Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/769 E. 2022/1049 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/769
KARAR NO : 2022/1049

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar …, …, …, …, …, … ve … vekilinin 20.09.2022 harç tarihli dava dilekçesinde; Davalılar tarafından, davacı müvekkillerine karşı İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile 09.09.2022 tarihinde kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağı 4.000.000,00.TL tutarlı, 27.12.2018 düzenleme, 06.01.2020 ödeme tarihli, borçlusunun tarafların kök murisi …, alacaklısının davalıların murisi … olduğunu, senet borçlusu muris …’ın 24.06.2021 tarihinde vefat ettiğini, yine senettte alacaklı olarak görülen …’ın da borçlu Muris …’ın oğlu olup, 02.01.2022 tarihinde vefat ettiğini, kök muris … ile davalıların murisi … arasında mirastan mal kaçırmak amacıyla taşınmaz devrine ilişkin muvazaalı işlemler yapıldığını, takibe konu muvazaalı senedin de, muhtemelen yapılan muvazaalı işlemlerin geçersiz kalma ihtimaline karşı muvazaalı işlemlerle elde edilmesi umulan menfaatlerin bu senetle garantiye alınmak amacıyla düzenlendiğini, kök muris …’ın sağlığında 3 adet taşınmazı, davalıların murisi ve kendi oğlu olan …’ın yakınlarına muvazaalı devrettiğini, bu işlemlerdeki asıl amacın taşınmazları davalıların murisi …’a devretmek olduğunu, “İzmir ili, Buca ilçesi, İnönü mahallesi, … ada, … parselde tapuya kayıtlı, … kat, … nolu bağımsız bölümle” tapu iptali ile tescil davasının İzmir 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.09.2022 tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı dosyası ile görülerek karara bağlandığını ve tapunun iptali, tesciline karar verildiğini yine “İzmir ili, Karabağlar ilçesi, Uzundere mahallesi, … ada, … parsel ve … ada, … parselde” tapuya kayıtlı taşınmazlarla ilgili muris muvazaası nedeniyle açılan davanın İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyanda halen derdest olduğunu, davalıların muvazaalı işlemler nedeniyle tapu devirlerinden birinin iptal edilmesi, nedeniyle takibe konu edilen senedi icraya koyduklarını, amaçlarının müvekkillerimizin şahsi mal varlığından alacaklarının tahsil edilmesi olduğunu oysa bu senedin bedelsiz olduğunu, takibe konu senedin düzenlendiği tarihte tapuya kayıtlı çok sayıda taşınmazı ve ihtiyacından fazla geliri olan ve borcu da bulunmayan kök muris …’a, davalıların murisinin 4.000.000 TL borç vermesinin mümkün olmadığını, yine takibe konu senedin ödeme tarihinde tahrifat yapıldığı, boşlukların sonradan doldurulduğu, farklı mürekkep rengine sahip kalemlerin kullanıldığı, nakden mi malen mi düzenlendiği anlaşılmadığı gibi senetteki imzaların kök murise ait olup olmadığının bilinemediğini, muvaazalı senedin icraya konulması nedeniyle bu davanın açıldığını ancak aralarındaki ihtilaf devam etmesi nedeniyle tereke tespiti ve temsilci atanması içinde Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinden talepte bulunduklarını, müvekkillerinin geçim sıkıntısı çeken kişiler olduğundan adli yardım talepli olarak dava açtıklarını, takibin kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkilinin davalılara borcu olmadığının tespitine, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Muris muvazaasına dayalı olarak açılan, borçlusu muris alacaklısı mirasçılardan … olan takip konusu 4.000.000,00.TL tutarlı, 27.12.2018 düzenleme, 06.01.2020 ödeme tarihli senetten dolayı mirasçı davacıların yine mirasçı olan … mirasçısı davalılara karşı açtığı menfi tespit davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı, )İzmir 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … /… E, İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… E sayılı dosyasının, Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… E, …/… E, …/… E sayılı dosyaları incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Davacıların murisi olan …’ın 24.06.2021 tarihli ölümü ile mirasçı olarak davacılar …, …, …, …, …, … ve …’i ve davalıların murisi olan …’ı mirasçı olarak bıraktığı, …’ın da 22.01.2022 tarihli ölümü ile mirasçı olarak eşi … ile çocukları … ve …’ı bıraktığı belirlenmiştir.
Davacıların dava konusu yapmış olduğu senedin davacıların ve davalıların kök murisi olan …’ın alacaklı / lehtar davalıların murisi … lehine düzenlemiş olduğu, 27.12.2018 tanzim ve 06.01.2020 ödeme tarihli 4.000.000 TL bedelli senede dayalı olduğu, bu senetten dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek dava açmıştır.
Taraflar arasındaki tarafların arasındaki ilişkide ticari bir ilişkinin bulunmadığı, davalıların tacir olmadığı yine davacıların murisinin de tacir olmadığı, davacıların murisinin ticari olarak faaliyet göstererek oğlu … ile ticari bir amaçla bu senedin verildiğinin iddia edilmediği, senedin muris muvazaası ile verildiğinin belirtildiği, dava konusunun muris muvazaası olmasına rağmen davacıların bu iddiasına konu teşkil eden işlemin / tasarrufun / muvazaaya konu olan kazandırmanın senet olduğu, bu nedenle bu senede dayalı olarak mahkememizde dava açıldığı belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin muris muvazaasına dayandığı belirtilmekle muris muvazaasının ne olduğunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Davaya konu olan senet davacıların ve davalıların murisi olan … tarafından herhangi bir borcu bulunmaksızın davalıların murisi ve davacıların kardeşi olan …’a diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla düzenlendiği, muris … ile diğer muris davalı …’ın yaptıkları muvazaa anlaşması ile diğer mirasçıları aldatmak kastıyla hareket ederek yaptıkları gizli sözleşmeye istinaden bir borç ortaya çıkararak senet düzenlendiği iddiasına dayanmaktadır. Muris muvazaasında muvazaa konusu olan işlem tarafların gerçek iradesinin bu borcun doğumu olmadığı için yani gerçekte bir borç bulunmadığı için geçersiz olmaktadır. Gerçekte taraflar arasında gizli sözleşme de böyle bir borcun bulunmadığı bilinmektedir. Murisin asıl amacı diğer mirasçılardan mal kaçırarak bağış yapmak istediği, mirasçısını korumaktır. Bu durum ancak tarafların delilleri toplanarak böyle bir iradenin bulunup bulunmadığı araştırılarak yargılamayla ortaya çıkabilecek bir hukuki ilişkiyi ifade etmektedir. Bilindiği üzere bu tip davaların genel yetkili mahkemesi Asliye Hukuk Mahkemesi olup, tarafların konusunun ve hukuki ilişkinin ticari nitelik taşımadığı ticari iş ve dava sayılmadığı hallerde özel yetkili olan Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması söz konusu olamayacaktır. Bu halde genel yetkili olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olacaktır. Kazandırmanın konusunun gayrimenkul, hak veya alacak olması da davanın bu niteliğini değiştirmeyecektir. Yani dava konusu olan şey elde edilen ekonomik menfaattir. Bu ekonomik menfaatin gerek gayrimenkul, gerek hisse senedi, gerek hak, gerekse alacak olması dahi muris muvazaasını ve buna ilişkin davanın görülmesi gereken genel yetkili mahkemeyi değiştirmeyecektir. Zira davanın konusu bu senet, hak veya alacak değildir. Davanın konusu yapılan hukuki işlemin muvazaa nedeniyle geçerli olmadığından iptalidir. Bu davanın görüleceği mahkeme tarafından devralanın bu ekonomik menfaati elde etmesi için gerekli ekonomik gücünün olup olmadığıdır.
Davanın niteliği gereği 6102 sayılı TTK m. 4 de yer alan mutlak ticari davalardan biridir. Davanın doğrudan ticari dava olabilmesi için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya da tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ihtilafın Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı davalar içerisinde kalması gereklidir. Yine TTK m. 5 e göre dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlemine bakmakla görevli olduğu yer almaktadır.
Bu durumda tarafların tacir olmadığı ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir ihtilaf bulunmadığından görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olması mümkün değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkememizce bu husus resen dikkate alınarak ticari dava niteliği bulunmayan bu davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu tespit edilmekle; görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
Davanın konusunu bono oluşturmakla birlikte, bu bononun taraflar arasındaki muvazaaya dayalı olarak verildiği iddiasına konu olduğundan tarafların tacir olduğuna dair bir iddia ve kanıt bulunmadığından görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu nedenle mahkememizce HMK m.114/1-c ve 115/2 gereğince davanın usulden reddine kararı vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi ve adli yardım talebinin ise; ancak görevli mahkeme tarafından değerlendirilebileceğinden mahkememizce bu yönde bir karar verilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının muvazaa iddiasına ilişkin olup TTK m. 4’e göre münhasıran Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren davalardan ve TTK m. 5’e göre her iki tarafın tacir olup, ticari işletmeleriyle ile ilgili işlerden olmadığından davada görevli mahkemenin HMK m. 1 gereğince resen değerlendirilerek davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. F. Gereği davanın usulden reddine,
Davacının tedbir talebinin ve adli yardım talebinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Kararın kesinleşmesiyle ve talep halinde dosyanın görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK m. 331/2 bent gereği davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemede karar verilmesine, aksi halde; (HMK m. 20/1-son cümleye göre) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde Mahkememizce verilecek hükümle; gönderilmesi halinde ise; bu mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesiyle (HMK m. 333 gereği) yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine
Dair, tarafların yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır