Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/91 E. 2021/164 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/91
KARAR NO : 2021/164

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 09.02.2021
KARAR TARİHİ : 31.12.2021

Mahkememizde görülen Ticari Şirkete Kayyım Atanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Konut Yapı Kooperatifi vekilinin 09.02.2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; kooperatifin 29.04.2006 tarihinde son olağan genel kurul toplantısını yaptığını, bu tarihten bu yana olağan ve olağanüstü genel kurul toplantısının yapılamadığını, genel kurul toplantısının yapılamaması nedeniyle kooperatifin fiilen organsız hale geldiğini, genel kurul toplantısı yapılabilmesi için kooperatif genel kurulunun toplantıya çağrılmasının imkânsız hale geldiğini, Kooperatifler Kanunu ve TTK m. 50 uyarınca organ eksikliği nedeniyle ticaret mahkemesinden gerekli önlemlerin alınmasının şart olduğunu, kooperatifin eski yöneticilerinin sorumluluğuna davalı tazminat istemine ilişkin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E – …/… K sayılı dosyasında açılan davada verilen kararın Yargıtay … HD’nin …/… E – …/… K sayılı 28.11.2019 tarihli ilamıyla mahkeme kararının bozulduğunu, Yargıtayca kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülmesi için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu m. 98 yollamasıyla 6762 sayılı TTK m. 341 gereğince genel kurulun bu yönde karar almasına ve davanın denetçiler tarafından kooperatif vekiline bu hususta vekâletname verilmesine bağlı olduğuna karar verildiği, Yargıtay bozma ilamı gereğince İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin bozmadan sonra …/… E sayılı dosyasının sonuçlandırılması için bu davayı açmakta hukuki yararlarının mevcut olduğunu, “-açılış, yoklama ve saygı duruşu, – devan heyetinin oluşturulması ve tutanaklara imza yetkisi verilmesi, yönetim ve denetim kurulları faaliyet raporlarının okunması, – bilanço, gelir ve gider cetvellerinin okunması, – okunan raporların ayrı ayrı ibrasının görüşülmesi, – ibra edilmeyen eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılmış olan davaya muvafakatlerinin olup olmadığı hususunun görüşülmesi ve bu hususta denetçilerin dava açmış olan koooperatif vekiline vekaletname vermesi hususunun görüşülmesi, – tasfiye kurulu üyelerinin seçimi, – tasfiye kurulu üyelerinde ödeme yapılıp yapılmayacağı hususunun görüşülmesi, – kooperatifin borçları ve yapılması gerekli masrafları olması halinde üyelerden genel giderler için aidat toplanması hususunun görüşülmesi, – dilek, temenniler ve kapanış” gündem maddeleri ile mahkemece belirlenecek diğer maddelerin eklenmesiyle kooperatifin olağanüstü toplantıya çağrılması yönünde kayyım tayin edilmesi ve bu hususta toplantı süresiyle sınırlı olmak üzere kendisine izin ve yetki verilmesini talep etmiştir.
Dava; kayyım atanması ve genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde dava konusu kooperatifin en son Genel Kurul Toplantısının 29.04.2006 tarihinde yapıldığından bahisle, olağan / olağanüstü GKT yapılamadığını belirterek 1163 sayılı KK m. 98 atfı ile TTK m. 530’a dayanarak şirketin organlarının oluşmasının sağlanması için kayyum atanmasını talep etmiş olup, dava dilekçesinin içeriğinde yer alan bu talebinin devamında madde hükmünde pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Ticaret Bakanlığının talebi üzerine şirketin durumunun kanuna uygun hale getirilmesi için şirkete süre verilmesi, durum düzeltilmezse şirketin feshine karar verilmesi yer almaktadır.
Dava dilekçesinin devamında organ eksikliği nedeniyle yöneticilere karşı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine 6762 sayılı TTK m. 341 gereğince Genel Kurulun sorumluluk davası açılması yönünde karar alması ve davanın denetçiler tarafından Kooperatif vekiline vekâletname vermesine ilişkin olarak bu davayı açtığını beyan etmiştir. Davacının talebi kooperatifin organ yoksunluğu nedeniyle feshine ilişkin olmadığı dilekçesinde yer almaktadır. O halde davacının dayandığı hukuki sebep somut olaya uygun değildir. Yani kooperatifin feshini talep etmiş olması halinde mevcut durumda kooperatifin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde derdest olan davayı devam ettirmesi mümkün olmayacaktır. Davacının talebinin kooperatifin feshi olmadığı ve kooperatifin organlarının oluşturularak yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi / devam edebilmesi için Genel Kurulun bu yönde karar alması olduğu anlaşılmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu m. 98 atfıyla TTK m. 410 ve devamındaki maddelerin uygulanması gerekecektir.
Bu duruma ilişkin olarak Kooperatifler Kanunu m. 43 ve 44 ünde düzenleme mevcuttur. Bu düzenlemede 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu m. 43 gereğince yönetim kurulu veya ana sözleşmeyle bu hususta yetkili kılınan diğer bir organın veya denetçiler kurulunun ortağı olduğu Genel Kurulu toplantıya çağırma yetkisinin bulunduğu, bakanlığında bu konuda yetkili olduğu, ayrıca Kooperatifler Kanunu m. 44’e göre ortak sayısının en az 1/10’u üzerindeki üyenin de Genel Kurulu toplantıya çağırmasının mümkün olduğu, yine Kooperatif Yönetim Kurulunun bu isteği yerine getirmediği takdirde istek sahiplerinin müracaatıyla veya Ticaret Bakanlığı tarafından Genel Kurulu toplantıya çağırabileceği, bu yapılmadığı takdirde istek sahiplerinin mahalli mahkemeye başvurarak Genel Kurulu bizzat toplantıya çağırmak için dava açabilecekleri belirtilmiştir. Bu düzenlemenin TTK m. 411’de yer aldığı görülmektedir. Bilindiği üzere Yönetim Kurulunun görev süresi dolsa bile Genel Kurulu toplantıya çağırması mümkündür. Yine kooperatifin tasfiye halinde dahi Yönetim Kurulunun kooperatifi toplantıya çağırması mümkün olup, tasfiye memurları ise ancak görevleri ile ilgili konularda Genel Kurulu toplantıya çağırabilecektir.
Davacı taraf kooperatif ortağı veya azlık pay sahibi ya da Kooperatifler Kanunu m. 43 ve 44’e göre veya Ticaret Bakanlığı değildir.
Kooperatif Yönetim Kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının olmasına imkân bulunmaması veya yönetim kurulunun mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izniyle tek bir pay sahibinin Genel Kurulu toplantıya çağırması için TTK m. 410 vd şartlara uygun olarak dava açma imkânı vardır.
Yine azlığında Kooperatifler Kanunu m. 44 gereğince Kooperatifi toplantıya çağırması mümkündür. Mevcut durumda davacının kooperatifin kendisi olduğu ve bu konuda Genel Kurulun dava açma yetkisi vermediği kooperatif vekillerinin bu davayı açtıkları belirlenmiştir.
Somut olayda bu davayı açmaksızın dahi eski Yönetim Kurulu üyelerinin kooperatifi genel kurul toplantısına çağırması mümkündür.
Bunun dışında tek bir pay sahibi ya da azınlığın da TTK m. 410 vd göre Genel Kurul toplantısı yapılması için kooperatife başvurması mümkündür. Bu yapılmadığı takdirde kooperatifin Genel Kurul toplantısı yapılması mümkün olmayacaktır. Yerleşmiş Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 11 HD 17.01.1994 tarih, 4969/94 E -K).
O halde kooperatifin somut olayda aktif husumet / sıfat sahibi olmadığı, davacının aynı zamanda kooperatifin feshini istemekte hukuki yararının da bulunmadığı ve kooperatif ortakları veya azlığın TTK m. 410 vd göre Genel Kurulun toplanarak yeni bir Yönetim Kurulu oluşturulması ile kooperatifin Genel Kurulunun bu toplantıda eski yöneticiler hakkında dava açmasına ilişkin karar alması da mümkün olabilecektir.
Sonuç olarak davacının bu davada aktif sıfatının bulunmadığı, bilakis kooperatifin somut olayda davalı sıfatına sahip olması ve TTK m. 410 ve 411’e göre kooperatif ortağının veya azlığın Genel Kurul toplantısı yapabilmesi ile bu amaçla toplantıyı yapacak bir kayyum atanmasına ilişkin taleplerinin şartlarının gerçekleşmediği tespit edildiğinden davanın reddi gerekmiştir.
Hüküm : Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının husumet şartlarının gerçekleşmemiş olması, davada davalı sıfatının kooperatifte bulunması gerektiği ve dava dilekçesinde yer almayan Yönetim Kurulunun bu kooperatifte Genel Kurul toplantısı yapma imkanının da bulunduğu tespit edilmekle; davacının davasının REDDİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/12/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye…
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)