 1985-1988, s. 1385 vd , Reisoğlu, S.: Genel Hükümler, İstanbul, 2002, s. 348).
Hak düşürücü süreler itiraz niteliği taşırlar. Taraflar hak düşürücü süreyi davanın her aşamasında hatta kararın bozulmasından sonra da ileri sürülebilirler. Ayrıca hak düşürücü sürelerin incelenmesi tarafların iradelerine bırakılmamıştır. Hâkim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulması, araştırma ve inceleme konusu yapılması gerekmektedir (Feyzioğlu, N. Feyzi: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1-2, İstanbul 1976, s. 521)…

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza