Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/660 E. 2022/20 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/660
KARAR NO : 2022/20

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı-borçlunun müvekkilinden kiralamış olduğu araçlara ilişkin ödenmemiş kira bedelleri ve trafik cezası bedelleri bakımından müvekkiline borçlu olduğunu, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsilini teminen İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını ve borçlu şirketin haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, kanuni şart olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, 01.06.2020 tarihli 2360 TL bedelli fatura, 07.07.2020 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 08.08.2020 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 02.09.2020 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 01.10.2020 tarihli 3000,15 TL bedelli fatura, 07.10.2020 tarihli 432 TL bedelli fatura, 04.11.2020 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 14.12.2020 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 04.01.2021 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 03.02.2021 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 02.03.2021 tarihli 2950 TL bedelli fatura, 01.04.2021 tarihli 3540 TL bedelli faturalardan kaynaklanan cari hesap özetinin ekte sunulduğunu, ayrıca Otomobil Kira Sözleşmesi Genel Koşulları Ödeme başlıklı b bendinde “… Ayrıca cari hesapla çalışılan kiracılar ödemelerini fatura karşılığı belirlenen sürelerde yapacaktır. Kiracı ödeme yapmadığı taktirde fatura tarihinden itibaren başlamak üzere ödenmeyen miktar üzerinden işletilecek TCMB avans faizini ödemeyi kabul ve taahhüt eder…” hükmünün bulunduğunu, bu nedenle alacağı ve alacağa işletilecek faiz talebinin yerinde olduğunu, davacının defter ve ticari kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile alacağın varlığının sübuta ereceğini, davacının alacağı likit olduğundan davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirterek davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin itiraz edilen kısım olan 31.016,14 TL asıl alacak üzerinden devamına, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Dava dilekçesi ve eklerinin davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası, arabuluculuk anlaşamama son tutanağı, faturalar, Otomobil Kiralama Sözleşmesi, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve yemin deliline dayandığı görülmüştür.
Davalı gerçek kişinin 2018 tarihi itibariyle ticari işletme sahibi tacir olup olmadığının tespiti amacıyla İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığına, İzmir Vergi Dairesine ve İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısında, davalının tacir kaydına rastlanılmadığının belirtildiği, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığının cevabi yazısında davalının oto galericilik, oto kiralama nedeniyle esnaf kaydının olduğunun belirtildiği, vergi dairesinin cevabi yazısında ise davalının 15/11/2013 tarihinden itibaren “Motorlu Kara Taşıtlarının ve Arabalarının Sürücüsüz Kiralanması ve Leasingi, Otomobil ve Hafif Motorlu Kara Taş. Per. Tic.” faaliyetinden ticari kazanç yönünden kayıtlı olduğu, mükellefiyet kaydının halen devam ettiği, 2019-2020 ve 2021 yılları için envanter ve yevmiye defteri tasdikinin yapıldığı, 2019-2020 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi ve 2021/01-03, 2021/04-06 dönemi Gelir Geçici Vergi Beyannamelerinin gönderildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:Dava; araç kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli ve trafik cezası bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde ticari dava “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davaları ticari dava olarak sayılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4.maddesinde de “ (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı davalı ile yapılan otomobil kira sözleşmesine dayanmış ve kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli ile kiralanan otomobile ilişkin trafik cezası bedelinin tahsili için başlatıla icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Yargıtay 3.HD’nin 14.10.2019 tarih 2019/3063 Esas ve 2019/7816 Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere, somut olayda uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava 01/10/2021 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan görevsizlik nedeniyle HMK’nın 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/01/2022

Katip…
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.