Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/578 E. 2022/768 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/578
KARAR NO : 2022/768

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/07/2022
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 01/07/2022 tarihli dava dilekçesi ile, davacı şirketin iş makinesi bakım ve onarımı alanında faaliyet gösterdiğini, davalı belediyenin … Şube Müdürlüğünün ihtiyacı olan …Hizmet Alımı işi için ihale açıldığını, davacı şirketin işi üstlenmek amacıyla teklifte bulunulduğunu ve davalı tarafından bu teklifin 15/12/2021 tarihinde kabul ediliğini, işin 28.880,00-TL’ye yapılmasının uygun görüldüğünü, davacı şirket tarafından üstlenilen iş teknik şartnameye uygun olarak yerine getirildiğini ve teslim edildiğini, işin tesliminden sonra 25/12/2022 tarihinde davalı adına fatura kesildiğini ve davalı Belediyeye ödemenin yapılması için başvuru yapıldığını, davalı Belediye tarafından dönüş dahi yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından süresinde takibe itiraz edildiğini ev takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibe konu cari hesaptan kaynaklı işlemin ticari iş niteliğinde olduğunu ve TTK madde 8 uyarınca faiz oranı serbestçe belirlenebilir olup avans faizi uygulanması gerekeceğini, ancak faize ilişkin taleplerinin takip tarihinden itibaren işleyecek faiz miktarı olduğunu, icra takibinde hesaplanan takip öncesi faiz taleplerinden feragat ettiklerini, davalı tarafından yalnızca alacağın tahsilatını geciktirmek amacıyla yapılan itiraz nedeniyle teminatsız veyahut muhik bir teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesini istediği görülmüştür.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı Belediye Başkanlığı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davalı belediyenin tacir sıfatını haiz olmadığını, dava konusu alacağın ticari işletmeden kaynaklanmadığını, işbu davanın mutlak ticari davalardan olmadığını, bu nedenle Mahkememizin görevsiz olduğunu, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın davaya konu ettiği alacağın takip tarihi, dava tarihi ve yanıt tarihi itibariyle muaccel hale gelmediğini bu nedenle de alacağın reeskont faizi ile birlikte talep edemeyeceğini, icra dosyasına yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının damga vergisi kesintisini de takip konusu yaptığını, açıklanan nedenlerle öncelikle Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın görev yönünden usulden reddine, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının esastan reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.

Dava, davacı şirket ile davalı belediye arasında yapılan sözleşme uyarınca davalı belediyeye ait iş makinesinin onarımı işinin davacı tarafından üstlenildiği, yapılan işe ilişkin düzenlenen fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile davalı belediye aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davalı Belediye Başkanlığı kamu hizmetinin görülmesi amacıyla kurulmuş ve tacir sıfatını taşımayan bir kuruluş olup, dosyadaki tespit edilen işlemlerin Belediye Başkanlığı adına yapıldığı, Belediye Başkanlığının herhangi bir işletmesi ve yahut da teşekkülü için yapılmış bir işlem olmadığı, TTK md 16/2 uyarınca, Devlet, İl Özel İdaresi, Belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, ticari işletmeyi ister doğrudan doğruya kamu hukuku hükümlerine göre, yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eli ile işletsinler kendileri tacir sayılamayacağından Belediye Başkanlığının tacir olarak kabulünün mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
TTK mad. 4 ile ticari davaların tanımı yapılmış her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarında görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın hangi uyuşmazlıkların ticari dava olduğu hususu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Bu açıklamaya göre TBK hükümlerine göre düzenlenen hizmet alım ilişkisine ilişkin uyuşmazlıkların doğrudan doğruya ticari dava niteliğinde kabul edilmediği madde metninden açıkça anlaşılmaktadır.
TTK md 5 uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu hususların açıklandığı ve buna göre Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK md 2 de Asliye Hukuk Mahkemelerinin genel görevli mahkeme olduğu hüküm altına alınmıştır.
Davalı Belediye Başkanlığının tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet ilişkisinden kaynaklandığı ve bu uyuşmazlığın genel hükümler uygulanmak suretiyle çözümü gerektiği, bu haliyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin söz konusu uyuşmazlıkta görevli olduğu, HMK md 114/1-c hükmüne göre, görev hususunun dava şartları içinde sayıldığı, görevin, yargılamanın her aşamasında gerek taraflarca ileri sürülebileceği gibi gerekse mahkemece resen dikkate alınması gerektiği, bu haliyle mahkememizin görevli olmadığı, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile usulden REDDİNE, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içinde başvuru olduğu taktirde, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine Gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin HMK md.331 uyarınca görevli/yetkili mahkeme tarafından ele alınmasına,
HMK 20. Md. Uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra başvuru olmadığı takdirde dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun dikkate alınmasına,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davaılı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır