Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/561 E. 2022/1040 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/561
KARAR NO : 2022/1040

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
DAVA:
Temlik eden davacı vekili mahkememize verdiği 20/11/2013 tevzi tarihli dilekçesinde özetle, davacı bankanın davalı … ile kredi sözleşmesi imzalayıp kredi kullandığını, davalı …’un müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile kredi sözleşmesini imzaladığını bu sebeple ödenmeyen kredi borcunun tahsili için İzmir 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile davalıların % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Temlik eden davacı vekili mahkememize verdiği 08/01/2014 tarihli replik dilekçesi ile özetle, cevap dilekçesinde yer alan iddiaların soyut iddialar olduğunu, müvekkil bankanın defter ve kayıtlarının tek ve kesin delil mahiyetinde olduğunu, genel kredi sözleşmesinde taraflar arasında doğacak uyuşmazlıklarda tek ve kesin delilin banka kayıtları olduğunun belirtildiğini beyan etmiş ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili mahkememize verdiği 18/12/2013 havale tarihli dilekçesi ile özetle, asıl borçlu tarafından kredilerin 2005-2007 yıllarında ödenerek kapatıldığını, dava dışı … ile kredi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmede müvekillerinin imzasının bulunmadığını, davacının göndermiş olduğu ihtarnamelere karşı ihtarname ile cevap verildiğini, yapılan takibe itiraz edildiğini, müvekkili …’ın … lehine ve 60.750,00 TL limit üzerinden kefaletinin bulunduğunu, müvekkili …’un 40.000 TL limit üzerinden davacı bankaya kefaletinin bulunduğu, bu kredilerin ödenerek kapatıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize verdiği 23/01/2014 tarihli duplik dilekçesi ile özetle, davalı … AŞ ile dava dışı asıl borçlu … arasındaki alacağa konu edilen 29/08/2012 tarihli yeni kredi sözleşmesinde müvekkillerinin herhangi bir imzasının bulunmadığını, müvekkiller ile alacaklı … AŞ arasındaki kefalet akdi geçerli olmadığından müvekkillerin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesinde bir kısım delillerini bildirmiş ve Gebze 10. Noterliğinin 03/07/2013 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi ve Genel Taahhütname suretini dilekçesi ekinde ibraz etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde bir kısım delillerini bildirmiş ve 19/04/2005 tarihli, 60.750-TL limitli ve 2005 tarihli, 40.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri, davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu … ile 29/08/2012 tarihinde yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi olarak 200.000-TL limitli olan ve müvekkillerin imzasını taşımayan borçlandırıcı sözleşme sureti, ihtarname suretleri, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı, haciz kararına yapılan itiraz dilekçesi ve itirazın reddine ilişkin karar örneği, ödeme emri ve Yargıtay emsal içtihatı suretini dilekçesi ekinde ibraz etmiştir.
İzmir 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde dosyamızla ilgili olduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı … AŞ vekili mahkememize verdiği 14/01/2015 havale tarihli dilekçesi ile alacağını … AŞ’ye temlik ettiğini bildirmiş ve dilekçesi ekinde Temlik Sözleşmesini ibraz etmiştir.
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 15/04/2014 tarihli oturumunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, ara karar doğrultusunda dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi ibraz ettiği 30/09/2014 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, davalıların takip konusu dosya borçlarından sorumlu olmadıklarını bildirmiştir.
Davalılar vekili mahkememize verdiği 02/10/2014 tarihli rapora beyan dilekçesinde, bilirkişi raporuna itirazda bulunmayarak davanın reddi ile %20’den aşağı olmayacak şekilde tazminatın karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize verdiği 22/10/2014 tarihli rapora beyan dilekçesinde, müvekkil banka kayıtları üzerinde hiçbir inceleme yapılmadığını ve inceleme yapılırken Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23/10/2002 tarihli kararının dikkate alınmadığını belirterek dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilerek Hukuk Genel Kurul kararının da dikkate alınmak üzere yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 18/11/2014 tarihli oturumunda dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor ibraz etmesi istenmiş, bilirkişi mahkememize ibraz ettiği 05/01/2015 tarihli ek raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak kök raporda belirtilen görüş ve düşüncelerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığını bildirmiştir.
Dava, davacı bankanın kullandırmış olduğu kredinin tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin … E-… K sayılı 07/04/2015 tarihli gerekçeli karar ile davanın reddine, İİK 67 maddesi gereğince % 20 (13.623-TL) kötü niyet tazminatının temlik eden davacı … T.A.Ş.’den alınarak davalıya verilmesine dair karar verilmiş olup karar davacı tarafça temyiz edilmekle Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin … E- … K sayılı ilamıyla “…Dava açıldıktan sonra davacı banka alacağını … A.Ş.’ye devretmiş, buna ilişkin temliknameyi dosyaya sunmuştur. Bu tarihten itibaren davacı bankanın davada taraf sıfatı kalmamıştır. Bu nedenle mahkemece temlik eden banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin … E-… K sayılı 13/03/2019 tarihli tashihi karar ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmekle dosya yeniden mahkememiz esasını almıştır.
Mahkememizin 10/09/2019 tarihli oturumunda Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 10.09.2019 tarih, … Esas – … Kararı ile sayılı gerekçeli kararı ile davanın reddine karar verildiği, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 11.HD 19.04.2021 tarih, … Esas – … Karar sayılı ilamı ile;
”…2-Davalılar vekilinin temyiz istemine gelince, davacı temlik alan … A.Ş., davalılar aleyhine icra takibinde bulunan temlik eden …’ın halefi olduğundan ve davalılar hakkında yapılan icra takibinin kötüniyetli olması nedeniyle davalılar lehine İİK’nın 72/4. maddesi gereği kötüniyet tazminatına hükmolunmaması doğru görülmemiştir.” Gerekçesi ile davalılar yararına yararına bozularak, dosya mahkememizin 2022/561 Esasını almış, mahkememizin 10.11.2022 tarihli oturumunda Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları ve Yargıtay bozma ilamlarına göre; Davacı vekili her ne kadar davalıların kredi borcunu ödememesi sebebiyle bankaya karşı borçlu olduklarından bahisle takip yapıp dava açmışlar ise de alınan kapsamlı bilirkişi raporuna göre davacı bankanın davalıların imzalarının bulunduğu kredi sözleşmelerinin ödemeler ile sona erdiği, davacı bankanın dava dışı … ile takibe konu olan daha sonra 100.000-TL ve 200.000-TL bedelli kredi sözleşmeleri yaptığı, bu sözleşmelerde davalıların imzalarının mevcut olmadığı anlaşıldığından davalıların davacı bankaya borçlarının olmadığı ve davacının banka olması ve yapmış olduğu sözleşmelerde asıl borçlu ve kefillerin kimler olduğunu bilmesi gerektiği, bilmemesinin söz konusu olamayacağı ve borçlu olmayan kişilere karşı takip yapması banka için ağır kusur teşkil ettiği, davacı banka yargılama aşamasında dosya alacağını temlik etmiş olup, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin … E-… K sayılı bozma ilamı gerekçesinde banka alacağının temliken devretmiş olması sebebiyle bankanın kötü niyet tazminatdan sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtilmiş olduğu, daha sonra … Esas, … sayılı bozma kararında davacı temlik alan … AŞ’nin davalılar aleyhine icra takibinde bulunan temlik eden …’ın talebi olduğundan ve davalılar hakkında yapılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş olup, mahkememizce Yargıtay Bozma İlamına uyulmuş olup, temlik alan … AŞ’nin kötü niyetle yapılan takipten sorumlu olduğu ancak kısa hükümde sehven taraflar yanlış belirtilmiş olduğundan gerekçeli kararda tarafların davalı, davacı durumları da düzeltilerek;
Subut bulmayan davanın reddine, davacı taraf icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu kabul edilerek ve yargılama aşamasında dava konusu alacak, davacı … tarafından temlik alındığından ve davalıların talebi bulunduğundan İİK 67/2 maddesi gereğince davada istenen bedelin % 20 oranında (13.623,00 TL) kötü niyet tazminatının davacı … AŞ’den alınarak davalılara verilmesine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Subut bulmayan davanın reddine,
2-Davacı taraf icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu kabul edilerek ve yargılama aşamasında dava konusu alacak, davacı … tarafından temlik alındığından ve davalıların talebi bulunduğundan İİK 67/2 maddesi gereğince davada istenen bedelin % 20 oranında (13.623,00 TL) kötü niyet tazminatının davacı … AŞ’den alınarak davalılara verilmesine,
3-Alınması lazım gelen 80,70-TL harcın peşin alınan 1.163,20-TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 1.118,80-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 10.898-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır