Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/468 E. 2022/681 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/468 Esas
KARAR NO : 2022/681

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 12/07/2021 tarihli dilekçe ile, davacı banka ile dava dışı …. Ltd. Şti. ve davalı şirket arasında 25/04/2013 tarihinde 10.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı gerçek kişilerin imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil olduklarını, davacı bankanın alacağının tahsili için İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlattığını, takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiği, davalıların itirazlarında haksız olduklarını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalılar vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, takip talebinde davacı bankanın diğer asıl alacağı olarak 14.580,18 TL’nin tahsilini talep ettiğini, ancak söz konusu tutarının ne kadarının asıl alacak, ne kadarının işlemiş faiz ve ne kadarının BSMV olduğunun belli olmadığını, eğer bu tutar içinde işlemiş faiz var ise davalıların işlemiş faizden sorumluluklarının bulunmadığını, dava dışı …. Ltd. Şti’nin borcu ödeyip ödemeyeceğinin henüz belirli olmadığını, kanun maddesinde aranan ihtarın sonuçsuz kalması şartının henüz gerçekleşmediğini, bu nedenle kefiller aleyhine takibe geçilmesinin hatalı olduğunu, davacının arabuluculuk görüşmelerinde icra inkar tazminatı yönünde bir talebinin olmadığını, dava açıldıktan sonra talepte bulunmalarının kabul edilemeyeceğini, zamanaşımı def’i ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, açıklanan nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından verilen 03/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile, dava konusu edilen Genel Kredi Sözleşmesinde bulunan imzalarının davalılara ait olmadığını, kefilin sorumlu olduğu azami miktarı kefalet tarihini kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefilin sorumlu bulunduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılan bir ibare bulunmadığı, yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istediği görülmüştür.
İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı banka olduğu, borçlunun dosyamız davalıları gerçek kişiler ile şirket olduğu, davacı tarafından davalılar aleyhine 14.580,18 TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe süresinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı banka ile dava dışı …. Ltd. Şti. ve davalı şirket arasında 25/04/2013 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde davalıların müteselsil kefil oldukları, sözleşme gereğince kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle davalılar aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında imzalandığı beyan edilen 25/04/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve kefalet ve garantiye ilişkin kayıtlar davacı bankadan celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde ; davacı bankanın Bornova/İzmir Şubesi ile davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. Ve dava dışı …. Tic. Tur. San. İth. İhr. Şti. arasında 25/04/2013 düzenleme tarihli 10.000,00 TL limitli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin ekinde Müteselsil Kefalet ve Hesap Rehni Sözleşmesi’nin 7. Sayfasında davalı …’ın bağımsız müteselsil kefil sıfatı ile imzasının olduğu ve kefilin eli ile doldurulacak kısmı el yazısı ile doldurup imzasını attığı, yine aynı sayfada eş rızası beyanı kısmında …’ın eşi …’ın kefil olmasına muvafakat verdiğine dair imzasının bulunduğu, sözleşmenin 8. Sayfasında davalı …’ın bağımsız müteselsil kefil sıfatı ile imzasının olduğu ve kefilin eli ile doldurulacak kısmı el yazısı ile doldurup imzasını attığı, yine aynı sayfada eş rızası beyanı kısmında …’ın eşi …’ın kefil olmasına muvafakat verdiğine dair imzasının bulunduğu, sözleşmenin 9. Sayfasında davalı …’ın bağımsız müteselsil kefil sıfatı ile imzasının olduğu ve kefilin eli ile doldurulacak kısmı el yazısı ile doldurup imzasını attığı, yine aynı sayfada eş rızası beyanı kısmında Elvan Atak’ın eşi …’ın kefil olmasına muvafakat verdiğine dair imzasının bulunduğu görülmüştür.
Dosya davacı banka kayıtları ile mevcut kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak zamanaşımı definin incelenip incelenmeyeceği, ayrıca hak düşürücü süre itirazının olduğu dikkate alınarak, davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı hususunun tespiti, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalı gerçek kişilerin hangi sıfatla yer aldıkları, kefalet metninin davalıların eli ürünü olmadığı iddiasının incelenmesinin gerekip gerekmediği, yazının kefile ait olması zorunluluğunun bulunup bulunmadığı, davalılar tarafından aleyhlerine başlatılan icra takibinde imza ve yazıya itiraz edilmemiş olmasının yine süresi içinde verilen yanıt dilekçesinde bu hususun ileri sürülmemiş olmasının yargılamanın aşamasına etkisinin ne olacağı, davalı gerçek kişilerin ve davalı şirketin icra takibine konu edilen alacak yönünden borçlarının doğup doğmadığı, Borçlu iseler hangi hukuki sebeplere dayalı olarak borçlu oldukları hususlarında rapor düzenlenmek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 20/04/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde ;davacı bankanın Bornova/İzmir Şubesi ile Grup Şirketler Davalı …. San Tic. Ltd. Şti. ve dava dışı …. Tic.Tur.San. İth. İhr. Ltd. Şti. arasında 25.04.2013 düzenleme tarihli 10.000.000. TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme eki Kefalet ve Rehin Sözleşmesini davalılar … ve … 10.000.000.-TL Kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, 6098 sayılı TBK Kefalet hükümleri doğrultusunda kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet limiti el yazısı ile yazıldığı ve eş muvafakatlerinin alındığı, yasanın belirlediği şekil şartların yerine getirildiği, sözleşmeye istinaden davalı şirkete taksitli ticari finansman destekli kredi kullandırıldığı, gayri nakdi kredi açılarak Kurumsal Teminat Mektupları verildiği, kredi ödemelerinde ki gecikmeler üzerine kredi hesaplarının kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiği ve temerrüde düşürüldükleri, ihtar sonrası nakdi kredinin tamamen tahsil edildiği, teminat Mektuplarının ödenmeyen komisyon tutarlarının tahsili için davalılar aleyhine İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığı, davalıların borcun tamamına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, takip tarihi olan 22.01.2020 itibariyle 13.885.89-TL Komisyon Asıl alacağı+694.29-TL % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 14.580.18-TL banka alacağından davalı …. San Tic. Ltd. Şti’nin asıl borçlu sıfatıyla, davalılar Sulhettın Atak, Bahtışen Atak ve …’ın tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz ve cevap dilekçesinin ıslahına yönelik beyan dilekçesini dosyaya sunduğu görülmüştür.
Davalı tarafça her ne kadar yanıt dilekçesinin ıslahına ilişkin dilekçe verilmiş ve kefalet sözleşmesindeki yazıların davalılara ait olmadığı yönünde beyanda bulunulmuş ise de davaya dayanak İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın takibe itiraz dilekçesinde imza ve yazıya itirazda bulunulmadığı, icra takibinde itiraz edilen hususların açık ve net bir şeklide belirtilmesi gerektiği kuralına göre daha sonradan bu sebebe dayanılmasının Mahkememiz yönünden mümkün olmadığı anlaşılmış, kefalet sözleşmesindeki yazı incelemesi isteminin değerlendirilmesinin HMK mad. 319 uyarınca da dikkate alınamayacağı görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı banka ile dava dışı …. Ltd. Şti. ve davalı şirket arasında 25/04/2013 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde davalıların müteselsil kefil oldukları, sözleşme gereğince kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle davalılar aleyhine İzmir 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali istemi ile Mahkememizde iş bu davanın açıldığı, davalı vekili tarafından yanıt dilekçesinde davanın reddini istediği, ikinci dilekçesi ile kefalet sözleşmesinde yazan yazıların davalılar gerçek kişilerin eli ürünü olmadığı iddiasında bulunduğu görülmüştür.
Yapılan incelemeye göre; Davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme ve diğer davalılar tarafından imzalanan kefalet sözleşmesi birlikte değerlendirildiğinde davalı gerçek kişilerin kefalet ilişkilerinin geçerli ve sorumluluk yönünden davalıları bağlayıcı nitelikte kabul edilmesi gerektiği, 13.885,89 TL asıl alacak 694,29 TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 14.580,18 TL alacağın davalılar yönünden doğduğunun kabulü gerektiği ve bu bedel yönünden itirazın iptali gerektiği, 13.885,89 TL asıl alacağa yıllık %13,20 oranında faiz ve faizin %5 gider vergisinin davacı tarafından uygulanıp talep edilebileceği anlaşılmış, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
İzmir 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalıların itirazının iptaline,
Takibin 14.580,18 TL alacak üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 995,95 TL harçtan, peşin alınan 176,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 819,85 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 243,90 TL başvuru harcı, 600,00 TL Bilirkişi ücreti, 182,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.025,90 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/06/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç…
e-imzalıdır.