Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/208 E. 2023/249 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/208 Esas
KARAR NO : 2023/249
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 07/03/2022 tarihli dava dilekçesi ile; Davalının davacıdan teslim almış olduğu malzemeler neticesinde işlemiş faiziyle birlikte toplam 16.547,68 TL. borcu olduğunu, fatura içeriğine davalı tarafından itiraz edilmediğini, buna rağmen davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafın faturalarda gösterilen borcu ödememesi nedeni ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini bu nedenle davanın kabulüne, itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalıya dava dilekçesinin 17/05/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalının yanıt dilekçesi sunmadığı, yargılama aşamasında herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
ava konusu İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelenmesinde: Davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine 13/07/2021 tarihinde ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğine dair icra dosyasında tebliğ mazbatasının bulunmadığı, davalı borçlu 06/08/2021 tarihinde borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 06/08/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti için Çiğli Vergi Dairesine, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığından, İzmir 9 Eylül Vergi Dairesinden gelen müzekkere yanıtları dosyaya eklenmiştir. Yapılan incelemede; Davalının bilanço usulü ile defter tuttuğu ve bu hali ile tacir olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının dosyaya sunulması veya bulunduğu adresin bildirilmesi hususunda süre verildiği, davacı tarafça ticari defterlerin bulunduğu adresin bildirildiği, davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve defterlerin bulunduğu adresin bildirilmediği görülmüştür.
Takibe dayanak gösterilen faturanın taraflarca bağlı oldukları Vergi Dairelerine beyan edilip edilmediğinin tespiti için yapılan yazışma yanıtlarının dosyamız içine konduğu görülmüş, davalı tarafça düzenlenen Form BA’da dava konusu edilen faturanın beyan edildiği, yine davacı tarafında düzenlenen Form BS’da davalı için düzenlenen faturanın beyan edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen tüm kayıt ve deliller ile davacı tarafa ait defterler üzerinde inceleme yapılarak takibe konu alacağın doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarı ve ferilerinin tespiti ve hesaplanması için dosyanın SMMM bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişinin 31/08/2022 tarihli raporunu dosyaya sunduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; Davacı şirkete ait uyuşmazlık dönemini içerir yasal defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğu, davacı tarafından 21/06/2020 tarihli ve takibe dayanak gösterilen KDV dahil 16.547,68 TL bedelli 1 adet fatura düzenlendiği, faturaya istinaden davalı tarafından yapılan bir ödemenin belirlenemediği, Mahkemece faturaya konu malların davalıya teslim edildiğine kanaat getirilmesi halinde faturada gösterilen 16.547,68 TL asıl alacağın talep edilebileceği, takip tarihi itibari ile işlemiş faiz talebinin yerinde olmayacağı kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
İcra takip dosyasına davalı tarafından verilen itiraz dilekçesinde davalı tarafça borcun ödendiği ve herhangi bir borcun kalmadığı hususunun bildirildiği, bu nedenle itiraz edildiğinin beyan edildiği görülmekle ödeme iddiasının davalı tarafça ispatlanması gerektiği görülmüş, davalıya iddiasının ispatı yönünde delillerini sunması için meşruhatlı davetiye tebliğine ve süre verilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve herhangi bir delil ileri sürülmediği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı ve davalı arasında satım sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından davalıya satışı gerçekleştirildiği beyan edilen ürünler için düzenlenen fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulduğu, yargılama aşamasında davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı, davacı defterlerinde yapılan incelemeye göre dayanılan faturanın ticari defter ve kayıtlarda gösterildiği, dayanılan faturanın davalı tarafından bağlı olduğu Vergi Dairesine beyan edildiği görülmekle, işbu faturanın davalı defterlerinde de kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, davalının icra takibine itirazında ödeme iddiasında bulunulması nedeni ile bu iddiasının ispatı için kendisine uyarılı davetiye ile verilen süreye rağmen ödeme iddiasını ispatlar herhangi bir delil veya belgenin dosyada tespit edilemediği, bu hali ile icra takibine ve davaya konu edilen asıl alacak olan 16.547,68 TL alacak yönünden davalının itirazında haksız olduğu, alacağın niteliği itibari ile likit olması nedeni ile icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında itirazın İPTALİNE,
Takibin 16.547,68 TL alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin KABULÜNE,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 1.130,37 TL harçtan, peşin alınan 282,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 847,77 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 363,30 TL başvuru harcı, 700,00 TL Bilirkişi ücreti, 152,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.215,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kesin yasa yolu kapalı olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/03/2023
Yazman …
e-imzalı
Yargıç …
e-imzalı