Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/777 E. 2023/230 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/777 Esas
KARAR NO : 2023/230
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/09/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen 21/09/2022 tarihli dava dilekçesi ile davacının kendisine ait operatörü ile birlikte vinç kiralama işi yaptığını, davalı şirketin İzmir … ilçesinde dava dışı … İnşaat Limited Şirketi’nin yapmakta olduğu inşaat ile dava dışı … İnşaat Taahhüt Turizm Oto San. Tic. A.Ş. isimli firmanın alt taşeronu olarak çalıştığını, 29/06/2022 tarihinde başlamak üzere operatörü ile birlikte vinç kiralamak istediğini davacıya bildirdiğini, 29/06/2022 tarihli ve dava dilekçesine ekli sözleşme taslağında belirtildiği şekilde çalışma saatleri gösterilerek günlük 6.500,00 TL + KDV üzerinden anlaşma sağlandığını, ayrıca fazla çalışmalara ilişkin bedel üzerinde de mutabık kaldıklarını, davacının aynı gün 35 tonluk çift kırma … vinci operatörü … ile birlikte saat 10:30’da istenilen yerde hazır ettiğini ve saat 10:30’dan itibaren çalışmaya başladığını, bu tarihten 06/07/2022 tarihi aralığında vinç çalışma formunda görüldüğü üzere ve gösterilen saatleri de aşacak şekilde çalışarak işin tamamlandığını, formun aynı gün davalı şirket çalışanı tarafından imzalandığını, imzalayan kişinin şirket yetkilisi ve ortağının kardeşi olduğunu, davacı işe başladıktan hemen sonra sözleşme taslağını hazırlayarak şirket yetkilisinin elektronik posta adresine gönderdiğini, ancak dönüş yapılmadığını, yine davalı şirket yetkilisinin telefonuna yollandığını, ancak bu sırada işin tamamlandığını, taraflar arasında yapılan konuşma ve pazarlıklar ile işin yapılıp bitirilmesine kadar olan sürece … isimli kişinin de şahit olduğunu, yapılan çalışmalara karşılık davacı tarafından 3 adet fatura düzenlendiğini, bu e-arşiv faturaların davalı şirkete elektronik posta yoluyla gönderildiğini, davalı şirketin faturalarda en son düzenlenen 07/07/2022 tarihli 19.116,00 TL bedeli 08/07/2022 tarihinde havale ettiğini, ancak diğer iki faturaya ilişkin ödemenin yapılmadığını, davalı şirket yetkilisi tarafından davacının oyalandığını, bunun üzerine davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, düzenlenen faturaların davalı tarafa teslim edilmesine rağmen herhangi bir şekilde fatura içeriğine itiraz edilmediğini ve bu şekilde kesinleştiğini, dava öncesinde zorunlu arabulucuya başvurulduğunu, ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, davalının toplantıya katılmadığını, sonuç itibariyle davalının haksız ve kötüniyetli itirazının reddine, icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve davacının davalıdan tahsilinin temini amacıyla davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının tahsilini teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, ancak davalı vekilinin yanıt dilekçesi vermediği anlaşılmıştır.
Dava konusu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek dosyamız içerisine alındığı görülmüş, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı gerçek kişi olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, iki adet faturaya dayalı genel haciz yoluyla başlatılan takibe davalı tarafından süresinde itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Takibe itiraz tarihi ve dava tarihi birlikte değerlendirildiğinde davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında varlığı iddia edilen hukuki ilişkinin vinç iş makinesinin kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesinden kaynaklı hukuki ilişki olduğu anlaşılmıştır. Her nk kadar davalı tarafından imzalanmış haliyle davacının dayandığı sözleşme mevcut değil ise de taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine ilişkin herhangi bir itirazın icra takip dosyasında da belirtilmediği, düzenlenen ve takibe dayanak gösterilen faturalarda vinç kiralama bedelinin talep edildiği görülmekle uyuşmazlığın buna ilişkin olduğu ve kira sözleşmesi ilişkisine dayandırıldığı sözleşmenin varlığı veya geçerliliği iddiasının da yine tartışılması gerektiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK Mad.4/1-a hükmünde “Kiralanan taşınmazların 09/06/1932 Tarihli ve 2004 Sayılı İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar”‘ı görmekle görevli olan Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu düzenlenmiştir.
HMK mad. 114/1c hükmüne göre davanın görevli Mahkemede açılması hususunun dava şartı olarak düzenlendiği görülmektedir.
6098 Sayılı TBK’nun 299 ve devamı hükümlerinde kira sözleşmelerine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Taraflar arasında kira sözleşmesi olduğu iddiası dikkate alındığında bu uyuşmazlık için TBK md. 299 ve devamı hükümlerinin taraflar arasındaki hukuki ilişkinin değerlendirilmesi hususunda ele alınması gerektiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK mad.4 hükmünde ticari dava ve çekişmesiz yargı işleri gösterilmiş olmakla birlikte TBK’nun hangi hükümlerinin ticari dava olarak değerlendirilmesi gerektiği gösterilmiştir. Kira sözleşmelerine ilişkin hükümler bu maddede gösterilen hükümler içinde sıralanmamıştır.
Yapılan incelemeye göre: taraflar arasında kira sözleşmesine dayalı ilişki olduğu iddia edilmekle uyuşmazlığın TBK hükümleri uyarınca çözümü gerektiği, HMK mad. 4/1-a hükmüne göre kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklar yönünden Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu, HMK md 114/1-c hükmüne göre, görev hususunun dava şartları içinde sayıldığı, görevin, yargılamanın her aşamasında gerek taraflarca ileri sürülebileceği gibi gerekse mahkemece resen dikkate alınması gerektiği, bu haliyle mahkememizin görevli olmadığı, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile usulden REDDİNE, görevli mahkemenin İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içinde başvuru olduğu taktirde, dosyanın görevli İzmir Sulh Hukuk Mahkemesine Gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin HMK md.331 uyarınca görevli/yetkili mahkeme tarafından ele alınmasına,
HMK 20. Md. Uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra başvuru olmadığı takdirde dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun dikkate alınmasına,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/03/2023

Yazman …
e-imzalı

Yargıç …
e-imzalı