Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/471 E. 2021/815 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/471
KARAR NO : 2021/815

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/10/2014

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, mahkememize verdiği 11/04/2013 tevzi tarihli dava dilekçesi ile ve özetle: müvekkili …’ın eşi ve diğer müvekkillerinin babası …’ın 19/08/2012 tarihinde davalı …’ın kullandığı ve diğer davalının sigortasını üstlendiği … plaka sayılı araç ile meydana gelen kaza sonucunda vefat ettiğini, savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre davalının kazanın oluşumunda tek başına tam ve asli kusurlu olduğunun anlaşıldığını, davalı … hakkında bilinçli taksir ile ölüme sebebiyet vermekten İzmir … Ağır ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı … için şimdilik 2.500 TL maddi tazminatın davalı … için kaza tarihinden, diğer davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın eşi … için 100.000 TL, çocukları …, … ve … için 50.000’şer TL olmak üzere toplam 250.000 TL manevi zararın davalı …’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/05/2014 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini 90.126,54 TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını da depo etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta AŞ ) vekili 21/05/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle kişi başı sakatlık/ölüm teminatının 225.000 TL olduğunu, poliçe limiti dahilinde sorumluluğu bulunduğunu, ayrıca manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde , sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında müvekkili şirketin sorumluluğundan söz edilebileceğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini beyan edererk, davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya yazılı bir cevap vermemiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve 19/12/2013 tarihli delil listesinde; destek tazminatına yönelik bilirkişi incelemesi, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası ve içeriği, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesince alınan bilirkişi kusur raporu, sigorta poliçesi, kaza tespit raporu, otopsi raporu, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında dinlenen tanık beyanları ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta AŞ ) vekili cevap dilekçesinde delil olarak; poliçe, Yargıtay içtihatları, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden kusur bilirkişi incelemesi, ceza dosyaları, aktüerya bilirkişi incelemesi ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacılar ve davalı … yönünden sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmış, dosya arasına alınmıştır.
Delillerin toplanmasından sonra İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/02/2014 tarihli oturumunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, ara karar doğrultusunda dosya hesap bilirkişisine tevdi edilmiş, hesap bilirkişisi ibraz ettiği 26/03/2014 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak davacı eş …’ın destekten yoksun kalma tazminatı alacağı % 2′ lik yeniden evlenme oranının düşülmesi sonrası 90.126,54-TL olup kusur durumuna göre davalı tarafın maddi tazminat alacağının tamamından sorumlu olacağı ve maddi tazminat alacağının davalı poliçe teminatı kapsamında olduğunu, manevi tazminatın taktirinin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili 18/04/2014 tarihli rapora beyan dilekçesinde raporu kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkememizin … Esas – … Karar sayılı 11.12.2014 tarihli gerekçeli kararı ile davanın maddi ve manevi yönden kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta AŞ ) vekilince temyiz edilerek Yargıtay … Hukuk Dairesinin 12.02.2018 tarihli, … Esas – … Karar sayılı ilamı ile ” … Davalı tarafça hatır taşıması savunmasında bulunulmuştur.
2918 sayılı KTK’nun 87/1. maddesinde “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 6098 sayılı TBK 51.maddesi (818 sayılı BK’nun 43. maddesi) uygulama alanı bulacaktır.
Davaya konu trafik kazasında, davacıların desteği …’ın, davalı …’ın işleteni ve sürücüsü olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu görülmektedir. Soruşturma aşamasında ve ceza dosyası içerisindeki davalı sürücünün ifadelerinden, davacıların desteği ve sürücü …’in arkadaş oldukları, müteveffanın davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortaladığı araçta kendi isteği üzerine hatır için taşındığı iddiaları mevcuttur.
Mahkemece karar verilirken, davalı vekilinin bu savunması hakkında değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, hatır taşıması bulunup bulunulmadığı hususu tartışılarak sonucuna göre hatır taşımacılığı var ise Daire ilkelerine göre tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda, dosya kapsamından davalı sigorta şirketine bu yönde bir müracaat olup olmadığı belli değildir. O halde mahkemece, davacılar vekilinden usulüne uygun olarak başvurusu olup olmadığının sorulması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgesi istenip, ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı sigorta şirketinin faizden sorumlu tutulması, başvuru yoksa en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabulü ile, dava tarihinden itibaren faizden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde olay tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. ” gerekçesi ile bozularak yeniden mahkememiz esasını almış, mahkememizin 01.11.2018 tarihli oturumunda bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı gereğince meydana gelen kazada hatır taşıması olup olmadığı hususunda İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası celp edilmiş, bu dosyada karar sureti, duruşma zabıtları, hazırlık beyanları sureti alınmış, dosyamız arasına konulmuş, hazırlık beyanlarının incelenmesinde … 20/08/2012 tarihli beyanında kaza yapan sürücü …’ın aracına bindiğini, araç içerisinde yine mahalleden tanığı … isimli abisinin olduğunu beyan ettiği, sürücünün alkollü olduğunu ve dikkatsiz araç kullanması sebebiyle aracın kaza yaptığını beyan ettiği, buradaki ifadesinde sürücü …’ı mahalleden tanıdığını ve destek vefat eden …’ı da abi olarak niteleyerek mahalleden tanıdığını beyan etmiş olduğu, bu durum itibariyle sürücü …’ın aynı mahalleden birbirini tanıyan kişiler olduğunu, ticari amaçla yolculuğun söz konusu olmadığını, yine sanık şoför … 20/08/2012 hazırlık beyanında ve Ağır Ceza Mahkemesindeki savunmasında vefat eden destek …’ın arkadaşı olduğunu, aynı mahalleden tanışık olmaları sebebiyle sarhoş olduğundan bahisle aracına aldığını ve arkadaşlığı sebebiyle taşıma yaptığını beyan etmiştir.
Mahkememizin 05.09.2019 tarih, … Esas – … sayılı kararı ile davanın maddi ve manevi yönden kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davacılar vekilince temyiz edilerek Yargıtay … Hukuk Dairesinin 12.02.2018 tarihli, … Esas – … Karar sayılı ilamı ile;
”… 1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm olayı nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen ilk hüküm, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin temyizi üzerine, maddi tazminat
yönünden hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğinden ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğundan bahisle bozulmuştur.
Davalı … ise mahkemece verilen ilk hükmü temyiz etmediğinden; mahkemenin bozmadan önce davalı … yönünden kurduğu hüküm, davalı … için kesinleşmiş olup hatır indiriminden yararlanamaz.
Bu durumda mahkemece, “bozma öncesi mahkeme kararının, davalı … vekilince temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiğinden davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken; bozma öncesi verilen kararı temyiz etmeyen davalı …’ın da hatır indiriminden yararlandırılması doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Yine, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti taktir edilemeyeceğinin gözetilmemesi de isabetli olmamıştır.
3-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin yargılama giderlerine ilişkin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,” gerekçesi ile bozularak yeniden mahkememiz esasını almış, mahkememizin 04.11.2021 tarihli oturumunda bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları ve Yargıtay ilamlarına göre; 19/08/2012 tarihinde davalılardan …’ ın … plakalı aracı sevk ve idare ederken trafik kazası yaptığı, meydana gelen kazada davacıların desteği …’ ın vefat etmiş olduğu, meydana gelen kaza ile ilgili olarak İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … E-… K sayılı kararında sanık …’ ın kazanın meydana gelmesinde bilinçli taksirle ve alkollü araç kullanarak trafik kazası yaptığının belirlendiği, meydana gelen kazada sanığın asli kusurlu olduğunun belirlenmiş olduğu, yargılama aşamasında alınan adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden alınan bilirkişi raporundan da …’ ın asli kusurlu olduğunun belirlenmiş olduğunu, bu sebeple meydana gelen kaza sebebiyle hukuki sorumluluğunun oluştuğu, aracı ZMMS ile sigortalayan … Sigorta A.Ş ( … Sigorta A.Ş.) nin de sigorta eden sıfatı ile sorumluluğunun oluştuğunu, dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre davacı …’ ın destek zararının 90.126,54-TL olduğu, davacının ıslah dilekçesi ile 90.126,54-TL’nin tazminini talep ettiği, Yargıtay bozma ilamı gerekçesine göre yapılan araştırmada …’ ın hatır için taşındığı, hatır taşıması sebebiyle % 20 indirim yapılması gerektiği, Yargıtay …H.D.’ nin 03/02/2021 tarih … E. … K. Sayılı bozma ilamında ise; mahkememizin … E. … K. Sayılı kararının … tarafından temyiz edilmediğinden bahisle hatır indiriminden …’ ın faydalanamayacağı, sigorta şirketinin ise hatır indiriminden faydalanacağı belirtilmiş olduğundan ve mahkememizce verilen ilk karar … tarafından temyiz edilmediğinden … hakkında maddi ve manevi tazminat yönünden verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu kişi yönünden tekrar karar verilmesine yer olmadığına, hatır taşıması indirimi yapılarak sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarının 72.101,23-TL olduğu, bu miktarın davalı sigorta şirketinden 11/04/2013 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar yönünden tahsilatta tekerrür oluşturulmadan tazmininin gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davalı … hakkında maddi ve manevi tazminat yönünden mahkememizce verilen 11/12/2014 tarih … E. … sayılı karar kesinleşmiş olduğundan … hakkında tekrar karar verilmesine yer olmadığına,
2-… Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) yönünden maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 72.101,23-TL destekten yoksunluk tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) den 11/04/2013 dava tarihi itibariyle yasal faizinden sorumlu olmak üzere davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. )’ den alınarak davacı …’ a verilmesine,
Tahsilde … ile tekerrür oluşturulmamasına,
Fazla ilişkin istemin reddine,
Takdiri indirim sebebiyle red olunan kısım yönünden … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Alınması lazım gelen harç peşin ve ilk karar ile alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 10.173,16-TL vekalet ücretinin ( diğer davalı … ile tahsilde tekerrür oluşturulmaksızın ) davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bozmadan önce 545-TL, bozmadan sonra 151-TL olmak üzere toplam 696-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre taktiren 572,68-TL’ nin davalı … Sigorta A.Ş. ( … Sigorta A.Ş. ) den alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair verilen kararın tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/11/2021

Katip …

Hakim …