Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/519 E. 2022/342 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/519
KARAR NO : 2022/342

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 06/08/2021 tarihli dilekçe ile, davacı ile davalı kurum arasında “… 2018-2019 yılları restorasyon işi”nin yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, yapılan sözleşme uyarınca davacının edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, işi 06/01/2021 tarihinde tamamlayarak iş kapanışını yaptığını, davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken taşa sertlik zammı işçiliği hesaplanırken 2020 yılı Eski Eser Birimi Fiyat İşlenebilme Listesinde belirlenen katsayı ile çarpılmadan hesaplama yapıldığını, davalı tarafından listeye aykırı olarak hesaplama yapılması ve eksik ödeme yapılması nedeniyle davacı tarafından hakediş raporunun ihtirazi kayıt olarak imzalandığını, davacı tarafından restorasyon işi yapılırken traverten taşı kullanıldığını, bu taşın işlenebilmesinin daha maliyetli ve zor olduğunu, taşların imalathane de kesilerek ehil işçiler tarafından yerinde uygulama yapıldığını, davalı tarafından düzenlenen hakediş raporunda da kullanılan taşın niteliği ve yapılan iş konusunda bir ihtilaf bulunmadığını, listede yer alan fiyatların 1 sertliğindeki taşlar için belirlendiğini, aynı listede imalatın yapıldığı taşın cinsine göre taş ocakları listesinde yer alan işlenebilirlik derecesi dikkate alınarak fiyatlandırma yapılacağının belirtildiğini, davacı tarafından kullanılan traverten taşının niteliğinin “sert” ve sertlik derecesinin “2” olarak belirlendiğini, bu hususun işin devamı sırasında davalıya 23/12/2020 ve 08/01/2021 tarihli dilekçeler ile bildirildiğini, ancak davalı tarafından bu taleplerin dikkate alınmadığını ve reddedildiğini, davacı tarafından davalı kurum ile şifahen yapılan görüşmeler sonunda da başvurularının sonuçsuz kaldığını, bunun üzerinde davacı tarafından İzmir … Noterliği’nin 05/04/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, davalı tarafından 26/04/2021 tarihli cevabi yazı ile taleplerinin red edildiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL eksik ödenen sertlik zammı ile 5.000,00 TL fiyat farkı olmak üzere toplam 10.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 12/04/2021 tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen 14/09/2021 tarihli yanıt dilekçesi ile, davalının fiyat farkını ödemediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, işlenebilirlik zammı talep edilen pozların işçilik imalatlarının işçilik saatlerinden de anlaşılacağı üzere elle yapılmasına göre hazırlanmış olduğunu, işlenebilirlik zamları da elle yapılacak imalatlar için öngörüldüğünü, makine ile üretim tesisinde hazırlanmış olan imalatların bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, davalı tarafından hazırlanan ve ihaleye esas sözleşme eklerinde yer alan mahal listesi ile birim fiyat cetvelinde taş cinsinin açıkça belirtildiğini, davacı tarafından ihaleye esas teklif birim fiyatının bunu öngörerek yapması gerektiğini, mukayeseli karşılıklı keşifte anlaşma sağlanan taş, imalat, işçilik fiyatlarının uygulama sonrası hakedişlerde davacıya ödendiğini, bu konuda da davacı tarafından herhangi bir itirazın olmadığını, mukayeseli keşifte oluşturulan yeni birim fiyatların davacı ile karşılıklı mutabakata varılarak anlaşıldığını, davalı tarafından işlenebilirlik zammının ödenmesi mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 16. maddesinde; devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan …, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmayacağının belirtilmesi karşısında, davacı … Genel Müdürlüğü’nün tacir olarak kabulü mümkün değildir.
TTK mad. 4 ile ticari davaların tanımı yapılmış, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarında görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın hangi uyuşmazlıkların ticari dava olduğu hususu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın ise her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, bu açıklamaya göre eser sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıkların doğrudan doğruya ticari dava niteliğinde kabul edilmediği madde metninden açıkça anlaşılmaktadır.
TTK md 5 uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu hususların açıklandığı ve buna göre Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK md 2 de Asliye Hukuk Mahkemelerinin genel görevli mahkeme olduğu, hüküm altına alınmıştır.
Somut olayımızda ise, taraflar arasında varlığı kabul edilen uyuşmazlığa konu iş içeriğine göre TBK hükümlerine tabi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu taraf beyanları ve dosyada yapılan inceleme ile tespit edilmiştir.
Buna göre, taraflar arasında eser sözleşmesine dayalı ilişkinin olduğu, uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümü gerektiği zira davalı … Genel Müdürlüğü’nün tacir olmadığı, bu haliyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin söz konusu uyuşmazlıkta görevli olduğu, HMK md 114/1-c hükmüne göre, görev hususunun dava şartları içinde sayıldığı, görevin, yargılamanın her aşamasında gerek taraflarca ileri sürülebileceği gibi gerekse mahkemece resen dikkate alınması gerektiği, bu haliyle mahkememizin görevli olmadığı, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile usulden REDDİNE,
Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içinde başvuru olduğu taktirde, dosyanın görevli İzmir Asliye Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin HMK md.331 uyarınca görevli/yetkili mahkeme tarafından ele alınmasına,
HMK 20. Md. Uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra başvuru olmadığı takdirde dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun dikkate alınmasına,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2022

Yazman …
(e-imzalıdır)

Yargıç …
(e-imzalıdır)