Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/976 E. 2022/317 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/976
KARAR NO : 2022/317

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı ………vekilinin Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla muhabere yoluyla Tire Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı 03.12.2018 harç tarihli davada dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili aleyhine Tire İcra Müdürlüğünün …….E. Sayılı dosyasıyla kambiyo senedi borcu nedeniyle icra takibi başlattığını, davalı ile aralarında herhangi bir borç alacak ilişkisi bulunmadığını, davaya konu senedin baskı ve tehdit altında zorla imzalattırıldığını, davalının birçok suç dosyasının bulunduğunu, takibe konu senedin dayanağı olarak davalı ile müvekkili arasında hiç bir ticari iş ve işlem yapılmadığını, takibin kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 30.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilinin çiftçilik ve hayvancılık işi yaptığını, Tire İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı takip dosyası alacaklarının 10.12.2018 tarihinde borçlu İsmail Karatay ve babası tarafından ödendiğini, icra dosyasının işlemden kaldırıldığını, davacının asılsız iddialarla borçtan kurtulmaya çalıştığını, davacının Tire İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası ile de müvekkiline borçlu olduğunu, takip dosyasının devam ettiğini, davacının taşınmazlarına haciz konulduğunu, davacının takibe itiraz etmediğini belirterek davanın reddine, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın devamı aşamasında; 10.11.2021 tarihli ……… Karar sayılı kararla dosyanın HSK’nın 07.07.2021 tarihli ve 608 sayılı kararına istinaden görevli ve yetkili İzmir ATM’ne gönderilmesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş, ancak daha sonra bu kararın kesin olduğu belirtilerek taraflara tebliğ edilmeksizin 10.11.2021 tarihinde kesinleşme şerhi verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememizin……Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Davanın konusunun ticari iş ve davadan kaynaklanan kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibine konu bonodan borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu belirlenmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Tire 1. ASHM’ce verilen karar kesin olduğundan bahisle mahkememize gönderilmiş ise de; dava ve kararın niteliği itibariyle kesin olmadığı ve bu kararın istinaf yolunun açık olduğu belirlenmiştir. Ancak verilen karar istinaf edilmediğinden kesinleşme şerhi verilerek mahkememize gönderilmiş olmakla, mahkememizce incelenmiştir.
Tire 1. ASHM’nin gerekçesinde yer alan HSK’nun 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararında “İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç), …Olarak belirlenmesine, İş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına, 07.07.2021 tarihinde karar verildi.” Kararı ile mahkememizin yetki alanının İzmir ili sınırlarına genişlemesi sağlanmıştır. Ancak kararın uygulama tarihi itibariyle 01.09.2021 tarihi kararda yer almış olup, bu tarihten önce açılmış olan davalarda görevli ve yetkili olan mahkemenin yetkisinin ve görevinin devam ettiği, derdest olan bu davada da ticaret mahkemesiyle bakan ilgili mahkemenin yargılama, tahkikat aşamasını bitirerek sonuçlandırmasını gerektirdiği anlaşılmaktadır. Zira; HSK’nın bu kararı mahkemenin (İzmir ATM’nin) yetki alanının 01.09.2021 tarihinden itibaren genişletilmesine ilişkin olup, bu tarihten önce açılan davalarda mahkemenin yetki alanı İzmir ili sınırları içerisinde değil, sadece Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde bulunduğundan (Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile belirlendiğinden) bu yetki alanı içerisinde kalmayan davalara bakması mümkün değildir.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olmakla birlikte kesin yetki konusu da kamu düzenine ilişkin olarak değerlendirilmektedir.
Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalmayıp il mülki sınırları içerisinde kalan diğer ilçelerdeki mahkemelerin görevsizlik kararlarında ilçe mahkemesinin görevinin ortadan kalktığı gerekçesi bildirilmekle birlikte; bu durumun Anayasa’nın 37. Maddesinde yer alan Kanuni Hakim Güvencesine aykırı olduğu, yargılamanın doğal olarak açıldığı ve görülen mahkemeden ayrılarak başka bir mahkemeye gönderilmesinin doğal hakim ilkesini zedelediği de belirlenmektedir.
Dava açıldıktan sonra meydana gelen değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemeyecektir. Davanın açıldığı mahkemenin dava tarihi itibariyle görevli ve yetkili olması (veya kesin yetki olmayan hallerde yetkisiz mahkemede açılsa bile davalının yetki itirazında bulunmamış olması) durumunda bu mahkemenin artık davaya bakması gerekmektedir. Yasa hükmünde açık bir düzenleme bulunmadığından artık yasaya aykırı olarak İzmir İl sınırları içerisinde kalan diğer mahkemelerin HSYK’nın 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak görevsizlik / yetkisizlik kararları vermesi mümkün değildir.
Bu tip kararların verilebilmesi için öncelikle yasal bir düzenleme gereklidir. Ayrı ve açık bir geçiş hükmü bulunmadığından bu mahkemelerin görevsizlik kararı vererek ellerindeki derdest dosyaları doğal hakim ilkesine aykırı olarak göndermeleri mümkün olamayacaktır.
Mahkemenin yargı çevresinin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağını düzenlemekte olup, görev kuralı niteliğinde olmadığından verilen görevsizlik kararı hem niteliği itibariyle kesin olmaması ve hem de HSK’nın 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararında yer almayan hükmün yanlış değerlendirilerek mahkememize görevsizlik kararı verilerek gönderilmesi nedeniyle hukuka aykırıdır.
Bu nedenle mahkememizce de karşı görevsizlik kararı verilerek dosyanın davaya bakmakla görevli ve yetkili Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla ) gönderilmesi gerekmektedir. (HMK m. 114/1/c). Bu kapsamda mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede talebin gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m.115/2f gereği talebin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının Mahkememizin görev alanına girmediğinden; (HMK m. 114/1/c) Mahkememizin görevsizliğine ve bu çerçevede davanın gerçekleşmeyecek dava şartı nedeniyle HMK m. 115/2. F. gereği davanın usulden REDDİNE.
HMK m.21/1-c gereği kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili yargı yerinin belirlenmesi için merci tayini için İzmir BAM 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK m. 331/2b gereği davanın yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde bu mahkemede karar verilmesine, aksi halde; (HMK m. 20/1-son cümle’ye göre) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmemesi halinde Mahkememizce verilecek hükümle; gönderilmesi halinde ise; bu mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesiyle (HMK m. 333 gereği) yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2022

Katip ……….
E-İmzalıdır

Hakim ……..
E-İmzalıdır