Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/335 E. 2022/764 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/318 Esas
KARAR NO : 2022/828

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 27/09/2022 tarihli dava dilekçesi ile, davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı şirkete ait Torbalı tesisinde “yüksek gerilim enerji hattı ve elektrik tüketim ölçüm noktasının değiştirilmesi işi” için anlaşma sağlandığını, işin tamamlanmasına müteakip anlaşmaya uygun olarak 120.000,00 TL+KDV olmak üzere toplam 141.600,00 TL bedelli 06/10/2021 tarihli …no’lu e faturanın tanzim edilerek davalı şirkete iletildiğini, anlaşma şartları gereği ödemenin fatura tarihinden itibaren 90 gün içinde yapılmasının gerektiğini ancak davalı tarafından fatura bedelinin davacıya ödenmediğini, bunun üzerine davacı tarafından fatura bedelinin tazmini için İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı şirketin yapılan anlaşma gereği işini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini ve işin bedeli için karalaştırılan tutarı hak ettiğini, davalı tarafından işin tam ve eksiksiz yapılmadığı yönünde herhangi bir beyan ve ihtarın bulunmadığını, bu nedenle davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının itirazında kötü niyetli olduğunu, davalının malların ve likit varlıkların mülkiyetini devretmesi ihtimalinin çok yüksek olduğunu, bu eylemin gerçekleşmesi halinde davacı şirket için geri dönülmez sonuçlar doğurabileceğini, bu nedenle davacının haklarının korunması amacıyla davalının menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hakları ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından verilen 02/05/2022 tarihli yanıt dilekçesi ile, davanın hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığını ve talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, dava açılmadan önce davalı şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını, yapılan ödeme dekontunun da yanıt dilekçesi ekinde sunduklarını, yapılan ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığını ve bu nedenle de reddinin gerektiğini, kabul edilmemesi halinde öncelikli olarak davacının iddia ettiği hizmeti tam ve eksiksiz şekilde sunduğunu ispat etmesinin gerektiğini, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin istendiği görülmüştür.
İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde ; alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 06/10/2021 tarih …no’lu faturaya dayanılarak toplam 141.600,00 TL bedel üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı şirket vekili tarafından takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı ile davalı arasında mevcut ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı tarafından düzenlenen fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili tarafından 22/04/2022 tarihli dilekçe ile, davanın 11/04/2022 tarihinde saat: 11:43’de açıldığını, davalının ise aynı gün saat 16:34’de davacıya icra takibine konu borcun anapara ödemesini gerçekleştirdiği, fatura bedeli olarak ödeme yapılmış ise de icra dosya borcunun 171.236,43 TL olduğu, davanın devam ettiği, dava açılması sonrasında yapılan ödemenin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi yönünde beyan ve talepte bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili 22/09/2022 celsede ki beyanında, arabuluculuk sürecinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, davanın açılmasından birkaç saat sonra ödeme yapıldığını, davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, alacağın ferileri yönünden davaya devam ettiklerini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.
Aynı celsede davalı vekili beyanında, yapılan ödemenin davadan haberdar olunmaksızın yapıldığını, davacının taleplerini de kabul etmediklerini, davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan ödeme dekontunun yapılan incelemesinde 11/04/2022 tarih saat 16:31’de 141.600,00 TL tutarında ödemenin “Batıbeton Ödeme” açıklaması ile davacı şirketin banka hesabına gönderildiği, iş bu davanın ise 11/04/2022 tarih 11:43 itibariyle açıldığı görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, her ne kadar davacı ile davalı arasında mevcut ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı tarafından işin tamamlanmasından sonra düzenlenen 06/10/2021 tarihli …no’lu toplam 141.600,00 TL bedelli fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine icra takibine itirazın iptali istemi ile iş bu dava açılmış ise de, davalı şirket tarafından davanın açıldığı tarih olan 11/04/2022 tarihinde 141.600,00 TL’nin davalı şirkete ödendiği anlaşılmıştır. Bu bedel yönünden davanın konusunun kalmadığı anlaşılmıştır.
Davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiği ve dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı ve takip dosyasının kapatıldığı dikkate alındığında, davalının Mahkememiz nezdinde iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, bu şekilde bir ödeme ile borcun varlığının kabul edildiği, bu haliyle de itiraza konu borcun likit olduğunun ve davalı tarafından bu bedelin hesaplanabilir nitelikte olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle de inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği, yine davalının davanın açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, bu haliyle davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın konusu kalmadığından ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
İcra inkar tazminatı isteminin KABULÜNE,
İcra takibine konu edilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile bakiye 2.337,80 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT Md. 6 hükmüne göre 11.120,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.510,38 TL başvuru harcı ve 19,50 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.529,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2022

Yazman …
e-imza

Yargıç…
e-imza