Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/409 E. 2022/1089 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/409 Esas
KARAR NO : 2022/1089

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 18/06/2021 tarihli dava dilekçesi ile, 02/03/2021 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı aracın çarpıştıklarını, meydana gelen kazada davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazadan sonra kazanın oluşumuna sebebiyet veren … plakalı aracın ZMS Sigorta poliçesini ve aynı zamanda İhtiyari Mali Mesuliyet teminatını içeren Genişletilmiş Kasko poliçesini tanzim eden davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davalı şirket tarafından … no’lu hasar dosyası açıldığını, yapılan inceleme neticesinde davalı şirket sigortalısı … plakalı aracın meydana gelen dava konusu kazada %100 oranında kusurlu olduğunun, davacıya ait aracın ağır hasar alması ve kullanılmaz hale gelmesi nedeniyle pert işlemine tabi tutulması gerektiği yönünde kanaate varıldığını, ancak davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli hesaplanırken aracın rayiç değerinin oldukça düşük hesaplandığını, davacıya aracını onarabileceği ve emsalini satın alabileceği bir rakam teklifinde bulunulmadığını, bu nedenle de taraflar arasında uzlaşmaya varılamadığını ve davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin davacıya ödenmediğini, davacıya ait … plakalı aracın 1961 Model özel bir seri olan “Ragtop” modelinde olduğunu, dünyada emsali sayılı bulunan klasik araç statüsünde bir araç olduğunu, bu nedenle her bir parçasının oldukça pahalı ve uluslararası düzeyde dahi zor bulunur olduğunu, klasik araç alanında uzman bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, aynı aracın 1961 modeli ile 1964 modeli arasında dahi aracın antika değeri ve bulunabilirliği açıdan çok fark bulunduğunu, bu nedenle fiyatları arasında da yaşı artıkça artan çok fark bulunduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıya ait aracın hasarlanmasına sebebiyet veren davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı aracın sigortacısı davalı şirketten 10.000,00 TL hasar bedelinin ZMS Sigorta poliçesi limitini aşan kısmının Genişletilmiş Kasko poliçesi kapsamında temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 07/01/2021-17/04/2021 tarihli … no’lu ZMS Sigortası ve 07/01/2021-03/03/2021 başlangıç ve bitiş tarihli ihtiyari mali mesuliyet teminatına havi … no’lu Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davalı sigorta şirketinin poliçede ki sorumluluğunun 43.000,00 TL olduğunu, Genişletilmiş Kasko Poliçesinde yer alan ihtiyari mali mesuliyet teminatına ilişkin sorumluluğunun trafik poliçesi teminatı limiti üzerinde kalan 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının aracında oluşan hasarın tespiti için incelemeye alındığını ancak davacı tarafından talep edilen tutarın fahiş olması nedeniyle tazminat tutarında mutabık kalınamadığını, davalı şirketin maddi hasara ilişkin eksper raporunda hasar tutarının 58.623,00 TL olarak tespit edildiğini ancak davacı tarafından teklifin kabul edilmediğini, davacı tarafından sözlü beyan ile aracın 330.000,00 TL olduğunun iletildiğini, araca da restorasyon için 3 yıl harcandığının belirtildiğini, aracın hasar gören kısımlarında yoğun pas ve korozyona rastlandığını, bu nedenle de emsal olarak gösterilen 330.000,00 L değerinde ki araç ile emsal olamayacağını, rayiç bedeli araştırmasında aracın fiyat aralıdığının 70.000,00 TL ile 90.000,00 TL aralığından olabileceğinin belirlendiğini, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun tespiti açısından araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti için kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava, 02/03/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait klasik araçta oluştuğu iddia edilen hasar bedelinin kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı ve aynı zamanda kasko sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile açılan tazminat davasıdır.
Kaza tarihi itibariyle kazaya karışan … plakalı ve … plakalı araçların trafik kayıtları, … plakalı araca ilişkin düzenlenen …-… no’lu ZMS Sigorta poliçesi ve …-… poliçe no’lu Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile davacıya ait … plakalı araç için düzenlenen … no’lu hasar dosyası, davacıya ait aracın tramer kayıtları celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Tüm belge ve deliller toplandıktan sonra dosya meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti için kusur bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/12/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, 02/03/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücüsü …’ün dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK Md. 52/1-a ve 47/1-b hükümleri ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu, davacının maliki olduğu … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuatı gereği kazaya etken bir davranışının bulunmadığı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekiline aracın hali hazırda bulunduğu adresin bildirilmesi konusunda süre verildiği, klasik araç niteliğinde ki araçlardan anlayan bu konuda teknik bilgiye sahip ve piyasa durumunu takip edebilen bilirkişi olarak atama yapılması için ilgili kurumlarla yazışma yapıldığı, Antika Otomobil Fedarasyonu tarafından bildirilen klasik araç uzmanı bilirkişinin atanabileceğinin belirlendiği ve bilirkişi … ile birlikte aracın bulunduğu adreste araç üzerinde keşif yapılmak üzere keşif günü verildiği ve belirlenen gün ve saatte refakate alınan bilirkişi ve Mahkeme heyeti ile birlikte dava konusu araç üzerinde inceleme yapıldığı ve dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 12/04/2022 havale tarihli raporun düzenlendiği görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde, … plakalı aracın sağ arkaya yakın kısımlarından başlayarak ön buruna kadar ağırlıklı olarak yandan ve alttan aldığı darbe sonucu sağ arka çamurluk, sağ arka yan, sağ kapı, kapı direği, ön çamurluk, ön lastik, ön bagaj ve kaputun hasar aldığı, darbenin devamında aracın burun kısmı alt şaseden kopan ön dingil, taşıyıcı parçalar, bagaj kapağı, ön podye, bagaj havuzu, ön tamponun direk hasar aldığı ve yine çarpmanın etkisi ile aracın sol tarafında, tavanında, arka tamponda ve zemininde de eğilme, yırtılma ve kaporta hasarları meydana geldiği, gövde ve şasenin kısmen ayrıldığı, direk darbe almamasına karşın sol ön çamurluk, sol ön kapı, metal gögüs kısmı, tavan sol kapı direklerinde de hasar olduğu, aracın orijinal olarak yılının 1961 model Volkswagen “Ragtop” kapanır bez tavan mekanizmalı modeli olduğu, motorun aracın arkasında, bagajın aracın önünde olduğu, gövdesi ile şasesinin ayrılabilen demonte özellikli bir araç olduğu, aracın modeli, yaşı ve parça tedariği konuları dikkate alınarak yapılması gerektiği, aracın gövdesinin tamamen araçtan ayrılıp aracın çeşitli yerlerindeki gövde eziklerinin araç özel ekipmanlarla dengeye getirilmesi gerektiği, aracın şasesinin kaza sonucu meydana gelen hasar sonucu taban saçları, marşbiyeller ve ön takım şase ve motorun tekrar işçilikle hizaya getirilmesi gerektiği, motor ve şanzıman da eğri durması ve şanzıman kulaklarının kopması nedeniyle gövde parçalarının yenilenmesi gerektiği, bulunamayan parçaların doğrultularak tekrar kullanılması gerektiği, şase üzerinde tüm parçalar denendikten sonra boyanmasının ve tekrar birleştirilmesinin gerektiği, aracın kaza öncesi durumunun incelenmesi aracın öncesinde bakımsız kısımlarının olmadığı, bakımlı ve orijinal bir araç olduğu, tüm hasarların kazada meydana gelmiş olduğu, aracın hasar almayan bazı parçalarının kazadan sonraki süreçte bir yılı aşkın süredir açık alanda beklediğinden sağlıklı kullanılmaz hale geldiği ve bazı kısımların paslandığı, bahsi geçen tamiratlar yapıldığında mevcut sağlam parçaların da boyanması ve bakımlarının yapılması gerektiği, aracın hasarının incelendiği, değişimi gereken yeder parçaların aracın yetkili bayilerinden yedek parça satış birimlerinden, marka yedek parça kataloğunun tanımlı olduğu sistemler üzerinden inceleme yapılarak fiyatlarının belirlendiği, aracın yaşından ve özelliklerinden ötürü sabit parça kodunun bulunmadığı, farkı yedek parça satış sitelerinde ve yapılan görüşmelerde yaklaşık olarak fiyatların aynı olduğu, aracın eski kondisyonu ve hasar alan parça özelliklerinden kaynaklı varsa orjinal ürünlerin tercih edildiği, yoksa kaliteli olan yan sanayi ürünler tercih edildiği yönünde kanat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulduğu, davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporunda aracın rayiç değerinin belirlenmediği ve aracın pert işlemine tabi tutulup tutulmayacağı hususunun belirlenmediğinin beyan edildiği, davalı vekili ve davacı vekili tarafından belirtilen hususlarda ek rapor düzenlemek üzere dosyanın yeniden kök rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi edildiği görülmüştür.
Ek raporun yapılan incelemesinde, dava konusu … plakalı araç için “www.sahibinden.com” sitesinden, “Google” aramalarından ulaşılan eski ilan metinleri ile Volkswagen temalı derneklerle yaptığı görüşmelerden, söz konusu araçla aynı araca sahip araç sahiplerinin beyanlarına göre yapılan incelemede ; aracın 1961 model oluşu, kaza öncesi kaporta durumu, orijinal “ragtop” tavanlı oluşu, aracın ülkemizde sayıca bilinen 10-12 adet oluşu, yurt dışı aynı aracın vergili fiyatları ve klasik değerine sahip olması sebeplerine dayanarak yaklaşık olarak Mart 2021 değerinin yaklaşık 350.000,00 TL olduğu, ek rapor tarihinde değerinin yaklaşık olarak 475.000,00 TL olduğu, kazalı halinin mart 2021 döneminde yaklaşık değerinin 50.000,000 TL, ek rapor tarihinde yaklaşık değerinin 70.000,00 TL olduğu, Söz konusu araç modelinin kendi içlerinde gövde ve özellik olarak farklılıklar gösterdiği, aracın gövde olarak 1953, 1957, 1958, 1964, 1965, 1967, 1968, 1972, 1973, 1975 yıllarına göre guruplanabileceği, araçta yapılan detaylı incelemede tamir aşamasında aracın tüm parçalarının söküldüğü, hasarlı parçaların onarılması gerektiği, yeni parçalarla beraber komple birleştirilerek son kontrolleri yapılıp tekrar sökülerek aracın tamamının boyanması gerektiği, aracın döşeme, elektrik tamir bakım işlemleri yapılıp tamir süreci tamamlanması gerektiği, tüm bu işlemler için yaklaşık olarak 6 ay ila 1 yıl arası süreceği, buna göre yedek parça tutarının 114.242,00 TL, onarım ve işçilik tutarının 93.500,00 TL olmak üzere toplam 207.742,00 TL olduğu, regtop mekanizmasının tamir fiyatının ayrıca bildirilmesinin uygun olacağı, ragtop mekanizmasının kasıntılı şekilde zorlayarak çalıştığı ve bazı eğrilmeler gözlemlendiği, sızdırmazlığın sorunsuz olarak çalışmasının testinin olanaksız olduğu, mekanizma satışının mevcut olduğu ve fiyat olarak da 86.000,00 TL olduğu, mekanizmanın tamirinin daha ekonomik olacağı, küçük bir bakımla düzelebileceği ihtimali göz önüne alınarak parça listesine fiyat olarak eklenmediği, sonuç olarak aracın fiyatının yüksek olması ve aynı model aracın bulunmasının çok zor olması nedeniyle tamir ve onarımının maliyet ve etik olarak daha uygun olacağı, aracın perte ayrılmasının uygun olmayacağı yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunulduğu, harcın tamamlandığı ve dilekçenin davalı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 02/03/2021 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı araçların karıştıkları trafik kazası nedeniyle davacıya ait klasik araçta oluştuğu iddia edilen hasar bedelinin kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı ve aynı zamanda kasko sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile iş bu dava açılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından kazanın meydana gelen kazada karşı taraf araç olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli olmak üzere gerek …-… no’lu poliçe ile ZMS Sigorta poliçesini ve gerekse …-… no’lu poliçe ile Genişletilmiş Kasko Poliçesini düzenlediği anlaşılmıştır.
ZMS poliçesinde yapılan incelemeye göre davalı şirketin kaza tarihi itibariyle 43.000,00 TL hasarı teminat altına aldığı anlaşılmıştır. Kasko poliçesinde yapılan incelemeye göre ise poliçe teminat limitinin kaza başına her bir araç için 250.000,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacıya ait aracın 1961 model Volkswagen marka araç olduğu ve araç modelinin ise Beetle modelinin özel serisi niteliğinde kabul edilen Ragtop modeli olduğu yapılan incelemeyle anlaşılmıştır.
Bu duruma göre ve bilirkişi raporunda yapılan açıklamalara göre aracın klasik araç niteliğinde, antika değeri olan ve piyasada temin edilmesi oldukça güç araçlardan olduğu ve değerlendirmenin bu özellikleri de dikkate alınarak yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Araçta oluşan hasarın tespiti için düzenlenen ve dosyaya sunulan bilirkişi raporunun dosyadaki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Buna göre araçta 114,242 TL yedek parça tutarının belirlendiği, ayrıca onarım ve işçilik bedelinin 93.500,00 TL olduğu, toplam zararın 207.742,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Aracın niteliği gereği her ne kadar tamir maliyeti ikinci el satış bedelinden fazla ise de aracın temin edilmesinin zorluğu dikkate alındığında onarılması gerektiği ve araca pert-total uygulaması yapılmasının yerinde olmayacağı anlaşılmıştır.
Düzenlenen kusur bilirkişisi raporuna göre de 02/03/2021 tarihinde oluşan kazada davalı şirket tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu anlaşılmış, düzenlenen raporun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu görülmüş ve yine yapılan incelemeye göre, davacı sürücü ve malikin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tüm bu hususlar birlikte dikkate alındığında davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinden TTK ve KTK hükümlerine göre aracın maliki ve işleteni gibi sorumlu tutulması gerektiği, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin teminat limitinin 43.000,00 TL olduğu gözetildiğinde belirlenen hasar bedelinden bakiye kısım için kasko poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunduğu, 43.000,00 TL’yi aşan kısmın 164.742,00 TL olduğu ve bu bedelin kasko poliçesi teminat limiti içinde kaldığı, bu haliyle davalı sigorta şirketinin her iki poliçeden kaynaklı olarak meydana gelen hasarı tazmin yükümlüğünü taşıdığı, bu haliyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
207.742,00 TL hasar bedelinin (tespit edilen zararın ilk 43.000,00 TL’sinin ZMS Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında, sonraki 164.742,00 TL’sinin Kasko poliçesi teminatı kapsamında olmak üzere) 21/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 14.190,85 TL harçtan, peşin alınan 3.699,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.020,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 32.083,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 238,58 TL başvuru harcı, 3.529,00 TL tamamlama harcı, 419,90 keşif harcı, 3.750,00 TL Bilirkişi ücreti, 400,00 TL keşif ulaşım gideri ve 150,60 tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 8.488,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır