Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/83 E. 2021/489 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/83
KARAR NO : 2021/489

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili 05.02.2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkilinin … Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı Özel … Sağlığı Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nden 2100 pay sahibi olduğunu, şirketin 2014,2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarını yapmadığını, müvekkilinin eşi olan müdürler kurulu başkanı şirket ortaklarından …’nin uzun yıllardır devam eden hastalığının kötüleştiğini ve yönetim kurulu başkanının 06.02.2020 tarihinde vefat ettiğini, Covid-19 nedeniyle şirket ortaklarından …’ın zamansız vefatıyla yönetim boşluğunun giderilmesi için herhangi bir başvuru yapılamadığını, şirket ortağı olmayan …’un da şirket müdürlüğü görev süresinin de 11.09.2020 tarihinde sona erdiği, şu anda davalı şirketin müdürler kurulunda herhangi bir şirket ortağı olmadığı gibi diğer şirket müdürlerinin de görev süresi sona erdiğinden genel kurul çağırısı yapılamadığı, TMK m. 427/4 gereğince davalı şirkete kayyım atanmasını talep ettikleri, böylece şirketteki yönetim organları eksikliğinin tamamlanması amacıyla şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılması, toplantı gündeminin hazırlanması için TMK m. 427/4 gereğince şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya davalı şirket cevap vermemiştir.
Dava; şirketin yönetim kurulu üyelerinin görev süresi dolması nedeniyle genel kurul toplantısı yapılamaması gerekçesine istinaden TTK m. 410 vd. göre genel kurul toplantısı yapılması için şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Ticaret sicil kayıtları ve değerlendirilmiştir.
Davacı taraf davalı şirketin … pay sahibi olduğu, şirketin genel kurul toplantısının yapılamadığı ve yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin sona erdiğini belirterek şirketin genel kurul toplantısının yapılması için kayyım atanmasını talep etmiştir. Ancak TTK m. 617/3’e göre genel kurulun müdürler tarafından toplantıya çağrılması dışında azlığında genel kurulu toplantıya çağırabileceği, bu durumda anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, anonim şirketlerde İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – …0 K. sayılı dosyasında da belirtildiği üzere genel kurulun TTK m. 411’e göre sermayenin en az 1/10’unu teşkil eden ortakların yönetim kurulunda yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirleyerek genel kurulu toplantıya çağırmasını veya kurul toplanacaksa istedikleri konuların gündeme konulmasını şirkete noter aracılığı ile bildirilmesi ve şirketin bu çağrıya karşılık toplantıya karar vermesi, karar vermediği takdirde (yedi iş günü sonunda) veya reddettiği takdirde aynı pay sahiplerini başvurusu üzerine mahkemece kayyım tayini talep edebilecekleri, şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesinde gündem düzenlemek ve çağrı yapmak üzere kayyım atanması talep etme hakkının bulunduğunun belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı taraf Asliye Ticaret Mahkemesine başvururken bu konuda noter aracılığı ile gönderdikleri ihtardan bahsetmedikleri gibi böyle bir delili de eklemişlerdir. Oysaki TTK m. 411’de yer alan bu ihtarlar olağanüstü genel kurul toplantısının şartlarında bulunmaktadır. Aksi halde; toplantının yapılması için mahkemeye başvurma ve bu konuda karar verilmesi mümkün değildir. Ayrıca A.Ş.’lerde ve TTK m. 644 gereğince görev süresi biten yönetim kurulu üyelerinin bu sıfatlarının kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle yönetim kurulunun yeni yönetim seçilene kadar olağanüstü ve acil durumlar için görevlerine devam edeceklerinin kabulü gerekir (1)._________________________________________________________________
(1) Yargıtay … HD nin .. Esas … Karar sayılı 25.02.2014 tarihli kararı ile “…Dava, davalı şirketin yönetim kurulunun görev süresi bittiği, bu nedenle şirketin organsız kaldığı iddiasına dayalı kayyım tayini istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı şirketin 12.09.2000 tarihli genel kurulunda 3 yıllığına yönetim ve denetim kurulunun seçilmiş olduğu, daha sonra herhangi bir genel kurul yapılmadığı, davacının da seçilen yöneticiler arasında yer aldığı ve şirketin anılan tarihten sonra faaliyetinin bulunmadığı uyuşmazlık konusu değildir.
Anonim şirketlerde görev süresi biten yönetim kurulu üyelerinin bu sıfatlarının kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle yönetim kurulunun yeni yönetim seçilene kadar olağanüstü ve acil durumlar için görevlerine devam edeceklerinin kabulü gerekir. Bu nedenle, yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin bitmesiyle şirketin kendiliğinden organsız kaldığından söz edilemez.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 365 ve 366 ncı maddelerinde anonim şirket genel kurulunu davete yetkili olan kişiler açıkça belirtilmiştir. Anılan Yasa’nın 365 inci maddesinde yazılı kişiler dışında, 366 ncı maddesi hükmüne göre, şirket sermayesinin en az onda biri değerinde paylara sahip olan kimselerin yazılı talepleri üzerine, yönetim kurulunun genel kurulu olağanüstü toplantıya davet etmemesi halinde azlık pay sahiplerinin, 367 nci maddesi hükmü gereğince murakıplara müracaat etmesi, onlardan da olumlu yanıt alınamaması halinde yetkili mahkemeden izin istemesi gerekmektedir. Benzer düzenleme karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 410. vd. maddelerinde de yer almaktadır. 6102 s. Kanun’un Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında 6103 sayılı yasanın 3 üncü maddesinde 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesinden önceki olaylara da uygulanacağı hüküm altına alınmış olması karşısında anılan Yasa’nın 410. maddesi hükmü gereğince görev süresi dolmuş olan yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırabileceği açıktır.
Bu durumda davacının da yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle genel kurulu davet yetkisi mevcut olup, işbu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığı gibi, yönetim kurulu üyesi olmasa dahi 6102 sayılı TTK’nın 411 inci maddede düzenlenen prosedür uygulanmadan doğrudan dava açılmasında da hukuki yarar bulunmamaktadır.
Bu itibarla, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır….”,
Bu nedenle, yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin bitmesiyle şirketin kendiliğinden organsız kaldığından söz edilemeyecektir. Bu nedenle TTK m. 410 gereğince görev süresi dolmuş olan yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırabileceği açıktır.
Bu durumda davacının da azlık pay sahibi olan davacının genel kurulu davet yetkisi mevcut olup, işbu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığı gibi, 6102 sayılı TTK m. 411’de düzenlenen prosedür uygulanmadan doğrudan dava açılmasında da hukuki yarar bulunmamaktadır.
HÜKÜM: Yukarda Açıklanan Sebeplerle;
Davacıların taleplerinin REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır
Katip …
E-İmzalıdır

———————————————————————————————–
Yargıtay … HD nin … Esas … Karar sayılı 17.05.2013 tarihli kararında “…Mahkemece; iddia, savunma ve temsilci kayyımı raporuna göre, anonim şirketlerde görev süresi biten yönetim kurulu üyelerinin bu sıfatlarının kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle, yeni yönetim seçilene kadar yönetim kurulunun zorunlu görevlerine devam edeceği, bu nedenle yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin görev süresinin bitmesiyle şirketin kendiliğinden organsız kalmayacağı ve genel kurulu toplantıya davet edebileceği, davalı şirketin en son yapılan genel kurul toplantısında seçilen denetçinin davalı şirketin genel kurulunu yapmak üzere genel kurulu davet yetkisini kullandığı ve bu davet üzerine davalı şirketin 29.06.2010 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığı ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir…”, Yargıtay … HD’nin … Esas – … Karar sayılı 08.01.2014 tarihli kararı ile “…Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; 6102 Sayılı T.T.K.nın 362. maddesinde anonim şirketlerde yönetim kurulunun görev süresinin en çok 3 yıl olarak belirlendiği, kanunda görev süresi biten yönetim kurulu üyelerinin yenileri seçilene kadar görevlerinin devam edip edemeyeceği hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı, kanunda belirlenen görev süresi süre bitmeden yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmasının gerektiği, süre bitmeden genel kurul yapılamazsa genel kurulun toplantıya çağrılması ve toplantı yapılana kadar şirketin yönetilmesi için kayyım tayin edileceği, yönetim kurulunun yetkisinin devam ettiği kabul edilirse kanundan ve genel kuruldan yetki almayan bir yönetim kurulunun şirketi yönetmesinin gündeme geleceği, bu durumun hukuk devletiyle bağdaşmayacağı, yönetim kurulunun görev süresinin 25.8.2013 tarihinde dolduğu gerekçesiyle, tespit talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava, yukarda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere talepte bulunan anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiğinin tespitine dair olarak açıldığına göre, mahkemece dava dilekçesinin mahkeme esas defterine kaydıyla davaya bakılmak gerekirken, Değişik İş Dosyası üzerinden davaya bakılarak karar verilmesi doğru olmamıştır…”