Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/761 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/480
KARAR NO : 2022/761

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekilinin 14.07.2021 harç tarihli ve tedbir talepli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … AŞ’nde 16.500/50.000 pay sahibi olduğunu, şirketin 09.07.2021 tarihinde yapılan genel kurulunda yasaya ve esas sözleşmeye aykırı şekilde toplantı yapılması nedeniyle geçerli olmadığını, yok hükmünde kararlar alındığını, genel kurula davet için usulüne uygun tebligat yapılmadığını, müvekkiline yapılan tebligatın iadeli taahhütlü mektup olmadığını, kanunun 410. Maddesine göre yönetim kurulunun bu toplantıyı usulüne uygun gerçekleştirmediğini, müvekkilinin Almanya da ikamet ettiğini, pandemi koşulları nedeniyle toplantıya katılmasının zor olduğunu, toplantının belirlenen gün, saat ve yerde yapılmadığını, yönetim kurulu üyelerine kötü niyetli ve kontrol imkânı olmayan yetki verildiğini, gündemin 9. Maddesinde yer alan 6102 sy Kanun m. 396 hükmüne göre izin verilmesi konusunda yetki verildiğini, bu yetkinin sınırsız bir yetki olduğunu ve iptali edilmesi gerektiğini, şirket ortaklarının haksız rekabete dayalı faaliyetinin söz konusu olduğunu, yönetim kurulunu ibra etmediklerini belirterek 09.07.2021 tarihli genel kurulda alınan kararın TTK ve ana sözleşmeye aykırı olduğundan yok hükmünde olduğunun tespitine, ayrıca tedbiren davalı şirkete kayyım atanması ve yönetim kurulunun şirketin mal varlığını eksilten işlemler yapmasına engel olması amacıyla yasaklanması, tapu Sicil Müdürlüğü, Trafik Tescil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak menkul ve gayrimenkullerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 15.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde; 09.07.2021 tarihinde yapılan GK toplantısının usulüne uygun yapılmadığı iddiasıyla açılan davanın hukuka uygun olmadığı, 09.07.2021 tarihli GK’da 10 ayrı karar alındığı, bunlardan hangisinin butlanla malul olduğunun tespitinin istendiğinin belli olmadığını, TTK m. 447 gereğince butlanla malul sayılan GK kararlarının sınırlı olarak gösterildiğini, davacının talebinin TTK m. 396 ya dayandığını, GK kararının butlanla malul sayılmasını gerektirmediğini, zira pay sahiplerinin çoğunun 33500 payı olup, GK da bu yönde izin verdiklerini, davacının payının ise 16500 olduğunu, şirketin 50.000 TL sermaye ile kurulup, toplam 50000 paya sahip olup, 24500 payın …, 25500 payın … olduğu, …ın ise ……. 16500 payını devraldığı, şirketin Genel Kurul toplantısının 24.06.2021 tarihli Ticari Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, 02.07.2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, buna rağmen davacının toplantı gün ve saatinde hazır olmadığını, yönetim kayyumunun da atanmasının mümkün olmadığını, TMK m. 427/4 gereğince organlarının oluşmaması halinde yönetim kayyumu atanabileceğini, ancak somut olayda şirketin organlarının bulunduğunu, davacının amacının şirketin çalışmasını engellemek olduğunu, TTK m. 449 da yer alan GK kararlarının yürütülmesinin durdurulması talebinin ise hukuki dayanağının bulunmadığını, aynı zamanda davacının teminat göstermesi gerektiğini belirterek davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; 09.07.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ve yürütmesinin geri bırakılması ve kayyım tayin edilmesine ilişkin davadır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, 09.07.2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı, bilirkişi incelemesi ve raporları incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
TTK m. 449 kapsamında dinlenen şirket yöneticisi … beyanında yüksek gerilim hattı kurmak üzerine faaliyet gösteren şirket olduğunu, Almanya da ve Türkiye’de faaliyet gösterdiklerini şirket ortaklarını …, … ve … olduğunu, sermaye artışında davacının payının %6sı düştüğünü davacının Almanya’da yaşadığını Genel Kurul toplantısının DHL ve e posta yoluyla davacıya bildirildiğini sicil gazetesinde de yayınlandığını, davacının avukat tuttuğunu avukatın aracılığı ile toplantıya katılacağını bildirdiğini, toplantının belirtilen yerde yapıldığını ve adresinin değiştirilmediğini, davacının ve vekilini toplantıya katılmadığını, beyan etmiştir.
Mahkememizce davacının genel kurulda alınan kararların yürütmesinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin dava sonucunda elde edilebilecek menfaatin başlangıçta elde edilmesi ve davayı sonuçlandıracak tedbir kararı verilemeyeceği yine talebin yargılamayı gerektirdiğinden 02.03.2021 tarihli celse de reddi gerekmiştir. Ayrıca mahkememizce davacının kayyım atanmasına ilişkin talepleri değerlendirildiğinde; davacının, yaklaşık ispat kurallarına göre iddialarının ispatlanamadığı, yapılacak yargılamada genel kurul kararının iptalinin talep edildiği, şirket yöneticilerinin sorumluluğunun değerlendirilmediği belirlendiğinden kayyım atanmasına ilişkin talebinin reddi gerekmiştir.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmış ve bilirkişiler … ın 25.05.2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; genel kurul toplantısının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı değerlendirilmiş sicil gazetesinde toplantının tarihinin 24.06.2021 tarihinde ilan edildiği, yine toplantı çağrısına ilişkin tebligatın da 28.06.2021 tarihinde postaya verildiği ve davacıya 01.07.2021 tarihinde ulaştığı, toplantı çağrısının usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelendiğinde TK m. 414 gereğince, şirketin internet sitesinde, sicil gazetesinde ve esas sözleşmesinde öngörülen şekilde ilanın yapılabileceği, aynı zamanda iadeli taahhütlü ile mektupla yapılacağı hükmünün yer aldığı, somut olayda da şirketin internet sitesi kurmakla yükümlü olmadığı, ancak diğer ilan şekillerinin yerine getirildiği, çağrının usulüne uygun yapıldığı, ilanın ve toplantı günlerinin hariç olmak üzere toplantı günlerinden en az 2 hafta önce yapılması gerektiği, genel kurul toplantısına ilişkin çağrının 24.06.2021 tarihinde Perşembe günü sicil gazetesinde ilan edildiği, 09.07.2021 tarihinde toplantının yapıldığı, her ne kadar 2 haftalık sürenin son günü toplantı yapılmış ise de alınan kararların iptalini gerektirecek herhangi bir gerekçe teşkil etmediği, TTK m. 446/1-b gereğince toplantının iptal edilebilmesi için çağrının usulüne uygun yapılmamış olmaması gerektiği, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre usulsüz çağrının tek başına genel kurulun kararının iptali ya da yokluğu sebebini doğurmayacağının (Y 11 HD. 22.09.2016 tarih ve … E – …..K sayılı) belirtildiği, yeter sayılar bakımından incelemede de TTK m. 418’e göre genel kurul sermayesinin en az 1/4 ‘nü temsil eden pay sahiplerini ve temsilcilerini varlığıyla toplantının yapılabileceği kararın da mevcut oyların çoğunluğuyla alınacağı somut olayda ……ının 26.500 …’ın 7.000 ve davacının 16.500 payı olduğu, genel kuruldaki kararın …..ve …’ın oylarıyla alındığı, gündemin 9. maddesindeki rekabet yasağı ve işlem yasağının kaldırılması, kararlarının geçersizliğinin talep edildiği, anonim şirket yönetim üyelerine ilişkin emredici olarak düzenlenmediği, bu nedenle TTK m. 396’a göre genel kurul kararı ile kaldırılabileceği, hakkında yasak kaldırılan üyenin ve onun yakınlarının TTK m. 436/1’e göre oy kullanamayacağı Yargıtay kararlarında yer aldığı, tek yönetim kurulu üyesinin … olduğu, …… oy kullanmaması halinde … oyunun tek başına karar almaya yetkili olduğu, TTK m. 436/2 gereğince, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanamayacağını 26.500 pay sahibi … ibra kararı alması için oyunun yeterli olduğu, belirtmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili; müvekkili …, rekabet yasağını kaldırarak aynı alanda faaliyet göstermek üzere şirket kurmaya karar almıştır. Bu kararını da Genel Kurul onayını almak ve dava açılmasının önüne geçmek üzere toplantıya günler kala Genel Kurul tebligatı gönderdiğini, … böylece müvekkili Genel Kurul toplantısına katılmamasını sağladığı, alınan rekabet yasağının kaldırılmasına dair kararın iyi niyet içermediğini, bu kararın iptal edilmesi hususunda bir değerlendirme yapılmadığı iddia edildiğinden bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmamıştır.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelere göre;
Dava konusu şirkete ait genel kurul toplantısının yapılacağı tarih olan 09.07.2021 tarihinin Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde toplantının tarihinin 24.06.2021 tarihinde ilan edildiği, yine toplantı çağrısına ilişkin tebligatın da davacıya 28.06.2021 tarihinde postaya verildiği ve 01.07.2021 tarihinde tebliğ edildiği, belirlenmiştir.
Toplantı çağrısının usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelendiğinde TK m. 414 gereğince, ilanın şirketin internet sitesinde, sicil gazetesinde ve esas sözleşmesinde öngörülen şekilde yapılabileceği, aynı zamanda iadeli taahhütlü ile mektupla yapılacağı hükmünün yer aldığı, somut olayda da şirketin internet sitesi kurmakla yükümlü olmadığından internet sitesinde ilan yapılmadığı, ancak diğer ilan şekillerinin yerine getirildiği, çağrının usulüne uygun yapıldığı, ilanın; ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere toplantı tarihinden en az 2 hafta önce yapılması gerektiği, genel kurul toplantısına ilişkin çağrının 24.06.2021 tarihinde Perşembe günü Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, 09.07.2021 tarihinde toplantının yapıldığı, her ne kadar 2 haftalık sürenin son günü toplantı yapılmış ise de alınan kararların iptalini gerektirecek herhangi bir gerekçe bulunmadığı belirlenmiştir. Zira TTK m. 446/1-b gereğince toplantının iptal edilebilmesi için çağrının usulüne uygun yapılmamış olmaması ve ayrıca başka sebeplerin bulunması aranmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre usulsüz çağrının tek başına genel kurulun kararının iptali ya da yokluğu sebebini doğurmayacağından (Y 11 HD. 22.09.2016 tarih ve 2015/15396 E – 2016/7426 K sayılı) toplantı yeter sayılar bakımından incelemede de TTK m. 418’e göre genel kurul sermayesinin en az 1/4 ‘nü temsil eden pay sahiplerini ve temsilcilerini varlığıyla toplantının yapılabileceği kararın da mevcut oyların çoğunluğuyla alınacağından somut olay bakımından yapılan incelemede ortak … 26.500, …’ın 7.000 ve davacının da 16.500 pay sahibi olduğu, genel kuruldaki kararın … ve …’ın oylarıyla alındığı belirlenmiştir. Davacı tarafından Gündemin 9. Maddesindeki rekabet yasağı ve işlem yasağının kaldırılması, kararlarının geçersizliğinin talep edildiği, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri için öngörülen rekabet yasağı emredici olarak düzenlenmediği, bu nedenle TTK m. 396’a göre genel kurul kararı ile kaldırılabileceği, hakkında yasak kaldırılan üyenin ve onun yakınlarının TTK m. 436/1’e göre oy kullanamayacağı, Yargıtay kararlarında yer almıştır. Şirketin tek yönetim kurulu üyesinin … olduğu, .. da oy kullanmış olmakla birlikte bu yönetim kurulu üyesinin oylamadan çıkarılması yani …oy kullanmaması halinde dahi diğer ortak … oyunun tek başına karar almaya yeterli olduğu, belirlenmiştir. TTK m. 436/2 gereğince, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanamayacağını 26.500 pay sahibi … ibra kararı alması için oyunun yeterli olduğu da belirlendiğinden davacının 09.07.2021 tarihli genel kurulun yokluk/iptaline karar verilmesi için şartların oluşmadığı ve davanın reddinin gerektiği, belirtmiştir
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davalı şirketin 09.07.2021 tarihinde yapılan genel kurulunun yokluk ya da iptali için şartların bulunmadığı, tespit edildiğinden davanın reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın dava açılışında alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 21,40 TL davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza