Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/833 E. 2022/706 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/833
KARAR NO : 2022/706

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili 15.11.2021 tarihli dava dilekçesiyle; müvekkilin ortağı olduğu davalı şirketin 08.10.2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkilinin, olağan genel kurul toplantısına katıldığını ve toplantı maddelerine ilişkin muhalefet şerhi kullandırıldığını, muhalefet şerhi kullandığı; “2020 yılına ait Bilanço ve Gelir Tablosu Hesaplarının incelenmesi ve uygun görüldüğü takdirde onaylanması, finansal durum hakkında karar verilmesi” başlığıyla düzenlenen 4. maddesi ile; Bilanço ve Gelir Tablolarının, gerekli düzeltme beyannamelerinden sonra yeniden düzenlenmesi gerektiği, şirketin ticari faaliyeti ile ilgili olmayan, şirketin hakim ortağı … adına iş ve işlemler yaptığını iddia eden (şirketler adına herhangi bir yetkisi olmayan) …’ın annesine ait … Motor A.Ş firmasının karlarının … Motor A.Ş’de maksimize edilerek Vergi Usul ve Ticaret Kanunu hükümlerine aykırı olarak … Motor A.Ş adına tanzim edilen ve … Motor A.Ş tarafından tanzim edilen faturaların Vergi Usul Kanunu madde 371’e göre kurum mali müşaviri tarafından tanzim edildikten sonra finansal tabloların yeniden tanzim edilerek düzenlenmesi gerektiğini, “Yeni Yönetim Kurulu Üyelerinin Seçilmesi Ve Görev Sürelerinin Belirlenmesi” başlığıyla düzenlenen 6. madde ile; şirketin ortağı olmayan …’ın yönetim kurulu üyesi olarak 3 yıllığına seçilmesi talep edilmiş ise de; …, şirketin hakim ortağı …’ın oğlu “Gerçek Faydalanıcı” olarak hakimiyetinde olan … A.Ş, … Motor A.Ş ve … San. ve Tic. Ltd. Şti. firmalarını yetkisiz olarak yönettiğini, bu konuda yönetim kurulu tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve hukuk davaları açıldığını, bunlar sonuçlandığında, …’ın bu görevi yapmasının TTK m. 363/2 hükmüne göre yasal olarak mümkün olmayacağını, hakkında savcılık soruşturmaları ve hukuk mahkemelerinde açılmış davalar ile Vergi Usul Kanunu 529 Seri Sıra No’lu Genel Tebliği’nin 2. maddesinde belirtilen yasal mevzuata göre, … A.Ş’de %80 hissesi olan, … A.Ş’nin tamamına sahip olan …’ın gerçek faydalanıcısı konumundaki …’ın kanuna dolanarak annesi üzerinden işlem tesis ettiğini, bu şirketlerin gerçekte kendisinin olduğu hususları göz önüne alındığında, ortağı bulunduğu … A.Ş’de yönetici olması yasal olarak mümkün olmadığından bu maddenin iptal edilmesi ve şirketin iş ve işlemlerinin kayyım marifeti ile devam ettirilmesi gerektiğini, “Ana sözleşmeye ek madde olarak hisse devri kısıtlamasına ilişkin tadil metninin görüşülmesi, oylanarak karara bağlanması” başlığıyla düzenlenen 7. maddede “Ana Sözleşme için önerilen yeni eklenecek madde metni 16. Özel Hükümler ile şirketin %10 ve daha az oranda hissesine sahip pay sahipleri olan … ve … “Azınlık Pay Sahipleri”; Azınlık Pay Sahiplerinden hisse devralacak sonraki Azınlık Pay Sahipleri de dahil olmak üzere, paylarını şirketin %80 hissedarı … yahut …’dan hisse devralmak suretiyle pay sahibi olacak sonraki %80 hisse oranına sahip hissedarların yazılı onayı olmaksızın herhangi bir kişiye devretmemeyi taahhüt etmektedir” şeklinde maddenin eklenmesinin talep edildiğini, TTK’ya göre şirket ana sözleşmesine, taahhüt şeklinde bir hüküm konulması yasal olarak mümkün olmadığını, TTK’da, anonim şirketlerde, şirket paylarının devri konusunda bir sınırlama düzenlenmediğini, “Yönetim Kuruluna 6102 sayılı TTK’nun 395 ve 396 maddesindeki iznin verilip verilmeyeceği hususunun görüşülmesi” başlığıyla düzenlenen 8. madde de verilen önerge ile, halen derdest olan davalara delil toplamak amacıyla önerilmiş olup, … ve … ile birlikte hareket eden, …’ın emir ve talimatları ile iş gören kişi ve kurumları aklamak amacı ile teklif edilmiş bir öneri olduğunu, TTK 395. madde ile şirketin ortaklarının ya da onlar adına hareket edenlerin şirkete borçlanma yasağı olduğu gibi şirketi borçlandırıcı işlemler de yapamayacakları yasanın amir hükmünde olduğunu, … ve onunla birlikte hareket edenlerin, şirket tarafından hiçbir yetki verilmemiş olmasına rağmen şirket hesaplarından … tarafından 30.294,81 Euro ve 198.000,00 TL’nin, …’ın annesine ait …’e yetkisiz ve hukuksuz olarak gönderildiğini, transfer edilen paraların, iade edilmesi için çekilen ihtara da olumlu cevap verilmediğini, … ve onun emir ve talimatları ile iş ve işlemler yapanlara ilişkin davalar halen derdest olduğunu, TTK 395. Maddeye göre …’ın hangi sıfat ile şirket adına iş ve işlemler yaparak para transferi yaptığı hususunu açıklaması gerektiğini, …’a şirketlere para transferi yapma konusunda yetki verilmediğini, YMM … tarafından düzenlenen 18.08.2021 tarihli bağımsız denetim raporunda da, Vergi Usul Kanununun 359/B (sahte, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme / kullanma) hükümlerine muhalefet edildiklerini, TTK m. 446/1(a) uyarınca genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için toplantı tutanağına mutlaka muhalefet şerhinin geçirilmesi gerektiğini, aksi takdirde açılan dava usulen, dava şartı eksikliğinden reddedileceğini (Yargıtay 11. HD, T. 06.10.2015, E. 2014/13357, K.2015/9986) belirterek 08.10.2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkil tarafından muhalefet şerhi konulan ve yukarıda açıklamaları yapılan 08.10.2021 tarihli 2020 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağının 4-6-7-8 maddelerinin iptaline, şirketin iş ve işlemlerinin kayyım marifeti ile devam ettirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekili 11.01.2022 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafın açtığı bu dava nedeniyle TTK m. 451’e göre müvekkili şirketin zarara uğraması söz konusu olacağından Teminat yatırmasını istediklerini, TTK m. 448 gereğince müvekkiline teminat göstermesi istediklerini, iptali istenen 4. maddenin başlığının “2020 yılına ait Bilanço ve Gelir Tablosu Hesaplarının incelenmesi ve uygun görüldüğü takdirde onaylanması, finansal durum hakkında karar verilmesi” olduğunu, davacının bu maddenin oylamasında muhalefet şerhi koymadığını, şirketin kuruluşundan bu tarihe kadar münferit imza yetkisi ile şirketin temsil ve idare ettiğini, iptalde herhangi bir hukuki yarar bulunmadığını, davacının bizzat kendisi tarafından usulsüzlük yapıldığı iddiasında bulunması halinde genel kurulda muhalefet oyu kullanmadığını, finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesini veya özel denetçi tayin edilmesini istemediğini, bu nedenle hukuken bu davayı açmakta yararın bulunmadığını, davacının şirketi hatalı yöneterek zarara uğrattığını, YMM … tarafından düzenlenen bağımsız denetim raporunda da VUK m. 359/b gereğince sahte belge kullanma/düzenleme hükümlerine muhalefet edildiği, şirketin feshi için İzmir … ATM …/… E sayılı dosyada dava açıldığı, davacı ile dava dışı … arasında daha önceden mevcut olan arkadaşlık ilişkisinden dolayı zarar verme kastının bulunduğunu, şirkete ait defter ve kayıtları şirkete sunmaması nedeniyle davacıya karşı İzmir … ATM …/… E sayılı dosyasıyla defter ve belgelerin istendiğini, davacı aleyhine güveni kötüye kullanma iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığında …/… E sayılı soruşturma dosyasının devam ettiğini, defterlerin eksik teslim edildiğini, davacının iptalini istediği 6. maddenin başlığının “Yeni Yönetim Kurulu üyelerinin seçilmesi ve görev sürelerinin belirlenmesi” olduğunu, …’ın müvekkili şirket adına işlem yapma yetkisinin başlangıçta bulunduğunu ancak daha sonra … AŞ ve … Ltd Şti’ndeki görev ve sorumluluklarındaki artışın nedeniyle bu görevinden ayrıldığını, müvekkilin şirketin zarara uğramasına neden olacak şekilde davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle davacının şirketin KDV desteklerinden mahrum kalmasına yol açtığı taahhüt edilen ürünlerin zamanında yerine getirilip teslim edilemediğini ve bu nedenle cezai şart ödendiğini, müvekkili şirketin hak kazandığını, Bilim Park üyeliğinin de sona ermek zorunda kaldığını davacının bilgi ve onayı haricinde olduğunu belirttiği 30.294,81 Euro ve 198.000 TL lik Fi Rediktör AŞ firmasına yapılan ödemelerin hayal ürünü olduğunu, yönetim kurulu başkanı olan davacının tüm işlemlerden haberdar olduğunu, davacının dava dışı … a bankacılık işlem yapma yetkisinin daha sonra verdiğini, %90 hissedar çoğunluğuyla yönetim kuruluna seçilen …’ın yönetimden uzaklaştırılmasını gerektirecek herhangi bir sebep bulunmadığını, davacının iptalini istediği 7. maddede “ana sözleşmeye ek madde olarak hisse devri kısıtlamasına ilişkin tadil metninin görüşülmesi, oylanarak karara bağlanması” başlığıyla düzenlendiğini ve bu maddede şirketin hisselerinin tamamının nama yazılı olduğunu, TTK ya göre nama yazılı pay senetlerinin devrinin sınırlandırılmasının mümkün olup bu nedenle sınırlandırma kararı alındığını, davacının iptalini istediği “Yönetim Kuruluna 6102 Sayılı TTK’nun 395 ve 396 maddesindeki iznin verilip verilmeyeceği hususunun görüşülmesi” başlığıyla düzenlenen 8. madde de şirket yönetim kurulu üyelerinin başka firmalarda hisseleri bulunduğundan %90 hissedar oyu ile genel kuruldan yönetim kurulu üyelerine bu konuda izin verildiğini, yasaya aykırılık bulunmadığını, şirket eylem ve işlemlerinin kayyım tarafından yönetilmesinin mümkün olmadığını, belirterek davanın tümden reddine ve teminat yatırılmasını talep etmiştir.
Dava; 08.10.2021 tarihinde yapılan Genel kurul kararın m. 4-6-7-8 iptali ve kayyım atanmasına ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
08.10.2021 tarihli genel kurul toplantısı tutanağı, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir … İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir …. İş Mahkemesi …/… Esas sayılı dosyası ve diğer deliller incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın şirkete kayyım atanması talebi değerlendirildiğinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde şirket ortağı olmayan …’ın şirketin hâkim ortağı …’ın oğlu olup, gerçek faydalanıcı olarak hâkimiyetinde olan şirketleri yönettiğini belirterek …’ın bu görevi yapamayacağını belirtmiş ise de, bu iddiasına ilişkin delilleri sunmadığı, dava dilekçesine ekli olarak sunulan delillerin yaklaşık ispat kurallarına göre yeterli olmadığı, şirketin yargılama süresince kayyım marifetiyle yürütülmesine ilişkin talebinin tedbir niteliği olduğu dikkate alındığında tedbiren şirketin kayyım tarafından yönetilmesi talebinin şartları gerçekleşmediği belirlendiğinden talebinin reddine karar verilmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi …/… E sayılı dosyası incelendiğinde; davacı …’ın davalı … AŞ. aleyhine 01.07.2021 tarihinde açtığı dava ile TTK m. 412 gereğince genel kurul toplantı yapılması için çağrı talebinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılamada talebin kabulü ile SMMM …’in kayyım olarak atanarak şirketin 2020 yılı bilanço ve hesaplarının müzakeresi Finansal durum hakkında karar verilmesi yeni yönetim kurulu üyeleri seçilmesi eski yönetim kurulu üyelerini ibrası konusunda toplantı yapılması için 02.09.2021 tarihinde kesin olarak karar verildiği belirlendi.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı …. AŞ’nin şirkete ait defter ve kayıtlarını şirket ortağı …’ten teslimini talep ettiği, mahkemece …’in teslim ettiği ticari defterlerin tasdike tabi olması nedeniyle tasdik işlemlerin yapılabilmesi için tedbir niteliğinde karar verdiği ve 2020 yılına ait yevmiye defteri defteri kebir, envanter defteri, yönetim kurulu karar defteri, ortaklar pay defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterleri dava sonuçlanana kadar davacı şirket yetkilisinin teslimine,15.12.2021 tarihinde karar verildiği, belirlenmiştir.
İzmir …. İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı … Ltd. Şti vekillerinin … Aleyhine 16.11.2021 tarihinde açmış olduğu davada işçi alacaklarına ilişkin dava açtıklarını davalı tarafın müvekkili şirket nezdinde 01.01.2020 tarihinde satış koordinatörü olarak işe başladığını, maaşına ek olarak avans ödemeleri yapıldığını, ancak işe gelmediğini ve iş akdinin fesih edildiğini, belirterek yapılan ödemelerin şimdilik 20.000 TL sini 29.08.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesini talep ettiği, davalı …’in 24.01.2022 tarihli cevap dilekçesinde davacının takas mahsup talebinin yerinde olmadığının, müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, belirterek davanın reddini talep ettiği, yargılamanın 17.03.2022 tarihine bırakıldığı belirlenmiştir.
İzmir … İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı …’in davalı … Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. 10.09.2021 tarihinde açtığı dava ile kıdem ihbar tazminatı yıllık izin ücreti alacağı, net ücret ve araç ödeme ücreti adı altında alacaklarını talep ettiği, davalı tarafın da cevap dilekçesinde davacının iddialarını kabul etmediği ve takas mahsup talebinde bulunulduğu, yargılamanın 14.03.2022 … Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma numaralı dosyası incelendiğinde; şikâyetçi …’in … Cumhuriyet Başsavcılığının 15.11.2021 tarihli dilekçesiyle özel evrakta sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli … hakkında suç duyurusunda bulunduğu, İzmir … ATM nin …/… Esas …/… K sayılı kararı ile TTK m. 411-412’ye göre toplantı yapılmasına karar verildiği 08.10.2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısında …’in yönetim kurulu başkanlığının sona erdiğini buna rağmen şirketin kullanmakta olduğu alan adına ilişkin “…tr” alan adına ilişkin yazılı beyanı ile “…com.tr” her türlü yönetim ve değişik işini yapılabilmesi için … AŞ’ye aktarılması işleminin kabul edip onayladığını bildirdiğini, yönetim yetkisi olmamasına rağmen bu işlemleri yaptığını, zarar meydana gelmemesine rağmen şirketin kullandığı alan adlarını başka firmaya aktarılmasını zarar oluşturduğunu belirterek cezalandırılması için şikâyette bulunduğu, şikâyetin soruşturmasının halen devam ettiği, belirlenmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; müşteki …’in şüpheli …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, … …ve diğerleri hakkında güveni kötüye kullanma nitelikli dolandırıcılık resmi evrakta sahtecilik özel evrakta sahtecilik Vergi Usul Kanuna Muhalefet ve TTK m. 562 gereğince, cezalandırılması için suç duyurusunda bulunduğu, halen soruşturmasının devam ettiği belirlenmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; şikayetçi … AŞ’nin … hakkında güveni kötüye kullanma suçundan dolayı suç duyurusunda bulunduğu şirkete ait defter ve kayıtların şüpheli tarafından iade edilmediğinden bahisle suç duyurusunda bulunması halinde soruşturmanın Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığından da Menderes Cumhuriyet Başsavcılığına yetkisizlik kararı ile gönderildiği, yetki uyuşmazlığı nedeniyle İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin yetkili olarak Menderes Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili soruşturma makamı olarak kabul ettiği ve soruşturmanın halen devam ettiği, belirlenmiştir.
Davanın konusu … A.Ş.’nin 08.10.2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 4, 6, 7 ve 8 numaralı kararların iptalidir.
Davacı, davalı şirketin %10 pay sahibi ve eski yönetim kurulu üyesi …’tir. Şirketin 08.10.2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında, şirketin %80 pay sahibi …, %10 pay sahibi … ve (temsilcisi aracılığıyla) %10 pay sahibi davacı … katılmıştır. Genel Kurulun 4 numaralı gündemi, “2020 yılına ait bilanço ve gelir tablosu hesaplarının incelenmesi ve uygun görüldüğü takdirde onaylanması, finansal durum hakkında karar verilmesi ”ne ilişkindir. Toplantı tutanağından anlaşıldığı üzere, davacı pay sahibi ve eski yönetim kurulu üyesi …, şirketi temsil yetkisi 12.11.2020 tarihinde sona eren …’ın bu tarihten sonra da şirket adına işlemler yapmaya devam ettiği, finansal tabloların gerçeği yansıtacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle olumsuz oy kullanmıştır. Diğer pay sahipleri … ve … da söz konusu dönemde …’in yönetim kurulu üyesi olduğunu belirterek, finansal tabloların onaylanmaması yönünde (olumsuz) oy kullanmışlardır. Tüm pay sahiplerinin olumsuz oy kullanması neticesinde, finansal tabloların onaylanması yönünde alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından, …’in talebi reddedilmelidir.
Şirketin yaptığı Genel Kurulun 6 numaralı gündem maddesi, mevcut yönetim kurulu üyesi …’in görev süresinin sona ermesi sebebiyle yeni yönetim kurulu üyesinin seçimine ilişkindir. Bu toplantıda %80 pay sahibi …’ın oğlu …, … ve …’un olumlu oylarını alarak %90 çoğunlukla yönetim kurulu üyesi olarak seçilmiştir. …’in …’ın yönetim kurulu üyesi seçilme şartlarını taşımadığı yönündeki iddiasını ispatlayacak bir delil sunmadığından ve dosyadan …’ın üyeliğe engel herhangi bir durum bulunduğu belirlenemediğinden …’in talebinin reddi gerekmektedir.
Genel Kurulun 7 numaralı gündemi, Esas Sözleşme’ye aşağıdaki maddenin eklenmesine ilişkindir:
“Şirketin %10 ve daha az oranda hissesine sahip pay sahipleri olan … ve … “Azınlık Pay Sahipleri”; Azınlık Pay Sahiplerinden hisse devralacak sonraki Azınlık Pay Sahipleri de dahil olmak üzere, paylarını Şirketin %80 hissedarı … yahut …’dan hisse devralmak suretiyle pay sahibi olacak sonraki %80 hisse oranına sahip hissedarların yazılı onayı olmaksızın herhangi bir kişiye devretmemeyi taahhüt etmektedirler.”
Tipik bir sermaye şirketi niteliği taşıyan anonim şirketlerde temel ilkelerden biri, payın devredilebilirliği ilkesidir. Buna göre, anonim şirket payları, şirketin onayına ihtiyaç olmaksızın serbestçe devredilebilir. Bu ilkenin istisnasını bağlam oluşturmaktadır. Buna göre, belirli şartlar altında, nama yazılı payların devrine esas sözleşme ile sınırlama getirilebilir (esas sözleşmesel bağlam). Esas sözleşme değişikliği ile nama yazılı pay devirlerinin sınırlandırılabilmesi için sermayenin en az %75’ini oluşturan payların sahiplerinin değişikliğe olumlu oy vermesi (TTK m. 421/3) ve devir sınırlandırmasının TTK m. 492 vd. hükümlerine uygun olması gerekir.
08.10.2021 tarihli Olağan Genel Kurul Kararı ile yapılan esas sözleşme değişikliği incelendiğinde, sermayenin %90’ını oluşturan pay sahiplerinin olumlu oyuyla eklenen bu esas sözleşme hükmünün TTK m. 492 vd. hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle, anonim şirketlerde nama yazılı pay senetlerinin devrinin “şirketin” onayına bağlanması mümkün olmasına karşın, “başka bir pay sahibinin” onayına bağlanması mümkün değildir. Ayrıca bağlamın uygulanabilmesi için şirketin TTK m. 493 uyarınca esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürmesi veya devredenin paylarını gerçek değeriyle satın almayı önermesi gerekmektedir. İptal talebine konu olan genel kurul kararındaki gibi bir hüküm, esas sözleşme ile değil, olsa olsa pay sahipleri arasında yapılacak ve yalnızca bunlar arasında hüküm doğuracak, borçlar hukuku karakterli bir pay sahipleri sözleşmesi ile getirilebilir.
Payın devredilebilirliği ilkesi, anonim şirketin temel yapısına ilişkin olduğundan, anonim şirketin temel yapısına aykırı bu karar, TTK m. 447/1-c hükmü gereğince batıldır. Her ne kadar davacı söz konusu kararın iptali talebiyle dava açmışsa da butlanın dosyadan anlaşılması hâlinde bu durumun re’sen gözetilmesi gerektiğinden, 7 numaralı genel kurul kararının butlanının tespitine karar verilmelidir.
Genel kurulun 8 numaralı gündemi, yeni seçilen yönetim kurulu üyesine TTK m. 395 ve m. 396 hükümlerindeki iznin verilmesine ilişkindir. TTK m. 395, yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapma ve şirkete borçlanma yasağına, TTK m. 396 ise rekabet yasağına ilişkindir. TTK m. 395/1 ve TTK m. 396/1 uyarınca, genel kurul, yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapmasına ve rekabet yasağı kapsamına giren iş ve işlemlerde bulunmasına izin verebilir. Dolayısıyla alınan genel kurul kararına herhangi bir hukuka aykırılık yoktur ve davacının talebinin reddi gerekir.
Sonuç olarak; 4, 6 ve 8 numaralı kararlar bakımından davacının talebinin reddine, 7 numaralı karar bakımından davanın kabulü ile söz konusu kararın butlanının tespitine karar verilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacı …’in açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı … Makina Anonim Şirketinin 08.10.2021 tarihinde yapmış olduğu genel kurulun 7. Maddesinin payın devrine ilişkin olarak başka bir pay sahibinin onayına bağlı kılmasının TTK m. 447/1-c hükmüne aykırı bu kararın butlanın tespitine,
Davalı … Makina Anonim Şirketinin 08.10.2021 tarihinde yapmış olduğu olağan genel kurulda alınan 4-6 ve 8 nolu Genel kurul kararlarının ise hukuka ve ana sözleşmeye aykırı olmadığından iptal talebinin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan dava açılışında alınan 59,30TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 59,30 TL ve peşin harç 59,30 TL ile yazışma ve tebligat gideri 53,50 TL olmak üzere toplam 172,10 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 145,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır