Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/309 E. 2022/1070 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/309 Esas
KARAR NO : 2022/1070

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 07/04/2022 tarihli dava dilekçesi ile, 21/08/2021 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile dava dışı …’a ait … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde ZMS Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde karşı taraf araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, kaza sonrasında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve … no’lu hasar dosyası açıldığını, görevlendirilen eksper tarafından 4.223,19 TL hasar gören parça ve 6.400,00 TL işçilik olmak üzere toplam 10.623,19 TL hasar bedelinin tespit edildiğini, yedek parçaların orjinal olarak tedarik edilmediği ve iskonto uygulandığını, davacının aracının dava dışı … Oto Buca Esnaf San. Sit. … Blok …/… Sk. No:… Buca/İZMİR adresinde onarıldığını, hasar bedeli olarak davacı adına KDV dahil 28.776,44 TL bedelli, 07/09/2021 tarihli, … no’lu fatura düzenlendiğini, davalı sigorta şirketinin hasar tazminatına ilişkin 10.623,19 TL ödeme yaptığını, ancak bu bedelin yetersiz olduğunu, sigorta şirketinin motorlu aracın neden olduğu riziko nedeniyle meydana gelen gerçek zararı gidermekle yükümlü olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile eksik ödenen hasar tazminatı için şimdilik 100,00 TL’nin Yargıtay kararları uyarınca iskontosuz gerçek zarar fiyatları ve rakama KDV dahil hesabı ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davanın zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapmadığını, tazminat ödemelerinde istenecek belgelerin tamamının eksiksiz olarak sigorta şirketine sunulmasının gerektiğini, sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmasının dava şartı olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının başvurusu üzerine 17/09/2021 tarihinde davacı vekilinin hesabına 10.623,19 TL araç hasar ödemesi yapıldığını, ayrıca yine davacının aracında meydana gelen değer kaybı için de eksper atandığını, düzenlenen raporda tespit edilen 621,62 TL değer kaybı bedelinin 30/12/2021 tarihinde yine davacı vekilinin hesabına ödendiğini, davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın 26/03/2021-26/03/2022 tarihleri kapsamında poliçe limitleri dahilinde teminat altına alındığını, davalı şirketin araç başına maddi sorumluluğunun 43.000,00 TL olduğunu, tarafların kusur dağılımı için İstanbul ATK’dan rapor alınması gerektiğini, dava dilekçesinde asıl alacağın ve avans faizinin talep edildiğini ancak davalı sigorta şirketinin avans faizinden sorumlu olmadığını, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın özel araç olduğunu, ticari araç olmadığını açıklanan nedenlerle öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, sigorta şirketine usulüne uygun başvuruda bulunulmaması nedeniyle usulden reddine, davanın esasına girilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Dava, 21/08/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen bakiye hasar bedelinin kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile açılan tazminat davasıdır.
Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulduğu, Mahkememizce bu durumun değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış, meydana gelen kaza ile davacı tarafça yapılan başvuru tarihi arasında yasal 2 yıllık sürenin sona ermediği, bu nedenle davanın ve başvurunun süresinde yapıldığı görülmekle zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Kazaya karışan araçların … plakalı ve … plakalı araçların trafik kayıtları, davalı sigorta şirketinden … plakalı araç için düzenlenen … no’lu ZMS Sigorta poliçesi ve davacıya ait … plakalı araç için düzenlenen … no’lu hasar dosyası, davacıya ait aracın tramer kayıtları celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Tüm belge ve deliller toplandıktan sonra, meydana gelen kazada tarafların kusur oranları, meydana geldiği iddia edilen ve dava dilekçesinde gösterilen zarar kalemlerinin ve bedellerinin tespiti, bakiye zararın ne kadar olabileceği, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olup olmayacağı, zorumlu ise hangi hukuki sebepler ile sorumlu olacağı, kazanın ve hasarın sigorta poliçesi teminat kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususlarının tespiti için dosya 1 kusur ve hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 02/11/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; 21/08/2021 tarihinde meydana gelen kazada davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda etken olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda etken olmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil toplam 28.320,00 TL hasar meydana geldiği, dosya kapsamına göre, davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 17/09/2021 tarihinde 10.623,19 TL ödeme yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 17.696,81.-TL olabileceği, davacıya ait … plaka sayılı araçta 13.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa değer kaybı bedeli olarak 30/12/2021 tarihinde 621,62 TL ödeme yaptığı, buna göre; davalı tarafın bakiye değer kaybı yükümlülüğünün 12.378,38 TL olabileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin değer artırım dilekçesi sunduğu, harcın tamamlandığı ve dilekçenin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından rapora ve ıslah dilekçesine karşı herhangi bir beyan veya itiraz dilekçesi verilmediği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 21/08/2021 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen bakiye hasar bedelinin kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Meydana gelen kazada davacıya ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya ait … plakalı araçta dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasarın tespiti yönünden düzenlenen bilirkişi raporunun dosyada ki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu görülmüş, buna göre davacıya ait araçta KDV dahil 28.320,00 TL hasar meydana geldiği anlaşılmıştır. Davalı şirket tarafından 17/09/2021 tarihinde hasar bedeli olarak ödenen10.623,19 TL ödemenin bu bedelden mahsubu gerektiği anlaşılmış, buna göre bakiye hasar bedelinin 17.696,81 TL olduğu görülmüştür.
Davalı şirket tarafından … plakalı araç için düzenlenen … no’lu ZMS Sigorta poliçesinin yapılan incelemesine göre, maddi hasarlı kaza yönünden poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, hesaplanan hasar bedelinin poliçe teminat limiti içinde kaldığı ve limitin aşılmadığı, davalı sigorta şirketinin TTK ve KTK hükümlerine göre meydana gelen hasardan sigortalı aracın maliki ve işleteni gibi sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, davalı şirket tarafından 17/09/2021 tarihinde ödeme yapıldığı görülmüş olmakla bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, buna göre hesaplanan toplam 17.696,81 TL tazminata bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmış, davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
17.696,81 TL bakiye hasar tazminatının 17/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 1.208,86 TL harçtan, peşin alınan 381,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.590,56 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 172,90 TL başvuru harcı, 301,00 tamamlama harcı, 800,00 TL Bilirkişi ücreti, 19,30 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.293,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır