Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/346 E. 2022/974 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/346
KARAR NO : 2022/974

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 20.06.2020 tarihinde “…” isimli İngiltere’te bulunan şirkete 22.620,00 GBP bedelli 12 palet taze kiraz sattığını, ürünlerin taşıma süreci alıcı “…” firmasının anlaştığı ve müvekkiline yönlendirdiği … ile gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu ihracat faturasında ve Gümrük Çıkış Beyannamesinde de görüleceği üzere Ürünlerin Teslim Şekli “FCA-İZMİR-INCOTERMS 2010” olarak beyan edildiğini, “FCA teslim şekli taşımacıya masrafsız olarak teslim anlamına geldiğini, bu teslim şeklinde ihracatçının taşıma ve taşımacı ile ilgili hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, uluslararası nakliyeciyi bulup onunla anlaşma yükümlüğü yapma mükellefiyetinin tamamen alıcıda olduğunu, müvekkilinin FCA teslim şekli uyarınca malları hazırladığını, talep edilecek tüm evrakları hazırlayarak malların gümrük masraflarını ödediğini, 20.06.2020 tarihinde malları teslim noktasına sağlam bir şekilde götürdüğünü malların taşımacıya teslimi ile beraber sorumluluğunun son bulduğunu ve alıcıya geçtiğini, alıcı firma sözleşme uyarınca … firmasına ürünlerin bozulmaması için sıcaklığının +5 C olması gerektiğini yazılı olarak belirttiğini, taşıma yapılan araç ile ilgili araç sıcaklık ölçümlerine göre 19.06.2020 ile 26.06.2020 tarihleri arasında araç içi sıcaklığın 18.6 C dereceye kadar çıktığının görüldüğünü, araçtaki sıcaklığın genellikle 7-8 C bandında seyrettiğini ve ürünlerin belirlenen derecede taşınmamış olması sebebi ile müvekkili şirketin ürünlerinin bozulduğunu, sözleşmede belirtilen sıcaklık değerlerine uymayan taşımacının sorumluluklarını yerine getirmediğini ve bu nedenle ürünlerde bozulmalar meydana geldiğini, ürünlerin teslim tarihi olan 27.06.2020 tarihinde CMR üzerine ürünün durumuyla ilgili not düşülerek hasarın kayıt altına alındığını ve ürünün tırdan tahliye edilerek depoya alındığını, 02.07.2020 tarihinde Nakliyat Hasar Ekspertiz Raporu alındığını ve 21.675,64 GBP tutarında ürünün zarar ziyan olduğunun tespit edildiğini, bu süreçte ilgili zararın karşılanması için her ne kadar sigortaya başvurulmuşsa da diğer davalı sigorta şirketi ilgili taleplerini reddettiğini, davalı taşıyıcı ürünleri taşırken özelikle taze kirazların bozulmaması için +5 sıcaklık derecesi belirtilmiş olmasına rağmen kirazların başka ürünlerle taşınması nedeniyle bu kurala uymayarak, taşıtın sıcaklık ayarları ile sürekli oynadığını, ürünlerin taşınması gerekenden daha yüksek sıcaklıklarda taşındığı için zayi olduğunu, ürünlerinin bozulduğunu alıcıdan öğrenen müvekkilinin ciddi zararlara uğradığını, sözleşmeye bağlılık göstereceğini düşündüğü davalı taşımacının gerekli özeni göstermemiş olması nedeniyle uğradığı zararların tazminini talep etmiş ise de zararlarının karşılanmadığını, davalıya zarar ziya miktarının 10.07.2020 tarihinde ihtar ile bildirildiğini ve ürünlerin nakliye sürecine hasarlandığı için hasarlı olarak tespit edilen tutarın müvekkil şirkete ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalının anlaşmaya yanaşmayarak zararı karşılamadığını, davalı taşıma şirketi tarafından oluşan zararları hakkında tazminat taleplerinin de mevcut olduğunu beyanla davanın kabulü ile müvekkili şirketin alacaklı olduğu 21.675,24 GBP tutarlı bedelin 27.06.2020 Tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte fiili ödeme günü tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk lirası olarak davalı taraftan tahsiline, CMR Konvansiyonu uyarınca hesaplanacak tazminatın ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Cmr konvansiyonu madde 32/1 gereği 1 yıllık zamanaşımı öngörüldüğünü, iş bu davanın, süresinde açılmadığı için, zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, zaman aşımı süresinin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/2970 E, 2019/7630 K ve 28.11.2019 tarihli ilamında da belirttiği üzere teslim tarihinden itibaren 1 yıllık süre zarfında açılması gerektiğini, teslim tarihinin 27.06.2020 olduğu nazara alındığında davanın süresinde açılmadığının aşikar olduğunu, davacı tarafın hasara ilişkin beyan ve iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili firmaya atfettiği ısı değişiminden kaynaklı kusurun müvekkili firmanın değil davacının emtiaları sıcak yüklenmesinden kaynaklı olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu sıcaklık ölçüm grafiğinden de anlaşılacağı üzere emtiaların yaklaşık 26-27 derece gibi bir sıcaklıkta yüklendiğini, ön soğutma yapılmadan emtiaların yüklenmesi karşısında müvekkili firmaya kusur atfedilmesinin olanağı bulunmadığını, emtianın niteliği gereği çeşitli şartlarda bozulma riski olduğu taşıma başlamadan önce taşıyıcıya bildirilmesi, bildirilmemesi neticesinde eşyanın hasara uğraması halinde ise taşıyıcının taşıma başlamadan önceki işlemlerden (taşıt veya donanım seçimi gibi) sorumlu olduğunun ileri sürülemeyeceğini, müvekkili firmanın emtiaları teslim alıp teslim edinceye kadar taşıtanın talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, müvekkili firmaya karşı, hiçbir kusuru olmayan hasarlanmadan dolayı, dava açılmasının hukuki olmadığını, açıklanan nedenlerle öncelikle davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmamış olmasından dolayı usulden reddine, davalı müvekkil firmaya meydana gelen hasardan dolayı CMR konvansiyonu kapsamında bir kusur atfedilemeyeceğinden davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, yemin, keşif, İzmir 25. Noterliğinin … yevmiye numaralı 10.07.2020 tarihli ihtarnamesi, Mersin 7. Noterliğinin … yevmiye numaralı 16.07.2020 tarihli ihtarnamesi, 20.06.2020 tarihli … fatura numaralı faturası, 20.06.2020 tarihli packing list, Gümrük Beyannamesi … numaralı dolaşım belgesi, … numaralı Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi, sevk mektubu, … dosya numaralı nakliyat ekspertiz raporu, sıcaklık ölçer raporu, Transit Refakat Belgesi, ihracat başvuruları, e-uygunluk belgesi, Bitki Sağlığı Sertifikası, tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; eksper raporları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; uluslararası karayolu ile eşya taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasar bedelinin taşıyıcıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, İngiltere’de bulunan dava dışı şirkete 12 palet taze kiraz sattığını, satılan ürünlerin İzmir’den Londra’ya karayolu ile taşınmasının davalı taşıyıcı tarafından üstlenildiğini, davalının kiraz emtiasını taşıma esnasında gerekli sıcaklık değerinin üzerinde ve farklı yapıya sahip ürünlerle taşıması nedeniyle kiraz emtiasının bozulduğunu, davalı taşıyıcının CMR Konvansiyonu hükümleri kapsamında meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu iddia ederek 21.675,24 GBP tutarlı bedelin 27.06.2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Davalı taraf ise, davanın CMR Konvansiyonunun 32/1 maddesi uyarınca bir yıllık sürede açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, davacının emtiaları sıcak yüklemesi nedeniyle hasarın meydana geldiğini, davalının emtiaların teslim alınmasından teslim edilinceye kadar taşıtanın talimatlarına göre hareket ettiğini, meydana gelen hasar nedeniyle kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunduğu görülmüştür.
CMR Konvansiyonunun 32/1. Maddesine göre, bu sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıl olduğu, bu sürenin teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren başlayacağının düzenlendiği,
CMR Konvansiyonunun 32/2. Maddesinde ise yazılı bir istem, taşımacı bunu yazılı bildiri ile geri çevirip, ona ilişkin belgeleri de iade edinceye kadar zaman limitini erteler düzenlemesi bulunmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2011/14445 Esas ve 2012/21016 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, ağır kusurun sebebi olarak kabul edilen kararlaştırılan ısıda taşımama olarak benimsenen gerekçenin davalı taşıyıcı açısından kasıt ya da kasda eşdeğer kusur olarak kabulü mümkün değildir. CMR Konvansiyonu’ nun 32/1. maddesine göre, bu sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların, 1 yıl içerisinde açılması gerekir.
Somut olayda hasar gören yükün teslim tarihi 27.06.2020 olup yukarıda açıklanan kurallar gereğince zamanaşımı süresi 27.06.2020 tarihinde başlamıştır.
Davacı tarafından, İzmir 25. Noterliğinin 10.07.2020 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile kiraz emtiasının uygun olmayan ısıda taşınması nedeniyle hasar meydana geldiği, hasarın miktarının ekspertiz çalışması ile tespit edilerek hasar tutarının taşımacıya rücu edileceği ihtar edilmiş, ihtarname 13.07.2020 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir.
Davalı taşıyıcı tarafından Mersin 7.Noterliği’nin … yevmiye nolu 16.07.2020 tarihli ihtarnamesi ile davacının gönderdiği ihtarnamede belirtilen sorumluluğu reddettiklerini belirterek ihtarnameye cevap verildiği ve bu cevabın davalıya 20.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi 1. cümlesi uyarınca, zarar gören tarafından yapılacak yazılı istemin zamanaşımı süresini ertelemesi için, hadiseyi genel olarak ortaya koyması, taşımacının talepten sorumluluk sebebi ile tazminat miktarı hakkında değerlendirmede bulunabilmesine imkan verecek bilgiyi içermesi yeterli olup tazminat miktarının tam olarak belirtilmesi gerekmez. Bu itibarla, davacı tarafından davalı taşımacıya gönderilen 10.07.2020 tarihli ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği 13.07.2020 tarihinde zamanaşımı süresi ertelenmiştir (durmuştur).
Ancak, duran zamanaşımı süresinin tekrar işlemeye başlayabilmesi için taşıyıcının cevabında talebin açıkça reddedilmesi, talep sahibine hakkını davada ileri sürmek dışında başka bir seçenek bırakılmaması gerekir. (YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2016/6407 Esas ve 2018/249 Karar Nolu kararı bu doğrultudadır)
13.07.2020 tarihinde ertelenen (duran) zamanaşımı süresinin davalı taşıyıcının 16.07.2020 tarihli ihtarnamesinin davacıya tebliğ edildiği 20.07.2020 tarihinde yeniden işlemeye başlamıştır.
Somut olayda hasar gören yükün teslim tarihinin 27.06.2020 olduğu, zamanaşımı süresinin 27.06.2020 tarihinde başladığı, davacı tarafından davalı taşımacıya gönderilen 10.07.2020 tarihli talebin 13.07.2020 tarihinde davalıya tebliği ile zamanaşımı süresinin durduğu, durma tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmasına 350 gün kalmıştır. Duran zamanaşımının davalı taşıyıcının 16.07.2020 tarihli ihtarnamesinin davacıya tebliğ edildiği 20.07.2020 tarihinde işlemeye başladığı, zamanaşımı süresinin 07/07/2021 tarihi itibariyle dolduğu, eldeki davanın ise zamanaşımı süresi dolduktan sonra 15/04/2022 tarihinde açıldığı, dolayısıyla CMR 32. maddesi uyarınca dava konusu alacağın dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 7.106,71 TL’den mahsubu ile bakiye 7.026,01‬-TL ‘nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Zamanaşımının usuli değil esasa ilişkin bir mesele olduğundan davalı yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmiş olup, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 61.260,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.