Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/714 E. 2022/642 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/714
KARAR NO : 2022/642

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı … Sigorta AŞ tarafından trafik sigortalı, …’ın maliki ve kaza tarihinde …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın, İzmir ili, Buca ilçesi, 3/8 sokak dönüşünde, maliki … olan müvekkili idaresindeki … plakalı aracın sol yan kısımlarından çarptığını, söz konusu kaza sonucu müvekkilin sürücüsü olduğu aracın savrularak önce kaldırımlara çıktığını, daha sonra yol kenarındaki direğe çarparak durabildiğini, taraflarca tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, kazada kusurlu karşı aracın … nolu poliçe ile … Sigorta AŞ tarafından trafik sigortalı olduğunu, davaya konu hasar nedeni ile araçtaki hasar miktarının tespiti amaçlı İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulduğunu ve … değişik iş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda toplam zarar miktarının 20.000,00-TL olarak tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin araç mahrumiyet zararı yönünden sorumluluğu bulunmadığından davalı araç maliki ve sürücüye müracaat haklarının saklı olduğunu, söz konusu nedenlerle; şimdilik 250,00-TL tazminatın davalı … Sİgorta AŞ den dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile tahsiline, İzmir 3. Sulh hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasında yapılan 500,00-TL giderler ve 440,00-TL vekalet ücreti ile birlikte iş bu davada yapılacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 13/03/2018 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile hasar bedeli istemini 14.000,00-TL’ye yükselterek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; dava konusu kazaya karışan, müvekkil şirkete sigortalı … plakalı aracın maliki … olmakla müvekkil şirketin zarar gören davacıya ödeme yapması ihtimaline karşı, mükerrer ödemelerden kaçınmak adına müvekkil şirkete sigortalı aracın işleteni …’ın mernis sisteminde yer alan adresine çıkartılacak tebligat ile davanın ihbar edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, işbu davada, dava konusu kazaya karışan ve meydana gelen hasar için tazminat talep edilen … plaka sayılı aracın işleteni maliki’nin … olduğunu, davacı …’ın söz konusu araçta sürücü konumunda olduğunu, davayı açabilmek için gerekli sıfatın, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye ait olduğunu, bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlendiğini, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerektiğini, bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğini, dava açma yetkisi olmayan kişi tarafından iş bu dava ikame olduğundan öncelikle davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerinii davacı tarafça müracaat şartının yerine getirilmediğini, ilgili yasa gereği davacının dava açmadan evvel müvekkil şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte yazılı başvuru yapması gerekirken müvekkil şirket tarafından istenilen evraklar temin edilmeden ve müvekkil şirkete iletilmeden doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tarafların kusur oranlarının Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince tespiti gerektiğini. zira müvekkil şirketin ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere; talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerekmekte olup davacının talebinin fahiş olduğunu, yokluklarında yaptırılan tespite itiraz ettiklerini ve davacı tarafın bildirdiği hasar miktarını kabul etmediklerini, söz konusu nedenlerle; davacı tarafından gerekli evraklarla müracaat şartı yerine getirilmediğinden davanın usul yönünden reddine, davanın işleten …’a ihbar edilmesine, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğine, haksız ve fahiş olan maddi tazminat talebinin ve davanın reddine, müvekkil şirketin sorumlu bulunması durumunda, sorumluğunun azami limit ile sınırlı olacağına, kusur oranı bakımından ve maddi tazminat miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi tetkikatı yaptırılmasına, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile müvekkil şirket dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; kaza tutanağı, araç ruhsat ve sürücü belgesi suretleri, ZMSS poliçesi, hasar dosyası, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu, davalı sigorta şirketine başvuruya ilişkin evraklar, bilirkişi incelemesi, keşif ve tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; trafik sigortası poliçesi, trafik sigortası genel şartları, dosyanın, kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’na sevk edilmesi, trafik kazası tespit tutanağı, ekspertiz raporları, uzman raporları, yetkili servis kayıtları, tramer kayıtları hasar dosyası kapsamı, bilirkişi incelemesi, keşif ve tanık delillerine dayandığı görülmüştür.
Dava konusu … plakalı aracın rusat kaydı incelendiğinde aaracın malikinin dava dışı … olduğu, aracın kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası incelendiğinde, davacı tarafın istemi üzerine mahkeme tarafından……… plakalı araç üzerinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen makine mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/03/2017 tarihli raporda; … plaka sayılı Peugeot marka 2008 model otomobilin onarımının ekonomik olmayacak şekilde hasarlandığı, bu nedenle pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, aracın 2. el piyasa değerinin 27.000,00-TL, sovdaj (hurda) değerinin 7.000,00-TL, oluşan gerçek hasar bedeli zarar miktarının 20.000,00-TL olduğu, aracın pert total olması nedeni ile otomobilde değer kaybı olmadığı, pert total olan aracın yerine yeni bir araç alma makul süresinin 15-20 gün arası olduğu, emsal bir aracın günlük ikame araç ücretinin 100,00-TL olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı araca ait kaza tarihini kapsar ruhsat kayıtları, ZMSS poliçesi, davacının müracaatı üzerine oluşturulan hasar dosyası ve davacı aracına ait tramer kayıtları ile tarafların dosyaya teminini talep ettikleri kayıt ve belgelerin dosyaya teminine mütakiben dava dosyası Hasar – Otomotiv uzmanı bilirkişi… ve trafik uzmanı bilirkişi ………….’dan oluşan heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonucu dosyaya sunulan 20/02/2018 tarihli raporda özetle, dava konusu kazada … plakalı otomobil sürücüsü …’in sola dönüş kurallarına uymadığından dolayı kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kazanın oluşmasında ve sonucunda etken olmadığından dolayı kusursuz olduğu, davacının dava tarihinden önce … plaka sayılı aracın 16/02/2017 tarihindeki kazası nedeni ile meydana gelen zararın tazmini için 08/05/2017 tarihinde davalı … Sigorta şirketine posta yolu ile başvuruda bulunduğu, … plakalı aracın hasarı ile ilgili olarak davalı … Sigorta şirketi tarafından 10/858101 sayılı hasar dosyasının davacı vekilinin 08/05/2017 tarihinde davacı vekilinin posta yolu ile başvurusuna istinaden açıldığı, davacıya davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığı, 16/02/2017 tarihindeki kaza nedeni ile araçların çarpma durum ve noktaları, fotoğraflar ile dosya kapsamı değerlendirilmesi sonucu tarafımızdan tespit edilen hasarların kaza ile uyumlu olduğu, yapılan piyasa araştırmalarına göre 16/02/2017 tarihindeki kazadan önceki mevcut km si, yaşı dikkate alındığında ikinci el piyasa rayicinin 24.000,00-TL civarında, hasarlı (sovtaj değeri) olarak değerinin 10.000,00-TL civarında olup bu durumda davacının uğradığı zararın 14.000,00-TL olabileceğini beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 10/07/2018 tarih, … Esas, ………Karar sayılı kararla davanın kabulüne, 14.000,00-TL hasar bedeli maddi tazminatın 18/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM 11. HD’nin … Esas, … Karar sayılı karar ile ” … Davacı maliki olmadığı, dava dışı araç malikine ait araç ile seyir halindeyken, davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın çarpışmasıyla meydana gelen kazada, sürücüsü olduğu araçtaki hasardan kaynaklanan zararın tazmini istemektedir. Her ne kadar Yargıtay içtihatlarına göre, araç sürücüsü zilyedin dava hakkı, malike aynen iade yükümlülüğünden kaynaklandığından, dava açmakta hukuki yararının bulunmakta ise de, araç malikine, dava dilekçesi ile birlikte isticvap davetiyesi gönderilerek, soncuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik değerlendirmeyle karar verilmesi doğru olmamıştır. İstinaf dilekçesine ekli, sigortalı araç maliki … tarafından el yazısyla düzenlenerek imzaladığı iddia edilen, davalı sigorta genel müdürlüğüne hitaben düzenlenen 21.08.2017 tarihli belge suretinde, “adına kayıtlı … plakalı aracı ile bankete çarpmak suretiyle ufak hasarlı kaza yaptığını, bu konuda tutanak ve beyan olmadan kendi cebinden aracını takip ettirmek üzere … Otoya götürdüğünü, aracın bir müddet onarım için tamirhanede kaldığını, aracını teslim aldıktan sonra sigortacısı olan … Sigortanın kendisini arayarak aracı ile kaza yapıldığının bilgisini vererek eksik evraklar bulunduğunu söyleyince aracı ile kişilerin sahte kazalar yaparak imzasını kullandıklarını, aracın tamiri için vekalet istenmiş ise de vekalet vermediğini, tamirhaneye 5.000,00 TL ödeme yaptığını, bu paranın 3.500,00 TL sinin ATM’den yatırdığını, açılan hasar dosyasının kapatılmasını ” dava dışı sigortacısı … Sigorta A.Ş’den talep ettiği de görülmektedir. Bu durumda, ilk derece mahkemesince, davaya konu kaza sırasında aracın zilyedi olduğunu beyan ederek, kazada hasarlanan dava dışı malike ait aracın hasar bedeli istendiği halde, araç malikine, dava dilekçesi ile birlikte isticvap davetiyesi gönderilerek, davada hukuki yarar ve dava şartının varlığı araştırılmadan … ” hükmü uyarınca Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararı nedeniyle dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
İzmir BAM 11. HD’nin … Esas, … Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda dava dışı araç maliki …’ye el yazısıyla düzenlenen 21/08/2017 tarihli belge yönünden dava dilekçesi ekli isticvap davetiyesi çıkarıldığı, araç maliki …’nin Mahkememizin 28/04/2022 tarihli celsesinde hazır olduğu, …’nin alınan beyanında ; “Ben … plakalı aracın malikiyim, ben tarihini hatırlayamadığım bir zamanda bu aracımla mahallede aracımla kaza yaptım, aracı tek taraflı olarak kaldırıma çarptım, hatırladığım kadarıyla aracın ön sağ veya büyük ihtimalle sol kısmında göçük oluştu, bunun üzerine aracı tamir ettirmek için çekici ile “… Oto” isimli servise götürdüm, araç serviste 1 sene kadar kaldı, aracımı teslim almak için 35-40 defa servise gittim, servistekiler bana aracın parçası gelecek, tamir bekleyen başka araçlar var, usta işi bıraktı vs. gibi gerekçelerle aracımı bir sene boyunca bana teslim etmediler ben bu hususta savcılığa veya emniyete başvuru yapmadım. Zira aracıma zarar verileceğinden korktum. Daha sonra servise başvurduğumda aracım bana tamir edilmiş vaziyette teslim edildi, aracı aldığımda herhangi bir olumsuzluk farketmedim daha sonra beni Şirinyer ‘den ismini hatırlamadığım bir sigorta şirketi aracı aracımın kazaya karıştığını söyledi bu sigorta şirketine başvuru yaptığımda bana aracımın karıştığı iki adet kazaya ilişkin tutanaklar gösterildi, tutanaklarda aracımın tamir için servise bıraktığım tarihlerde gerçekleşmiş iki farklı kazasının olduğunu ve buna dair iki farklı kaza tutanağının düzenlendiğini gördüm, her ikisinde de benim aracımı kullanan sürücünün … olduğunu ve sürücü tarafından tutanakların imzalandığını gördüm, ben … isimli şahsı tanımıyorum aracımı kullanması için bu şahsa vermedim. Ben hiçbir sigorta şirketine başvuru yaparak hasar bedeli , değer kaybı adı altında hiçbir tazminat talebinde bulunmadım, hiçbir sigorta şirketi de bana ödeme yapmadı. Daha sonra ben … Sigortaya hitaben dilekçe yazdım ve durumu anlattım dediği, … ‘ye dosya içerisinde mevcut 21/08/2017 tarihli … Sigortaya hitaben yazılan dilekçe , kaza tespit tutanağı, dava konusu aracın kazalı halini gösterir fotoğraflar gösterildiğinde … beyanında; tarafıma gösterdiğiniz belgeleri ve fotoğrafları inceledim, 21/08/2017 tarihli … Sigorta’ya hitaben el yazısı ile yazılan dilekçeyi ben yazdım içeriği doğrudur altındaki imza bana aittir, gösterdiğiniz kaza tespit tutanağı, iki farklı kaza tespit tutanağı gördüğüme dair beyanımda geçen tutanaklardan biridir. Diğer tutanağı da mahkemenize ibraz edeceğim, benim mahallede kaldırıma çarparak yaptığım kaza , şu anda gördüğüm fotoğraflardaki kazadan daha az hasara sebebiyet vermişti. Kesinlikle bu boyutta bir hasara sebebiyet vermemiştir, buradaki hasar daha büyük çaplıdır. Davacı … tarafından bana herhangi bir ödeme yapılmadı , sigortadan da herhangi bir ödeme almadım aracım … Otomotivden tamir edilmiş vaziyette tarafıma daha sonra teslim edildi. Sürücü … tarafından mahkemenize açılan hasar bedeli maddi tazminata ilişkin davaya benim muvafakatim yoktur, …’ın benim bilgim olmaksızın aracım ile kaza yapması ardından bu davayı benim haberim olmaksızın açması sebebiyle muvafakatim bulunmamaktadır. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; davacı sürücü tarafından karşı araç ZMMS sigortacısı aleyhine açılan hasar bedeli maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
16.02.2017 günü saat 19.30 sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki dava dışı …’ye ait … plakalı otomobil ile bölünmüş yol olan İzmir İli Buca İlçesi 3. sokak üzerinde seyir halinde iken kendine göre karşı şeritten gelen davalıya ZMMS sigortası ile sigortalı … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü … idaresindeki otomobilin sola manevra yapmak isterken karşı şeride geçerek davacı sürücünün kullandığı aracın sol tarafına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalıya sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü dava dışı …’in sola dönüş kurallarına uymadığından dolayı kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, … plakalı otomobilin sürücüsü davacı …’ın ise kazanın oluşmasında ve sonucunda etken olmadığından dolayı kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kazada davacının sürücüsü olduğu dava dışı …’ye ait aracın hasarlanması nedeniyle, karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden davacı sürücü tarafından araç hasar bedelinin talep edildiği, araç maliki dava dışı …’ye istinaf kaldırma kararı doğrultusunda dava dilekçesi ile birlikte isticvap davetiyesi gönderildiği, dava dışı malik … Mahkememizde alınan beyanında bilgisi olmaksızın davacı sürücünün kendisine ait aracı kullanarak kaza yaptığını, aracının tamir edilmiş vaziyette kendisine teslim edildiğini, davalı sigorta şirketinden kendisine ödeme yapılmadığını, açılmış olan iş bu davaya muvafakatinin olmadığını beyan etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/1704 E. 2018/2358 K. sayılı ilamı ve İzmir BAM 11.HD’nin 2019/1861 Esas ve 2022/536 Karar sayılı emsal kararlarında belirtildiği üzere, tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığından doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs.) elinde bulunduran kişi, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmekle yükümlü olup, ödemek zorunda olduğu onarım giderlerini isteyebilecektir. Davacı …’ın sürücü olduğu ve olay sırasında aracın zilyedi durumunda bulunduğunun resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağından anlaşıldığı, davacının kazaya karışan aracın sürücüsü olması, aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmekle yükümlü bulunması nedeniyle, aracın zilyedi sıfatıyla, hasar tazmini yönünden dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının sürücüsü olduğu dava dışı …’ye ait ………. plakalı araçta trafik kazası nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV dahil 26.743,73 TL’lik hasar meydana geldiği, kaza ile hasarın örtüştüğü, kaza tarihi itibariyle aracın piyasa rayiç bedelinin 24.000 TL olduğu, hasar bedeli araç rayicinin %50 sini aştığından aracın tamirinin tamirinin ekonomik olmadığı, pert total işleminin uygulanması gerektiği, aracın hurda(sovtaj) değerinin 10.000,00 TL olduğu, buna göre davacının uğradığı zararın 24.000-10.000=14.000 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracı kaza tarihini de kapsayacak şekilde 31/01/2017 – 31/01/2018 tarihleri arasında ZMSS (trafik) poliçesiyle araç başına maddi hasar bedeli olarak 33.000 TL limitle sigortaladığından KTK.nun 85-91.maddeleri gereğince sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davacının davalı sigorta şirketine 08.05.2017 tarihinde başvuru yaptığı, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığından 19.05.2017 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının bedel arttırım dilekçesi ile hasar bedeli talebini 14.000 TL’ye yükselttiği, davalıya sigortalı aracın ticari araç olmadığından avans faizi talep edilemeyeceği anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile, 14.000,00-TL hasar bedeli maddi tazminatın 19/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
14.000,00-TL hasar bedeli maddi tazminatın 19/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Tespit giderlerinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
2-Alınması gereken 956,34‬-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 266,40-TL (31,40 TL peşin harç+235,00 tamamlama harcı) ‘nin mahsubu ile bakiye 689,94-TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 235,00 TL tamamlama harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 1.132,80-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti, delil tespiti dosyasında sarf edilen 500,00-TL delil tespit gideri ile 440,00-TL delil tespit vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.375,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …..
e-imza

Hakim…
e-imza