Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/525 E. 2022/949 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/525
KARAR NO : 2022/949

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin teknoloji marketi sahibi olduğunu, davalının birimi olan döner sermaye işletmesinin talebi üzere icra dosyalarında faturaları bulunan elekrtonik cihazları gönderdiğini ancak ödemesini alamadığını bu nedenle icra takibine başlandığını, Kütahya 1.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının yetki itirazında bulunduğunu, itiraz/kararın taraflarına tebliğ edilmediğini, 03/09/2020 tarihinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep ettiklerini ve talep üzerine dosyanın izmir 18.İcra Dairesine gönderildiğini ve yetkili icra dairesine davalı tarafından gönderilen ödeme emrine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde … ‘a herhangi bir borcu bulunmadığını, takibin durduğunu, takip eklerinden de görüleceği üzere müvekkilinin ünvanının … Teknoloji San ve Tic Ltd Şti olduğunu, icra dairesinin ne ad ve nam altında karşı tarafa ödeme emri gönderilip gönderilmediğini bilemediklerini, zira alacaklı olarak takip talebine doğru isim/ünvan yazmakla olan sorumluluklarında herhangi bir eksik bulunmadığını, davalı borçlunun itirazının yerinde olmadığını, 19/04/2021 tarihinde yapılan ödemenin Kütahya 1.İcra D……….E. Dosyasının açılış tarihi icra takibi başladıktan sonra yani 18/12/2020 tarihinden sonra olduğunu ve ödemenin kısmi ödeme olarak adlandırıldığını, borçlunun kısmi ödemeyi yaparak zaten borcu kabul ettiğini, kısmi ödemenin de asıl alacağı bitirmediğini, borçlu taraf her ne kadar borcunun bittiğinden kendince eminse de , hukuken dosyaya hala borçlu olduğunu, borçlu tarafın ilgili kısmi ödemesini öğrendikten sonra icra dairesine bildirimle haricen tahsil edilen tutarı belirttiklerini ve davayı ödeme yapılan tutar düşüldükten sonra kalan rakam için talep ettiklerini, alacağın likit olması sebebiyle , icra inkar tazminatı taleplerinin de bulunduğunu, müvekkilinin tacir olması ve ilgili işlemin ticari işlem sayılması sebebiyle dava şartı arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, açıklanan nedenlerle davalı tarafın İzmir 18 İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın ödenmeyen kalan kısmının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İzmir 18. İera Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibe yapmış oldukları itiraz nedeniyle Mahkememizde itirazın iptali davası açılmış ise de, öncelikle ekte sunulu İzmir BAM 22.Hukuk Dairesinin ………. E …….. K sayılı kararında da görüldüğü üzere, davalı üniversitenin 6102 sayılı TTK hükümlerine göre tacir sıfatı taşımadığını, ticari işletmesi olmadığını ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte olmadığını görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin iş bu davayı açma ehliyeti bulunmadığını, Kütahya İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında alacaklısının … (TC:…) olduğu kişi tarafından Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü aleyhine ilamsız icra takibi nedeniyle İdarelerine ilamsız ödeme emri tebliğ edildiğini, bu ilamsız ödeme emri ile ilgili olarak süresi içince icra dosyasına sunulan 05.08.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, Üüniversiteyi temsile yetkili organın Ege Üniversitesi Rektörlüğü olduğu ifade edilerek Müdürlüklerin taraf ehliyetine haiz olmaması nedeniyle takibe itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün İzmir İcra Müdürlüğü olduğu ifade edilerek yetki itirazında bulunulduğunu ve bunun üzerine İzmir 18. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından aynı şekilde alacaklısının … (TC:…) olduğu, borçlu olarak Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün gösterildiği ilamsız ödeme emri 15.12.2020 tarihinde idarelerine tebliğ edildiğini, bu takibe, borca ve borcun ferilerine itiraz edildiğini bunun üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, yetkisiz Kütahya İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından ve gerekse İzmir 18. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından taraflarına gönderilen ilamsız ödeme emrinde alacaklı tarafın … TC numaralı … olarak gösterildiğini beyan ve itirazlarının da bu kişi yönünden yapıldığını, İcra takip dosyalarında alacaklı … isimli kişi olduğundan, itirazın iptali davasının da bu kişi tarafından açılması gerektiğini ve ödeme emri bulunmayan … TEKNOLOJİ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ hakkında taraflarınca icra dosyasına yapılan bir beyan ve itirazlarının da bulunmadığı dikkate alındığında, bu şirket tarafından açılan itirazın iptali davasının husumetten reddi gerektiğini , diğer taraftan İdarenin … TEKNOLOJİ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ ye olan borcu 30.07.2021 tarihi itibarıyla şirketin hesaplarına tamamen ödenmiş olduğundan, herhangi bir borcu da kalmadığını, alacaklısının … TEKNOLOJİ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ olduğu herhangi bir ödeme emri taraflarına tebliğ edilmediğinden, bu şirket yönünden icra dosyasına herhangi bir beyan ve itiraz söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle görev yönünden davanın reddine, bilahare davacı tarafın İdare aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddine, davacının haksız icra takibi nedeniyle icra inkar tazmınatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; Kütahya 1.İcra D…. Esas sayılı takip dosya , İzmir 18. İcra Dairesi … Esas sayılı takip dosyası, fatura suretleri , cari kart raporu, ödeme dekontu delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Kütahya İcra Müd. …, İzmir 18. İcra müd. … sayılı icra dosyaları, taraflarına gönderilen ödeme emirlerine yapılan itirazlar, ödeme belgeleri delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 18.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı şirket yetkilisi … tarafından Kütahya 2. İcra Dairesinin… Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine faturaya dayalı alacağın tahsili için 116.984,08 TL fatura, 7.362,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 124.346,84 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 05.08.2020 tarihinde tüzel kişiliği bulunmayan Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’ne borçlu sıfatıyla husumet yöneltilmiş olmakla birlikte, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13/a maddesinde “Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder” ifadesiyle de belirtildiği üzere, borçlu sıfatının Ege Üniversilesi Rektörlüğü’ne yöneltilmesi gerektiğini, icra takibinin yetkisiz yerde açıldığını, yetkili icra müdürlüğünün İzmir İcra Müdürlüğü olduğunu, asıl alacağa itirazları bulunmadığını, ancak işlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiği, itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin dosyanın İzmir icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmesi üzerine dosyanın İzmir İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, İzmir 18.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalıya 15.12.2020 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının 21.12.2020 tarihinde borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davalı tarafça 116.984,08 TL’nin 01.08.2021 tarihinde haricen ödendiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
TTK’nın 14. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Dosya kapsamında, İzmir BAM 22.HD’nin 2020/1346 Esas ve 2022/730 Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere, davalı üniversitenin tacir sıfatının bulunmadığı, ayrıca davalının ticari işletmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, TTK’nın 4. maddesindeki yasal düzenlenme karşısında uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine,görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. Maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza