Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/899 E. 2022/978 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/899 Esas
KARAR NO : 2022/978

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 03/12/2021 tarihli dilekçe ile, davalı şirketin davacıdan mal alımında bulunduğunu, yapılan alışverişler sonucunda 13.279,84 TL’nin davalı tarafından davacıya ödenmediğini, davacının alacağını tahsili amacıyla davalı aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe süresinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının davalıya mal ve hizmet verdiğini ancak karşılığı olan bedeli alamadığını, bu nedenle davacının alacak talebinin haklı olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından herhangi bir yanıt verilmediği görülmüştür.
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine fatura alacağına dayalı 13.279,84 TL asıl alacak 4,09 işlemiş faiz olmak üzere 13.285,93 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca ve işlemiş faize süresinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğu, davalı tarafından düzenlenen fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacının tacir araştırması için müzekkerelerin yazıldığı, gelen yazı yanıtlarının dosya içine alındığı, gelen yazı yanıtlarına göre davacının tacir olduğunun kabulü gerektiği, dava konusu uyuşmazlık ve taraflar dikkate alındığında davanın ticari dava niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının ve davalı şirketin bağlı oldukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak icra takibine konu edilen faturanın beyan edilip edilmediği sorulmuş, davacı tarafından düzenlenen BS formu, davalı tarafından düzenlenen BA formu celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Taraflara, dava konusu edilen dönemi içerir ticari defter ve kayıtları dosyaya sunmaları, harici bellek ile düzenleniyor olması halinde harici bellek ile sunulması veya bulundukları adresi bildirmeleri için 2 haftalık kesin süre verildiği, aksi takdirde defter sunmaktan kaçınmış sayılacakları, kendi defterlerinin lehe delil olma hakkından vazgeçmiş sayılacakları ve karşı taraf defterlerinin aleyhe delil olarak kabul edileceğinin ihtar edildiği, verilen süre içinde davacı vekili tarafından defter ve kayıtların adresinin bildirildiği, davalı şirkete çıkarılan meşruhatlı ve ihtarlı davetiyeye rağmen herhangi bir yanıt verilmediği görülmüştür.
Tüm belge ve deliller toplandıktan sonra davacı taraf defterleri ve dosyaya celp edilen vergi dairesi kayıtları da incelenmek sureti ile, taraflar arasında olduğu iddia edilen ticari ilişkinin hangi hususta olduğu, davacının tacir olup olmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların ve fatura içeriklerinin davalıya teslim edilip edilmediği, davalı tarafından iddia olunan ve takibe dayanak gösterilen fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, ödenmesini gerektirir bir alacak borç ilişkisinin mevcut olup olmadığı, icra takibine konu alacağın doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarı ve ferilerinin tespiti için dosya 1 SMMM bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/09/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, davacı tarafın işletme defterine tabi olduğu ve davacı tarafından davalıya 52.645,50 TL tutarında fatura keşide edildiği ve iş bu faturaların tümünün taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında mal alım sözleşmesinin bulunmadığı, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre davacı işletme tarafından davalıya keşide edilen fatura tutarlarının toplamının 52.645,50 TL olduğu, davacının işletme defteri mükellefi olduğu, ticari defter onaylatma zorunluluğunun olmadığı, vergi dairesinden gelen yazı yanıtlarında da davacı tarafından dava konusu edilen tüm faturaların beyan edildiğinin anlaşıldığı, davalının ticari defterleri sunmaması nedeniyle incelenemediğini ancak davalının bağlı olduğu vergi dairesinden gelen yazı yanıtında BA bildirimlerinde faturaların beyan edildiğinin görüldüğü, dava konusu faturaların her iki ticari defterlerde kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, raporun tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerinden gelen cevap yazı içeriği esas alınarak hazırlandığı, zira davacı tarafın işletme defterine tabi olması, davalı tarafın ise defterlerini incelemek üzere sunulmamasından dolayı ticari defterler incelenerek görüş bildirilmesi mümkün olmadığı, davalı tarafın dava konusu olan 9 adet fatura bedellerine ilişkin ödeme belgesi sunulmadığı gibi davalı tarafından iş bu faturalara ait iade faturası da düzenlenmediğinin anlaşıldığı, davacının davalıdan 13.279,84 TL alacaklı olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulduğu, davalı tarafından rapora karşı herhangi bir beyan veya itiraz dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı şirketin davacıdan mal alımında bulunduğu, yapılan alışveriş neticesinde düzenlenen faturanın davalı tarafça ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali istemi ile işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından davalı şirkete satışı gerçekleştirildiği iddia edilen ürünlere ilişkin düzenlenen faturaların icra takibine dayanak olarak gösterildiği ve bu faturaların bedelleri itibariyle vergi dairesine davacı ve davalı tarafça beyan edildiği, davacının işletme defteri tutmakla mükellef olduğu, dayanılan faturaların 2020 yılı işletme defteri gelir listesi içeriğinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içinde mevcut vergi dairesi kayıtlarına göre, davalı şirketin bağlı olduğu Şirinyer Vergi Dairesi’ne dayanılan faturaların beyan edildiği, bu haliyle faturaların davalı ticari defterlerine de kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca aynı faturaların davacı tarafından düzenlenen beyannamelerde davacı şirketin bağlı olduğu Ege Vergi Dairesi nezdinde beyan edildiği görülmüştür.
Vergi dairesi kayıtları ile davacı defterleri birlikte değerlendirildiğinde iş bu faturaların taraf defterlerinde karşılıklı olarak kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, ticari defterlerine kaydedilen faturada gösterilenin aksine bir hususun bu durumda aksini iddia eden tarafından ispatlanması gerektiği, yani faturada gösterilen ürünün teslim alınmadığı ve borcun doğmadığı yönünde ki hususun davalı tarafından ispatı gerektiği, bu hususta davalı tarafından dosyaya herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve delil ileri sürülmediği, bu nedenle davacının iddiasını ispatladığının kabulü gerektiği, ticari defter ve kayıtlara ve vergi dairesi yanıtlarına göre göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 13.279,84 TL alacaklı olduğu, davalının bu bedel kadar itirazında haksız olduğu, alacağın niteliği itibariyle likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin de kabulüne karar verilmesi gerektiği, bu haliyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Takibin 13.279,84 TL asıl alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 907,14 TL harçtan, peşin alınan 160,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 746,78 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 228,16 TL başvuru harcı, 650,00 TL Bilirkişi ücreti, 157,20 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.035,36 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/11/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır