Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1065 E. 2023/284 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1065
KARAR NO : 2023/284

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan olan 353,91-TL alacağının tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak, davalının takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, müvekkili firmanın, … firmasının ve … firmasının akümülatör malzemelerinin dağıtım işini yaptığını, 50 yıla yakın bir zamandır ülkenin en önemli kuruluşlarından olan … ve …’nün bölge temsilcisi ve bayisi olan bir şirket olduğunu, davalının müvekkili şirketin müşterisi olarak uzun zamandır müvekkili şirketten alışveriş yapan müşterisi olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasındaki cari hesap ekstresine göre 2020 yılından devreden borç bakiyesinin 312,26-TL iken takip tarihinde müvekkili şirketin cari alacağının 353,91-TL göründüğünü, müvekkili şirketin iş bu alacağının 2020 yılından devreden gelen muhtelif akü satışı ve tesliminden kaynaklandığını, dönemler içinde yapılan ticari alışveriş neticesinde müvekkilinin davalıdan alacağı bulunduğunu, davalının satın aldığı ürünlerin bedellerini müvekkiline ödemediğini, davalının esnaf olduğunu, alacağını çok iyi bildiğini, itirazı alacağın tahsilini geciktirmek için kötü niyetle yaptığını belirterek , açılan davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalıya % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; tacir sfatının bulunmadığından dolayı açılan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, açılan davada kesin yetki kuralı bulunmadığını, genel yetki kuralı uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu sebeple yetkili mahkemenin Aydın Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafa arabuluculuk tutanağının aslının sunulmasının istendiği ancak kesin süre içinde sunmadıklarını bu nedenle davanın usulden reddine talep ettiğini, davacı tarafın tacir olduğunu, dava konusu icra takibine dayanak hiç bir belge fatura teslim fişi sunmadığını, bu sebeble davada iddia ve savunmalarını değiştirmesine ve genişletmesine muvafakatı bulunmadığını, davacı taraf davaya konu icra takibinde hangi tarihli fatura , hangi tarihli alışverişe ilişkin para talep ettiğini dahi bildirmediğini, takibin konusunun belirsiz olduğunu, işlem açıklanmasına cari hesap farkı denilerek işlem yapıldığını, kendisinin borcu bulunmadığını aksine alacaklı olduğunu belirterek öncelikle görevsiz ve yetkisiz mahkemede açılan davanın reddine karar verilmesini , devamında davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası, faturalar, sevk irsaliyeleri, cari hesap ekstresi, davalının ve davacının ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; ticari kayıtları, tanık beyanları, yemin delillerine dayandığı görülmüştür. İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine cari hesap bakiyesine dayalı olarak 312,26 TL asıl alacak ve 41,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 353,91 TL’nin tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 11.05.2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17.05.2022 tarihinde borca,faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür. Mahkememizce davalının tacir araştırmasının yapılması için Vergi dairesine müzekkere yazıldığı, Nazilli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 28/12/2022 tarihli yazısına göre davalının motorlu kara taşıtlarının parçalarının belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda perakende ticareti yönünden basit usule tabi mükellef olduğu anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME:Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
TTK’nın 14. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir. Dosya kapsamında, davacının tacir sıfatının bulunduğu ancak gerçek kişi olan davalı …’ın Nazilli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 28/12/2022 tarihli yazısına göre motorlu kara taşıtlarının parçalarının belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda perakende ticareti yönünden basit usule tabi mükellef olduğu, buna göre davalının tacir sıfatının bulunmadığından uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği, ayrıca davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, TTK’nın 4. maddesindeki yasal düzenlenme karşısında uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine,görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı