Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/735 E. 2022/884 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/735
KARAR NO : 2022/884

DAVA : İtrazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Bankası Anonim Şirketi vekili 18.10.2021 tarihli dava dilekçesinde; Davalı-borçlu … vekili aracılığı ile İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın iptali davası açılmadan önce 6102 Sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, İİK’nın 264/II maddesi öngördüğü süre içerisinde itirazın iptali davasını ikame ettiklerini, icra dosyasında borçluların …, … ve … Hayv. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, şirketin ticaret sicile kayıtlı adresinin … Mah. … Blv. … Blok No: … İç Kapı No: … … İzmir olduğunu, İİK’nın “Yetki ve İtirazları” başlıklı 50. Maddesi ve HMK.’nın 6. maddesi uyarınca davanın ve icra takibinin yetkili mahkemede açıldığını borçlulardan birinin yerleşim yerinin Bayraklı/İzmir olması sebebiyle takibin Bayraklı/İzmir Adliyesinde açıldığı bu sebeple icra takibinin yetkili icra dairesinde açıldığı; davalı-borçlu …’in yetki itirazının haksız olduğunu, mahkemenin davaya bakmakta yetkisi olduğunu, davacı Banka ile dava dışı … Hayvancılık İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi arasında 06.01.2017 tarihli 1.500.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi ve ekleri, 28.09.2020 tarihli 2.000.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi ve ekleri, 26.01.2021 tarihli 1.800.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi ve eklerini imzaladığını ve krediler kullandırıldığını, sözleşmelere, … tarafından müşterek borçlu/müteselsil kefil olarak imzalandığını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefiller aleyhine Ankara … Noterliğinin 29.07.2021 Tarih ve … Yev. Numaralı Muacceliyet İhtarı Ve Hesap Özeti tebliğ edildiğini, ihtarnamenin keşide edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine alacağın muaccel hale geldiğini( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2013/5113 E. 2013/9208 K. Sayılı 07.05.2013 tarihli ilamı), kredi borcunun ödenmemesi üzerine 23.09.2021 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyası üzerinden 1.090.815,10 TL nakdi alacağın tahsili talebiyle genel haciz yolu ile icra takip işlemlerinin başlatıldığını, dava dışı şirket ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalının kefilin borçtan sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihini de kendi el yazısı ile yazdığı ve yine kendi el yazısı ile “müteselsil” ifadesini ekleyerek imzaladığını, tüm borçtan faiz ve sair fer’ileri ile birlikte sorumlu olduğunu, takip tarihi olan 23.09.2021 tarihi itibariyle 1.090.815,10 TL riskin mevcut olduğu kredi kullandırım belgeleri ve davacı banka defter ve kayıtları ile sabit olduğunu belirterek davalının İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına konu borcun tamamına ve fer’ilerine yönelik kötüniyetli itirazının iptali ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamına, davalı-borçlu tarafından inkâr edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 07.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde; davalının 28.09.2020 tarihli 2.000.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi, 26.01.2021 tarihli 1.800.000,00- TL bedelli genel kredi sözleşmesinde kefil olarak imzası bulunmadığını, imzalamadığı kredi sözleşmesinden dolayı sorumlu olamayacağını, davalının da imzasının bulunduğu 06.01.2017 tarihli 1.500.000,00- TL bedelli genel kredi sözleşmesi, dava dışı borçlu şirket ve diğer kefil … tarafından ödendiğini, bu kredi ödendikten sonra dava dışı şirket yeni kredi sözleşmeleri imzalamadığını, davalının kefil olduğu kredi sözleşmesinden doğan borç ödendiği için İzmir …. icra müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasına itiraz ettiklerini, hesap kat ihtarı müvekkillere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, hesap kat ihtarnamesinin hüküm doğurmasının 7201 sayılı tebliat kanununa uygun olarak tebliğ edilmesi halinde mümkün olacağını, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ihtarın asıl borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden muaccel olmadığını (TBK 88. ve 120. maddeleri) talep edilen faiz oranı kanuna aykırı olduğunu, temerrüt faizi oranının belirlenmesini münhasıran alacaklı bankaya bırakan sözleşme hükümlerinin TBK md 27’de yer alan birden çok nedenle kesin hükümsüz olacağını, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde borca ve tüm ferilere itiraz ettiklerini, başlatılan icra takibi haksız olup borcu ve ferilerini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 27.12.2021 tarihli replik dilekçesinde; 2017 tarihli sözleşmeden doğan banka alacağının ödendiği iddiasının ispatlayıcı hiçbir makbuz ve dekont sunulmadığını, kredi sözleşmelerinin davalı tarafından özgür iradesi ile imzalandığını, yapılacak hesaplamalarda bankanın defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiğini, davalı borçlunun İİK m. 68/b gereğince kanunen temerrüde düşürüldüğünü, ihtarnamenin keşide edildiğini, ödeme yapılmamasıyla alacağın muaccel hale geldiğini, genel kredi sözleşmesi imzalanmadan önce bir sureti davalıya teslim edilerek sözleşmeyi incelemesi sağladığını, davalının sözleşmeyi imzaladığını, uygulanacak faiz oranı ve ferilerine ilişkin hükümlerinin de davalının iradesi ile kabul edildiğini, TBK m. 21’deki şartların açıkça sağlandığını ve bakımdan davalının iddialarının tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının temerrüdü sonucu olarak asıl borcun ferisi, faiz ve BSMV’nin de işlemeye başladığını, davalının, kullandırılan kredi sözleşmesinde imzası bulunmasına ve borcu ödememiş olmasına rağmen takibe itiraz etmesinin kötü niyetli bir itiraz olup; gerçeklikten uzak olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davanın reddedilmesi halinde müvekkil banka aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğini, bunun İİK m. 67 hükümlerine aykırı olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili 17.01.2022 tarihli düplik dilekçesinde; dava dışı … Hayvancılık İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi lehine davacı banka tarafından kullandırılan krediler ile bu kredilere ilişkin kredi numaraları, kredi sözleşmelerinin aslı, yapılan ödemelerin ve davalı …’in kefil olduğu kredi sözleşmesinin numarası ile kredi sözleşmesinin aslı, hem dava dışı şirket tarafından hem de diğer kefil ve şirket yetkilisi … tarafından yapılan ödemelerin (müvekkilin dava dışı şirket lehine kullandırılan kredilerin referans numaralarını içerir kredi kullandırma belgelerinin) celbedilmesi ile davalının kefil olduğu kredi sözleşmesinden doğan borcun ödendiğinin belirleneceğini ve cevap dilekçesindeki hususları tekrarla davanın reddini talep etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın yapmış olduğu takibe itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası, genel kredi sözleşmeleri, bilirkişi incelemesi, davalı bankanın kayıtları incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası incelenmesinde; takip alacaklısı … Bankası Anonim Şirketinin, takip borçluları … Ltd. Şti., … ve … aleyhine 23.09.2021 tarihinde (971.316,59 TL asıl alacak + 112.783,82 TL işlemiş temerrüt faizi + 5.639,19 TL BSMV =) 1.089.739,6‬0 TL üzerinden ilamsız takibe geçtiği, borçlulara ödeme emrinin 24.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlulardan …’in 29.09.2021 tarihinde borca, faiz ve ferilerine ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, icra takibinin bu borçlu yönünden durduğu belirlenmiştir.
Davalıların yetki itirazı değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki sözleşmenin yetki konusunda bir hüküm bulunmadığı ancak davalılardan … Ltd. Şti.’nin merkezinin Bayraklı İzmir olduğu ve birden fazla davalı bulunması halinde bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinin diğerleri içinde yetkili olabileceğinden davalıların yetki itirazının reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davalının diğer itirazları olan kefalet sözleşmesinde şekil şartlarının gerçekleşmediği itirazı açıklattırılmış ve kefalet sözleşmesindeki imzaya, miktara, tarihe ve müteselsil kefil ibarelerine itirazları olmadığı belirlendiğinden bu konudaki itirazları kabul edilmemiştir.
Ayrıca davalının TBK m. 584 de yer alan eş rızasına ilişkin itirazı değerlendirildiğinde de eş rızasına ilişkin itirazın geçerli olmadığı, zira tacirler açısından bu hükmün uygulanamayacağı, ayrıca sözleşmenin tarih itibariyle de bu maddenin değişikliğinin yapıldığı, “Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md” tarihten sonra kurulmuş olması nedeniyle bu itirazın yerinde olmadığı belirlendiğinden bu itirazı da reddedilmiştir.
Mahkememizce toplanan dosyalarla birlikte davalının defterleri ve kayıtları üzerinde bilirkişi … tarafından inceleme yapılarak 24.05.2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davacı bankanın dava dışı … Ltd Şti ile 06.01.2017 tarihli 1.500.000 TL ve 28.09.2020 tarihli 2.000.000 TL, 26.01.2021 tarihli 1.800.000 TL limitli GKS yaptığı, davalı …’in 06.01.2017 tarihli GKS’ye 1.500.000 TL bedelle müteselsil kefil olduğu, kefalet limiti tarihi, türünü el yazısı ile yazarak kefalet miktarının doğru uygulanması nedeniyle kefilin sorumluluğunun doğduğu, diğer kredi sözleşmelerini imzalamadığı, asıl borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle 28.07.2021 tarihinde hesabın kat edildiği, 29.07.2021 tarihli ihtarnamenin keşide edilerek davalı kefil ile asıl borçluya gönderildiği, 30.07.2021 tarihinde tebligat yapıldığı ve verilen mühletin bitimi ile 05.08.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davalının kefalete yaptığı itirazın yerinde olmadığı, asıl alacak faiz oranının usulüne uygun uygulandığı, takip tarihi itibariyle bankanın takip tarihi itibariyle 975.227,67 TL asıl alacağının bulunduğu, ancak bankanın talebi ile bağlı kalındığında 971.316,59 TL asıl alacak 112.783,82 TL işlemiş temerrüd faizi, 5.639,19 TL %5 BSMV ve 1075,50 TL masraf talebi olmak üzere toplam 1.090.815,10 TL talep ettiği, asıl alacak talebi ile bağlı kalındığında 971.316,59 TL asıl alacak 92.987,96 TL işlemiş akdi ve temerrüd faizi, 4.649,40 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.068.953,95 TL kredi ile 910 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 165,50 TL gider olmak üzere 1.070.029,45 TL alacağının bulunduğu, takip tarihinden itibaren sözleşmenin 4. Maddesi gereği asıl alacağa %23,40 temerrüd faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiği belirtmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekilinin 03.06.2022 tarihli beyan dilekçesinde; bilirkişi raporunun temerrüt faizinin eksik hesaplandığını, 30.07.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 3 günlük sürenin içerisinde Cumartesi ve Pazar’ın da dahil olması gerektiğini, bu nedenle 03.08.2021 tarihinden itibaren temerrüdün oluştuğunu, yine müvekkili bankanın mevzuatına göre borcun gecikmeye başladığı tarihi takip eden 30. Gün valör alınarak temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini, bu nedenle temerrüt faizinin de yanlış hesaplandığını belirterek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekilinin 07.06.2022 tarihli beyan dilekçesinde; TBK m. 88 ve 120 gereğince hesaplanan faizin fazla belirlendiğini belirtmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları gözetilerek mahkememizce bilirkişiden 24.08.2022 tarihli ek rapor alınmıştır. Bu raporda; temerrüt tarihi yönünden 03.08.2021 tarihinin dikkate alınarak hesabın düzeltildiğini, banka mevzuatına göre hesaplamanın hatalı olduğuna dair itirazın ise taraflar arasındaki sözleşmenin 24/f maddesine göre borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredinin vadesine bakılmaksızın cari hesabın veya hesapların katı, sözleşmenin fesih tarihinde veya gayri nakdi kredilerden doğan tazmin tarihinden itibaren doğan temerrüt faizinin uygulanmasını kabul ettiklerinden dava dışı borçlular ve davalıya çıkarılan ihtarın kat tarihi, ihtar tarihi, tebliğ tarihi dikkate alındığında; davalının kat ihtarına itirazı olmadığını, akdi ve temerrüt faiz oranları üzerinden yasal düzenlemelere uygun olarak yapıldığı, sadece temerrüt tarihinin değişmesi nedeniyle faizin ve BSMV’nin bir miktar arttığını, buna göre 971.316,59 TL asıl alacak 93.280,53 TL işlemiş akdi ve temerrüd faizi, 4.664,03 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.069.261,15 TL kredi ile 910 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 165,50 TL gider olmak üzere 1.070.336,65 TL toplam alacağının bulunduğu, takip tarihinden itibaren sözleşmenin 4. Maddesi gereği asıl alacağa %23,40 temerrüd faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiği belirtmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekilinin 02.09.2022 tarihli beyan dilekçesinde; ek bilirkişi raporunda temerrüt faizi ve BSMV’ye yapılan itirazlarını tekrar ettiklerini, kredi sözleşmesine göre müvekkili bankanın defter ve kayıtlarının dikkate alınması gerektiğini belirterek yeniden ek rapor alınmasına, aksi halde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 12.09.2022 tarihli beyan dilekçesinde; kat ihtarının müvekkiline uygun tebliğ edilmediğini belirterek önceki itirazlarını tekrar etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelere göre;
Davacı bankanın dava dışı … Ltd Şti ile 06.01.2017 tarihli 1.500.000 TL ve 28.09.2020 tarihli 2.000.000 TL, 26.01.2021 tarihli 1.800.000 TL limitli GKS yaptığı, davalı …’in 06.01.2017 tarihli GKS’ye 1.500.000 TL bedelle müteselsil kefil olduğu, kefalet limiti tarihi, türünü el yazısı ile yazarak kefalet miktarının doğru uygulanması nedeniyle kefilin sorumluluğunun doğduğu, diğer kredi sözleşmelerini imzalamadığı ve GKS’lerden sorumlu olmadığı, asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi nedeniyle 28.07.2021 tarihinde bankanın hesabı kat ederek 29.07.2021 tarihli ihtarnameyi keşide ederek davalı kefil ile asıl borçluya gönderdiği, 30.07.2021 tarihinde tebligat yapıldığı ve verilen mühletin bitimi ile kefilin 03.08.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davalının kefalete yaptığı itirazın yerinde olmadığı, asıl alacak faiz oranının usulüne uygun hesaplandığı, davalının itiraz ettiği faiz oranlarının adi işlere ilişkin olup, ticari ilişkilerde taraflar arasında kararlaştırılan faiz oranının uygulanabileceği ve bankanın da bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere sözleşmelere uygun olarak faiz oranını uyguladığı ve hatta belirlenen faiz oranından düşük talepte bulunduğu (temerrüt faiz oranı yıllık %36 iken bankanın %23,40 talep ettiği), bankanın takipte 971.316,59 TL asıl alacak 112.783,82 TL işlemiş temerrüd faizi, 5.639,19 TL %5 BSMV ve 1075,50 TL masraf talebi olmak üzere toplam 1.090.815,10 TL talep ettiği, oysa bankanın takip tarihi itibariyle 975.227,67 TL asıl alacağının bulunduğu, bankanın bu asıl alacak talebi ile bağlı kalındığında 971.316,59 TL asıl alacak, 93.280,53 TL işlemiş akdi ve temerrüd faizi, 4.664,03 TL %5 BSMV olmak üzere 1.069.261,15 TL kredi toplamı ile 910 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 165,50 TL gider olmak üzere 1.070.336,65 TL toplam alacağının bulunduğu, takip tarihinden itibaren sözleşmenin 4. maddesi gereği asıl alacağa % 23,40 temerrüd faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiği belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarda Açıklanan Sebeplerle;
Davacı bankanın davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davacı bankanın davalı müteselsil kefil … aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile yapmış olduğu ilamsız icra takibine itirazlarının kısmen iptaliyle takibin 971.316,59 TL asıl alacak, 93.280,53 TL işlemiş akdi ve temerrüd faizi, 4.664,03 TL %5 BSMV olmak üzere 1.069.261,15 TL toplam kredi üzerinden takibin devamına,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Takip konusu 971.616,59 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %23,40 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına,
Alacak likit olup itiraz haksız olmakla % 20 icra inkar tazminatı tutarı 213.852,23 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Ödemelerin, icra harç ve giderlerinin, ihtarname giderlerinin ihtiyati haciz ve vekâlet ücretinin (910 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 165,50 TL ihtiyati haciz gideri) icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
Dava ve takip sırasında tahsil edilen alacakların dikkate alınarak tahsilde tekerrür edilmemesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 73.041,22 TL harçtan dava açılışında alınan 13.174,32 TL peşin harç ve icra dosyasına yatan 5.454,08 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 54.412,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 59,30 TL ve peşin harç 13.174,32 TL ile yazışma ve tebligat gideri 106,60 TL ve bilirkişi ücreti 1.100,00 TL olmak üzere toplam 14.440,22 TL’nin davanın kabul-red oranına göre 14.417,52 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 133.540,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan 1.295,20 TL’sinin davalıdan, kalan 24,80 TL’nin davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır