Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/888 Esas
KARAR NO : 2023/42
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen 18/10/2019 tarihli dilekçe ile, 07/07/2018 tarihinde davalı …’un maliki olduğu ve davalı …’un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halindeyken karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’ya çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında mütevveffa …’nın asli kusurlu, sürücü …’un tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde ZMS Sigorta Poliçesinin olmadığını, bu nedenle KTK Md. 108 ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 8/b maddesi uyarınca …’nın mirasçısı olan eşi …’ya davacı tarafından 13/05/2019 tarihinde 51.751,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, yasada belirtilen nedenlerle yapılan ödemenin zarara neden olanlardan rücu etme hakkının tanındığını, bu nedenle kazaya tali kusuruyla neden olan … plakalı araç sürücüsü …’un bu bedelden sorumlu olduğunu, ödenmeyen bedelin tahsili için İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından takibe süresinde itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, açıklanan nedenlerle kazanın ölümlü trafik kazası olması ve aracın zorunlu trafik sigortasının olmaması nedeniyle alacağın kamu alacağı niteliğinde olması nedeniyle borca yetecek tutarda davalıların taşınır taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine davacının kamu kurumu niteliğinde olması nedeniyle ihtiyati haciz konulmasının ve sonuçta davalıların İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçluların %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi, 13/05/2019 tarihi itibariyle 51.751,00 TL kanuni faiz, masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesinin İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, davalılar vekili tarafından görev itirazında bulunulduğu, TTK hükümlerine göre Güvence Hesabı’nın taraf olduğu davalarda görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu meydana gelen trafik kazasında davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ceza dosyasının hali hazırda devam ettiğini, davacı tarafın ödemiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatının miktarı konusunda temeli oluşturan aktüer hesabının davalılara tebliğ edilemediğini, bu nedenle kısıtlı bilgileri doğrultusunda belgeyi inceledikten sonra her türlü yanıt haklarını saklı tuttuklarını, müteveffanın kazadan sonra 5 ay daha tedavi gördüğünü, kaza tarihi ile ölüm tarihi arasındaki 5 aylık sürecin de araştırılmasının gerektiğini, ceza davası sonuçlanmadan iş bu davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu, kaza tespit tutanağında davalının kusursuz bulunduğunu, gerekli araştırma yapıldığında davalı sürücünün herhangi bir kusurunun olmadığının ortaya çıkacağını, davalı malik …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını, bu nedenle Gülkız yönünden hüküm kurulmamasının gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesince … plakalı aracın trafik kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden … plakalı aracın kaza tarihi olan 07/07/2018 tarihi itibariyle ZMMS sigorta poliçesi olup olmadığının sorulduğu ve gelen yazı yanıtının dosya içine, İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının bir suretinin uyap üzerinden dosya içine alındığı görülmüştür.
İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosya içine alınmış, yapılan incelemesinde; alacaklının dosyamız davacısı olduğu, borçluların dosyamız davalıları olduğu, davacı tarafından davalılar aleyhine İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş Esas sayılı takip dosyasından 51.751,00 TL üzerinden davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı üzerine ihtiyati haciz kararı konulmasına karar verildiği, kararın ifası için takip dosyası ile … plakalı aracın ZMS Sigortası olmadığından müteveffanın eşine ödenen DYKT dayanılarak 51.751,00 TL asıl alacak, 497,66 TL işlemiş faiz, 123,90 TL ihtiyati haciz gideri, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 52.978,56 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe süresinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece deliller toplandıktan sonra dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 26/10/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, raporun yapılan incelemesinde, 07/07/2018 tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücü …’un … plakalı kamyoneti ile seyir halinde iken otobüs durağı önünde duraklamakta olan otobüsün solundan geçmeden önce mahal şartlarını dikkate alıp kaplamaya yayaların girebileceğini öngörerek seyrini görüş alanını kontrol altında bulundurup müteyakkız bir şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girerek müteveffa yayaya çarptığı, müteveffa …’nın olay mahallinde karşıdan karşıya geçmeden can güvenliğini sağlaması açısından karşıdan karşıya geçmeden önce araçların seyir durumlarını dikkate almadığı, otobüsün önünden karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada davalı sürücünün idaresindeki kamyonetin çarpması sonucu meydana gelen kazada davalı sürücü …’un %20 oranında, müteveffa …’nın %80 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
ATK raporunun taraflara tebliğ edildiği ve Mahkemece bu kez dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verildiği, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 15/02/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, raporun yapılan incelemesinde, dosya içerisindeki mevcut delillere göre müteveffa …’nın eşine destekle yükümlü olduğu, müteveffanın eşi …’nın 1966 doğumlu olduğu, olay tarihinde 52 yaşında olduğu, PMF Yaşam Tablosuna göre 20,42 yıl bakiye ömrünün kaldığı, müteveffanın eşine olay tarihi itibariyle 20,42 yıllık bakiye ömrü boyunca destek olacağının kabul edildiği, davacının eşinin evlenme olasılığının %1 olduğu ve net tazminattan evlenme indirimi uygulandığı, davacı tarafından müteveffanın eşine 10/05/219 tarihinde 51.751,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre eş …’nın 2019 yılında hak ettiği 46.608,48 TL destekten yoksun kalma zararı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından ödenen bedelin gerçek zararın üzerinde kaldığı, davanın 46.608,48 TL üzerinden rücu hakkı bulunduğu, hesap edilen tazminat tutarının Güvence Hesabına göre alt tabanı oluşturmasının nedeninin davacı Güvence hesabı aktüerinin müteveffanın ve destekten yoksun kalan eşinin bakiye ömürlerini Yargıtay beklentilerinden farklı olarak PMF-1931 mortalite tablosu yerine TRH -2010 yaşam tablosu üzerinden belirlenmesi ve hesaplamada iskontolama yöntemi yerine anuite formülü kullanarak 1,8 teknik faiz uygulamasından kaynakladığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkemece raporun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin rapora itirazları üzerine dosyanın yeniden aktüer bilirkişiye ek rapor düzenlenmesi için tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/04/2021 tarihli ek raporda kök rapor ile aynı yönde görüş bildirildiği görülmüştür.
İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/06/2021 tarih … Esas ….. Karar sayılı kararı ile ” Güvence Hesabının sorumluluğunun TTK Md. 1483/1’den kaynaklanması ve aynı kanunun 4. Maddesine göre TTK kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağı” gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinaf edildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 27/10/2021 tarih ….. Esas …..Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, dosyanın 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iade edildiği, kararın kesinleştiği ve talep üzerine üzerine Mahkememize gönderildiği, dava dosyasının Mahkememizin ……Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava, 07/07/2018 tarihinde meydana trafik kazasında …’nın ölümü nedeniyle davacı Güvence Hesabı tarafından hak sahiplerine yapılan ödemelerin davalı araç sürücü ve araç malikinden rücuen tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dosyada mevcut kayıt ve belgeler ile düzenlenen raporlar ve bu raporlara karşı sunulan itirazlar da değerlendirilmek sureti ile davacı tarafın davalıdan rücuen talep edebileceği bedelin ve ferilerinin hesaplanması için dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 29/08/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, Yargıtay kararları ve TBK hükümleri gereği hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılarak ve %10 artış ve %10 iskonto esasına dayanan Progresif Rant Yöntemine göre Müteveffa …’nın mesleği ve kazancı konusunda bilgi ve belge bulunmadığı, evli ve 1 reşit çocuğu olduğu, eşin destek payının 1/2 olacağı, dava dışı …’nın müteveffa …’nın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma zararının 53.217,72 TL olduğu, davacı Güvence Hesabı tarafından 10/05/2019 tarihinde hak sahibine yapılan 51.751,00 TL ödenmenin zararla uyumlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulduğu, dilekçe de dava açılırken asıl alacak olan 51.571,00 TL üzerinden harcın tamamlandığını ancak takip dosyasında talep edilen miktarın 52.598,56 TL olduğunu bu nedenle bu bedel üzerinden harcın tamamlandığının beyan edildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 07/07/2018 tarihinde davalılardan …’ın maliki olduğu ve …’un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halinde iken yaya …’ya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaya …’nın vefat ettiği, … plakalı aracın ZMS Sigorta poliçesi ile sigortalı olmadığı, bu nedenle vefat eden yayanın mirasçısı olan eşi …’ya destekten yoksul kalma tazminatının davacı Güvence Hesabı tarafından ödendiği ve ödenen bedelin rücuen tahsili istemi ile davalılar aleyhine İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava dışı kazaya karışan ve hayatını kaybeden eş …’nın ölümü nedeniyle dava dışı eşi …’ya 51.571,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Meydana gelen 07/07/2018 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesinin olmadığı, davacı Güvence Hesabının TTK Md. 1483/1’den kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle dava dışı destekten yoksun kalan …’ya müteveffanın kusuru indirimi yapılarak ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı güvence hesabı tarafından bu kez davalı sürücü ve davalı araç malikinin, kusuru oranında yapılan ödemeden sorumlu olduğu miktarın davalılardan rücuu isteminde bulunulmuştur. Kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasının olmaması nedeniyle araç sürücüsünün TBK hükümleri uyarınca fiili gerçekleştiren, davalı araç malikinin ise TBK, KTK hükümleri uyarınca oluşan zarardan doğrudan kusur oranında sorumlu oldukları düzenlenmiştir.
Meydana gelen kazada davalı sürücü …’un %20 oranın kusurlu olduğu, düzenlenen aktüer bilirkişi raporunda dava dışı müteveffanın ölümünden dolayı dava dışı eşin destek zararının Anayasa Mahkemesi iptal kararı ve Yargıtay kararları ile BAM kararları doğrultusunda hesaplandığı, kusur oranına göre de davalılardan istenebilecek tutarın belirlendiği buna göre de davacı tarafından davalıya yapılan 51.170,00 TL tazminattan davalıların müştereken v müteselsilen sorumlu olacakları anlaşılmıştır. Bu bedele icra takip dosyasında gösterilen şekilde takip tarihine kadar işlemiş faizden de sorumlu olmaları gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından harcın tamamlandığı görülmüştür.
Sonuç olarak davacı tarafından başlatılan takibe davalıların itirazının haklı olduğunu gösterir delillerin tespit edilemediği, davacı tarafından dayanılan hukuki kurallar ve yapılan işlemler uyarınca davalıların itirazlarında haksız oldukları ve itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği görülmüştür.
Her ne kadar icra inkar tazminatı isteminde bulunulmuş ise de dava konusu istemin niteliği gereği yargılamayı gerektirir hususlar içerdiği ve likit olmadığı görülmekle icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların itirazının iptaline,
Takibin kaldığı yerden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 3.593,00 TL harçtan, peşin alınan 639,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.953,15 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 742,79 TL başvuru harcı, 221,40 TL istinaf başvuru harcı, 1.150,00 TL Bilirkişi ücreti, 300,00 TL ATK fatura gideri, 249,10 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.663,29 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2023
Yazman ….
e-imza
Yargıç….
e-imza