Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/15 E. 2023/353 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/15
KARAR NO : 2023/353
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin Buca OSB. 2/22 Sk. No:11 Buca/İZMİR adresinde bulunan taşınmazın maliki olduğunu, ilgili taşınmazın davalı sigorta şirketi ile müvekkili arasındaki sigorta sözleşmesi ile taşınmazı … numaralı poliçe ile deprem rizikosu teminat altına alındığını, 30.10.2020 tarihinde İzmir’de 6.6 şiddetinde meydana gelen deprem neticesinde müvekkilinin konutunun ağır hasar aldığını ve tahliye edildiğini, taşınmazın taşıyıcı kolonlarının deprem sebebiyle patladığını, kolluk kuvvetleri tarafından güvenli olmaması sebebiyle apartmana girişlerin yasaklandığını, konutun tahliye edilmesi durumu söz konusu olduğunu, müvekkilinin farklı firmalardan taşınmazda meydana gelen hasarların onarımı için fiyat teklifi aldığını, bu fiyat tekliflerinden en uygununu dava dışı GVK İnşaat’ın 97.500,00-TL+KDV olarak teklif ettiğini, müvekkilinin davalı sigorta şirketine hasar bildiriminde bulunduğunu 10200021150 sayılı dosyada alınan ekspertiz raporunda; sigortalı binanın dış cepheye bakan sağ yan arka ve sol yan duvarlarında deprem kaynaklı çatlaklar ve boya hasarlarının olduğu, ayrıca iç taraftaki ilk 3 kat merdiven sahanlıkları, ofis alanları ve üretim bölümleri ile depo duvarlarında kısmi sıva ve boya çatlaklarının meydana geldiğinin tespit edildiğini, ancak raporda bahsi geçen GVK İnşaat’tan alınan 97.500,00-TL+KDV bedeli yapılan ölçümlere istinaden talep edilen onarım maliyetinin yüksek bulunduğunu, ekspertiz tarafından yapılan tespit uyarınca 45.000,00-TL hasar olduğu bu hasara uygulanan koasürans ile birlikte bedelin muafiyet altında kaldığı bildirilerek herhangi bir ödeme yapılmadığını, oysaki talep edilen 97.500,00-TL onarım maliyetinin, müvekkilin zararını gideremeyecek, taşınmazı eski haline getiremeyecek nitelikte olduğunu, davalı sigorta şirketinin taşınmazın DASK limitini aşan zararlardan sorumlu olduğunu, taşınmazın DASK sigortası yapılmamış olsa dahi davalı sigorta şirketinin ihtiyari nitelik deprem sigortası teminatını ödemesi gerektiğinin Yargıtay ilamlarında hükmedildiğini, sigorta şirketinin hiçbir şekilde müvekkili bilgilendirmeden yürüttüğü bu sözleşme ilişkisinde belirlenen muafiyet ve koasürans oranlarının geçersiz olduğunu, bu nedenle poliçe kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken tazminatta bu oranların uygulanmaması gerektiğini, bu nedenle sigorta şirketi tarafından müvekkilinin zararlarının karşılanmaması sebebiyle işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek 30.10.2021 tarihinde meydana gelen İzmir Depremi neticesinde davacıya ait taşınmazın ağır hasar alması neticesinde yıkım kararı verilerek yıkılmış olan taşınmaz nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1.000,00-TL hasar tazminat bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket tarafından … No.lu Altın Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile … Tekstil Tur. Dış Tic. A.Ş. ‘nin ” Buca OSB 2/22 Sok. … Tekstıl NO:11 Buca/İzmir ” adresindeki konutu 16/02/2020
– 16/02/2021 tarihleri arasında sigorta poliçesinde belirtilen risklere karşı poliçede belirtilen şartlarla sigortalandığını, müvekkili şirkete hasar ihbarı akabinde riziko adresinde yapılan incelemelerde; sigortalı firmaya ait binanın sanayi sitesi içinde tam kagir ve ayrık nizamlı olduğu ve tekstil firmasına kiraya verilmiş olduğunun öğrenildiğini, bağımsız eksperce yapılan tespitler sonucu sigortalı binanın dış cepheye bakan sağ yan arka ve sol yan duvarlarında deprem kaynaklı çatlaklar ve boya hasarlarının olduğu, ayrıca iç taraftaki ilk 3 kat merdiven sahanlıkları, ofis alanları ve üretim bölümleri ile depo duvarlarında kısmi sıva ve boya çatlaklarının meydana geldiğini, davacı GNK İnşaat adlı firmayı çağırarak onarımlarına başlandığı ve onarım maliyetinin toplam 97.500,00 TL +KDV olarak talep edildiğini, fakat iletilen teklifin işin yapım maliyetleri ve ekspertiz sırasında yapılan ölçümlere istinaden değerlendirildiğinde faiş bir rakam olduğunu, yapılan ölçümler, piyasa birim fiyatlarına istinaden ; dış cepheye komple iskele kurulumu ile dış cephe duvar onarımları ile boyama için 25.000,00 TL, dış cephe duvar tadilatları ve boyama (4 kat) için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda sigortalı işyerinin hasar maliyetinin 45.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin poliçe ile verilen teminat ve teminat limitleri ile sınırlı olarak rizikolardan sorumlu olduğunu, dava konusu olayda ise hasarın poliçe şartları gereği muafiyet altında olduğunu, poliçede deprem sigorta bedelinin 2.300.000,00 olduğu sigortacının sorumlu olduğu %80 oranındaki kısmın %2’si 36.800 TL olduğunu, yani söz konusu poliçede deprem hasarları için muafiyetin 36.800 TL olduğunu, dava konusu olay için belirlenen hasar rakamının ise 45.000 TL olup %20 sigortalı üzerinde kalıyor olması sebebi ile (koasürans) sigortacının sorumluluğunun 36.000 TL olduğu bu rakamın da poliçe doğrultusunda hesaplanan 36.800 TL muafiyetin altında kaldığından Müvekkil Şirketin davadaki talep ile ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek öncelikle davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise maddi tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; Tapu Kayıtları, 24/12/2020 tarihli ekspertiz raporu, … Numaralı Sigorta Poliçesi, Müvekkil tarafından alınan teklifler, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı savunmasını ispat yönünde; poliçe, ekspertiz raporu, bilirkişi incelemesi delillerine dayandığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 24/04/2023 tarihli dilekçe ile haricen davalı şirket ile anlaşma sağladıklarını bu nedenle açılan davadan feragat ettikleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, arabuluculuk ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan 13.03.2023 tarihli dilekçe ile davacıya yapılan ödeme nedeniyle davalının ibra edildiğini belirterek ibraname, feragatname ve makbuz ibareli belgeyi sunarak davacının davadan feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, Mahkemenin arabuluculuk ücretine hükmetmesi halinde bu tutardan davalının sorumlu olacağını belirtmiştir.
DEĞERLENDİRME:Dava;özel sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilecektir. Karşı taraf ile mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan feragatın kayıtsız ve şartsız olması gerekecek ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracaktır.
Davacı vekilinin, davalı aleyhine açtığı davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat etmiş olması ve vekaletnamesinde feragat konusunda yetkisinin bulunması nedeniyle davalı hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 01.03.2023 tarih … Esas ve … Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava açıldıktan sonra davalı tarafça yapılan bu ödeme nedeniyle davacı tarafın feragat ettiği açık olup, bu durumda kabul edilen bu miktar yönünden davalı tarafın davada haksız olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiği, her ne kadar davacı tarafça HMK 307 maddesi gereğince feragat edilmiş ise de yargılama aşaması ve davacının feragat dilekçesi içeriğine göre bu feragatin davalı tarafın davanın devamı sırasında yapmış olduğu ödeme nedeniyle gerçekleştiği içerik itibariyle davanın konusuz kalması nedeniyle bu dilekçenin verildiği ve davalı tarafın dosya kapsamı ve delil durumuna göre dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetildiğinde davadan önce 7155 Sayılı Yasa gereğince başvurulan arabuluculuk dava şartı yolundaki arabulucuya ödenen vekalet ücretinin de yargılama giderlerinden sayılması gerektiği ve buna göre bu ücretin davaya sebebiyet veren davalıdan tahsil edilmesi gerektiğinden 7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına karar verilmiş ve aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesine göre “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü uyarınca karar tarihindeki maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken 119,93 TL harcın, peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 39,23‬‬ TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekilinin talebi dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/04/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı