Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/550
KARAR NO : 2023/12
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili ile davalı şirketler arasında cari hesap alacağına dayalı para alacağı ilişkisi olduğunu, davalıların yetki itirazında haksız olduğunu, davalı şirketlerin müteahhitlik ve bina alım satım işi ile uğraştığını, müvekkili şirketin ise, davalı şirketlerin yaptığı binaların yalıtımı ve su yalıtım işlerini yaptığını, müvekkilinin … yılları arasında … – … projesinin yalıtım işlerinin malzeme ve işçilik hizmetlerini üstlendiğini, müvekkilinin muhtelif tarihlerde, muhtelif bedellerde yapılan işin karşılığı olarak fatura kestiğini ve davalılara teslim ettiğini, ancak davalılar tarafından fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle, müvekkilinin alacağın tahsili amacıyla İzmir 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, fakat davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ile takibin durdurulduğunu belirterek, davalıların yapılan haksız ve dayanaksız itirazının reddine, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı … İnş. Yapı San. Ve Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket ile diğer davalı şirketin … … projesini yaptıklarını, davacı yanın, anılı inşaatın dükkanlar üstündeki ortak alanların yalıtımını yaptığını, ancak davacı şirket tarafından izolasyonların sağlıklı yapılmaması nedeniyle binalarda su sızmalarının ve bunun yanında farklı sıkıntıların olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu dükkanları kiraya verdiğini, ancak davacı tarafından ayıplı yapılan işler nedeniyle, kiracısında meydana gelen hasar nedeniyle hasar bedellerini sigorta şirketlerine ödemek zorunda kaldıklarını, davacı şirketin edimini eksiksiz ifa etmemesi nedeniyle, müvekkili şirketin ve diğer davalı şirketin zararlarını karşılamak zorunda olduğunu belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davacının icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … İnşaat Taah. Müh. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı taraf ile diğer davalı şirket ve müvekkili arasında… yapım sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle de davacı tarafından başlatılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın sözleşme mucibi üstlendiği edimlerini ayıplı ve kusurlu olarak yaptığını, bu nedenle de hem işbu davanın açılmasında, hem de icra takibinde haksız olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı adına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; cari hesap ekstresi, icra dosyası, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları, bilirkişi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı … İnş. Yapı San. Ve Ltd. Şti. savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; takip dosyası, ticari defter ve kayıtlar, fotoğraflar, … Sigorta A.Ş hasar dosyası, tanık, ödeme dekontları delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı … İnşaat Taah. Müh. Ltd. Şti. vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; takip dosyası, iş yapım sözleşmesi, fotoğraflar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi, tanık, yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından borçlular … İnş. Yapı San. Ve Tic. Ltd. ŞTi ile … İnş. Taah. Müh. Ltd. Şti. aleyhine cari hesaba dayalı olarak 29.435,24 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … İnş. Taah. Müh. Ltd. Şti. vekilinin … tarihinde sunduğu itiraz dilekçesi ile alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığını belirterek borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, borçlu … İnş. Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekilinin … tarihinde sunduğu itiraz dilekçesinde alacaklı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını, borçlu adına hem adi ortaklık adı altında hem de tek ortak olarak borçlu gösterildiği şekilde alacaklı yana hiçbir borcun bulunmadığını, müvekkilinin adresinin … İlçesi olması nedeniyle yetkili icra dairesinin … İcra müdürlüğü olduğunu belirtereek icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettikleri belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben, davacı ile davalılar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıların yapımını üstlendiği, İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … projesi adı altında yapılan binaların yalıtım işini üstlenen davacının yaptığı izolasyon işiin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, ayıplı ise ayıptan kaynaklı davalıların oluşan zararının davacının yaptığı… ve malzeme gideri alacağından mahsup edilip edilemeyeceği, bu kapsamda davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, var ise alacak miktarının tespiti hususunda, dava dosyası İnşaat Mühendisi …, SMMM bilirkişi … ve Hukukçu Bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda dosyaya sunulan … tarihli raporda; Olaylar ve sunulan fotoğraflar/belgelerden davacı firmanın yapmış olduğu izolasyon uygulama hatası sebebiyle, bu ayıbın gizli ayıp olduğunun anlaşıldığı; dosya kapsamında davalı tarafın Türk Borçlar Kanununun gizli ayıp hakkında… sahibine bahşettiği imkânları kullanıp kullanmadığının anlaşılmadığı; yine davalıların gizli ayıba bağlı olarak ne kadar zarara uğradığı dosyada ortaya konulmadığı; kiracı konumundaki sigortalı … Bilgisayara ait malzemelerin hasarı dolayısıyla sigorta şirketi tarafından … Bilgisayara ödenen 7.649,33 TL sigorta tazminatının davayla doğrudan ilgisinin olmadığı; dosyanın bu haliyle sadece mali incelemeye itibar edilebileceği; mali değerlendirmede davacı şirketin, davalılardan 25.305,24 TL tutarında alacağının olabileceği şeklinde beyan edildiği görülmüştür.
Davalı vekillerinin rapora yaptıkları itirazları neticesinde, ek rapor tanzimi için dava dosyasının önceki bilirkişi heyetine tevdii edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan … tarihli ek raporda; Davacı tarafça davalı adi ortaklık adına düzenlemiş olduğu 4 fatura karşılığında 82.735,24 TL imalat yaptığını iddia etmektedir. İşbu dört adet fatura davacının yasal defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalı adi ortaklık tarafça 3 adet fatura bedeli olan 63.294,74 TL’nin yasal defterlerine kaydedildiği, 19.440,50 TL’lik faturanın kendilerine tebliğ edilmediği gerekçesi ile kabul etmedikleri, söz konusu faturanın davalı adi ortaklığın yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, mali açıdan yapılan incelemelerde; 19.440,50TL’lik faturada teslim alan kısmında herhangi bir imza olmadığı gibi konu ile ilgili taraflarca imzalanmış herhangi bir hakkediş belgesinin de dava dosyasına ibraz edilmediği, fatura içeriğinin mal teslimi olmaması, hizmet teslimi olması sebebi ile de fatura içeriği hizmetin davacı tarafça yapılıp yapılmadığının ancak imalatın yapıldığı adreste yerinde inceleme ile tespit edilebileceğini, ancak mali kayıtlara göre karar verilmesi durumunda, 19.440,50 TL’lik faturanın davalı adi ortaklığa ibraz edildiği ispat edilemediğinden davalının yasal defterlerinde kaydedilen 63.294,74 TL’nin kabul edilmesi gerekeceği, aksi takdirde toplam imalat bedelinin yerinde inceleme ile teknik açıdan tespit edilmesi gerektiğini, tarafların yasal defter kayıtlarına göre, davalı adi ortaklık tarafından davacı şirkete 53.300-TL tutarında ödeme yapıldığı, bu hali ile davalı adi ortaklığın davacı şirkete 9.994,74 TL borcu olduğu, davalı adi ortaklık tarafından davacı yanca ayıplı imalat yapıldığının iddia edildiği, teknik yönden yapılan inceleme sonucunda davacının dava dışı … firmasının uğradığı ve ekspertiz incelemesi ile 7.649,33 TL tutarına istinaden davalının sigorta şirketine 2.078,00 TL ödeme yaptığı, bu imalattan dolayı davalının katlandığı zarar miktarının 2.078,00 TL olduğu, ayrıca binadan izolasyonda gizli ayıbın mevcut olduğu, konu ile ilgili … arasındaki sunulan fatura toplamının 24.370,01 TL olduğu, işbu faturaların izolasyon imalatına ait olduğu ancak harcanan bu bedelin yerine uygun olup olmadığının tarafımızca belirlenemediği, takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, belirlenebilen tutarlara göre (9.994,74 – 2.078,00) 7.916,74 TL tutarında davalının davacıya borçlu olduğu şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce … tarihinde, inşaat mühendisi bilirkişi … refakatinde mahallinde keşif yapılmış, keşif mahallinde davalı tanıkları dinlenmiştir.
Davalı Tanığı … Beyanında: “Ben … İnş. Şirketinde yaklaşık 7 yıldan bu yana muhasebe işlerinde çalışmaktayım, iş bu görmüş olduğunuz bina … İnş. ve … İnş. tarafından adi ortaklık olarak birlikte yapılıp alıcılarına teslim edilmiştir, dava konusu edilen bu görmüş olduğunuz bahçe peyzaj alanının izolasyonu davacı tarafından yapılmış olup, binaların tesliminden sonra kullanıcılar tarafından… yerlerine su sızıntısı olduğu ve bu nedenle yapının ve malzemelerinin hasar gördüğünü şikayeti üzerine, tarafımızdan inceleme yapılmış ve inceleme sonucu …, …, … Bankası, … şirketlerine ait işyerinin su izolasyonlarından kaynaklanan kusurları tarafımızdan … Şti çalışanları ile birlikte giderilmiş, ayrıca peyzaj bölümünde bulunan… bu havuzun altı tarafımızdan yeniden izolasyonu yapılmıştır, hali hazırda … Bankası’na ait bu görmüş olduğunuz tavan kısmında yer alan kusurlar da yakın zamanda tarafımızdan giderilecektir, teslim ettiğimiz… yerlerinde su sızıntısından kaynaklı hasar bildirimleri üzerine şirketimiz tarafından derhal izolasyon işini yapan davacı şirkete bildirimde bulunulmuş ancak ilgili şirket tarafından bildirimlerimize karşı herhangi bir iştem yapılmamıştır, bugüne kadar buraya gelip herhangi bir inceleme ve onarım işlemi yapmadılar ancak beyan ettiğim üzere… yeri sahiplerinin tarafımıza bildirimi üzerine derhal durum davacı şirket yetkililerine bildirilmiştir, bilgim bundan ibarettir, kusurlu olduğunu beyan ettiği ve onarım yapıldığı beyan ettiği yerleri gösterdi. tanıklık için ücret istemiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … Beyanında: “Ben davalı … İnş firmasında 9 yıldır çalışırım, firmanın resmi kurumlar ile olan işlerini takip ederim, bu görmüş olduğunuz bina çalıştığım … İnş firması ile … İnş. firması birlikte adi ortaklık olarak yapıp, 3-4 yıl kadar önbce alıcılarına teslim edildi, binanın bu görmüş olduğunuz… yerlerinin üst kısmında yer alan bahçe peyzaj kısmının izolasyonu davacı firma tarafından yapılmış, bahçe peyzaj kısmının alt kısmında yer alan… yerlerinin sahiplerine tesliminden sonra su sızıntılarından dolayı şirkete şikayetler gelmiş, yine apartman yönetimince bahçede yer alan havuzun izolasyonunun iyi yapılmadığı, su sızıntısı olduğu şikayet olarak iletilmiş, bunun üzerine konu derhal izolasyonu yapan davacı şirket yetkililerine sözlü olarak telefon ile iletilmiş ancak yapıları bildirimlere rağmen davacı şirket yapılan… ile ilgili olarak burada gelip herhangi bir inceleme ve onarım işlemi yapmadığı için çalıştığım firma ile diğer ortağı … İnş tarafından izolasyona ilişkin kusurlardan kaynaklı zarar ve onarımlar yapılmıştır, halen … Bankası tarafından işletilen… yerine ait bir kısım onarım tamamlanamamış olup bunlar da yakın zamanda tamamlanacaktır, havuz sökülüp yeniden izolasyonu yapılmıştır, onarımı yapılan yerleri gösterdi. bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Keşif sonrası dava dosyası keşfe katılan inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek davacı tarafça yapılan işin ayıplı olup olmadığı ve yapılan işlerin mahiyeti ve miktarının tespiti hususunda bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan … tarihli raporda özetle, toplam 24.370,01 TL bedelindeki … tarihleri arasındaki faturaların, hasar tarihinden takribi 1 ve 2 yıl sonrasına ait olduğunun, davacının yaptığı işin ayıplı olduğu, oluşan bu ayıbın giderilmesi maksadıyla, bu faturaların gizli ayıbın giderilmesi için sarf edilmiş olduğu, ayrıca sarf edilen malzeme miktar ve imalata cinslerinin tetkikinden ve yerine uygulanış biçimine, yerine, miktarına ,mahiyetine ve günün rayiçlerine uygun olduğu kanatine varıldığı, davacının yaptığı işin ayıplı olduğu, oluşan bu ayıbın giderilmesi maksadıyla, bu faturaların gizli ayıbın giderilmesi için sarf edilmiş olduğu, ayrıca sarf edilen malzeme miktar ve imalat cinslerinin tetkikinden ve yerine uygulanış biçimine, yerine/miktarına ve mahiyetine ve günün rayiçlerine uygun olduğunun ve davacının yaptığı gizli ayıplı işlerin, davalı … İnşaat tarafından giderim için bir harcama yapılmış olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazlarına binaen, dava dosyasının, davacı şirket defterlerinde yer alıp da, davalı defterlerinde yer almayan 19.440,50 TL bedelli fatura içeriği işin davacı tarafça yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davacının düzenlediği toplam fatura alacağı miktarı ile davalının yaptığı 53.300,00 TL ödeme miktarı dışında ayıplı ifadan dolayı mahsubu gereken miktar olup olmadığı, var ise takas ve mahsubu gereken miktarların da belirlenerek, takip tarihi itibariyle davacının, davalılardan alacaklı olup olmadığı, varsa alacak miktarının tespiti hususunda dosya önceki bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan … tarihli ek raporda; … tarihli ve 19.440,50 TL bedelli faturanın davacı ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, diğer adi ortaklık ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, fatura içeriklerine göre, süs havuzu poliüretan izolasyon yapımıyla, bankalara tavan kaplama tavası yapımı olduğu, bunun da muhtemel su sızması sonrası, hasar gören dava dışı kiracıya ait eksper çalışmasına göre, gizli ayıp giderimine ilişkin bir çalışma olabileceği, ayrıca irsaliyeli faturada da teslim alan imzasının olmadığı, davacının yaptığı işten dolayı bir gizli ayıp giderimine ilişkin olabileceği ve mahsubu ve takas gereken miktarlarda olmayacağının rapor edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; … tarihinde …Esas … Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’nin… Esas, … Karar ve … tarihli ilamıyla özetle “… Alacağın dayanağını eser sözleşmesi oluşturduğundan, eser sözleşmesinden kaynaklanan takip ve davalar, HMK’nın 6. maddesine göre davalı borçlunun, davanın açıldığı veya takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde (özel yetkili mahkemede) veya taraflar tacir olduğundan yetki sözleşmesi yapılmış ise tarafların belirlediği yer icra dairesinde de açılabilir. Davacı vekili dilekçesinde takip konusunun cari hesaptan kaynaklanan alacak olması nedeniyle TBK’nın 89. Madde hükmü gereğince davacının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinin yetkili olduğunu belirterek yetki sözleşmesi bulunduğu yönünden bir savunmada bulunmamış ise de, mahkemece … tarihli sözleşmenin dosyaya kazandırılarak, aleyhine icra takibi yapılan “…” nin, dava konusu… bedeli alacağının dayanağı olan eser sözleşmesinde, … İnşaat Yapı Sanayi….Ltd. Şti. ile arasında adi ortaklık bulunup bulunmadığı, takip borçlusu “…” ile “… Gayrimenkul Proje Turz.İnş. Tic. Ltd. Şti.” ‘nin aynı şirket olup olmadığı araştırılarak usulünce yapılan bir icra takibi bulunup bulunmadığı ve husumet durumu da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması dairemizce doğru görülmemiştir….” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararı üzerine dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’nin… Esas, … Karar ve … tarihli ilamı doğrultusunda İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünden … İnş. Taah. Müh. Ltd. Şti ile … Gayrimenkul Proje Turz. İnş. Tic. Ltd. Şti’nin kuruluştan itibaren tüm temsilcileri, ticari adresi ve tüm kayıtları getirtilmiştir.
Davalı … vekili tarafından … tarihli …-… Yapı-… … Projesi Yalıtım Sözleşmesinin bir örneği dosyaya sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME :Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye… bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davalı … İnş.Yapı San. ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması nedeniyle dava şartının bulunup bulunmadığı yönünden öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’nin… Esas, … Karar ve … tarihli ilamında da belirtildiği üzere, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinde kural olarak İİK’nın 50. maddesi uyarınca Hukuk Mahkemeleri Kanunu hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından, takibin veya davanın, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm uyuşmazlıkların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları istisna haline getirmiş olur. Oysa, gerek mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Belirtilen nedenle eser sözleşmesinden kaynaklanan takip ve davalar, HMK’nın 6. maddesine göre davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde (özel yetkili mahkemede) de açılabilir. Yine HMK’nın 17. maddesi ile getirilen düzenleme gereğince yetki sözleşmesi ile tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Somut olaya gelince; davacı taşeron ile davalı adi ortaklık arasında, eser sözleşmesi yapıldığı, davalı adi ortaklığın yapımını üstlendiği işlerin yalıtımı ve su yalıtımı işleri konusunda eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, …-… projesine ilişkin olmak üzere … yılları arasında projenin yalıtım işlerinin davacı tarafından yapıldığı, takibin dayanağının bu işler nedeniyle ödenmeyen bakiye alacağa ilişkin olduğu anlaşılmıştır
Alacağın dayanağını eser sözleşmesi oluşturduğundan, eser sözleşmesinden kaynaklanan takip ve davalar, HMK’nın 6. maddesine göre davalı borçlunun, davanın açıldığı veya takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde (özel yetkili mahkemede) veya taraflar tacir olduğundan yetki sözleşmesi yapılmış ise tarafların belirlediği yer icra dairesinde de açılabilir.
… tarihli “…-… Yapı-… … Projesi Yalıtım Sözleşmesi” isimli eser sözleşmesinin 10.maddesine göre sözleşmenin uygulanmasından doğacak tüm anlaşmazlıklarda İzmir İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartı bulunduğundan yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğu, dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
… tarihli “…-… Yapı-… … Projesi Yalıtım Sözleşmesi” isimli eser sözleşmesi, tarafların ticari defterleri, ticari defterlerin noter tasdik suretleri, temin edilen ticaret sicil kayıtlarına göre dava konusu olayda davalı … İnşaat Yapı San. ve Tic Ltd Şti ile adi ortaklık kuran şirketin … İnşaat Taah.Müh. Ltd Şti.olduğu, adi ortaklığın Çiğli Vergi Dairesi’nin … VN’ye kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. … İnşaat Taah.Müh. Ltd Şti.’nin ticaret sicil kayıtlarına göre … tarihinde … Gayrimenkul İnşaat AŞ ‘ye devredilmiştir. … Gayrimenkul Proje Turizm İnşaat Ticaret Ltd Şti de … tarihinde tür değişikliği ile … Gayrimenkul İnşaat AŞ olduğu anlaşılmış, buna göre davacı tarafça adi ortaklığı oluşturan davalılar aleyhine usulünce yapılan bir icra takibi bulunduğu ve husumetin doğru yöneltildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davacı şirketin, davalı şirketler tarafından adi ortaklık sözleşmesi kapsamında yapımını üstlendikleri İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … projesi ana binanın ön kısmında bulunan ve yüksek tek katlı işyeri olan dükkanların üzerinin izolasyon işinin davalı tarafça yapılmasına dair ticari eser sözleşmesine dair ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davacının üstlendiği işi tam ve eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirip getirmediği, yerine getirmiş ise bakiye… bedeli alacağı olup olmadığı noktasında toplandığı, davacının yaptığı… karşılığı ticari defterlerinde kayıtlı olan toplam 4 fatura bedeli 82.735,24 TL davalıların oluşturduğu adi ortaklıkta alacak kaydının bulunduğu, davalıların oluştuğu adi ortaklıklara ait ticari defter ve kayıtlarda işbu faturalardan 3 adet karşılığı 63.294,74 TL ‘nin davalıların defter ve kayıtlarında kayıtlı bulunduğu, 19.440,50 TL faturanın ise, davalıların defterlerinde yer almadığı, davalı tarafın işbu faturalar karşılığı davacıya 53.300,00 TL ödemede bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı defter ve kayıtlarında yer alan 19.440,50 TL fatura bedeli işin sözleşme kapsamında yerine getirilip getirilmediği ile davacının sözleşme kapsamında yaptığı işin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıptan dolayı davalıların oluşan zararı ve bu miktarın davacı alacağından mahsup edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı, mahkememizce yerinde yapılan keşif ve keşif mahallinde dinlenen davalı tanık beyanları ile teknik bilirkişi raporu içeriğine göre, davacının üstlendiği izolasyon işinin usulüne uygun olarak yapılmamasından dolayı tavandan sızan suların altta bulunan dükkanlara akarak işyerlerinde hasara neden olduğu, ayrıca tavan ve kapamalarda hasar oluştuğu, davacının yaptığı işin işbu nedenle gizli ayıplı olduğu, davacıya süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, işbu ayıptan kaynaklı hasarlardan dolayı davalı … İnş Ltd.Şti.’ne izolasyon hatası gideri ve tamiri için kesilen fatura miktarının 24.370,01 TL olduğu, bu miktarın davacı alacağından mahsubu gerektiği, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 19.440,50 TL bedelli fatura içeriği işin davacının üstlendiği sözleşme kapsamındaki işe dair yapıldığının, davacı tarafça kanıtlanamadığı, işbu fatura karşılığı işin, işin ayıplı ifasından dolayı işyerlerinde kiracı olarak bulunan dava dışı bankalara ait işyerlerindeki ayıptan kaynaklı hasarın giderilmesi işine dair olabileceği, davacının ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olan ve davalıların oluşturduğu adi ortaklık defterlerinde kayıtlı olan bu nedenle kanıtlanan sözleşme kapsamında yaptığı… bedeli olan 63.294,74 TL alacağına karşılık davalıların yapmış olduğu, 53.300,00 TL ödeme ile ayıptan kaynaklı oluşan hasar ve tamir giderim bedeli 24.370,01 TL alacak, davacı alacağından mahsup edildiğinde davacının takip tarihi itibariyle davalılardan talep edeceği bakiye alacak miktarının bulunmadığı, işbu nedenle davalıların itirazında haklı oldukları anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, takibe konu alacak eser sözleşmesinden kaynaklı olup, varlığı ve miktarı yargılamayı gerektiren likit olmayan alacaklardan olması sebebiyle davalılar lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmadığından davalılar lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 355,51 TL’nin mahsubu ile bakiye 175,61-TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Dava reddolduğundan davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … İnşaat Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 92,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … İnşaat Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
5-Dava reddolduğundan; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekili, davalı … inşaat vekili ile davalı … İnşaat vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.