Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/584 E. 2022/1065 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/584
KARAR NO : 2022/1065

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07.12.2012
KARAR TARİHİ : 17.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin … Sigorta A.Ş 07.12.2012 harç tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin … numaralı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı işlenmiş mermer emtiasını davalı … Gemi Acenteliği A.Ş’ye ait nakil vasıtasıyla Aliağa/İZMİR limanından Las Vegas / ABD’ye taşındığı, sigortalı yükleten/taşıtan … Taş. San. Tic. Ltd. tarafından gönderilen … Center adresine … numaralı konşimento ile gönderilen emtianın 08.12.2011 tarihinde alıcısına teslim edildiği, teslim anında hasara uğradığının anlaşıldığı, taşımanın Aliağa’dan Long Beach / ABD’ye deniz yolu ile Long Beach’den Las Vegas’a karayolu ile taşındığını, karayolu ile deniz taşımasını davalı taraf … SA adına acente sıfatı ile yaptığını, … ve … numaralı konteynerlerde meydana gelen hasarın kara nakliyecisi tarafından 08.12.2011 tarihinde gönderilene teslim sırasında hasarlı olduğunun belirlendiğini, survey raporunda hasarın 22.170,00-USD olduğunun tespit edilmesiyle 21.06.2012 tarihinde sigortalıya ödeme yapıldığını, uzman raporu ile hasar tespiti için 1.917,00-USD ödendiğini, davalının taşıyan ve donatan olarak zarardan sorumlu olduğunu, TTK m. 1061’e göre davalının sorumlu olduğunu, TTK m. 947’ye göre donatan olarak da sorumluluğunun bulunduğunu, TTK m. 1235/7 hükmüne göre gemi alacaklısı hakkına sahip olması gözetilerek alacağı olan 43.000,00 .-TL nin ödeme tarihi olan 21.06.2012 tarihine kadar işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsile karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Gemi Acenteliği A.Ş vekilinin 15.01.2013 tarihli cevap dilekçesinde; Davacının doğrudan müvekkili aleyhine dava açtığını, ancak taşıma işini … SA’nın yaptığını, TTK m.105’e göre acentenin akdettiği ve ya akdedilmesine aracılık ettiği, sözleşmelerden dolayı müvekkili namına acenteye karşı dava açılabileceğini, doğrudan acenteye dava açılamayacağını, müvekkili firmanın Cenevre’de ikamet eden taşıma işi yapan firma olup Türkiye acentesinin … GEMİ ACENTELİĞİ A.Ş olduğunu, bu nedenle davanın pasif husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, yine davacının dayandığı … numaralı konşimento hükümleri incelendiğinde yükleyicinin “…” alıcısının … Ltd. olduğunu, davacının sigortalısı … Taş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin taşıma sözleşmesinde konşimentonun taraflarından birisi olmadığını, bu nedenle davacının sigortalısıyla navlun sözleşmesinin kurulmadığını, aktif husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin merkezinin Cenevre olduğunu, … Gemi Acente A.Ş’nin … Company SA’nın Türkiye acentesi olduğunu, taşıma sözleşmesinin şartlarının yer aldığı, konşimentonun 10. maddesi ile uyuşmazlıklar hakkında Londra Mahkemelerinin ve yetkili olup uygulanacak hukukun İngiliz Hukuku olduğunu, MÖHUK m.47 ve HMK m.17’e göre Londra Mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiğini, esas bakımından da müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını 6762 sayılı TTK m.1066, 6102 sayılı TKK m.1185’e göre süresinde ihbar yapılmadığını, her iki tarafın katıldığı bir tespit işleminin de yapılmadığını, hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin belli olmadığını, deniz taşıması sırasında hasarın meydana geldiğinin ispatlanamadığını davacının ispatlaması gerektiğini, konteynırların FCL kaydı ile yüklendiğini, konteynırı yükleten tarafından tamamen doldurulduktan sonra taşıyana mühürlü olarak teslim edildiğini, konteynır içindeki malların mermer olması nedeni ile kullanılamaz hale gelmesi için şiddetli bir darbe alması gerektiğini, konteynırda hiçbir hasar meydana gelmediğini, konteynırların hasarsız ve sağlam olarak teslim edilmesi gerektiğini belirterek davanın pasif husumet, aktif husumet yönünden reddi ile yetkili mahkemede açılmamış olması nedeniyle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 01.03.2013 tarihli replik dilekçesi ile; husumet itirazını kabul etmediklerini, aktif husumet yönünden de müvekkilinin dava açma yetkisinin bulunduğunu, yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olduğunu, esas yönünden de hasar ihbarının davalıya yapılmasının zorunlu olmadığını, bunun bir karine olduğunu belirterek taleplerinin kabul edilmesini talep etmiştir.
Davalının vekilinin 27.03.2013 tarihli düplik dilekçesi ile: Davacının doğrudan müvekkili aleyhine dava açtığını, ancak taşıma işini … SA’nın yaptığını, TTK m.105’e göre acentenin akdettiği ve ya akdedilmesine aracılık ettiği, sözleşmelerden dolayı müvekkili namına acenteye karşı dava açılabileceğini, doğrudan acenteye dava açılamayacağını, müvekkili firmanın Cenevre’de ikamet eden taşıma işi yapan firma olup Türkiye acentesinin … Gemi Acenteliği A.Ş olduğunu, bu nedenle davanın pasif husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, yine davacının dayandığı … numaralı konşimento hükümleri incelendiğinde yükleyicinin “…” alıcısının … Ltd olduğunu, davacının sigortalısı … Taş. San. Tic. Ltd. Şti’nin taşıma sözleşmesinde konşimentonun taraflarından birisi olmadığını, bu nedenle davacının sigortalısıyla navlun sözleşmesinin kurulmadığını, aktif husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin merkezinin Cenevre olduğunu, … Gemi Acente AŞ’nin … Company Sa’nın Türkiye acentesi olduğunu, taşıma sözleşmesinin şartlarının yer aldığı, konşimentonun 10 maddesi ile uyuşmazlıklar hakkında Londra Mahkemelerinin ve yetkili olup uygulanacak hukukunu İngiliz Hukuk olduğunu, MÖHUK m.47 ve HMK m.17’e göre Londra Mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiğini, esas bakımından da müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını (6762 sayılı TTK m.1066), 6102 sayılı TKK m.1185’e göre süresinde ihbar yapılmadığını, her iki tarafın katıldığı bir tespit işleminin de yapılmadığını, hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin belli olmadığını, deniz taşıması sırasında hasarın meydana geldiğinin ispatlanamadığını davacının ispatlaması gerektiğini, konteynırların FCL kaydı ile yüklendiğini, konteynırı yükleten tarafından tamamen doldurulduktan sonra taşıyana mühürlü olarak teslim edildiğini, konteynır içindeki malların mermer olması nedeni ile kullanılamaz hale gelmesi için şiddetli bir darbe alması gerektiğini, konteynırda hiçbir hasar meydana gelmediğini, konteynırların hasarsız ve sağlam olarak teslim edilmesi gerektiğini belirterek davanın pasif husumet, aktif husumet yönünden reddi ile yetkili mahkemede açılmamış olması nedeniyle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; sigorta sözleşmesine dayalı taşıma şirketine karşı sigorta konusu malın hasara uğramasına istinaden açılan rücuen tazminat davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Poliçe, ihtarname, faturalar, konşimento, ekspertiz raporları, fotoğraflar incelenmiştir.
Davalı tarafın yetki ilk itirazı ve husumet itirazı değerlendirilmiştir. Yetki ilk itirazı mahkememizce red edilmiştir.
Davalı vekilinin husumet itirazının incelenmesi için konişmento üzerinde yapılan incelemede ise, taşıma şirketinin … Company S.A olduğu bu konişmento da yükleme acentesinin … Shipping Agency SA (… Gemi Acenteliği A.Ş) olarak yer aldığı, ancak davacının davalı … Gemi Acenteliği AŞ’ye karşı dava açtığı, ancak davacının bu halde davayı taşıyanın acentesine izafeten açması gerekirken doğrudan acenteye dava açılması 6762 sayılı TTK m.119 ( 6102 sayılı TTK m.105’e ) aykırı olup, dava doğrudan acente aleyhine değil asıl taşıyıcıya izafeten acente aleyhine açılması mümkündür. Bu halde davalının pasif husumeti (sıfatı) bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz hükmü davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin … E. … K. sayılı 03.04.2014 tarihli kararı ile mahkememiz hükmü bozulmuştur. Bozma gerekçesinde “…Dava, emtia taşıma sigortasından kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlendiği gibi davanın acente aleyhine açıldığından bahisle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak … Gemi Acenteliği A.Ş. gösterilmişse de dilekçe metninin 3. paragrafında taşımanın dava dışı … Company Shipping Agency tarafından yapılıp davalının onun acentesi sıfatıyla hareket ettiği açıklanmıştır. Bu durumda davanın … Company Shipping Agency’e izafeten … Gemi Acenteliği A.Ş. aleyhine açıldığı kabul edilmek suretiyle, işin esasına girip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün mümeyyiz davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” hükmü yer almıştır.
Mahkememizce bozma kararının yerinde olmadığı, zira davada kendisine husumet yöneltilmeyen … Company Shipping SA’ ya karşı açıldığına ilişkin dava dilekçesinin 3. paragrafında yer aldığı ve … Gemi Acenteliği A.Ş’nin ise asıl davalı olması gereken … Company Shipping SA’nın acentesi olduğunun kabul edilmesi durumunda, davalı olarak yer almayan … Company Shipping SA aleyhine savunma hakkı tanınmadan hüküm kurulması söz konusu olup, bu durum adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırı olacağı belirtilerek, pasif husumet yokluğu nedeniyle verilen davanın reddine ilişkin karardan direnme kararı verilmiştir.
Bu karar üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-103 Esas – 2018/250 Karar sayılı 21.02.2018 tarihli karar ile ” ….. Dava, taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirketin … numaralı nakliyat emtia taşıma sigorta poliçesi ile sigortalı işlenmiş mermer emtiasının davalı şirkete ait nakil vasıtasıyla Aliağa-İzmir Limanından Las Vegas ABD’ ye taşındığını, dava dışı sigortalı gönderen … Taş. San. Tic. Ltd. tarafından … Center adresine … numaralı konşimento ile gönderilen emtianın 08.12.2011 tarihinde alıcısına teslim edildiğini, ancak teslim anında hasara uğradığının anlaşıldığını, taşımanın Aliağa’dan Long Beach ABD’ye deniz yolu ile Long Beach’den Las Vegas’a karayolu ile taşındığını, karayolu ile deniz taşımasının davalı tarafın … … Shipping Company SA (Switzerland) adına acente sıfatı ile yaptığını, … ve … numaralı konteynerlerde meydana gelen hasarın kara nakliyecisi tarafından 08.12.2011 tarihinde alıcıya teslimi sırasında hasarlı olduğunun belirlendiğini, survey raporunda hasarın 22.170,00-USD olduğunun tespit edilmesiyle 21.06.2012 tarihinde sigortalıya ödeme yapıldığını, uzman raporu ile hasar tespiti için 1.917 USD ödendiğini, zarardan taşıyan ve donatan olarak TTK m. 1061’e göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 43.000,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 21.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin dava dışı … Shipping Company S.A’nın acentesi olduğunu ve husumetin bu şirkete izafeten müvekkili şirkete yöneltilmesinin gerektiğini, direkt müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, konişmento üzerinde yapılan incelemede taşıma şirketinin … Company S.A olduğu, bu konişmentoda yükleme acentesinin … Shipping Agency SA (… Gemi Acenteliği A.Ş.) olarak yer aldığı, ancak davacının davalı … Gemi Acenteliği A.Ş’ye karşı dava açtığı, davacının bu hâlde davayı taşıyanın acentesine izafeten açması gerekirken doğrudan acenteye dava açmasının eTTK’nın 119’uncu maddesine (yTTK’nın 105’inci maddesine) aykırı olduğu, davalının pasif husumetinin (sıfatı) bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Bozma kararına karşı yerel mahkemece ilk karardaki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava dilekçesi metninin üçüncü paragrafında taşımanın dava dışı … Shipping Company S.A. tarafından yapılıp davalının onun acentesi sıfatıyla hareket ettiği açıklanmış olması nedeniyle, davanın … … Shipping Company S.A.’ya izafeten … Gemi Acenteliği A.Ş. aleyhine açıldığının kabul edilip edilmeyeceği, burada varılacak sonuca göre davalı şirketin sıfatının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yerel mahkemece dava pasif husumet (sıfat) yokluğu nedeniyle reddedilmiştir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle davada sıfat kavramı üzerinde durulması yararlı olacaktır. Sıfat, dava konusu sübjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şekli taraf kuramına göre o davanın tarafları iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Taraf sıfatı dava şartı değildir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır (Pekcanıtez, H./Atalay, O./ÖzekesM.:Medeni Usul Hukuku, Ankara 2012, s. 248-249).
Taşıma tarihinde yürürlükte olan Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 119’uncu maddesi uyarınca; acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule salahiyetli olduğundan, bu mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente, müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilecektir.
Diğer taraftan somut olaya gelindiğinde, davacı vekili dava dilekçesinde, kara ve deniz taşımasını davalı … Gemi Acenteliği A.Ş.’nin … Shipping Company S.A. adına acente sıfatıyla gerçekleştirmiş olduğunu belirtmektedir. Buna ek olarak, 02.05.2013 tarihli duruşmada, davacı vekili, davalı tarafın kara ve deniz taşımasını …
… Shipping Company S.A. adına acente sıfatı ile yaptığını bildirmiştir. Davalı şirketin de dava dışı … … Shipping Company S.A.’nın acentesi olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
O hâlde, davacı vekilinin hem dava dilekçesinde, hem de duruşma tutanağına yansıyan beyanıyla, asıl taşıyıcıya izafeten acentesi olan davalı … Gemi Acenteliği A.Ş.’ye karşı yargılamaya devam edilerek delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, husumetin asıl taşıyıcı firmaya izafeten davalı … Gemi Acenteliği A.Ş.’ye yöneltilmiş olduğuna işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer taraftan, Özel Daire bozma kararının 5.bendinde yer alan “…… Company Shipping Agency tarafından yapılıp davalının onun acentesi sıfatıyla hareket ettiği açıklanmıştır. Bu durumda davanın … Company Shipping Agency’e…” ifadelerinde geçen “… Company Shipping Agency” ibarelerinin maddi hataya dayalı olarak bozma kararında yazıldığı anlaşılmakla, “… Company Shipping Agency” ibarelerinin bozma kararından çıkartılarak “… Company Shipping Agency” ibarelerinin “… … Shipping Company S.A.” şeklinde düzeltilmesi gerekmiştir.
Hâl böyle olunca bozma kararında belirtilen nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır….” gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur.
Davalının yetki itirazı dışında aktif husumet itirazı da değerlendirilmekle, yükletenin “… ” olduğu, bu nedenle sigortalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. bu sigorta sözleşmesindeki sigortalı olması nedeniyle yükletenin / taşıtanın farklı kişi olması nedeniyle aktif husumetin bulunmadığı iddiasının, yükleme konusunda bilirkişiler tarafından inceleme yapılarak, sigortalıyla yükleten arasındaki ilişkinin tespiti için, inceleme yaptırılmış ve yükleten / taşıtanın ne sıfatla konşimentoda yer aldığı belirlenmiştir.
Bozma kararı kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmış ve bilirkişiler …, … ve işlenmiş mermer konusunda uzman bilirkişi … seçilerek gerek aktif ve gerekse doğan hasar, hasardan davalı taşıyanın sorumlu olup olmadığı, var ise hasarın miktarı ve TTK m. 1186’ya göre taşıyan sorumlu olacağı miktarın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişilerden alınan 01.04.2019 tarihli raporda; … … sefer sayılı 08.10.2011 tarihinde İzmir Aliağa Limanı’ndan ayrılan … konşimento numaralı … Konteynerlarda oluşan hasarlı kargolar ile ilgili yapılan incelemede konteynerlerin 20×2 lik konteyner olduğu ve bu konteynerler da bulunan mermerlerin hasarlandığı, ancak yüklemeye konu olan emtianın konteynerler içine eşit pay olacak şekilde dengeli miktarlarda yüklenmediği, lashing / sabitleme ekipmanlarının yerine tahta materyallerin kullanıldığı ve tahta kasaların birbirlerine sabitlenerek lashing yapıldığı, ağır tonajlı yüklerde bu türlü bir sabitlemenin yapılamayacağı, yükün ağırlığından mütevellit tahta kasanın ağır tonajlı yükü çekemeyeceği, konteynerlar’ın tabanında tahta kasanın sabit durması için zemin sabitlemesinin de yapılmadığı, seyir esnasındaki sallantılara uygun sabitleme olmadığından tahta kasaların ve yükün hasar gördüğü, yapılması gerekenin konteynerlar’a yüklenen tahta kasaların konteyner içinde kendileri içinde düzgün ve konteyner zeminine eşit dağılımla yüklenmesinin ardından konteynerlar ın duvarlar arasındaki boşlukların sabitleme malzemesiyle doldurulması gerektiği, hareketin minimum’a indirilmesinin şart olduğu, hava yastıkları, spanset (sabitleme kemerleri) yüksek mukavemetli ahşap ürünlerin kullanılması gerektiği, TTK m. 1178 gereğince taşıyanın sorumlu olabilmesi için de dosyadaki mevcut deniz yük senedinde taşımaya ilişkin olarak FCL kaydının yer aldığı, bu kaydın konteyner’ın kapalı olarak davalıya teslim edildiği, konteyner içi istifin davalı tarafından yapılmadığı, eşyanın taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada zararın meydana gelmesi durumunda taşıyanın kendisinin ve gemi adamlarının kusurlu olduğunun ispatlanamadığı, TTK m. 1182 gereğince zararın doğmasında sigortalının kusurunun bulunduğundan davanın reddinin gerektiği belirtilmiştir.
Davacının sigortalısının taşımaya konu emtiayı İzmir Aliağa Limanı’ndan ayrılan … konşimento numaralı … ve … Konteynerlara yüklediği, emtianın konşimentoda yer alan FCL / FCL klozunda yer aldığı üzere; sigortalının kendisi tarafından yüklendiği ve mühürlü olarak taşıyan şirkete teslim edildiği, sigorta konusu olan emtianın konteyner içerisindeki malların iyi istiflenmemiş olmasından dolayı birbirine çarparak hasarlandığının belirlendiği, ancak yüklemeye konu olan emtianın konteynerler içine eşit pay olacak şekilde dengeli miktarlarda yüklenmediği, lashing / sabitleme ekipmanlarının yerine tahta materyallerin kullanıldığı ve tahta kasaların birbirlerine sabitlenerek Lashing yapıldığı, ağır tonajlı yüklerde bu türlü bir sabitlemenin yapılamayacağı, yükün ağırlığından mütevellit tahta kasanın ağır tonajlı yükü çekemeyeceği, konteynerlar’ın tabanında tahta kasanın sabit durması için zemin sabitlemesinin de yapılmadığı, seyir esnasındaki sallantılara uygun sabitleme olmadığından tahta kasaların ve yükün hasar gördüğü, yapılması gerekenin konteynerlar’a yüklenen tahta kasaların konteyner içinde kendileri içinde düzgün ve konteyner zeminine eşit dağılımla yüklenmesinin ardından konteynerlar ın duvarlar arasındaki boşlukların sabitleme malzemesiyle doldurulması gerektiği, hareketin minimum’a indirilmesinin şart olduğu, hava yastıkları, spanset (sabitleme kemerleri) yüksek mukavemetli ahşap ürünlerin kullanılması gerektiği ancak bu işlemlerin yapılmadığı belirlenmiştir. Ayrıca; davacı tarafın konteynırlarda herhangi bir hasar, ezik vs bir konteyner ayıbı bulunduğu iddiası da bulunmamaktadır. Kaldı ki ekspertiz incelemesinde de konteynerlerin ezik, vuruk veya hasarlı olduğuna ilişkin bir tespit de yapılmamıştır. Bu nedenle konteynerlerden kaynaklanan bir zarar bulunmamaktadır.
Hasarın kaynağı bilirkişilerin raporlarında açıklandığı üzere, kötü istiflemeden doğmaktadır.
Ekspertiz incelenmesinde de; yükün konteynerlar’a gelen bir darbeden kaynaklanmış olabileceği, ancak yükün etrafındaki sandıkların destek sağlamayacağı, kargonun ağırlığının ortada kaldığı, yükün dağıtılmadığı belirlendiği, hasarın taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten kaynaklandığı tespit edilememiştir. Böylece muhtemelen hasarın istif hatasından kaynaklanmış olabileceği anlaşılmaktadır.TTK m. 1182/2-3.f (TTK m.1063/2f.) Gereği “Birinci fıkradaki sebeplerin ortaya çıkmasına taşıyanın sorumlu olduğu bir olayın yol açtığı ispatlanırsa, taşıyan sorumluluktan kurtulamaz.
Zararın durumun gereklerine göre birinci fıkrada yazılı sebeplerin birinden ileri gelmesi muhtemel ise, bu sebeple ortaya çıktığı varsayılır; ancak aksi ispatlanabilir..”
Aynı maddenin 1.f./”e” bendinde; “e) yükleten taşıtan ve eşyanın maliki ile bunların temsilcilerinin ve adamlarının fiil veya ihmalleri, ” ve aynı maddenin birinci fıkrasının “g” bendinde “g) Ambalaj yetersizliği” yani yükleten tarafından yapılacak istif hatalarından (ambalaj yetersizliği de dahil ) taşıyan sorumluluktan kurtulmaktadır. Somut olaydaki taşımada FCL kaydı (Full Container Load yani konteynırın tamamının yükleten tarafından doldurulduktan sonra taşıyana mühürlü olarak teslim edildiği) konteyner taşıma türü kullanıldığı, yükün konteynıra yükleten tarafından ambalaj yetersizliği ve istif hatasıyla yüklendiği tespit edilmekle, taşıyanın somut olayda sorumluluğu bulunmadığı sonucuna ulaşılması nedeniyle davacının davası reddedilmiştir.
Bu karar davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. HD’nin … Esas – … K. sayılı kararı ile 22.06.2021 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; “Dava, deniz taşımasından kaynaklanan hasar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalının, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan dava dışı … Sanayı ve Tic Ltd Şti’ye ait emtianın konteyner ile FCL taşıması rumuzuyla davalı tarafından taşındığı ve taşıma sonunda, varma limanında konteyner açıldığında, taşınan emtianın hasar görmüş olduğu sabittir. Her ne kadar, FCL kaydı olan taşımalarda konteynerin içerisine istifleme ve ambalajlama kaynaklı hasarlardan taşıyan sorumlu değilse de, konteynerin taşınması sırasında dışarıdan konteynere gelen darbe ile malların hasar görmesi durumunda hasardan taşıyan sorumlu tutulmalıdır. Mahkemece, her ne kadar davalı taşıyanın olayda kusurlu olmadığı kabul edilerek dava reddedilmiş ise de, davacı taraf, survey raporuna dayanılarak taşıma konusu malların konteynerin içerisine emniyetli bir şekilde sabitlenip ambalajlandığı ve varma limanında dışarıdan alınan darbe sonucu malların hasarlandığını ileri sürmüş olup, davacının bu yöndeki rapora ciddi ve haklı itirazları değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.”
Mahkememizce 11.11.2021 tarihinde bozmaya uyulmuştur. Bozma gereğince İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak istif uzmanı bilirkişi …, kaptan bilirkişi …, teknik bilirkişi … ve maden mühendisi …’den 08.08.2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; tarafların iddia savunma ve Yargıtay’ın bozma kararı dadeğerlendirilerek davaya konu hasarın 08.12.2011 tarihinde gerçekleştiği 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın değil 6762 sayılı eTTK’nın uygulanması gerektiği, eTTK m. 1301’e göre sigortalının ödediği sigorta tazminatının sigortalının yerine geçerek talep edebileceği, bu zararın gerçekleşmesi halinde sigortacının kanuni halef olacağı, dosyadaki belgelere göre davacı …Sigorta AŞ ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında emtia, nakliyat sigorta poliçesinin bulunduğu, sigortalının Mermer emtiasının hasara uğraması üzerine sigortacının sigortalıya 21.06.2016 tarihinde 22.170 USD zarar sigortalısında sigorta sözleşmesinden doğan sigorta tazminatının talep hakkının sigortacıya geçtiği, meydana gelen zararın … nolu konteynerde 183 adet değişik ebattaki Mermerin 163 adetinin ve … numaralı konteynerde 1884 adet mermerin 372 adetinin kırılarak kullanılamaz hale geldiği, mermerlerin taşınması için kullanılan sandalyelerin 1.5 cm ve 1.2 cm civarında olduğu mermerlerin tamamının 2 cm kalınlığında olduğu, dosyadaki resimlere göre mermer plakalarının ambalajlandığı tahta kasaların yetersiz oluşundan ani hareket ve sallantılardan yükleme hatasından zararın meydana geldiği, eTTK m. 1061 hükmü uyarınca taşıyanın yüke meydana gelen zarardan sorumlu olmakla birlikte sorumsuzluk sebepleri eTTK m. 1063/1 ve 2 gereğince, zararın eTTK m. 1063’de sayılan sebeplerden birinden meydana gelmesi halinde taşıyanın kusursuz sayılacağı, aksi halde; eTTK m. 1063/3 taşıyanın sorumlu olacağının kabul edileceği, ancak Yargıtay bozmasında yer aldığı üzere yapılan incelemenin sonucunda FCL/FCL kaydıyla yüklenen konteyner içerisindeki yükle ilgili istifleme ve ambalajlama hatasının bulunduğu, taşıyanın bu zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağı aksinin de ispatlanamadığı, belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekilinin 13.09.2022 tarihli beyan dilekçesinde; Yargıtay bozmasına uygun bir inceleme yapılmadığı, ambalajlama ve istifin yerinde olduğu, bilirkişilerin survey raporunun dikkate almadığı belirterek, yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasına, ek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekilinin 16.09.2022 tarihli beyan dilekçesinde; bilirkişi raporlarına karşı bir itirazlarının bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelere göre
Mahkememizce Yargıtay 11. HD’nin … Esas – … Karar sayılı 22.06.2021 tarihli bozma kararı kapsamında olayın gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı mulga TTK hükümlerine göre zararın taşıyanın kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve sigortacının halefiyete dayalı rücuen tazminat davası açıp açamayacağı değerlendirilmiş ve alınan bilirkişi raporlarında … nolu konteynerde 183 adet değişik ebattaki mermerin 163 adetinin ve … numaralı konteynerde 1884 adet mermerin 372 adetinin kırılarak kullanılamaz hale geldiği, mermerlerin taşınması için kullanılan sandıkların 1.5 cm ve 1.2 cm civarında olduğu mermerlerin tamamının 2 cm kalınlığında olduğu, dosyadaki resimlere göre mermer plakalarının ambalajlandığı tahta kasaların yetersiz / kıfayetsiz oluşundan ani hareket ve sallantılardan yükleme hatasından zararın meydana geldiği belirlenmiştir.
TTK m. 1182/2-3.f (TTK m.1063/2f.) Gereği “Birinci fıkradaki sebeplerin ortaya çıkmasına taşıyanın sorumlu olduğu bir olayın yol açtığı ispatlanırsa, taşıyan sorumluluktan kurtulamaz.
Zararın durumun gereklerine göre birinci fıkrada yazılı sebeplerin birinden ileri gelmesi muhtemel ise, bu sebeple ortaya çıktığı varsayılır; ancak aksi ispatlanabilir..” (eTTK m. 1063/1-5) TTK m. 1182/1-e bendinde; “e) yükleten taşıtan ve eşyanın maliki ile bunların temsilcilerinin ve adamlarının fiil veya ihmalleri, ” ve aynı maddenin birinci fıkrasının “g” bendinde “g) Ambalaj yetersizliği” yani yükleten tarafından yapılacak istif hatalarından (ambalaj yetersizliği de dahil ) taşıyan sorumluluktan kurtulmaktadır. Somut olaydaki taşımada FCL kaydı (Full Container Load) yani konteynırın tamamının yükleten tarafından doldurulduktan sonra taşıyana mühürlü olarak teslim edildiği yükün konteynıra yükleten tarafından ambalaj yetersizliği ve istif hatasıyla yüklendiği tespit edilmekle, taşıyanın somut olayda sorumluluğu bulunmadığı yükteki hasarın yetersiz ambalajlanması nedeniyle meydana geldiği eTTK m. 1063/1-5 hükümlerine göre taşıyanın sorumluluğu bulunmadığı tespit edilmekle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Hüküm: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının Reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın dava açılışında alınan 638,55 TL harcın mahsubu ile fazla alınan ‭557,85‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır