Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/702 E. 2022/212 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/702
KARAR NO : 2022/212

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 19/10/2020 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının lehtar olduğu, davacı adına keşide edilen çekin müvekkili elinde iken kaybolduğunu, İzmir 5 ATM …/… E sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığı, mahkemece ödeme yasağı konulduğu, ödeme yasağının müvekkilince kargo şirketi ve davalı bankanın Kısıkköy şubesine 30/11/2018 tarih saat 13:23’de teslim edildiğini, ödeme yasağına rağmen 04/12/2018 tarihinde çek bedelinin davalı bankanın Esenyurt İstanbul Şubesine ibrazı üzerine … isimli şahsa ödendiğini, çek bedelinin bankadan istenmesine rağmen müvekkiline ödenmediğini, tahsil edilen çek bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; derdestlik itirazında bulunarak İzmir 5 ATM nin …/…E sayılı doyasından verilen …/… K sayılı dosyasından verilen red kararının kesinleşmediğini, derdestlik dava şartı sebebiyle davanın reddinin talep edildiği, husumet itirazında bulunarak öncelikle alacağın çek bedelini tahsil edenden talep edilmesi gerektiği, çek bedelinin tahsil edilmesine karşı yasal yol takip edilmeden banka aleyhine dava açılamayacağını, çekin asıl borçlusunun banka olmadığını, davanın … Tekstil .. A.Ş, …’e ve …’a ihbar edilmesini talep ettikleri, dosya kapsamı itibariyle kayıp çekin mevzubahis olmadığını, çek zayi olmadığından çeki elinde bulunduranlara karşı dava haklarının kullanılması gerektiğini, dava konusu çekin zayi olduğu sebebiyle çek hesap sahibi tarafından davacıya ikinci bir çek verildiği, bedelinin davacı tarafından tahsil edildiği, herhangi bir zararının bulunmadığını, tedbir kararının süresinde müvekkili bankaya bildirilmediğini, çekin ödenmesinde davacının gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden kusurlu olduğunu belirterek davanın derdestlik sebebiyle usulden reddine, esas yönünden davanın reddine, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosyası, Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi …/… Esas sayılı dosyası, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi …/…Esas Sayılı dosyası, Arabuluculuk Son Tutanağı Yurtiçi Kargo firmasına ait teslim tesellüm evrakları, Banka kayıtları, Tanık anlatımları ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine ekli olarak verdiği delil listesinde; İzmir 5 ATM …/…E sayılı dosyasına ait kesinleşmemiş gerekçeli karar, bağlantılı İzmir 5 ATM …/… E sayılı dosyası ve bu dosyada çekin ödendiğini bildirir banka yazısı, emsal kararlar, çek hesabı sahibi … Tekstil tarafından davacı firmaya verilen ikinci çekin görüntüsü ve ödeme kayıtları ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememizin 12/01/2021 tarih …/… E. …/… K. Sayılı kararı İzmir BAM 11. H.D. Bşk’ nin 24/09/2021 tarih …/… E. …/… K. Sayılı ilamı ile ” … Dava, kıymetli evrakın iptali davasında verilen ödeme yasağı kararına rağmen çek bedelinin dava dışı üçüncü kişiye ödendiği iddiasıyla açılan maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın derdestlik olumsuz dava şartı nedeniyle reddine karar verilmiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından davalı banka aleyhine, eldeki davanın konusunu da oluşturan 03.12.2018 tarihli 15.000,00 TL tutarlı çekin kıymetli evrak iptali davasında verilen ödeme yasağına rağmen davalı banka tarafından dava dışı üçüncü kişiye ödendiği iddiasına dayanılarak, çek bedelinin davalıdan tahsili istemiyle açılan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/…E. …/… K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davanın arabuluculuğa başvurulmadan açıldığı gerekçesiyle TTK’nın 4/a ve 6325 sayılı Yasanın 18/a maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine 15.12.2020 tarihinde kesinleştiği; davacı tarafça 19.10.2020 tarihinde aynı hukuki nedenlere dayanılarak bu kez eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince dava tarihi itibariyle İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/…E. …/… K. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmemiş olduğu gerekçesiyle davanın derdestlik dava şartı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK’ nın 114/1. maddesi gereğince aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartı ise de, HMK’nın 115/2. maddesinde, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için mahkemece ilgili tarafa kesin süre verileceği düzenleme altına alınmıştır. Derdestlik söz konusu olduğunda mahkemece, önceki dava dosyası getirtilerek hangi aşamada olduğunun ve kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kesinleşmediğinin tespit edilmesi halinde ise kesinleşmesi için HMK’nın 115/2 maddesine göre işlem yapılması gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/6133 E. 2021/4044 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere) Somut olayda, davacı tarafça İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/…E. …/… K. sayılı dosyasında verilen red kararının eldeki davanın açılmasından sonra kesinleşmiş olmakla, dava şartı noksanlığı giderildiğinden, ilk derece mahkemesince işin esasına girilmesi, taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın derdestlik dava şartı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmediği … ” gerekçesi ile kaldırılmış olmakla, dosya mahkememizin 2021/702 E. sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İstinaf kaldırma kararı sonrası mahkememizin 23/12/2021 tarihli oturumunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 26/01/2022 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, Davacı … Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti.’ nin elinde bulundurduğu çekin kargoda kaybetmesi sonucu 08.11.2018 tarihinde İzmir 5. ATM’ nin …/… E sayılı dosyası ile zayi nedeni ile çek iptali davası açarak takip ettiği ve 28.11.2018 tarihli İzmir 5.ATM’ nin …/… E sayılı dosyasından … Kısıkköy Sanayi Sitesi/İzmir Şubesine söz konusu çek ile ilgili ödeme yasağı konulması kararı alınarak ilgili müzekkerenin 5. Asliye Tiçaret Mahkemesi tarafından 30.11.2018 tarihinde gönderilen ödeme yasağı müzekkeresinin 04.12.2018 saat 12.01 teslim tarihli PTT. A.Ş gönderi takip formununda örüldüğü üzere çekin ibraz tarihinden sonra bankaya ulaştığı, bankanın eline ulaşan belge ile kayıta aldığı ve ilgili mahkemeye cevap yazısı yazarak ve çekin 03.12.2018 ibraz tarihinde … adlı kişiye ödendiğini usulüne uygun şekilde bildirdiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirmiştir.
Davacı vekili 01/02/2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdini talep etmiştir.
Davalı vekili 31/01/2022 tarihli rapora beyan dilekçesinde itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; davanın aktif dava ehliyeti ve husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle alınan rapor yeterli görüldüğünden yeni bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; Davacının lehtar olduğu, davacı adına keşide edilen çekin davacı elinde iken kaybolduğunu, İzmir 5. ATM’ nin …/… E. sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığı, mahkemece ödeme yasağı konulduğu, ödeme yasağının müvekkilince kargo şirketi ve davalı bankanın Kısıkköy şubesine 30/11/2018 tarih saat 13:23′ de teslim edildiği, ödeme yasağına rağmen 04/12/2018 tarihinde çek bedelinin davalı bankanın Esenyurt İstanbul Şubesine ibrazı üzerine … isimli şahsa ödendiği, çek bedelinin bankadan istenmesine rağmen davacıya ödenmediği, bu sebeple tahsil edilen çek bedelinin tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre mahkeme tarafından gönderilen ödeme yasağı kararının banka şubesine 04.12.2018 tarih, saat 12.01’de teslim edildiği, ödemenin ise 03.12.2018 tarihinde yapıldığı, bu durum itibariyle ödemenin yasal olduğunu, … Kargo firması tarafından gönderinin 30.11.2018 günü saat 13.23’de …’a teslim edildiği ancak teslim edilen gönderi içinde ne olduğu hususunun taraflarınca tespitinin mümkün olmadığını belirtmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede zayi çek iptal davasının 08.11.2018’de açıldığı, kararın 08.05.2019 tarihinde verildiği, ilgili mahkemece çekin ibraz edilip edilmediği hususunun ilgili bankadan sorulması gerektiği ve karar tarihinden önce bu hususun belirlenerek gerektiğinde davacıya çek ibraz eden kişi aleyhine istirdat davası açması için süre verilmesi gerektiği ancak bu hususun yerine getirilmediği, mahkememize dava açılmadan önce çekin zayi olmadığı, üçüncü kişinin elinde olduğunun belirlenmiş olduğu ancak buna ilişkin olarak davacı tarafından girişimde bulunulmadığı, davacının çekin yasal hamili olduğunu ispatlaması gerektiği, bunun içinde çekin ibraz eden kişiye karşı davasını açması gerektiği ancak yetkili hamil olması halinde çeke dayalı haklarının üçüncü kişiye karşı yönetmesi ve buradan tahsilat yapılması mümkün olmaması halinde bankanın kusurlu olması halinde bankadan talep etmesinin mümkün olduğu, bu aşamalar yerine getirilmeden davanın açılması mümkün olmadığından subut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Alınması lazım gelen 80,70-TL harcın peşin alınan 256,17-TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 196,87-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL’ nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-HMK’ nin 333. maddesi gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)