Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/103 E. 2022/1220 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/103
KARAR NO : 2022/1220
DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı… İnşaat Tarım Orman Ve Hayvancılık Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili … harç tarihli tedbir talepli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin tasfiye halinde … Konut Yapı Kooperatifi ile ……. tarihinde inşaat sözleşmesi yaptığını, bu sözleşmede arsa sahiplerini müştereken hissedar bulunduğunu Karşıyaka … parselde kayıtlı taşınmaz da kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi işinde yüklenici olarak yer aldığını, kooperatifin … tarihinde terkin ile sicilden silindiğini, davalı …, … ve …’in bu kooperatifin yönetim üyesi olduğunu, dava dışı kooperatif ile yapılan anlaşma gereği ödenmeyen 2 adet fatura toplamı olan 217.225.554 TL alacağın tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosya ile takibe başladıklarını, yetki itirazı nedeniyle dosyanın Karşıyaka…İcra Müdürlüğünün … Esas numarası (Eski … Esas ile … Esas) aldığını, takip dosyasında alacaklı vekilinin talebi ile kooperatife ait Karşıyaka … parselde bulunan taşınmaz üzerinde kurulan binaya ….. tarihinde haciz işlemi yapıldığını, ancak ….. tarihinde yapılan uzlaşma teslim ve ibra tutanağı düzenlendiği, müvekkiline taahhüt edilen vade tarihleri belirlenen borçlarla (4. maddede) yine bakiye 110.000 TL’lik borcun karşılığında kooperatife ait olan ve arsa sahibine daire olarak verilecek olan bitirilmiş 2 adet dairenin mülkiyetinin 30.08.2006 tarihine kadar müvekkiline devredileceğinin 5. Maddeyle anlaşıldığını, kooperatif yöneticisine güvenen müvekkilinin 6. Maddede anlaşma gereği Karşıyaka…Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünde … tarihinde konulan hacizlerin terkin işleminin yaptığını, vade tarihinde ve sonrasında müvekkiline taahhüt edilen borç ödemelerin yerine getirilmediğini, kooperatif tarafından alacaklı müvekkili şirket aleyhine yenileme isteği ve faizlerin kaldırılması talepleri Karşıyaka…İcra Hukuk Dairesinin … Esas – … Karar sayılı … tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile dava tarihi itibari ile 200.000 TL ana para 194.000 TL işlemiş faizle birlikte 394.000 TL borçlu olarak müvekkilinin borçlu olduğunun tespit edildiğini ve bu kararın Yargıtay … HD tarafından ….. tarihli onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin bu alacak miktarı ile alacağının tespit edildiğini, ancak tahsilat işlemine girişildiği sırada borçlu kooperatifin … tarihinde sicilden silindiklerini öğrendiklerini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu madde 62/3 gereğince yönetim kurulu üyelerinin ve kooperatif memurlarının kendi kusurlarında ileri gelen zararlardan sorumlu olduğunu, kamu görevli gibisi cezalandırılacaklarını, TTK m. 556 vd. göre yöneticilerin sorumluluğunun bulunduğu, kooperatifin terkin işlemlerini gerçekleştirerek müvekkilinin haksız ve kötü niyetli davranışlarla mağdur ettiklerini özen ve yükümlülüklerini yerine getirmediklerini kooperatifin tasfiye ve terkin ettiklerini, bu nedenle kooperatifi temsil eden yürütme organı yönetim kurulu üyelerini, sorumluluklarının bulunduğunu, müvekkilinin Karşıyaka…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu edilen alacağının 394.000,00 TL olup, bu alacaktan davalıların kusuru ile tahsile sebebiyet vermediklerinden sorumlu olduklarını, davanın kabulü ile kooperatif üyelerinden tahsiline ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir talebi konulmasını talep etmiştir.
Davacı tarafın tedbir talebi değerlendirildiğinde; davacının tedbir talebine ilişkin dava dilekçesine ilişkin delil bulunmadığını yaklaşık ispat kurallarına göre ispatlayacak delilleri ibraz etmediği, aynı zamanda alacağı sorumlusu olarak gösterilen davalılara ait taşınmazlara 3. Kişilerin devrinin önlenmesi için tedbir talebi ettiği, oysaki alacağın para alacağı olması ve davanın konusunun bu taşınmazlar olmaması bu nedenle sadece ihtiyati hacze konu alacak için ihtiyati haciz talep edebileceği belirlendiğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … vekili …… tarihli cevap dilekçesiyle; davacının alacağını zamanaşımına uğradığını, TTK m. 560 gereğince zararını doğuran fiili meydana geldiği tarihten itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımının doğduğunu, talep hakkının …. tarihinde Karşıyaka…İcra Hukuk Mahkemesinde verilen karar ile 5 yıllık zamanaşımının dolduğunu husumet yönünden de davacının davasını yenilebilmesi için asıl borçlunun davalı olarak gösterebilmesi gerektiği, bu borçludan tahsil imkânı olmaması halinde yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu yoluna gidilebileceğinin davacının açmış olduğu davada tasfiye halinde sınırlı sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi İle inşaat sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği ödenmesi gereken 2 adet fatura toplamı 217.225,55 TL’nin ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığı, Kooperatife ait bağımsız bölümler üzerinde haciz konulduğu, daha sonra taraflar arasında …. tarihli anlaşma sonucunda hacizlerin fek edildiği, karşılığında 2 adet 2 Adet dairenin kendisine verilmesi uyulmadığı borç ödemesi ve taşınma ve devir işlemlerinin yapılmadığı ve kooperatifin sicilden terfi edilmesi nedeniyle yönetim kurulunun kendi kusurlarından dolayı sorumlu olduklarından dava açtıklarını belirttikleri 6102 sayılı TTK m. 553 gereğince, davacının davalıları kusurlu olduğunu ispatlaması gerektiği, Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarının bu yönde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili ….. tarihli replik dilekçesiyle; zaman aşımı itirazının doğru olmadığını, 5 yıllık sürenin geçmediğini husumet yönünden davaya yapılan itirazı kabul etmediklerini, müvekkilin alacaklarını sürüncemede kaldığını, kooperatifin 5 yıllık süre içerisinde ihyasını istenmediğini, esasa ilişkin olarak yapılan itirazları kabul etmediklerini belirtmiştir.
Davalı … … tarihli cevap dilekçesiyle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiği 2 yıllık zamanaşımı süresinin aşıldığını, icra takibi 2004 yılından 18 yıl geçtiğini, dava konusu alacağın borçlusunun … Konut Yapı Kooperatifi olduğunu, kendisinin bir kusurunun bulunmadığını o tarihlerde bir yönetim kurulu üyesi olmadığını, … tarihli uzlaşma teslim ve ibra tutanaklı sözleşmede de yönetim kurulu üyesi olmadığını, imzasının bulunmadığını, belirterek davanın zamanaşımı husumet ve esastan reddini talep etmiştir.
Davanın konusunun davacı yüklenicinin dava dışı … Konut Yapı Kooperatifi’nden Karşıyaka…İcra Hukuk Mahkeme kararına dayanan alacağının tespitine ilişkin karara ve Karşıyaka…İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasındaki alacaklarına istinaden sicilden terkin edilen kooperatif yöneticilerinin sorumluluğuna dayanan alacak/tazminat davası olduğu belirlenmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Taraflar arası yapılmış olan uzlaşma teslim ve ibra tutanağı başlıklı …. tarihli tutanak, Karşıyaka …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, Karşıyaka …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararı, Dava dışı Kooperatife ait sicil ve kayıtlar incelenmiş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Karşıyaka … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı… İnşaat Ltd. Şti. vekilinin ….. tarihli iflas yoluyla adi takiple takibe geçtiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği daha sonra takibin işlemden kaldırılması ile yenilendiği ve yeni esas numarasının … olduğu daha sonra tekrar yenilendiği ve … Esas numarası aldığı belirlenmiştir.
Karşıyaka …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararı dosyası incelendiğinde; şikayetçi … Konut Yapı Kooperatifin alacaklı – davalı… İnşaat Ltd. Şti. aleyhine Karşıyaka… İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası yenilerek … Esas numarası aldığını ve müvekkili hakkında 217.225,54 TL üzerinden işlem yapıldığı 260.000 TL borcun belirlenip, 150.000 TL sini ödendiği ve tasfiye edildiği, ancak müvekkili kooperatifin önceki müteahhitliği yapan… İnşaat Ltd. Şti.’nin depreme uygun hale getirmek için yapılan masrafların protokolün 16. Maddesine göre sorumluluğu olduğu halde Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtığını, yeniden takibin yenilemeyeceğini, belirterek talepte bulunduğu, davalının davanın reddini talep ettiği, taraflar arasındaki protokol uyarınca borca ve faize yönelik itirazların bilirkişi vasıtasıyla değerlendirilerek protokolün 19. Maddesine göre yapılan ödeme düşüldükten sonra asıl alacağın 200.000 TL olarak kabulü ile bu tarihten sonra (….tarihinden sonra) dava tarihine kadar faiz yürütülerek 194.000 TL işlemiş faiz toplam 394.000 TL üzerinden takibin devamına karar verildiği belirlendiği ve bu kararın Yargıtay … HD tarafından … E – … K sayılı karar ile onandığı belirlenmiştir.
Dava dışı Kooperatife ait sicil ve kayıtlar incelenmiştir. Kooperatifin tasfiye halinde olup …tarihinde tasfiye sonu terkedildiği belirlenmiştir.
Mahkememizce … tarihli 2 nolu ara kararlarla davacı tarafa dava konusu kooperatifin ihyası konusunda başvuru yapıp yapmadığı, ihya edilmesi halinde alacaklarını alamadığını iddia ettiğinden bu konuda kooperatife karşı alacaklarını almak için herhangi bir hukuki işlem yapıp yapmadıkları konusunda beyanda bulunmaları için süre verilmiş, bu süre içerisinde davacı taraf …. tarihli beyan dilekçesiyle; Karşıyaka …İCHM’nin … E sayılı dosyayla kesinleşen alacaklara ilişkin davacı şirketin dava dışı … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine Karşıyaka … İcra Müdürlüğünün … E numarasıyla ilamlı icra takibi yaptıklarını, kooperatifin mal varlığı olmaması nedeniyle takibin semeresiz kaldığını, davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak kooperatifi tasfiye ve terkin ettiklerini, müvekkiline verilen …. tarihli Uzlaşma Teslim Ve İbra Tutanağına istinaden haciz şerhi kaldırılan taşınmazların kaçırıldığını, mahkemece verilecek süre içerisinde ihya davası açabileceklerini beyan etmiştir.
Davacı taraf…. tarihli dilekçesiyle de dinletmek istedikleri tanıkların niçin dinleteceğine ilişkin beyan bulunmuştur.
Mahkememizce … tarihli celsede 4 nolu ara karar kapsamında davalı tarafın zamanaşımı defi ve haksız fiil oluşturan kooperatif alacaklısının alacağını ödemeden tasfiye edildiğinden bahisle davalı yöneticilerin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumluluğunun sınırları ve zararın doğduğu tarihin de değerlendirilerek zamanaşımı defi de incelenerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişilerden ….. tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davacı ve davalıların beyanları değerlendirilerek 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu m. 98 atfıyla TTK’daki anonim şirkete ait hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmekle TTK m. 560’a göre hukuki sorumluluk davalarının davacının zararı ve sorumluluğu öğrendiği tarihten itibaren iki(2) yıl ve her halde zararın meydana geldiği tarihten itibaren beş(5) yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağının belirtildiği, yöneticilerin sorumluluklarını ortadan kaldıran nedenlerden birisinin zamanaşımı olduğunu, TTK m. 560’da 3 tip zamanaşımı süresinin düzenlendiği, sorumlu olanlara karşı tazminat isteme hakkının davacını zararı ve sorumluluğu öğrendiği tarihten itibaren iki(2) ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği tarihten itibaren beş(5) yıl olup, bu fiilin TCK’ya göre daha uzun bir dava zamanaşımına tabi olması durumunda tazminat davasına da bu zamanaşımının uygulanacağı hükmüne göre ilk olarak davacının (ortaklık, ortaklar ve alacaklılar) sorumluları ve zararı öğrenmesinden itibaren iki(2) yıl, sorumlular ya da zarar öğrenilsin ya da öğrenilmesin sorumluluk davasının zarar verici fiilin meydana gelmesinden itibaren beş(5) yılda zamanaşımının geçeceğini, üçüncü olarak ise sorumluğu gerektiren fiil cezayı gerektiriyorsa TCK’daki zamanaşımının uygulanacağı hükmünün bulunduğu, somut olayda sorumluların birden fazla bulunması durumunda sürenin başlayabilmesi için tüm sorumluların öğrenilmesinin şart olmadığını, her sorumlu için sürenin kendisinin öğrenilme tarihinden itibaren başlayacağını, ortakların dava hakkının bulunduğu durumlarda ise ortaklardan bağımsız olarak her ortak için sürenin zarar ve sorumluların kendisi tarafından öğrenilmesiyle başlayacağı, kooperatif için söz konusu iki yıllık sürenin ortaklık temsilcisinin zararı ve sorumluları öğrenme tarihinden itibaren olacağını, dava konusu uyuşmazlık da davacının ortakların sorumluluğunu öğrenme tarihinin Karşıyaka…İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararıyla tespit edildiği ve bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından …tarihinde onanarak kesinleştiği, bu alacağın bu tarihten itibaren tespit edildiği, 5 yıllık zamanaşımı süresinin ise zarar doğurucu eylemin oluşmasıyla başladığı, dava açmaya yetkili kişilerin zararı ve zararı meydana getiren faili 5 yıl sonra öğrenmiş olsalar dahi dava hakkının zamanaşımına uğradığını, somut olaydaki davanın … tarihinde açıldığı, … tarihinden önceki eylem ve işlemlerden doğduğu iddia edilen zarara ilişkin dava hakkının zamanaşımına uğradığını, bu nedenle TTK m. 560 hükmüne göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarihli kesinleşme kararıyla birlikte zararın ve failin öğrenildiği kabul edilirse … tarihinde zamanaşımının geçtiği, yine TTK m. 560’daki zamanaşımı süresinin de … tarihinden önce olan eylem ve işlemlerden doğduğu iddia edilen zararlara ilişkin dava zamanaşımı geçtiği belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili … tarihli beyan dilekçesiyle; bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, zamanaşımının geçmediğini, Covid-19 tedbirleri nedeniyle dava zamanaşımı sürelerinin işlemediğini, 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davanın açıldığını, davalıların görev yaptıkları dönemde zarar doğuran eylemlerin gerçekleşme tarihlerinin tespit edilerek zamanaşımı süresinde bu tarihlerin esas alınması gerektiği belirtildiğinden yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili …tarihli beyan dilekçesiyle; davanın reddini talep etmiştir.
Tüm toplanan deliller ve yapılan incelemelere göre;
Davacı taraf, dava dışı … Konut Yapı Kooperatifi ile … tarihinde İnşaat Sözleşmesi yaptığı ve bu sözleşme kapsamında dava dışı kooperatiften alacaklı olduğundan bahisle İzmir…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takibe başladığı, dosyanın daha sonra yetki itirazı üzerine Karşıyaka …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedildiği, taraflar arasında … tarihli Uzlaşma Teslim Ve İbra Tutanağının yapıldığı, bu tutanak gereğince müvekkilinin taahhütleri yerine getirdiği, borçlu kooperatif tarafından Karşıyaka … İcra Hukuk mahkemesinde … Esas – … Karar sayılı kararla protokol kapsamında yapılan işlemle Karşıyaka …İcra Müdürlüğünün … Esas (yenileme ile … Esas) sayılı dosyası üzerinden kooperatif aleyhine takibe geçildiği, bunun ödendiği halde bu borçtan sorumlu olmadığının belirtilerek takibin haricen yapılan ödeme neticesinde tasfiye edilmesi, kaldırılmasını talep ettiği, mahkemenin ilamsız takipte yenileme sonrasında talep edilen alacağın kısmi ödemeler neticesinde yeni bir takibe konu edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki protokolün borca ve faize yönelik itirazların incelenmesiyle de yapılan ödemelerin mahsup edilmesiyle davalının, davacıdan 200.000,00 TL anapara, 194.000,00 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunun belirlendiği ve bu kararın … tarihinde Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, kooperatifin … tarihinde sicilden silindiği, bu nedenle yöneticileri aleyhine bu davayı açtıklarını belirterek TTK m. 556 vd. göre kötü niyetli olduğunu iddia ettikleri yöneticilerin sorumluluğu ve bu miktarın yönetim kurulu üyelerinden tahsilini talep ettikleri belirlenmiştir.
Somut olayda, davacı şirketin, dava dışı … Konut Yapı Kooperatifi ile … tarihinde yapmış olduğu İnşaat Sözleşmesine istinaden yüklenici olduğu, daha sonra taraflar arasında Uzlaşma Teslim Ve İbra Tutanağı başlıklı … tarihli bir sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davacının Karşıyaka … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takip yaptığı, ancak buna karşılık kooperatifin Karşıyaka … İcra Hukuk Mahkemesinde … Esas – … Karar sayılı … tarihli kararla davacı kooperatifin davasının kısmen kabulüyle davacının davalı yüklenici şirkete 200.000,00 TL anapara ve 194.000,00 TL işlemiş faiz olmak üzere 394.000,00 TL borçlu olduğunun tespitine karar verildiği ve bu kararın da Yargıtay … Hukuk Dairesince… tarihinde kesinleşerek onandığı belirlenmiştir. Davacı taraf bu alacağını kooperatiften alamayacağını, zira kooperatifin … tarihinde sicilden terkin edildiği belirtmiştir. Davalıların yönetici olarak sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve sorumluluğun kooperatifin sicilden silinmesiyle doğup doğmadığı konusunda yapılan incelemede davacı tarafın Yargıtay … Hukuk Dairesince…. tarihinden itibaren TTK m. 560’a göre zararı ve sorumluluğu öğrendiği tarihten itibaren iki(2) yıl ve her halde beş(5) yıl geçmekle zamanaşımı gerçekleşeceğinden davalıların sorumlu olup olmadığı incelenmiştir.
Davalı yöneticiler kooperatifin tasfiyesiyle ilgili olarak kötü niyetli oldukları ileri sürülmekle birlikte dava konusu somut olayda taraflar arasındaki uzlaşma protokolünde asıl borçlunun … Konut Yapı Kooperatifi olduğu ve davacının asıl sözleşmeye dayalı olarak bu dava dışı kooperatife rücu etmesi gerektiği belirlenmiştir. Ancak, davacının alacağının kesinleşmiş olduğu ….. tarihinden itibaren tasfiye tarihi olduğu belirtilen … tarihine kadar kooperatiften herhangi bir talepte bulunmamıştır. Davacı … tarihinden itibaren … tarihine kadar kooperatiften alacağını talep etmemiş olup, bu tarih itibariyle kooperatifin sicilden silinmesinde davalıların kusurlu olduğu ispatlanmış değildir. Bu halde davacının öncelikle kooperatifi ihya ederek bu davalıya karşı dava açması ve semere elde edememiş olması gerekmektedir. Tasfiye memurlarını usulsüz tasfiye yaptıklarını iddia edilmiş olması durumunda davacının bu usulsüz tasfiyenin yapıldığını ispatlaması gerekmektedir. Kaldı ki tasfiye memurlarının usulsüz tasfiye yapması halinde sorumluluğun doğması halinde TTK m. 546/2 bendi “Tasfiye memurlarının sorumluluğu hakkında 553 üncü madde hükmü uygulanır” hükmüne göre tasfiye memurlarının sorumluluğu da yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin hükümlere tabi olup TTK m. 560’daki zamanaşımı tasfiye memurları hakkında da uygulanacaktır.
Ayrıca yöneticilerin sorumluluğu hakkında dava açılabilmesi içinde yöneticilerin tasfiyeyi usulsüz yaptığını ispatlaması gerekmektedir. Somut olayda; davacı bu iddiayı ileri sürmüş ancak, delillerini ortaya koymamıştır. Zira davacının kendi alacağını kooperatife kayıt ettirdiği, defter ve kayıtlara girdiği, buna rağmen kooperatifin usulsüz sicilden silindiğini ispatlamış değildir. O halde, yöneticilerin sorumluluğuna gidilebilmesi için yöneticilerin kusurlu olarak zarar doğrucu fiillerini ispatlaması gerekmektedir. Davacının, zarar getirici fiili ve faili somut olayda bildiği sabittir. Zira, dava dilekçesinde de kooperatifin sicilden silindiği ve silinme tarihinin de … olduğunu belirtmiştir. O halde, bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere TTK m. 560 gereğince yöneticilerin sorumluluğunun doğabilmesi için alacaklının zararı ve faili öğrenme tarihinden itibaren iki(2) yıllık süre içerisinde dava açması gerekmektedir. Bu süre zarar ve faili öğrenemese bile beş(5) yıllık zamanaşımı süresi içerisinde yine dolacaktır. Kaldı ki, somut olayda davalıların cezai tahkikata bağlı bir sorumluluğunun bulunduğu da iddia ve ispat edilmiş değildir.
Bu takdirde dava tarihi olan … tarihinden önce davacının …. tarihinden önceki zararlara karşı dava açma hakkı bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf pandemi koşulları nedeniyle zamanaşımının durduğunu belirtmiş ise de, 7226 sayılı Kanun Geçici Madde-1 gereğince Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle hak kayıplarının önlenmesi nedeniyle yargıda bulunan (zamanaşımı dâhil) sürelerin 13.03.2020’den önce 30.04.2020 tarihine ve daha sonra Cumhurbaşkanlığının sürelerin uzatılmasına ilişkin 30.04.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararıyla bu sürelerin 15.06.2020 tarihine kadar durdurulması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçmediği/işlemediği), yani 13.03.2020 tarihinden 15.06.2020 tarihine kadar olan 94 günlük süre hak düşürücü sürenin işlemesini durdurulmuş olduğundan bu sürenin zamanaşımı süresine eklenmesi halinde dahi bu süre 03.02.2020 tarihinden önceyi kapsamış olup, zamanaşımı süresini etkilememektedir.
Zararın doğduğu tarih olarak şirketin silinme tarihi olan … tarihinden itibaren iki(2) yılık zamanaşımı süresi de eklendiğinde bu sürenin13.02.2020 tarihinde yine sona ermiş olacaktır. Bu süre de yine pandemi nedeniyle zamanaşımı sürelerinin uzatılma tarihinden önce olup, zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının, davasının zamanaşımı nedeniyle reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın dava açılışında alınan 6.728,54 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 6.647,84 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ret edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 58.160,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına bu davalıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …