Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/999 E. 2022/463 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/999
KARAR NO : 2022/463

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 29/12/2021 tarihli dilekçe ile, davacı şirketin davalı şirkete yaptığı ihracata konu malları davalı şirkete teslim edilmek üzere uluslararası nakliyat işlerini yapan nakliye şirketine teslim edildiğini, ihracata konu tüm evrakların gerek Türkiye’de gerek Özbekistan’da ki ilgili bankaya teslim edildiğini, normal şartlarda nakliye firmasının malları davalı şirkete teslim edebilmesi için ilgili bankaların davacı şirkete ödemesi gereken ihracat bedelini garanti altına aldıktan sonra buna ilişkin evrakların ya davalı şirkete ya da nakliye firmasına tebliğ edilmesi gerektiğini ancak pandemi süreci nedeniyle ödeme garantisi ve ilgili evrak prosedürünün tam anlamıyla yerine getirilmeden davalı şirkete teslim edildiğini, gerek davalı şirketin gerekse nakliye şirketinin ve gerekse de Türkiye’deki ve Özbekistan’daki ilgili bankaların davacının ihracat bedelini tahsil edememesinde müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı şirketten ihracat bedelinin tahsilini temin etmek amacıyla iş bu davanın açıldığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kyadı ile 30/04/2020 tarih ve özelleştirme no: TR1.2, Senaryo:İhracaat, Fatura Tipi : İstisna … fatura no’lu faturaya konu ihracat bedelinin yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilecek gerçek alacakları belli oluncaya kadar şimdilik 5.000,00 USD’nin reeskont faiziyle birlikte tahsil gününde ki TL karşılığının davalı şirketten alınıp davacı şirkete ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekiline, davalı ile aralarında olduğu iddia edilen ilişkinin ticari ilişki olduğu dikkate alınarak, Ticari uyuşmazlıklar da zorunlu arabuluculuk başvurusunun olup olmadığı, var ise buna ilişkin belgeyi sunması için HUAK Md. 18/A uyarınca 1 haftalık kesin süre verildiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye çıkarıldığı, tensiben verilen ara kararların davacı vekiline tebliğ edildiği ancak arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belgenin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili 28/04/2022 tarihli duruşmada ki beyanında, davalı şirket ile aralarında arabuluculuk görüşmelerinin yapılmadığını beyan ettiği, eksikliğin tamamlanması için süre talep edildiği, ancak tensiben verilen ara karar gereği davacı vekiline kesin süre verildiği ve sonucunun hatırlatıldığı görülmüştür.
Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A hükmü uyarınca, dava şartı arabuluculuk hükümleri düzenlenmiştir.
TTK md 5/A hükmüne 06/12/2018 tarihli 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen hükme göre, TTK 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması şartı getirilmiştir.
HMK md 114 ile dava şartları belirtilmiş ayrıca 114/2 uyarınca da diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK md 5/A hükmünün bu hüküm uyarınca dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
HMK md 115 uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması yükümlülüğünün olduğu ve tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecekleri düzenlenmiş ayrıca mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Davanın açıldığı tarih olan 29/12/2021 tarihi olduğu ve bu tarih itibariyle 6325 Sayılı HUAK md 18/A hükmünün yürürlüğe girdiği ve davanın niteliği itibariyle ticari dava olması nedeniyle dava dosyasının mahkememize tevzi edilmesinden önce arabuluculuk sürecinin tamamlanması gerektiği, dava dosyamız yönünden bu şartın gerçekleşmediği görülmüştür.
Arabuluculuk dava şartına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulmaması halinde herhangi bir usuli işlem yapılamaması kuralı gereğince Mahkememizce davalı tarafa tebliğ işlemleri yönünden tensip ara kararı ile dava dilekçesinin tebliği için gerekli çevirilerin yapılması konusunda başvuru istenmiş ise de, önceliğin arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulması gerektiği, daha sonrasında taraf teşkili hususunun değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış, buna göre taraf teşkiline ilişkin herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmaksızın öncelikle arabuluculuk dava şartına ilişkin hususun değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Somut olayımızda ise dava açılmadan önce dava şartı arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığı, arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir dava şartlarından olmadığı, bu konuda ki hükmün açık ve net olduğu, açıklanan gerekçelerle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği görülmüş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Peşin alınan harcın red harcına mahsubu ile 966,36 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacının üstünde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacıya ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza