Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/514 E. 2022/963 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/514
KARAR NO : 2022/963

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin 24.03.2022 tarihinde maliki davalı Harbi Yavuz olan, kaza anındaki sürücüsü … olan … plakalı ticari araç içerisinde yolcu olarak bulunmakta iken, İzmir ili, Menemen ilçesi, Kasımpaşa Mahallesi sınırları içerisinde, şoför …’un ani fren yapması sebebiyle araç içerisinde düşerek yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, yaralamalı trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere; bu kazaya davalı …’un tam ve asli kusuru ile sebebiyet verdiğini, yolcu olarak araç içerisinde bulunan müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, işbu kaza neticesinde müvekkilinin başını şoför koltuğuna çarptığını ve başında kesiler meydana geldiğini, kafasına 25 adet dikiş atıldığını, boynu kırıldığını, yüzünde ve vücudunun muhtelif yerlerinde yaralanmalar meydana geldiğini, akabinde Menemen Devlet Hastanesi acil servisine kaldırılarak kendisine ilk müdahalenin yapıldığını, müvekkilin ağrıları ve başındaki izlerin hala geçmediğini, tedavisinin Zonguldak Devlet Hastanesinde devam ettiğini, söz konusu zararların tazmini için KTK 97 kapsamında kusuru ile kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … Katılım Sigorta A.Ş.’ye teminat kapsamındaki maddi zararların tazmini yönünden başvuruda bulunulduğunu, ancak müvekkilinin zararlarının karşılanmadığını, davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, davacının bu acı olay neticesinde büyük bir manevi çöküntü ve psikolojik bunalım içine girdiğini belirterek HMK 107. kapsamında belirsiz alacak olan davası olarak açılan iş bu davada fazlaya ilişkin müvekkil hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 50-TL iş görememezlik tazminatının, 50-TL geçici iş görememezlik tazminatının, 50-TL bakıcı giderinin, 50-TL SGK’nın karşılamadığı tedavi,yol,pansuman giderinin davalılar … ve Harbi Yavuz için kaza tarihinden, … Katılım Sigorta A.Ş. için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta yönünden teminat limitleri dahilinde olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Harbi Yavuz’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve arabuluculuk taraf vekilliği ücretinin davalılardan tahsiline dair karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalılar Harbi ve Ahmet vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin kazanın meydana geldiği yerin İzmir ili Menemen ilçesi olduğu ve davalıların ikametgahının da dava dilekçesinde belirtildiği gibi İzmir ili Menemen İlçesi olduğu için Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle de yetki itirazında bulunarak dosyanın yetkili Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini; müvekkillerine ait aracın kazaya karıştığı tarihte sigortasının olduğunu, bu nedenle davacı yanın önce sigorta sigorta şirketine başvuru yapması ve bu olmazsa o zaman dava açması gerektiğini, fakat davacı yanın sigorta şirketine başvuru yapamadan dava açtığını, bu nedenle de davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkilinin kazanın ardından davacı yanın hastane masraflarını karşıladığı gibi kaza günü ve sonrasında da manevi olarak davacı yanın yanında yer aldığını, davacının müvekkiline ait araçta sürücünün ikazına rağmen emniyet kemeri takmaması sebebiyle yaralandığını, minibüste emniyet kemeri bulunmadığını, bu nedenle de davacının kendi kusuru nedeniyle yaralanmasına neden olduğunu belirterek, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, davanın usulden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin davalı sigorta şirketinin merkezi olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle de yetkisizlik kararı ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, maluliyet raporu sunulmadan dava açılmış olmasının dava şartı eksikliğini oluşturduğunu, bu nedenle de davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle kusurlu olanın davacı taraf olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu belirterek, davanın dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddine, yetkili mahkemede açılmadığı için usulden reddine, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; araç ruhsat belgesi sureti ve kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, tedavi evrakları, Menemen CBS ‘deki soruşturma dosyası, tanık, keşif, bilirkişi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalılar Harbi ve Ahmet vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; kaza tespit tutanağı, sigortaya yollanan talep dilekçesi, araç fatura sureti, hasar dosyası,poliçe, resimler, tanık, bilirkişi, keşif delillerine dayandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME : Dava, davacının yolcu olarak bulunduğu ticari aracın (minübüsün) trafik kazası yapması nedeniyle davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminin ticari aracın sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunu’n 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davanın açıldığı 10/06/2022 tarihi itibariyle 6502 sayılı Kanun yürürlüktedir. Davacı-yolcu ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketicidir. Davalılar taşıyıcı, sürücü ve davalı sigorta da davalıların motorlu aracının işletilmesi sırasında üçüncü kişilere verdiği zararı sigorta örtüsüne alan sorumluluk sigortacısıdır. Zarar, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilmiştir. O halde, dava konusu taşıma işlemi de 6502 sayılı Kanunun 3-l maddesi gereği tüketici işlemi olduğundan İzmir BAM 17.HD’nin 23/06/2022 2019/1148 Esas ve 2022 1148 Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 3., 3-l, 73. ve 83. maddeleri ve HMK’nın 114/1-c, 115/1. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesi davada görevli olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine, kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. Maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2022

Katip….
e-imza

Hakim …
e-imza