Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/882 E. 2023/78 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/882
KARAR NO : 2023/78

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2016
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İDDİA:
Davacı vekili mahkememize verdiği 03/12/2013 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının davacı ve distribütör ile 01/01/2012 tarihinde imzaladığı sözleşmenin 2. Maddesi gereği sözleşme süresince adresinde yazılı işyerinde davacı şirketin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerini satmayı ve bulundurmayı, 6. Maddesi gereği işyerini başkalarına devir ve temlik etmeyi 9/B maddesi gereği bara satışına ilişkin faaliyetlerini kısmamayı bira satışını azaltacak davranış ve eylem içerisine girmemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmeye konu işyerinde İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile yapılan tespitte iş yerinin sözleşmenin 16. Maddesine aykırı olarak kapatıldığını, 3. Şahıslara devredildiğini, taraflar arasında yer alan sözleşmenin 16. Maddesinde davalının sözleşmenin herhangi bir maddesini ihlal etmesi halinde veya işyerini kısmen veya tamamen çalıştırmaması halinde işletmeyi devretmesi halinde davacı şirkete akdedilen sözleşme gereği aldığı her türlü maddi yardım, katkı yapı ile birlikte 16.000-USD cezai şartı nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafa sözleşmede verilmesi planlanan 19.000-TL
katkı payının verildiğini, arz edilen hususlar gereği 16.000-USD cezai şart ile 19.000-TL mali katkının dava tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak davaya yazılı bir cevap vermemiştir.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/01/2012 tanzim tarihli sözleşme, davalıya ait vergi levhası sureti, TAPDK Açık Alkollü İçki Satış Belgesine ilişkin internet çıktısı, davalı işyeri açma ve çalışma ruhsatı, davalıya ait imza sirküleri, yatırımların verildiğine ilişkin katkı faturaları, İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyası, bilirkişi incelemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İzmir 14. ATM’nin … D.İş sayılı tespit dosyası celp edilmiş, incelenmesinde dosyamızla ilgili olduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 25/03/2014 tarihli oturumunda dosya mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek dosya kapsamına göre ara kararda öngörüldüğü şekilde rapor düzenlemeleri istenmiş, bilirkişi heyeti ibraz ettikleri 28/04/2014 tarihli raporlarında dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak sözleşme kurulurken 11. Madde gereğince aldığı 15.000-TL ile nakit bazlı katkı bedeli olan 4.000-TL toplamı 19.000-TL’yi sözleşmenin 16. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren değişen oranlardaki avans faizi ile iade etmesi gerektiği,
Sözleşmenin 16. maddesi ile iade borcu yanında ayrıca kararlaştırılan 16.000-USD’lik cezai şartı ödemesi icap ettiği, buna da taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz işletilmesinin mümkün olduğunu beyan etmişlerdir.
Taraflar rapora beyanda bulunmamışlardır.
Son oturumda davalı vekilinin 19/06/2014 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin borçlu olduğunu gösterir belgeler ibraz etmiş ve cezai şarttan indirim yapılmasını talep etmiş ise davacı vekiline cezai şartın fazla olmadığını, indirim talebini kabul etmediklerini belirtmiş, cezai şart karşılıksız katkı bedeline yakın olduğundan cezai şarttan indirim yapılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizin 19.06.2014 tarih, … Esas – … sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19. HD’nin 18.11.2015 tarih, … Esas – … Karar sayılı ilamı ile ”… Dava, taraflar arasındaki 01.01.2012 tarihli sözleşmenin 16. maddesinden kaynaklanan işletmenin başka birine devredilmesi nedeniyle cezai şart ve katkı bedeli istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve sözleşmede kararlaştırılan 16.000 USD cezai şartın da tahsiline hükmedilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 22.maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez ise de, kararlaştırılan cezai şartın tarafların ekonomik yönden yıkımına sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde makul düzeyde indirim yapılabileceği Yargıtay’ca kabul edilmektedir. Bu itibarla mahkemece, bu davada talep edilen ve hüküm altına alınan cezai şartın ekonomik yönden davalının yıkımına sebep olup olmayacağı yönünden, davalının mali durumu gözetilerek ticari defter kayıtları ve bilançoları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılıp, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile bozularak mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmış, mahkememizin 21.04.2016 tarihli oturumda 6102 Sayılı TTK’nun 22.maddesinde indirim yapılması ön görülmediğinden yasaya uygun olmayan Yargıtay 19.HD’nin 18/11/2015 tarih, … E. – … K.sayılı bozma ilamına direnilmesine karar verilerek duruşmalara devam olunmuştur.
6102 sayılı TTK 22 maddesinde indirim yapılmasının öngörülmediği, davalının tacir olduğu, sözleşme yaparken basiretli davranması gerektiğinden, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi ilgili bozma ilamında ki bozma gerekçesine iştirak edilmeyerek,
Mahkememizin 21/04/2016 tarih, … Esas – … sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …-… Esas – … Karar sayılı ilamıyla “…Davalının sözleşmenin devamı sırasında sözleşmeye aykırı olarak işletmeyi devretmesi nedeniyle sözleşmenin ihlâline neden olduğu sabittir. Ancak mahkemece sözleşmenin davalı tarafından ihlâli sebebiyle davalı aleyhine cezaî şartta hükmederken 6102 sayılı TTK’nın 22. maddesinde cezaî şarttan indirim yapılmasının öngörülmediği, davalının tacir olduğu, sözleşme yaparken basiretli davranması gerektiği belirtilerek cezaî şart bedelinden indirim yapılmamış ise de, cezaî şart tacir borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek ise bu husus genel adap ve ahlâka aykırı sayılacağından, mahkemece cezaî şartın tamamen veya kısmen iptaline karar verilmesi mümkündür.
Bu durumda mahkemece, cezaî şart hususunda bir karar verilmeden önce, sözleşmenin düzenlendiği tarihte tarafların iktisadi durumu, davalı borçlunun ödeme gücü ve kabiliyeti göz önüne alınarak, bu yönde davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi ile denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği hâlde, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile verilen direnme kararı yerinde değildir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, somut olayda davalının savunma ile sözleşmedeki cezaî şartın kendisinin ekonomik olarak mahvına neden olacağına dair beyanda bulunmadığı, bu durumda tacirler açısından zorunlu olmayan cezaî şarttan indirim yapılması hususunda hâkime kendiliğinden araştırma yükümlülüğü yüklenemeyeceği, savunma ile getirilmeyen bir hususun araştırılmasının davanın uzamasına sebebiyet vereceği, açıklanan gerekçe ile direnme kararının onanması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan ve yukarıda gösterilen ilâve nedenlerle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. ” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2021/882 Esasını alarak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ilgili Bozma Kararına göre mahkememizce davalı asilin defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılmak istenmiş ancak davalı defter ve kayıtları ibraz edilmemiş, davalının Kemeraltı Vergi Dairesine vermiş olduğu gelir vergisi beyannamelerinin incelenmesine göre, 2009,2010, 2011 yıllarında zarar ettiği, 2012 yılında 5.244 TL kar ettiğine ilişkin beyanın tespit edildiği, alınan bilirkişi raporuna karşı;
Davacı vekili 11/05/2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde itirazlarını bildirdiği görülmüştür.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı, mahkememizce benimsenen ve alınan bilirkişi raporuna göre İzmir 14 ATM’nin … D.İş sayılı dosyasına göre davalının taraflar arasında yapılan sözleşme şartlarını ihlal ettiği 16. madde kapsamında sözleşmenin ihlalinde katkı bedelinin ve 16.000 USD cezai şartı ödenmesinin kararlaştırıldığı, yargılama kapsamı ve yargıtay 19. Hukuk Dairesinin Bozma Kararı gerekçesi de dikkate alınarak davalının tespit edilebilen ekonomik gücüne göre talep edilen cezai şart bedelinin davalı için ağır külfet oluşturduğu, mali durumuna göre takdiren indirim yapılması gerektiğinden takdiren 8.000 USD Cezai şartın tahsilinin uygun olacağı ihlal sebebi ile bilirkişi raporuyla belirlenen 19.000,00 TL katkı bedeli ve 8.000 USD cezai şartın davalıdan tahsili gerektiğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 8.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD uygulanan en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının ve 19.000 TL mali katkı bedelinin, dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ait istemin reddine,
2-Alınması lazım gelen 2.401,77-TL harçtan, peşin alınan 876,45-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.525,32-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de, cezai şarttan takdiren indirim yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından bozmadan önce 2.339,35-TL, bozmadan sonra 1.129-TL olmak üzere toplam 3.468,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza