Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/839 E. 2022/1200 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/839 Esas
KARAR NO : 2022/1200
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 17/11/2021 tarihli dava dilekçesi ile; Davacı şirket ile davalı tarafın paslanmaz çelik ürünlerinin alım satımı hususunda ticari iş gerçekleştirmekte olduğunu, davalının satıcı davacı şirketin alıcı konumunda olduğunu, tarafların alım satım anlaşması çerçevesinde mutabık kalmaları üzerine davacı şirketin satışı gerçekleştirilen ürünlerin faturalarını davalı adına düzenlediğini, davaya konu olayda da tarafların ilgili ürünleri alımı satımı hususunda mutabık kaldıklarını ve bu minvalde davalı şirket tarafından 12/03/2020 tarihli …-… belge nolu fatura ile 25/05/2018 …-… belge numaralı faturaların davalı adına düzenlendiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden davacı şirketin davalı tarafından talep edilen tüm şartlara uygun olarak fatura içeriğindeki ürünleri davalıya eksiksiz ve ayıpsız olarak temin ve teslim ettiğini, sözleşmeye konu malların USD cinsi yönünden ödenmesinin kararlaştırıldığını, ve mutabık kalınan miktar dahilinde davalı tarafa fatura düzenlendiğini, davalı tarafın ilgili faturaların tanzim tarihinden sonra da davacı şirket ile ticari ilişki gerçekleştirme saikiyle hareket ettiğinden davacı şirketten daha sonra da benzer ürünler için fiyat teklifi aldığını ve ticari ilişkinin devam ettiğini, davacı tarafından edimin yerine getirilmesine rağmen davalı tarafından fatura konusu bedelin ödenmediğini ve ilgili ödemenin gerçekleştirileceği hususunda davalı şirketi oyaladığını, davalının kötü niyetli olarak hareket ettiğinin tespit edilmesi ile davacı şirket tarafından Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafın yetki itirazında bulunulması üzerine İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibin devam ettiğini, akabinde davalı tarafça borca faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına davalı tarafın %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça yanıt dilekçesi sunulmadığı, yargılama devam ederken davalının davayı takip ettiği, duruşmalara katıldığı, Mahkememizce verilen süre içinde davaya yanıt mahiyetinde 14/11/2022 tarihli beyan dilekçesini dosyaya sunduğu görülmüştür.
İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının Uyap üzerinden dosyamız içine alındığı görülmüştür.
Dosyanın yapılan incelemesinde; Alacaklısının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı gerçek kişi olduğu, 7.531,25 USD alacak toplamı üzerinden takibin başlatıldığı, davalı borçlu tarafça 14/10/2021 tarihli dilekçe ile asıl alacağa, işlemiş faize, takip çıkışına, işleyecek faiz ve ferilerine ile tümüne itiraz ettiği, 14/10/2022 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişkiden kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsil edilemediği iddiası ile İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça düzenlendiği belirtilen ve icra takibine konu edilen faturanın yabancı para cinsinden düzenlendiği ve alışverişin bu şekilde yapıldığı, ödemelerin ve siparişlerin yabancı para cinsinden alındığı iddiasında bulunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafça taraflar arasında döviz cinsinden ticaretin gerçekleşmediği ve TL üzerinden ticari ilişkinin devam ettiği yönünde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İcra takibine dayanak faturaların yapılan incelemesinde, davacı şirket tarafından 12/03/2018 tarihinde düzenlendiği, fatura bedelinin 4.615,35 USD olarak gösterildiği, döviz kurunun 3,8233 TL olarak gösterildiği ve TL cinsinden ödenecek tutarın 17.645,85 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesine eklenen cari hesap ekstresinin yapılan incelemesinde, davalı şirkete ilişkin kısımda bedellerin USD ve Euro cinsinden gösterildiği anlaşılmıştır.
Taraflara, takibe konu edilen faturanın ticari defter ve kayıtlarda mevcut olup olmadığı, fatura içeriğinin davalı tarafından kabul edilip edilmediğinin, taraflar arasındaki ticari ilişkide döviz üzerinden alışverişin mevcut olup olmadığının tespit edilebilmesi için ticari defter ve kayıtları dosyaya sunulması veya bulunduğu yerin bildirilmesi konusunda süre verildiği, davalı tarafça 2016-2017-2018 dönemlerine ait cari hesap dökümünün dilekçesine ekli olarak dosyaya sunulduğu, davacı tarafça elektronik ortamda düzenlenen defterlerinin CD ortamında dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dava konusu edilen takibe dayanak faturanın tarafların bağlı olduğu vergi dairelerine beyan edilip edilmediğinin tespiti için yapılan yazışmaya göre, davacı şirketin söz konusu faturayı bağlı olduğu Davutpaşa Vergi Dairesi’ne BS formu düzenleyerek beyan ettiği görülmüştür. Ayrıca takibe konu faturanın davalı tarafından BA formu düzenlenmek sureti ile bağlı olduğu vergi dairesine beyan edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında mevcut olduğu kabul edilen ticari ilişki nedeniyle davacı tarafça düzenlenen faturaların nitelikleri, taraflar arasında yabancı para cinsinden alımın gerçekleşip gerçekleşmediği, takibe konu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadıklarının tespiti yönünden ayrıntılı rapor düzenlenmek üzere dosyanın SMMM bilirkişisine tevdi edildiği, 16/09/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; Davacı şirketin 2019-2020-2021 yılı yasal defterleri ile davalı gerçek kişinin 2018-2019-2020-2021 yılı yasal defterlerinin dosyaya ibraz edilmemiş olması nedeni ile dava dosyası, icra dosyası ve davacı şirketin 2018 yılı yasal defterleri ve davalının sunmuş olduğu 2018 yılı muavin dökümü ile sınırlı kaldığını, davacı şirket ile davalı … Metal TEknik ve End . Malz.Şirket – … arasında Paslanmaz Çelik Ürünleri Alım Satım İşi ile ilgili yazılı olmayan ticari bir ilişki kurulduğu, taraflarca sunuluna yasal defter ve muavin dökümüne göre işbu ticari ilişkiye istinaden davalının 2017 yılında devreden 18.006,59 TL’lik bir borç bakiyesi bulunduğunun kabul edilebileceği, davacı şirket tarafından 2018 yılında çeşitli tarihlerde KDV dahil 54.048,30 TL tutarında toplam 10 adet fatura düzenlendiği, işbu faturaların tamamının davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun kabul edileceği, işbu faturalara istinaden davalı tarafından 2018 yılında çeşitli tarihlerde gerek çek gerekse banka aracılığı ile 51.080,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, işbu ödemelerin tamamının davacı şirket yasal defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı tarafından 12/04/2018 tarih 60296 nolu 3.057,85 TL tutarında 1 adet iade faturası düzenlendiği, işbu iade faturasının davacı şirket yasal defterlerinde kayıt altına alındığı, davacı şirketin yasal defterlerine göre davalının 31/12/2018 tarihi itibari ile 17.917,04 TL tutarında borç bakiyesinin bulunduğu, davalı yasal defterlerine göre davacı şirketin 31/12/2018 tarihi itibari ile 17.915,50 TL tutarında alacak bakiyesi bulunduğu, tarafların yasal defterleri arasında davalının 2017 yılından devreden borç bakiyesi yönünden davalı aleyhine 1,54 TL tutarında fark bulunduğu, davacı şirketin 31/12/2018 tarihi itibari ile 17,917,04 TL tutarında bir alacak bakiyesi bulunduğunun kabul edilebileceği, taraflarca dava dosyasına 2018 yılı verilerinin sunulmuş olması sebebi ile tarafların yasal defterlerinden davalının iş bu davaya esas 13/09/2021 icra takip tarihli borç yada alacak bakiyesinin tespit edilemediğini, icra takibine konu faturalar üzerinde yapılan incelemeler ile tarafların yasal defterleri üzerinden 17.917,04 TL tutarındaki işbu alacak bakiyesinin döviz cinsinden karşılığının tespitinin mümkün olmadığını, davacı şirket tarafından işbu davaya esas İzmir 9 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 5.126,29 USD tutarındaki bir asıl alacağın icra takibine konu edildiğini, tarafların yasal defterlerinde davalının 31/12/2018 tarihli 17.917,04 TL’lik işbu borç bakiyesinin icra takibine konu edilen 20.052,99 TL tutarındaki iki adet faturadan kaynaklandığını, işbu raporun icra takibine konu edilen faturalar üzerinden yapılan incelemeler bölümünde ayrıntılı ile belirtilen tüm bilgiler ışığında aksi kanıtlanana kadar işbu iki adet fatura muhteviyatı malın davalı yanca teslim alındığının kabul edilebileceği, ancak dava dosyası kapsamında yapılan incelemelerde taraflar arasındaki ticari ilişkinin döviz cinsinden gerçekleştiği yönünde somut bir tespit yapılmamış olması sebebi ile işbu fatura bedellerinin hangi para birimi cinsinden değerlendirilmesi gerektiği konusundaki hukuki ve nihai yorumun takdirinin Mahkememizde olduğunu, Mahkememizce tarafların 2018 yılı yasal defterleri ile muavin dökümü dikkate alınarak aralarındaki ticari ilişkinin Türk Lirası cinsinden gerçekleştiğine karar verilmesi durumunda davacı şirketin işbu davaya esas İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 13/09/2021 icra takip tarihi itibari ile davalıdan 17.917,04 TL tutarında asıl alacak talep edebileceğini, hukuki ve nihai yorumun takdiri Mahkememize ait olmak üzere davalının temerrüdü söz konusu olmadığından davacının 13/09/2021 icra takip tarihi itibari ile işlemiş faiz talebinin yerine olmayacağı, Mahkememizce tarafların yasal defterlerinde Türk Lirası cinsinden kayıt tutulmasına rağmen aralarındaki ticari ilişkinin Yabancı Para cinsinden gerçekleştiğine karar verilmesi durumunda, davacı şirketin işbu davaya esas İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 13/09/2021 icra takip tarihi itibari ile davalıdan USD olarak talep edebileceği asıl alacak tutarının işbu dava dosyası kapsamında tespitinin mümkün olmadığını, Mahkememizce gerekli görülmesi halinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden tüm fatura ve ödemelerin ibraz edilmesi yahut döviz karşılıklarını ve bakiyelerini de gösterir bir cari hesap dökümünün sunulması halinde işbu tespitin yapılmasının mümkün olabileceği yönünde kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, tarafların rapora karşı beyan dilekçelerini dosyaya sundukları görülmüştür.
Mahkememizce yapılan incelemede, davacı tarafça davalı şirkete satışı gerçekleştirilen ürünlere ilişkin olarak düzenlenen 2 adet faturada ürün bedellerinin USD cinsinden gösterildiği, vergilendirmeye esas olması yönünden de bedelin fatura tarihi itibariyle döviz kuru gösterilmek sureti ile TL karşılığının gösterildiği ve faturaların bu şekilde davalı tarafından kabul edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı için düzenlenen ve cari hesapta gösterilen diğer faturaların da belirtilen yöntem ile düzenlendiği ve davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafça yapılan ödemelerin de tespit edilen ve faturada gösterilen bedeller üzerinden yapıldığı anlaşılmıştır.

Davacı tarafça dosyaya sunulan ve takibe konu edilmeyen bir kısım faturalarda da yine bedelin USD cinsinden gösterildiği, döviz kuru da gösterilmek sureti ile ödenecek tutarın faturada gösterildiği görülmüştür.
Davalı ile davacı arasında varlığı taraflarca da kabul edilen cari hesap ilişkisine göre, belirtilen şekilde çalışma yönteminin her iki tarafça benimsendiği, düzenlenen faturalara herhangi bir itirazın olmadığı, faturalarda gösterilen bedellerin de davalı tarafça cari hesabın devam ettiği süre içinde çeşitli yöntemlerle ödendiği, ancak takibe konu edilen iki fatura bedeli yönünden herhangi bir ödemenin tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Düzenlenen faturalarda ürün bedelinin USD olarak gösterilmesi yanında TL karşılığının vergi mevzuatı yönünden zorunlu olduğu dikkate alındığında davacı tarafın gösterilen USD bedelinin tahsil tarihinde ki kur üzerinden bedelin tahsili hakkı durduğunun kabulü gerekmektedir.
Davalı tarafın taraflar arasında döviz üzerinden herhangi bir ticari ilişki olmadığı yönünde savunması süresinde olmamakla birlikte dosyada bulunmakta ise de, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte döviz üzerinden düzenlenen faturaların kabul edilmiş olması ve bir kısım ödemelerin buna göre ödenmiş olması nedeniyle taraflar arasında döviz üzerinden alışveriş yönünde bir teammülün var olduğu, davalı tarafın da bu hususu kabul ettiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar dikkate alınarak, davacı tarafça icra takibine konu edilen her iki faturada gösterilen ürünlerin ve faturaların davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerektiği, bu faturalarda gösterilen bedellerin davacıya ödendiğini gösterir herhangi bir kayıt veya belgenin dosya içeriğinden tespit edilemediği, davacı ile davalı arasında süregelen ticari ilişkiye göre döviz cinsinden düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmesi gerektiği, TBK Md. 99/3 uyarınca borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklının bu alacağını aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebileceği, buna göre de davalı tarafın fiili ödeme gününde ki TL karşılığı üzerinden ödeme yapması gerektiği, buna göre davalının icra takibine konu edilen toplam fatura bedelleri olan 5.126,29 USD yönünden itirazında haksız olduğu, davalının takibe konu faturalar yönünden alacağın istenmesi için takip tarihine kadar temerrüde düşürüldüğünü gösterir bir kaydın dosyada bulunmadığı bu nedenle bu bedele faizin takip tarihinden itibaren işletilebileceği, faize ilişkin haklı olduğu, taraflar arasında ki ticari ilişki ve alacağın niteliği dikkate alınarak icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip doyasında davalının itirazının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 5.126,29 USD asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İcra inkar tazminatı isteminin KABULÜNE,
Hükmolunan alacak üzerinden (dava tarihi itibari ile hesaplanan 52.288,15 TL asıl alacak üzerinden) hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 3.571,80 TL harçtan, peşin alınan 1.050,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.520,95 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.118,66 TL başvuru harcı, 800,00 TL Bilirkişi ücreti, 151,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 2.069,66TL yargılama giderinden kabul red oranı dikkate alınarak 1.401,89 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı ile vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Yazman
e-imza

Yargıç
e-imza