Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/25 Esas
KARAR NO : 2022/836
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14.10.2019
KARAR TARİHİ : 29.09.2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … A.Ş. vekili Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada 14.10.2019 harç tarihli dava dilekçesinde; davalı … hakkında davacı (alacaklı) şirket tarafından 29.07.2018 tarihli 480,00 TL bedelli ve 29.09.2018 tarihli 464,02 TL bedelli iki adet fatura alacağından kaynaklı Seferihisar İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu olan alacağın davalıya ait … isimli teknenin davacı şirketten almış olduğu deniz bağlama ve palamar hizmeti alacağına ilişkin olduğunu, takibe borçlu tarafın itiraz edilerek takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalıdan en az %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas – …Karar sayılı 20.02.2020 tarihli kararı ile davanın görevli İzmir Nöbetçi ATM tarafından görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermekle; dosya davacı vekilinin 15.06.2020 tarihli istinaf dilekçesiyle istinaf edilmiş ve İzmir BAM 17. HD’nin … Esas – … Karar sayılı 16.12.2020 tarihli kararı ile davanın değeri itibariyle kesinlik sınırı altında kaldığından istinaf başvurusunun usulden reddine ve bu kararın 16.12.2020 tarihinde kesinleşmesiyle görevsizlik kararına istinaden dosya genel yetkili mahkeme olan İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek mahkemenin …. Esas – … sırasına kayıtlandığı, bu mahkeme tarafından da 25.11.2021 tarihli kararla görevli mahkemenin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, kararın 05.01.2022 tarihinde kesinleştiği, dosyanın davacı tarafından verilen 26- 29.11.2021 tarihli tahrik dilekçeleriyle mahkememize gönderildiği belirlenmiştir.
Davalı … 04.02.2022 tarihli cevap dilekçesiyle; müvekkiline ait teknenin deniz bağlama ve palamar hizmeti karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davacı tarafın kendisine ait … A.Ş. İşletme Yönetmeliğinin Bölüm 6: bağlama-çekek ve hizmet sözleşmeleri ile ödeme yükümlülüğü başlıklı 20. ve 22. maddeleri gereğince hizmet bedelinin peşin olarak ödendiğini, aksi halde ilgili hizmetin sağlanmadığını, müvekkiline ait teknenin davacıya ait marinadan ayrıldığını ve başka bir marinada bulunduğunu, hizmet bedeli peşin alınmamış olsa dahi teknenin davacı tarafa ait marinadan ayrılması üzerine ödemesinin alınacağını, ödemenin yapılmadan teknenin marinadan ayrılmasının mümkün olmadığını, marinaya giriş ve çıkışların marina işletmesinin bilgisi dışında mümkün olmadığını, icra takibine konu yapılan alacağın ödenmesine rağmen mükerrer olarak ödeme talep edildiğini belirterek davacının haksız taleplerin reddine ve müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava; 29.07.2018 ve 29.09.2018 tarihlerinde verilen hizmetler karşılığı doğan alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında yapılmış olan hizmetlere dair fatura bedelleri, liman kayıtları ve Seferihisar İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında incelemesi yapılmıştır.
Taraflar arasında arabuluculuk müzakeresinin yapıldığı ve arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma yapılamadığına ilişkin tutanağın 21.06.2019 tarihinde düzenlendiği belirlenmiştir.
Seferihisar İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında incelendiğinde; takip alacaklısı …, takip borçlusu … aleyhine 26.02.2019 tarihinde 480,00 TL fatura alacağı ve 24,38 TL faiz ile 464,02 TL fatura alacağı 16,48 TL faiz olmak üzere 984,88 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine geçtiği, borçluya ödeme emrinin 01.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.03.2019 tarihinde takibe, yetkiye, borcun aslına, işlemiş ve işleyecek faizlere, icra gider ve masraflarına, takip öncesi işlemiş faizlere, faiz türü ve oranına, vekâlet ücretine ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin 07.03.2019 tarihinde durduğu belirlenmiştir.
Dava konusu … isimli teknenin satış tarihi itibariyle önceki kayıtları da istenerek takip konusu alacağa ilişkin hizmetlerin yapıldığı tarih itibariyle teknenin özel tekne olup olmadığı incelenmiş olup; … isimli teknenin önceki isminin …… olduğu, Çeşme Bağlama Kütüğüne kayıtlı olduğu, önceki malikinin … olan teknenin 27.01.2017 tarihinde bağlama kütüğüne kayıtlanmasının talep edildiği, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın bu konuda işlem yaparak 29.06.2017’den itibaren …… adına tekneyi kayıtladığı, teknenin özel tekne olduğu, daha sonra teknenin 04.08.2017 tarihinde özel tekne vasfıyla … ismiyle satılarak Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş. adına kayıtlandığı, teknenin özel tekne vasfı taşıdığı, finansal kiralama sözleşmesiyle teknenin maliki olan Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş.’nin bu tekneyi özel tekne olarak sicilde kayıtladığı, …’nın Finansal Kiralama Sözleşmesinde 09.10.2019 tarihinde kiracı sıfatıyla bulunduğu halde daha sonradan bu kiracılık hakkını … Tekstil A.Ş.’ne devrettiği, Finansal Kiralama Sözleşmesini … Tekstil A.Ş. adına temlik ettiği, daha sonra teknenin Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş. tarafından … Tekstil A.Ş.’ne satıldığı ve … A.Ş. adına 17.11.2021 tarihinde kayıtlandığı belirlenmiştir.
Dava konusu olan teknenin malikinin … olmadığı belirlenmiş olmakla birlikte; özel tekne vasfı taşıdığı ve husumetin teknenin maliki / donatanı / işleteni olmayan …’ya karşı açıldığı, oysa ki teknenin 2017 yılında ……..a adına 29.06.2017 tarihinde kayıtlandığı, daha sonra teknenin finansal kiralama yoluyla Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş. tarafından satın alınarak bağlama kütüğünde Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş. adına kayıtlandığı, ancak bağlama sözleşmesinin alacaklısı davacı şirketin sözleşmeyi Yapı Kredi Finansal A.Ş. ile yapmadığı, palamar hizmetini de … adına verdiğini belirterek bu kişi aleyhine takibe giriştiği belirlenmiştir.
Finansal Kiralama Sözleşmesi niteliği gereği malın mülkiyeti finansal kiralayandadır. Kullanım hakkı kira sözleşmesi boyunca kiracıya bırakılmakta olup, niteliği gereği son taksitinin ödenmesiyle (somut olayda 12.11.2021 tarihinde 11,37 TL’nin ödenmesiyle) sözleşme gereği mülkiyeti kiracıya devredilmektedir. Somut olayda da davacının talep ettiği alacak kalemlerinin doğduğu tarih (23.09.2018 ve 29.07.2018 tarihli palamar hizmeti faturası) itibariyle finansal kiracı … olduğu (20.07.2017 den 09.10.2019’a kadar) belirlenmiş olmaktadır. Ayrıca tekne özel tekne niteliği taşıdığından mahkememizin görev alanına girmediği, …’nın davacıyla yapmış olduğu sözleşmelerde ticari iş niteliği taşımadığı ve teknenin özel tekne niteliğiyle davacıdan hizmet aldığı belirlenmiştir.
Her ne kadar Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi davanın genel yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş ve İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi de görevli mahkemenin (Deniz Ticareti ve sigortalarına bakmakla görevli) İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş ise de; Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişilerin sigortadan doğan davalarının 6502 sayılı Kanun m. 3/k ve 3/I ile m. 73/1 gereğince Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirlendiğinden, mahkememizce resen görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
Görev; kamu düzenine ilişkin olup HMK m. 114/1/c gereğince dava şartıdır. Dava şartının mahkemece HMK m. 115/1’e göre davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve bu konuda karar verilmesi mümkündür. Dava şartı eksikliği halinde giderilebilecek olan dava şartları için davacıya süre verilmesi mümkün iken; giderilemeyecek dava şartları yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekir.
Somut olayda da; davacının görevli olmayan mahkemede dava açması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının davası görevli olmadığını belirten Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesince istinaf edilmekle; İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi’nde kesinlik sınırının altında olması nedeni ile istinaf incelemesi yapılmaksızın dosya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş olmakla birlikte Mahkememizce gerek bu kararla, gerekse İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararı ile bağlı olmak zorunlu olmadığından Mahkememizce de görevsizlik kararı verilmiş ve her iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmıştır.
Bu nedenle Mahkememizce verilen karar da kesin olmakla uyuşmazlığın çözülmesi için talep halinde dosyanın İzmir BAM 6. Hukuk Dairesine merci tayini için gönderilmesi gerekmiştir.
Somut olayda da; davacının görevli olmayan mahkemede dava açması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak bu halde davacının iki haftalık süre içerisinde HMK m. 20’ye göre; kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini isteme hakkı vardır. Aksi halde dava açılmamış sayılacaktır
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
Davacının davasının taraflar arasındaki ilişkinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle ticari iş olmayıp ticari dava niteliği taşımaması, tüketici hukukundan kaynaklanıp tüketici mahkemesinin görev alanına girdiğinden (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2. F. gereği davanın USULDEN REDDİNE,
HMK m.21/1-c gereği kararın kesin olması nedeni ile dosyanın görevli ve yetkili yargı yerinin belirlenmesi için merci tayini için İzmir BAM 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Kararın kesinleşmesiyle ve talep halinde dosyanın görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK m. 331/2b gereği davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemede karar verilmesine, aksi halde; (HMK m. 20/1-son cümle’ye göre) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde Mahkememizce verilecek hükümle; gönderilmesi halinde ise; bu mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesiyle (HMK m. 333 gereği) yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022
Katip…
e-imza
Hakim…
e-imza