Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/566 E. 2021/889 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/566
KARAR NO : 2021/889

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; İzmir .. İcra Müdürlüğünün …/… Sayılı dosyası ile müvekkili tarafından borçlular aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçlulara 23.06.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlular … ve … Anomim Şirketleri vermiş oldukları kısmi itiraz dilekçesi ile; alacak tutarının 11.994,50 TL ile sınırlı olduğundan bahisle; bu tutar dışındaki takipte talep edilen tüm alacak ve ferilerine ve faiz miktarına itiraz ettiklerini, borçlular tarafından icra takibine yapılan itirazların haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olduğunu, söz konusu icra takibine konu edilen alacağın müvekkilleri ile karşı yan arasında kurulan ticari ilişki sebebi ile meydana geldiğini, borcun dayanağının cari hesap alacağı olduğundan sözkonusu borcun para borcu olduğunu, para borcu götürülerek ödenecek bir borç olduğundan TBK 89/1 kapsamında müvekkil şirketin MERSİS adresi … Mah. …/… Sk. No:…/… …/… olduğundan İzmir İcra Dairelerinin de yetkili olduğu, davalı borçlu şirketler … … Otoyolunun yapım işini üstenmiş olan adi ortaklık şirketleri olduğunu, müvekkili ile davalı şirketler arasında Taşıma Hizmeti Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme gereği müvekkil şirketin; davalı şirketin şantiye sahasına tedarikçilerinden, fason atölyelerinden ve müşterilerinden her türlü emtiayı şartnamelere uygun olarak davalı tarafından bildirilecek zamanda karayolu ile nakil etme yükümlülüğünü; davalı taraf ise sözleşme ile kararlaştırılan bedeli ödeme yükümlülüğünü üstlendiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin şirket tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, borçluların sözleşme konusu edimlerin karşılığı olarak müvekkili tarafından teslim edilen faturalar mukabilinde, her ay düzenli ödeme yapmayı kabul ettiğini, ancak davalı tarafından ödemelerin zamanında ve tam yapılmadığını, ödelemelerin eksik yapılması sebebi ile başlatılan icra takibine davalı borçlular tarafından haksız ve hukuka aykırı olacak şekilde itiraz edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle takibe yapılan haksız yetki itirazının iptali ile İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlular aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; öncelikle genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerde; kesin yetkili mahal bulunmadıkça kural, borçlunun ikametgah adresinin bulunduğu icra dairesinin yetkili yer olduğunu, Müvekkil-şirketlerin genel merkezlerinin İstanbul’da bulunduğunu, bu sebeple davacı-alacaklının icra takibini yetkisiz yer olan İzmir’de başlattığını, davanın da yetkisiz yerde ikame edildiğini, bu sebeple öncelikle yetki itirazında bulunulduğunu ve işbu davada yetkili yerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olması nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, taraflar arasında akdedilen 28.03.2019 tarihli “Asfalt Nakliye İşleri Sözleşmesi”nin 16. Maddesi ile taraflar arasında yetki anlaşması yapıldığını, ihtilaf halinde yetkili yerin İSTANBUL MAHKEMELERİ olduğunun da kararlaştırıldığını, hem genel yetki, hem de sözleşmede kararlaştırılan yetkili yerin İzmir değil, İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davacı-şirket ile … … Otoyol Yapım Adi Ortaklığı arasında akdedilen 28.03.2019 tarihli “Asfalt Nakliye İşleri Sözleşmesi” gereği davacının, müvekkil şirketlerin yapımını üstlendiği otoyol inşasındaki asfalt malzemenin naklini üstlendiğini, müvekkil şirketin, taraflar arasındaki sözleşme ve cari ilişkiye uygun olarak hak ediş zamanı geldiğinde muntazaman tüm ödemeleri davacıya yaptığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve cari hesap ilişkisi neticesinde; henüz davacının hak ediş ödeme tarihi gelmeden, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine icra takibi ikame ettiğini, takip tarihi itibari ile müvekkil şirketlerin davacıya olan hak ediş borçlarının 11.994,50-TL olmasına rağmen, davacı tarafça toplam 37.954,80 TL. (feriler hariç) talep edildiğini, haksız yere talep edilen iş bu bedel üzerine; icra dosyasına kısmi itirazda bulunulduğunu ve cari hesaplarda toplam borcun 11.994,50-TL olduğunu ve bu bedelin de yatırılacağı icra müdürlüğüne bildirildiğini, müvekkili şirketler tarafından 11.994,50-TL’nin İzmir … İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, vekalet ücreti ile masrafın da davacı vekiline ödendiğini belirterek, öncelikle davanın yetki yönünden reddine, bunun mümkün olmaması halinde; davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olan itirazın iptali davasının reddine, davacının %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı icra dosyası, Taşıma Hizmeti Sözleşmesi, İhtarnameler, Tanıklar, müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtları, bilirkişi ve yasal delillere dayandığı görülmüştür.
Davalılar vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; taraflar arasındaki ilişkiye ait cari hesap özetleri ve ticari defter kayıtları, … … İnş.A.Ş. Ve … İnş.A.Ş. Ticaret sicil kaydı örneği, 23.08.2019 tarihli Asfalt Nakliye İşleri Sözleşmesi ve zeyilname, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ve ödeme dekontu, davacı vekiline yapılan bakiye bedel ödemesine ilişkin dekont, bilirkişi ve sair delilere dayandığı görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından, davalılar … Adi Ortaklığı … … İnş. San. Ve Tic. A.Ş., … Adi Ortaklığı … İnş. San. Ve Tic. A.Ş. İle dava dışı … Adi Ortaklığı … … aleyhine 37.954,80 TL cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı … Adi Ortaklığı … … İnş. San. Ve Tic. A.Ş’ye 25.06.2020 tarihinde, davalı … Adi Ortaklığı … İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’ye 28.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine davalıların vekilleri aracılıyla 29/06/2020 tarihinde itiraz ettikleri, itiraz dilekçesinde icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, icra takibinin davalıların merkez adreslerinin İstanbul olması nedeniyle İstanbul’da başlatılması gerektiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davacıya olan borç miktarının 11.994,50 TL olduğunu ve bu miktarın icra dosyasına ödeneceğini, bu bedel haricindeki ödeme emrinde yazılı olan tüm borçlara itiraz ettiklerini, ayrıca asıl alacağa ve işlemiş faize, ferilerine de itiraz ettiklerini belirttikleri, yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu, davalılar tarafından 07.07.2020 tarihinde 11.994,50 TL’nin icra dosyasına yatırıldığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; cari hesaba dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İ.İ.K.’nın 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklindedir.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.)
Davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve mahkememiz dosyasına verdiği cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
İİK’nun 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” ,taraflar arasında yapılan Asfalt Nakliye İşleri Sözleşmesinin 16. maddesinde “Sözleşme tatbikatı sırasında taraflar arasında çıkabilecek ihtilaflar ilk önce iyi niyet çerçevesinde çözüm aranacaktır. İyi niyet çerçevesinde çözüm bulunamayan anlaşmazlıklar için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” hükmü kararlaştırılmıştır.
Yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler dikkate alınıp, somut olay değerlendirildiğinde; İİK’nun 50. Maddesi delaletiyle HMK’nun 17. Maddesi uyarınca taraflar arasında yapılan sözleşmedeki yetki şartı nedeniyle İzmir İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu, İstanbul İcra Dairesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından, dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 253,57-TL’den mahsubu ile bakiye 194,27-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Dava usulden reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip…
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)

Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.