Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/910 E. 2022/923 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/910
KARAR NO : 2022/923

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARAR YAZILIŞ TARİHİ : 21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …bank A.Ş. vekilinin 29.09.2020 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili bankayla davalı … Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine istinaden davalıya kredi kullandırdığı, davalının kullandığı kredileri ödemeyince 25.08.2020 hesap kat ihtarnamesiyle borçluya gönderildiğini, İzmir 1ATM’nin … Esas sayılı dosyasıyla davalı hakkında mühlet kararı verildiği, İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetleri özgü ilamsız takibe başlandığını, borçlu şirketin İzmir 1 ATM’nin … Esas sayılı dosyasıyla konkordato tasdiki talebinde bulunduğunu ve projenin tasdikine karar verildiğini, müvekkili bankanın alacak kaydının konkordato komiserine bildirildiğini, komiserin eksik inceleme raporuna göre karar verdiği, müvekkili banka alacağının ipotek ile teminatlandırılmış olmasına rağmen adi alacak olarak kaydedildiğini, alacağın 2.877.000,00 TL olduğunu, yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle müvekkili bankanın hak kaybına uğradığını, gayri nakit ve diğer ferilerden kaynaklanan alacakların hariç olmak üzere müvekkili bankanın güncel alacağının 3.324.453,00 TL olup, çek yapraklarından kaynaklı gayri nakit alacağının 53.560,00 TL olduğunu, ancak İzmir 1 ATM’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkili banka alacağının 2.877.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin geri kalan alacağının çekişmeli hale geldiğini, bu halde 500.813,00 TL alacağın çekişmeli olduğunu, müvekkili bankanın bu alacakların ipotekle teminat altına alınmış olup, 6.502.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiğini, ancak konkordato talepli davanın ikamesinden önce ipotek yükü ile birlikte borçlu şirketin taşınmazları 3. kişilere devrettiğini, mahkeme tarafından müvekkilin alacağının adi alacak olarak kabul edildiğini, müvekkilinin 16.02.2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğunu, bu arada eksik hesaplanan müvekkilin alacağı için arabuluculuk bürosuna başvurularak anlaşma yapılamadığına dair tutanak düzenlendiğini belirterek 447.453,00 TL nakit ve 53.360,00 TL gayri nakit olmak üzere toplam 500.813,00 TL nakdi ve gayri nakdi alacağın tespitiyle konkordato kapsamında kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekilinin 09.11.2020 tarihli cevap dilekçesiyle; İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarıyla davacı bankanın müvekkili hakkında takip yaptığını, müvekkili şirket hakkında konkordato davası bulunduğu İzmir 1 ATM’nin … Esas sayılı davada alacak kayıtlarının istendiği, konkordato tasdikine ve hangi alacağın hangi şartlarda verileceğine karar verildiği, davacının talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu kararın istinaf edildiğini, BAM ve Yargıtay’ın görev alanında bulunan konularda mahkemenin karar veremeyeceğini, konkordato dosyasına alacakların bizzat alacaklılar tarafından yazdırıldığını, mahkemece hüküm altına alınmayan bu kısmın davacının iddiasına göre ihtilaflı olarak istinaf sebebi edildiğini, istinaf sonucunun beklenmesi gerektiğini, ayrıca gayri nakit alacak olarak talep edilen miktarlardan da alacağın muaccel olmadığının açık olduğunu, 62.919,85 TL müvekkilin hesabına giren paraya bankanın el koyduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın yapmış olduğu takibe itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir
İzmir 1 ATM’nin … Esas sayılı dosyası ve genel kredi sözleşmeleri incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir 1 ATM’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı konkordato mühletini talep eden … Ltd. Şti, … ve …’ın 07.02.2018 harç tarihli dava dilekçesiyle İİK m. 85 vd hükümlerine göre müvekkili şirketin 13 adet şubesi bulunan market zinciri olduğunu, davacılardan …’ın ve …’ın bankalara karşı şahsi kefaletleri bulunduğundan HMK m. 166 gereğince müşterek başvuru yaptığını, toplam 13 adet mağaza, 200 civarında çalışan kişinin bulunduğu şirketin döviz fiyatlarındaki artış nedeniyle borçlarını ödeyememe tehlikesi altına girdiğinde 1-5 yıllık süre içerisinde kesinti yapılmadan borcun tamamının ödeneceği iddiasıyla İİK m. 285 vd. göre tedbir kararı verilerek öncelikle geçici daha sonra kesin mühlet kararıyla tedbiren İİK’nun 206. maddesinde düzenlenen 1. sırada yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılan ya da yapılacak takipler hariç olmak üzere, konkordato talep eden müvekkil firma ve diğer müvekkiller aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve yapılmış olan takiplerin durdurulmasını, taşınır-taşınmaz veya ticari işletme rehin ile temin edilen alacaklar nedeniyle yapılacak ya da yapılmış takiplerde ise, muhafaza tedbirleri alınmasının ve rehinli malın satışının önlenmesine; rehinle temin edilmiş mallar bakımından bir muhafaza tedbiri uygulanmışsa, bu muhafaza tedbirlerinin kaldırılmasını, İİK’nun 206. maddesinde düzenlenen 1. sırada yazılı alacaklar hariç diğer alacaklarla ilgili yapılmış takiplerle ilgili muhafaza tedbiri yapılmış ise, üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla, muhafazalarının kaldırılarak müvekkil firma ve diğer alacaklılara yediemin olarak teslimini, İİK’nun 206. maddesinde düzenlenen 1. sırada yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılan ya da yapılacak takipler hariç olmak üzere, konkordato talep eden müvekkil firma ve diğer alacaklılar aleyhine ihtiyati haciz uygulanmamasını, mühlet içerisinde, üçüncü kişilerde bulunan banka teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin; alacaklılar tarafından gerçekleştirilebilecek takas ve mahsup işlemlerinin ve banka hesaplarına konulabilecek blokajların engellenmesini, keşide tarihi mühletten sonraki bir zamana denk gelen çeklerin konkordato mühleti içerisinde ödenmesi mümkün olmadığından söz konusu çeklerin “karşılıksızdır” işlemine tabi tutulmamasına ve konkordato talep eden müvekkil firma ve diğer alacaklılar nam ve hesabına komiser denetiminde açılacak banka hesapları ile var olan banka hesaplarının koruma altına alınarak işbu hesaplara haciz konulamayacağı yönünde tedbir kararı verilmesine, ayrıca tensiben konkordato ön projesi ve diğer belgeler dikkate alınarak derhal 3 ay süreyle geçici mühlet verilmesi, ayrıca konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşmayacağının değerlendirilmesi için 3 adet geçici konkordato komiserinin değerlendirilmesi, 6183 sayılı AATÜHK Kanunu gereğince yapılan takiplerde dahil olmak üzere takip yapılmaması, başlamış takiplerin durması, ihtiyati haciz kararı alınmaması ve alınmış ise uygulanmaması, faiz işlemesinin durması, davacıların mevcut ve açılabilecek TL ve yabancı cinsten mevduat hesaplarına mahsup / takas işleminin uygulanmaması, İİK m. 288/2 gereğince bu kararın Ticaret Sicil Gazetesi ve Basın İlan Kurumunda ilan edilmesine, ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, ikinci aşamada ise geçici mühlet içinde İİK m. 289/2 gereğince komiserin alacaklılarla konkordato yapılabilmesi için bir yıl süre ile ve gerektiğinde altı ay uzatılmak kaydıyla kesin mühlet verilmesine, İİK m. 284 vd kesin mühlet kararların uygulanması, üçüncü aşamada kesin mühlet işinde İİK m. 305 vd uyarınca konkordato projesinin tasdiki yönünde karar verilmesini talep ettiği, mahkeme tarafından talep edenin ön projesi ve diğer kayıt ve belgeleri incelenerek mahkemece 11.12.2018 tarihli tensip kararıyla 7101 sayılı yasanın 15. Maddesi ile değişik İKK m. 287/1. gereğince “… Alışveriş Merkezleri Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” , […] TC Kimlik numaralı “…” ve […] TC Kimlik numaralı “…” hakkında 10.12.2018 tarihinden itibaren başlamak üzere geçici mühlet kararı verildiği, YMM
…’ın [… T.C. Kimlik Numaralı] geçici konkordato komiseri olarak görevlendirildiği, konkordatonun ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine ve çeşitli kurum ve kuruluşlara bildirilmesine karar verildiği, yine İİK m. 297/2-f gereğince haller de dahil olmak üzere mal varlıklarının muhafazası için tüm tedbirlerin alınmasına, bu kapsamda davacıların mahkememizin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin etmesinin kefil olmasının taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devretmesinin, takyit etmesinin ve ivazsız tasarruflarda bulunmasının tedbiren önlenmesine, aksi halde yapılan işlemin HÜKÜMSÜZ olmasına, tedbir ve haciz kararlarının uygulanmamasına, rehinli malların satışının tedbiren önlenmesine, ve diğer tedbir kararlarının uygulanmasına karar verildiği, bu arada …bank A.Ş.’nin asli müdahil olarak davaya müdahil olduğu, mahkeme tarafından 13.11.2019 tarihinde bilirkişi raporu alındığı, taşınmazların değerlerinin tespit edildiği, yine geçici mühlette görev yapan komiserin 11.03.2020 tarihinde ek tensip kararı yapılarak İİK m. 304 gereğince konkordato hakkında karar verilmek üzere yargılamaya başlandığı, konkordato tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden İİK m. 305 gereğince karar verildiği, 07.03.2019 tarihli duruşmada davacı şirket hakkında bir yıl süreyle İİK m. 289/3 gereğince kesin mühlet kararı verildiği, 11.12.2018 tarihli tensip ara kararlarının devamına hüküm verildiği, daha sonra mahkemece yapılan yargılama sonucunda 25.06.2020 tarihli kararla İİK m. 305 vd gereğince borçlu … Ltd. Şti.’nden yapılan konkordato talebinin kabulüyle İİK m. 306 gereğince tasdikine 2021 yılı Haziran ayından başlamak üzere 60 ay vadede konkordatoya bağlı adi borçların tamamının taksitler halinde ödemesine ve İİK m. 308/h gereğince rehinli alacaklar arasında borç yapılandırması yapılmadığına karar verildiği, kararda davacı …bank A.Ş. yönünden ise verilen karar …bank A.Ş. vekili tarafından 13.07.2020 tarihli dilekçeyle konkordato kesin mühlet kararının müvekkili bankanın rehinli alacağının adi alacak olarak kabul edilmesi nedeniyle istinaf sebebi olarak gösterildiği ve İİK m. 302/6 gereğince alacağın rehinli alacak sıfatıyla değerlendirilmesi gerektiğinden müvekkili bankanın alacağına ilişkin kararın İİK m. 308/c-3 gereğince “İİK m. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.” rehinle temin edilmiş olması sebebiyle tasdik kararının kaldırılmasını talep ettiği, dosyanın istinafta (BAM 17 HD’de) bulunduğu belirlenmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde davanın İzmir 1 ATM’nin … Esas sayılı dosyasında devam edip, hakkında mühlet kararı verilen borçlu … Ltd. Şti.’nden olan alacağının ipotekli alacak olmasına rağmen ipotekli olarak değerlendirilmemesi, adi alacak olarak kabul edilmesinden dolayı bankanın alacağının 3.324.453,00 TL iken 2.877.000,00 TL olarak belirtildiği ve böylece arada 447.453‬,00 TL nakit + 53.360,00 TL gayri nakit toplam 500.813,00 TL’den alacaklı olduğunu belirterek bu alacağın konkordato kapsamında kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacının bu talebinin İİK m. 308/b gereğince değerlendirilmesi gerektiği talebinde belirtilmiş olup, İİK m. 308/b gereğince “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler” hükmüne istinaden talepte bulunmuştur. Bu davanın çekişmeli nitelikle alacak olarak kabul edilmesi durumunda görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu, uygulamada tartışmalı olmakla beraber davacının talebinin alacağının bulunup, itiraza uğramış olan alacağının kaydedilmesine ilişkin değildir. Zira davacı dilekçesinde alacağının ipotekli iken ipotekli taşınmazların konkordato başvurusundan 3 gün önce davalı şirket tarafından 3. kişilere temlik edilmesi neticesinde alacağın ipotekli alacak olarak kabul edilmemesinden kaynaklandığını ve bu nedenle İzmir 1 ATM’nin vermiş olduğu kararın yanlış tespitlere dayandığından bahisle bu kararın 13.07.2020 tarihinde istinaf edildiğini ve alacağın rehinli alacak olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davacının talebi mahkemenin vermiş olduğu kararın tartışılarak bu karar içerisinde ipotekli olarak kabul edilmeyen alacağın bu niteliğinin belirlenmesidir. Davacının mahkememize yapmış olduğu başvuruda da aynı karardan bahsedilerek konkordato komiserinin bu tespitine dayalı olarak yapılan talebinin değerlendirilmesi ve müvekkili bankanın nakit ve gayri nakit alacaklarının kayıt ve kabulünü talep etmiştir. Bu davaların konkordato kararını veren mahkeme tarafından görülmesi ve istinaf tabi olan talebin neticelenmesiyle davacının alacağının ipotekli alacak olup olmadığı, bu alacak kapsamında kalan alacağının 2.877.000,00 TL mi yoksa nakit ve gayri nakit alacak dahil 3.377.813,00 TL mi olduğu konusunda karar vermesi gerektiğinden, İİK m. 308/b-2’de yer aldığı üzere “Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir.” mahkememizin görev alanına girmeyen, aynı zamanda derdest olan dava bakımından gerek derdestlik gerek konkordato komiserinin tespitleri ve davalının alacağının ipotekli alacak olup olmadığı, bu alacağın ipotekli alacak olmaması durumunda davacının alacağının niteliği ve hangi haklara sahip olarak adi alacaklı sıfatıyla borçludan olan alacağını tahsil edebileceği konusunda yetkili ve görevli İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememizce verilen görevsizlik kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM 20. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı 25.11.2021 tarihli kararı ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır. Kaldırma gerekçesinde “Dava; İİK 308/b maddesi hükmü uyarınca çekişmeli alacağın tespiti ve tahsili istemine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Mahkemece; eldeki dava İİK’nın 308/b maddesi gereğince açılmış bir dava olup, davaya ihtisas mahkemeleri olan İzmir 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılması gerektiğinden ve mahkememe ile ihtisas mahkemeleri arasındaki ilişki dava şartlarından olan görev ilişkisi olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında ve resen gözetilmesi gerektiğinden, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davanın 2004 sayılı İİK 308/b maddesi gereğince açılan alacak talebine ilişkin bulunduğu, HSK’nın 05/04/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 03/04/2018 tarihli ve 538 sayılı ilke kararında ise adi konkordatodan kaynaklanan davalarda 308/h maddesinden kaynaklanan davaların sayıldığı, İİK’nın 308/b maddesine göre açılacak davalarda ise görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirlenmesi gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, bu nedenle genel hükümlere göre mahkemenin davaya bakmaya görevli olduğu anlaşılmakla, esasa girilerek taraf delilleri toplanıp hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacının ve davalının istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın HMK nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz hükmü kaldırılmıştır. Mahkememizce kaldırma kararı gereğince görevli olduğumuz kabul edilerek yargılamaya devam edilmiş ve bankacı bilirkişiler … ile … ’dan 20.07.2022 tarihinde rapor alınmıştır. Bu raporda; davacı bankanın davalı … Ltd. Şti. 27.07.2017 tarihinde 5.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi yaptığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine 25.08.2020 tarihinde noterden ihtarname ile hesabı kat ederek gönderdiği, ihtarnamede 3 günlük süre verildiği, davalıya 01.09.2020 tarihinde kat ihtarının tebliğ edildiği, 04.09.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, ticari taksitli kredi yönünden bankanın davalıya 2.877.000 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, son tahsilatın 21.08.2020 tarihinde yapıldığı kalan ana para alacağının 2.843.254,35 TL olduğu, krediye ait 1. Ve 2. Taksitlerin tahsil edildiği, 3. Taksidin daha sonra kısmen tahsil edildiği, bankanın kredilere uygulanan azami faiz oranının %45 olduğu ve bunun %50 oranında temerrüt faizi ile talep edilebileceğinin genel kredi sözleşmesinde yer alması nedeniyle %67,50 temerrüt faizi talep edebileceği, yine çek sorumluluk bedelleri yönünden yapılan incelemede bankanın çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle 35.560 TL ödeme yaptığı, bu miktarın nakit alacağa döndüğü, elinde kalan çekler nedeniyle davalının davacı bankaya 17.800 TL gayri nakit borcunun bulunduğu, yine sigorta poliçesi prim tahsilatlarından kaynaklanan 1.448,42 TL ve 154,63 TL alacaklarının bulunduğu, davacı bankanın davalı adına kayıtlı bazı gayrimenkullere ipotek tesis ettirdiği, toplam 5.226.000 TL tutarında ipotek tesis ettirdiği, davalının İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde … E sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğu ve 1 yıllık kesin mühlet kararının … K sayılı kararı ile karar verildiği, BAM’ın kararı ile de konkordatonun kesinleştiği, davacı bankanın alacağının adi alacak olarak gösterildiği ve 2.877.000 TL olarak değerlendirildiği, davacının dava tarihi olan 29.09.2020 tarihine kadar işlemiş faiz alacağının 509.906,21 TL ve %5 BSMV tutarının ise 25.495,31 TL olduğu, geçici mühletin başladığı, 11.11.2018 tarihinde başladığı kesin mühlet sona erdiği, 07.03.2020 tarihine kadar faiz işletilmediği takdirde ise 07.03.2020 tarihinden itibaren dava tarihine kadar olan işlemiş faizin 283.759,19 TL ve %5 BSMV’nin ise 14.187,96 TL olduğunun belirlendiği,
a-Davacı bankanın geçici ve kesin mühlet zarfında faiz talep edebileceğinin kabul edildiği takdirde
-Banka alacağının 2.843.254,35 TL taksitli ticari kredi ana para ile 509.906,21 TL işlemiş faiz (20.01.2020- 29.09.2020), 25.495,31 TL % 5 BSMV ve 1448,42 TL + 154,42 muhtelif alacak, 35.560 TL Çek karinesi sorumluluk bedeli – nakit alacak, 17.800 TL çek karinesi sorumluluk bedeli – gayri nakit alacak olmak üzere toplam 3.433.464,29 TL ve konkordato da kaydedilen alacak olan 2.877.000 TL’nin mahsubu ile 556.464,29 TL toplam banka alacağı,
b-Davacı bankanın kesin mühlet zarfında faiz talep edemeyeceği bu mühletin sona ermesi ile 07.03.2020 tarihinde dava tarihi olan 29.09.2020 tarihine kadar faiz işletilmesi talebinin kabul edilmesi halinde ise;
-Banka alacağının 2.843.254,35 TL taksitli ticari kredi ana para ile 283.759,19 TL işlemiş faiz (07.03.2020- 25.08.2020), 14.187,96 TL % 5 BSMV, 148.204,64 TL işlemiş faiz (25.08.2020 – 29.09.2020), 7.410,23 TL % 5 BSMV ve 1448,42 TL + 154,42 muhtelif alacak, 35.560 TL Çek karinesi sorumluluk bedeli – nakit alacak, 17.800 TL çek karinesi sorumluluk bedeli – gayri nakit alacak olmak üzere toplam 3.351.779,21 TL ve konkordato da kaydedilen alacak olan 2.877.000 TL’nin mahsubu ile 474.779,21 TL toplam banka alacağı bulunduğu,
c-Mahkemenin konkordato kesin mühletin sona erdiği, 07.03.2020 tarihinden dava tarihine kadar faiz işletilemeyeceği kabul edildiği takdirde;
-Banka alacağının 2.843.254,35 TL taksitli ticari kredi ana para ile 1448,42 TL + 154,42 muhtelif alacak, 35.560 TL Çek karinesi sorumluluk bedeli – nakit alacak, 17.800 TL çek karinesi sorumluluk bedeli – gayri nakit alacak olmak üzere toplam 2.898.217,19 TL ve konkordato da kaydedilen alacak olan 2.877.000 TL’nin mahsubu ile 21.217,19 TL toplam davacı bankanın alacağının bulunduğu, belirtilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller üzerinde yapılan değerlendirmelere göre;
Davacı bankanın davalı … Ltd. Şti. 27.07.2017 tarihinde 5.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi yaptığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine 25.08.2020 tarihinde noterden ihtarname ile hesabı kat ederek gönderdiği, ihtarnamede 3 günlük süre verildiği, davalıya 01.09.2020 tarihinde kat ihtarının tebliğ edildiği, 04.09.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, ticari taksitli kredi yönünden bankanın davalıya 2.877.000 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, son tahsilatın 21.08.2020 tarihinde yapıldığı kalan anapara alacağının 2.843.254,35 TL olduğu, krediye ait 1. Ve 2. Taksitlerin tahsil edildiği, 3. Taksitin daha sonra kısmen tahsil edildiği, bankanın kredilere uygulanan azami faiz oranının %45 olduğu ve bunun %50 oranında temerrüt faizi ile talep edilebileceğinin genel kredi sözleşmesinde yer alması nedeniyle %67,50 temerrüt faizi talep ettiği, yine çek sorumluluk bedelleri yönünden yapılan incelemede bankanın çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle 35.560 TL ödeme yaptığı, bu miktarın nakit alacağa döndüğü, elinde kalan çekler nedeniyle davalının davacı bankaya 17.800 TL gayri nakit borcunun bulunduğu, yine sigorta poliçesi prim tahsilatlarından kaynaklanan 1.448,42 TL ve 154,63 TL alacaklarının bulunduğu, davacı bankanın davalı adına kayıtlı bazı gayrimenkullere toplam 5.226.000 TL tutarında ipotek tesis ettirdiği, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde … E sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğu ve 1 yıllık kesin mühlet kararının … K sayılı kararı ile karar verildiği, BAM’ın kararı ile de konkordato kararının istinaf talebinin reddine karar verildiği ve dosyanın temyiz incelemesinde olduğu,
İİK m. 294/III uyarınca konkordato projesinde aksine bir hüküm yer almadıkça, rehinle temin edilmiş alacaklar hariç, konkordatoya tabi borçlar için, ancak konkordato kesin mühletinin mahkemece oluşturulduğu tarihe kadar faiz işletilmesi söz konusu olacaktır. Bu tarihten itibaren ise İİK mad. 294/3 göre, “Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur”. Bu hüküm uyarınca, hakkında konkordato süreci başlatılan ve kesin mühlet kararı verilmiş olan borçlu tarafın mevcut borçlarına faiz yürütülmesi mühlet kararı verildikten sonra devam edemeyecektir.
Yargılamanın devamı aşamasında davacı vekili 08.08.2022 tarihli dilekçesiyle; davalı … Ltd. Şti. ile kredi alacaklarına ilişkin olarak İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2020/964 Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını, müvekkili banka alacağının ipotek borçluları ile varılan uzlaşma gereğince faiz, oran ve ferilerinde indirim uygulanarak ipotek borçluları tarafından ödendiğini ve alacağın çekişmeli olan kısmı konusunda davanın konusuz kaldığını, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 04.08.2022 tarihli beyan dilekçesiyle; davacı bankanın alacağına faiz indirimi yapmasıyla karşılıklı anlaşma ile borcun ödenerek kapatıldığını, davanın konusuz kaldığını, karşılıklı olarak masraf ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında yapılmış olan ve dosyaya sunmadıkları anlaşma ile davalının davacıya olan borcuna davacının faiz indirimi yapması nedeniyle davalının ödediği ve borcun kapatıldığı belirlenmiş olup, tarafların bu konudaki beyanları ve talepleri gözetilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, talepleri olmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Dava konusuz kalmış olmakla birlikte davanın değeri üzerinden alınması gerekli harç davalının davacının alacağını yargılama sırasında ödenmiş olduğu ve davacının alacaklı olduğu belirlenmiş olmakla harcın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasından FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın dava açılışında alınan 8.552,64 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 8.471,94 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin talepleri gereğince üzerlerinde bırakılmasına,
Yine tarafların beyanları gereğince davalı taraf vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca davacının feragat etmesi nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır