Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/847 E. 2022/327 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/847
KARAR NO : 2022/327

DAVA : İpotek
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülen İpotek davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 06/02/2017 tarihli dilekçe ile, davacının, dava dışı …’nun davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatını teşkil etmesi üzerine … tarihinde … İli … İlçesi … cilt … sayfa, … ada parsel’de kayıtlı zemin kat dükkanına banka lehine 200.000,00 TL’lik ipotek verildiğini, bu ipoteğin … tarih ve … yevmiye sayısı ile tapuya tescil edildiğini, davacının ve bankanın anlaşması üzerine 03/05/2006 tarihinde henüz herhangi bir kredi çekilmediğini ve bankanın bir alacağı bulunmaz iken, davalı bankanın … Şubesi’nin … tarihli … sayılı yazısı gereğince ipoteğin fek edildiğini ve gereğinin Tapu Müdürlüğü’nden yapılmasının talep edildiğini, bu yazının davacıya teslim edildiğini ve ipoteğin derhal kaldırılacağının bildirildiğini, ipoteğin kaldırılması ile ilgili işlemlerin yapılmasının bankanın yükümlülüğünde olduğunu, 22/07/2016 tarihinde İzmir … Noterliği’nin 1/07/2016 tarih yevmiye no’lu banka tarafından davacıya çekilen ihtarname ile 34.614,74 TL asıl alacak olmak üzere toplam 405.378,14 TL borcu bulunan hesap özetinin 1 gün içinde ödenmemesi halinde ipotekli taşınmaza ilişkin takibe geçileceğini ihtar ettiğini, davacının davalı bankadan kullandığı kredilerin teminatını teşkil etmesi üzerine, verdiği ipoteğin bankanın ipoteğin kaldırılması üzerine verdiği fek yazısı ile sona erdiğini, davacının bankanın verdiği bu yazıya güvendiğini, davacının derhal bankaya ipoteğin kaldırılması için yazı yazdığını ve davalıya ipoteğin fekki için ihtarname çektiğini, bankanın yazılı talebine yanıt vermediğini ve İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile üst sınır ipotek bedeli olan 200.000,00-TL üzerinden ilamlı icra takibi başlattığını, davacının 13/01/2017 tarihinde icra emrini tebliğ aldığını ve icranın geri bırakılması için İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davalının kötü niyetli olduğunu ve basiretli tacir sıfatına aykırı hareket ederek kendi içerisinde çelişmek suretiyle takip bedelinin üst sınır ipotek bedeli olan 200.000,00-TL üzerinden açtığını, ancak İzmir … Noterliği’nin … yevmiye no’lu ihtarında asıl alacağın 34.614,74 TL olarak bildirildiğini, yani açılan takibin yanlış açıldığını, davalı bankanın 31/05/2006 tarihinde ipoteğin fekkine ilişkin yazıyı davacıya teslim ettiğini, davacının borcu için ihtarname çekilmediğini, iş bu nedenle ipotek fek edilmiş olmasına rağmen fek ettiğini bilerek ve davacının borçlu olmamasına rağmen takip konusu yapılmasının davacının zor duruma soktuğunu, borcu kabul etmemekle birlikte davacını muacceliyetinin 05/05/2008 tarihinde gerçekleşmediğini, borcu kabul etmemekle birlikte banka tarafından gönderilen hesap katında faizin 05/05/2006 tarihinden itibaren başlatıldığını, ancak davacı açısından bu tarihte muacceliyetin gerçekleşmediğini, Türk Medeni Kanunu hükümleri doğrultusunda davacının asıl borçlu ile birlikte ihtarname çekilmemesi nedeni ile borçlu olmadığı yönünden itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile açılacak herhangi bir icra takibi ve davalara karşı öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi, Mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, dava konusu ipoteğin fekkine, davacının 34.614,74-TL borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının borçlu olduğunu kabul etmemekle birlikte ihtarname ile borcun temerrüde düşürülmemesi nedeniyle faiz başlangıç tarihine ve faize itirazlarının kabulüne karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesinin Mahkememizin …/… Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava dilekçesi davalı bankaya tebliğ edilmiş, davalı banka vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davacının adına kayıtlı … İli … İlçesi … cilt … sayfa … ada/parselde kayıtlı zemin kat, … -… blok … bağımsız bölüm numaralı dükkan niteliğindeki taşınmazın, dava dışı … ile davalı bankanın yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerini iskonto veya iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan veya lehine verilmiş ve verilecek teminat ve kefalet mektuplarından ve müvekkil banka merkez ve şubelerinin borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kefil, müşterek borçlu, yeddiemin ve sair sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği kambiyo senedi, mukavele, sözleşme, taahhütname ve saire ile, ithalat, ihracat ve bilimum kambiyo ve kısa, orta ve uzun vadeli kredi işlemlerinden ve sebepsiz zenginleşme , haksız fiil, kanun gibi her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere davalı tarafından ipotek altına alındığını, davacı adına kayıtlı dava konusu taşınmazın, …’nun davalı banka nezdindeki asaleten ve/veya kefaleten her ne ad altında olursa olsun ” doğmuş ve doğacak” tüm borçlarının teminatında yer aldığını ve dolayısıyla iş bu ipoteğin, davacıya muhatap olarak davalı kurumdan keşide edilen İzmir … Noterliği’nin 20.07.2016 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödenmesi talep edilen … risklerini de kapsadığını, İzmir … Noterliği’nin 20.07.2016 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödenmesi talep edilen borçlar ödenmediği müddetçe davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki davacı banka ipoteği fek edilmediğini ve edilmeyeceğini, dava ile iddia edildiği gibi ipoteğin fek edilmemesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının iddiası gereği öncelikle davacının …’nun davalı kurum nezdindeki asaleten ve/veya kefaleten her ne ad altında olursa olsun “doğmuş ve doğacak” tüm borçlarının ödendiğinin ve davalı bankaya borcunun olmadığının ispatının gerektiğini, davacı …’a vekaleten … tarafından yapılan 19/07/2016 tarihli başvuru ile Karabağlar Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü … tarih, … sayılı yazı ile, başvuruda sunulan ipotek fekki yazısında imzası bulunan … … Şubesi … ve … güncel imzalarının, yetkili olduklarına dair imza sirküleri ve 2016 tarihli güncel ipotek fekki yazısının talep edildiğini, davacının temsilcisinin söz konusu talepleri yerine getiremediğini ve terkin işleminin Karabağlar Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünce yapılmadığını, zira davaya konu edilen ve davalı kurumca verildiği iddia edilen belgenin 2016/2017 tarihi itibariyle hiç bir geçerliliği, belgede imzası bulunan kimselerin imza ve ipotek fek yetkisi bulunmadığını, belgenin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiğini ve genel zamanaşımına uğradığını, Karabağlar Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü kararı usulüne uygun olduğunu, davalı bankanın ipoteğin fekki yönünde bir iradesinin olmadığını, ipotek veren …’ın sorumluluğunun devam ettiğini, teminatı …’nun davalı kurum nezdindeki asaleten ve/veya kefaleten her ne ad altında olursa olsun “doğmuş ve doğacak” tüm borçlarının ödenmiş olması kaydı ile kaldırılacağını, davacının muacceliyet ihtarının gönderilmediği ve ipotek takibinin kötüniyetli olarak üst sınır üzerinden açıldığı iddialarını kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle, davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına haksız ve kötüniyetli dava nedeni ile fekki talep edilen ipotek bedeli üzerinden davacı aleyhine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, … tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile “Türk Medeni Kanunu Md. 1014 hükmü uyarınca “bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi ancak bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı ile yapılabilir” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, buna göre ipoteğe ilişkin tescil işleminin davalı banka tarafından kaldırılması, buna ilişki işlemlerin davalı banka tarafından takip edilmesi gerektiği halde bu işlemlerin yapılmadığı, Türk Medeni Kanunu Mad. 2 uyarınca kişinin hakkı kullanırken dürüstlük kuralı ile ve objektif iyi niyet kuralı ile hareket etmesi gerektiği, kendi kusuruna dayalı olarak ipoteğin devamı yönündeki işlemin var olduğu iddiası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile alacağın tahsiline ilişkin işlem yapmasının hukuken korunamayacağı, bu haliyle ipoteğin kaldırılmasına ilişkin yazının yazılmasından itibaren icra takip tarihine kadar geçen süre içinde kayıtta bulunan ipoteğin geçerli olduğunun kabul edilmemesi gerektiği, İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davacının söz konusu borçtan sorumlu olduğunu gösterir herhangi bir verinin tespit edilemediği” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile ” … Dava değerinin 34.614,74 TL olarak gösterildiği ve davanın bu miktar üzerinden harçlandırıldığı, yargılama sırasında eksik harç ikmal edilmediği, ipoteğin fekki davalarında dava değerinin ipotek bedeli üzerinden harçlandırılarak açılması gerektiği, eksik harcın resen ikmal ettirilmesi gerektiği, gerekçesi ile eksik harcın ikmali ile yargılamaya devam edilmesi için kararın kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın Mahkememizin 2021/847 Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı uyarınca 200.000,00 TL takip konusu alacak üzerinden bakiye harcın tamamlandığı görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı ile davalı banka arasında dava dışı …’nun banka nezdinde kullandığı kredilerin teminatı mahiyetinde davacıya ait taşınmaz kaydına ipotek tesis edildiği, 18/01/2006 tarihinde kurulan ipotek işleminden sonra dava dışı kişinin herhangi bir kredi kullanması söz konusu değil iken davacı ile davalı bankanın arasında varılan anlaşma uyarınca ipoteğin fek edildiğine ilişkin davalı banka tarafından yazı yazıldığını, ancak bu yazının davalı tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü’ne iletilmediği, daha sonrasında dava dışı … tarafından kullandırılan krediler olduğu, bu krediler nedeniyle davacıya ait taşınmaz kaydı üzerindeki ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibi nedeniyle davacının sorumlu olmadığı iddiası ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı banka tarafından ipoteğin terkinine ilişkin yazının yazıldığı ve bu yazının davacı elinde de bulunduğu, davalı banka tarafından ipoteğin terkinine ilişkin tapu müdürlüğüne yazı yazıldığı, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin harç dekontunun yazıya eklenmesinin istendiği, banka tarafından bu işlemin yapılmadığı, ancak bankanın kendi yükümlülüğünde olan bu işlem nedeni ile banka kayıtlarında dahil ipoteğin kaldırıldığı kabul edilmesine rağmen tapu kayıtları üzerinde bu hususun gösterilmesine ilişkin işlemde yükümlülüğünü yerine getirmeyen bankanın tapu kaydında ki dayanaksız veriye dayanarak davacı aleyhine alacak isteminde bulunmasının ve davacı aleyhine icra takibi başlatmasının hukuk tarafından korunmayacağı, bu işlemin TMK Md. 2’ye aykırı olduğu, Mahkememizce verilen süre içinde davacı tarafça tapu kaydında gösterilen ipotek bedeli üzerinden harcın tamamlandığı, bu haliyle davanın kabulüne, davacının icra takibinde gösterilen bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine ve ipotek işlemine konu taşınmaz üzerinde ki ipoteğin kaldırılması yönünde karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine,
İzmir İli, … İlçesi, … Mah. … Ada … Parsel sayılı taşınmazda kayılı …-… Blok … Kat … no’lu bağımsız bölüm üzerinde bulunan davalı … Lehine tesis edilen … tarihli … yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılmasına,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 13.662,00 TL harçtan, peşin alınan 3.415,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.246,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 22.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 627,14 TL başvuru harcı, 2.824,38 TL tamamlama harcı, 450,00 TL Bilirkişi ücreti, 173,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 4.074,52‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır