Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/370 E. 2022/466 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/370
KARAR NO : 2022/466

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine verilen 02/08/2021 tarihli dilekçe ile, 20/10/2020 tarihinde davacıya ait … plaka sayılı aracın park halinde iken davalı …’a ait davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan aracın geri geri manevra yaptığı sırada davacıya ait araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, davacının aracının 21 gün boyunca tamirde kaldığını, aracın kamyon olduğunu, davacının geçimini de kamyonları ile yaptığı taşımacılık işi üzerinden sağladığını, davacının kazanç kaybının tahsili için İzmir 10. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyası ile başlatılan takibe davalıların itiraz ettiklerini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davacını aracın meydana gelen kazanç kaybının davalıların müşterek ve mütelselsilen tahsiline, İİK. Md. 67/2 gereği alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Mahkeme tarafından dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalılar vekili tarafından sunulan yanıt dilekçesi ile, davanın görevsiz Mahkemede açıldığını, görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının aracının 21 günde tamir edildiğinin iddia edildiğini ancak kaza raporları incelendiğinde davacı tarafın aracında basit, aynı gün içinde giderilebilecek bir hasar olduğunu, davacı tarafın aracını derhal tamir ettirmek yerine uzun süre beklediğini, davacının kendi eksikliğinden ötürü davalıların sorumlu tutulamayacağını, açıklanan nedenlerle davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin, ayrıca haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesinin. Haksız olarak başlatılan icra takibinden ötürü %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 09/02/2022 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile “Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı ticari davalardır. Ticari davalar ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesinde sayılmıştır. Maddenin 1. Fıkrasında “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri..” ifadesi ile her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan davalar nispi ticari davalar olduğu belirtilmiştir. Davanın nispi ticari dava olması için, her iki tarafın tacir olması ve davanın konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerekmektedir. Somut olayda, her iki tarafında araçların ruhsat kaydına göre “ yük nakli- ticari” olarak nitelenmiş olması, araçların ticari amaçlı kullanıldığı, dolayısıyla nakliye işi için kullanıldıkları, her iki tarafın ticari işletmelerine kayıtlı araçların katıldığı trafik kazasından kaynaklanan bir ticari dava olup, her iki tarafta tacir olup TTK’nun 5. Maddesi gereği ticari davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.” gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Mahkememizin …/… Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A hükmü uyarınca, dava şartı arabuluculuk hükümleri düzenlenmiştir.
TTK md 5/A hükmüne 06/12/2018 tarihli 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen hükme göre, TTK 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması şartı getirilmiştir.
HMK md 114 ile dava şartları belirtilmiş ayrıca 114/2 uyarınca da diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK md 5/A hükmünün bu hüküm uyarınca dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
HMK md 115 uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması yükümlülüğünün olduğu ve tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecekleri düzenlenmiş ayrıca mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Davanın açıldığı tarih olan 17/06/2021 tarihi olduğu ve bu tarih itibariyle 6325 Sayılı HUAK md 18/A hükmünün yürürlüğe girdiği ve davanın niteliği itibariyle ticari dava olması nedeniyle dava dosyasının mahkememize tevzi edilmesinden önce arabuluculuk sürecinin başlatılması gerektiği anlaşılmıştır. Arabuluculuk sürecinin başlatılması ile dava zamanaşımının durduğu dikkate alındığında bu konuda gerekli bekleme süresinin dava hakkı yönünden herhangi hak kaybına neden olmayacağı, kanunen hükme bağlanmıştır.
Somut olayımızda ise davacı tarafça dava dosyasının mahkememize tevzi edilmesinden önce dava şartı arabuluculuk sürecinin tamamlanmadığı, bu konuda başvuruda bulunulmadığı, ayrıca arabuluculuğa ilişkin olarak başvuruda bulunulduğunu gösterir herhangi bir açıklama veya beyanın dosyada mevcut olmadığı, Mahkememizce sistem üzerinden yapılan incelemede arabuluculuk başvurusuna ilişkin herhangi bir kaydın tespit edilmediği, dosyanın Mahkememize tevzi edildiği tarih itibariyle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olması ve son tutanağın düzenlenmiş olması gerektiği, bu gerekliliğin yerine getirildiğini gösterir herhangi bir kayıt veya belgenin dosyada mevcut olmadığı, açıklanan gerekçelerle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği görülmüş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın Arabuluculuk Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile 457,23 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT mad. 7/2 hükmü uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Yargılama giderlerinin davacının üstünde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu açık olmak üzere tarafın yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda açıkça okundu. 28/04/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır