Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2021/560 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/37 Esas
KARAR NO : 2021/560

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 18/01/2021 tarihli dava dilekçesi ile; 14/11/2019 tarihinde davalı tarafın maliki olduğu ve sigortalı … plakalı araç ile dava dışı sürücünün sevk ve idaresinde iken … istikametinden gelip … Otoyol bağlantı yoluna girdiği esnada arkasından aynı yöne seyreden dava dışı sürücüsü yönetimindeki … plakalı hususi otonun sağ ön çamurluk kısmına kendi aracının sol arka köşe kısımlarının çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı tarafça davacı sigorta şirketine 04/06/2019 – 04/06/2020 tarihleri arasında … nolu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalandığını, dava konusu kaza neticesinde düzenlenen kaza tespit tutanağında sigortalı … plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı m.67/1-b hükmünü ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunu ve … plakalı araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığının tespit edildiğini, davalı sigortalı araç sürücüsünün alkollü araç sürmekte olduğundan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına aykırı davranmış olduğunu, bu nedenle davacı sigorta şirketi tarafından Trafik Sigorta Poliçesine istinaden ödenen tazminat bedelinin akde muhalefet eden davalı sigortalıdan tahsili amacı ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esasa sayılı takip dosyası ile takibin başlatıldığın, davalı tarafça takibe, takibin dayanağına, borca faize ve ferilerine ilişkin haksız usul ve yasaya aykırı olarak itiraz edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından aldırılan ekspertiz raporu uyarınca … plakalı araçta meydana gelen 11.537,69 TL hasar tazminatının 10/12/2019 tarihinde araç malikine ödendiğini, alacağın tahsili amacı ile davalı adına kayıtlı … plakalı aracın trafik kaydı üzerine kesin hükme kadar devam etmek üzere ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 19/03/2021 tarihli yanıt dilekçesi ile; Dava konusu hasara ilişkin zararın ZMMS kapsamında karşılandığı, davacı şirketin ödediği hasar bedelini davalı şirkete rücu ederek İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini, şirket adına kayıtlı … plakalı araç sürücüsünün alkollü olduğundan bahisle alkolün etkisi ile kazanın meydana geldiğini belirterek rücu ettiklerini, aracın hususi nitelikte olduğunu, araç sürücüsünün 0.30 promil alkollü olduğunu, 0.50 promil sınırının altında kaldığını, kazanın salt alkolün etkisi ile olduğunun gerekçe gösterilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle ödenen hasarın davacı şirkete rücu edilemeyeceğini, davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının dosyamız içine alındığı, dosyanın yapılan incelemesinde; Alacaklısının dosyamız davalısı şirket borçlusunun dosyamız davalısı şirket olduğu, 11.537,00 TL diğer, 896,09 TL kanuni faiz olmak üzere 12.433,09 TL alacak üzerinden takibin başlatıldığı, davalı şirket vekilinin 03/11/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz edildiği, 03/11/2020 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava tarihi itibari ile davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden … plakalı aracın kaza tarihi itibari ile trafik kayıt ve ruhsat bilgileri, SBGM’nden tramer kaydının celp edilerek dosya içine alındığı görülmüştür.
Davacı tarafça her ne kadar tedbir isteminde bulunulmuş ise de davanın niteliği gereği tedbir isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, 14/11/2019 tarihinde davacı şirket tarafından ZMS Sigorta poliçesi düzenlenen … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında karşı taraf araçta oluşan hasarın davacı şirket tarafından tazmini sonrası sigortalı araç maliki aleyhine rücuen alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı şirket tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kaza esnasında alkollü olduğu gerekçesi ile rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığı, davacı tarafça iddia edilmiştir.
Mahkememizce tüm kayıtlar ve belgeler temin edildikten sonra dosya meydana gelen kazada tarafların kusur durumları ile kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin tespiti ve meydana gelmiş ise talep edilebilecek bedelin hesaplanması amacı ile Nörolog bilirkişi, Sigorta Bilirkişisi ve Kusur ve hasar bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 22/05/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
22/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; 14/11/2019 tarihinde meydana gelen kazada davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada birinci derecede hatalı ve etken davranış sergilediği, sürücünün KTK mad. 67/1-b maddesini ihlal ettiği, araçta oluşan hasarın yedek parça + işçilik + KDV olarak 11.537,69 TL olarak hesaplandığı, kazada davalı şirkete ait araç sürücüsünün 0,30 promil alkollü olduğu, Adli Tıp Kurumu … İhtisas kurumu tarafından 30mg/dL ve altında alkol düzeyinde olan bireylerin aksi ispatlanmadıkça güvenli sürüş yeteneklerinin bozulmadığının kabulü gerektiği yönündeki görüş dikkate alınarak sürücünün güvenli sürüş yeteneğinin kaybetmediğinin kabulü gerektiği, kaza ile sürücüde saptanan alkol düzeyi arasında bir illiyet bağı olmadığı, davalıya ait araç sürücüsünün Yargıtay Kararlarında da güvenli sürüş yeteneğinin herkes için kaybolduğu düzey olarak kabul edilen 1.0 promil alkol düzeyinin altında alkollü olduğu ve heyetçe yapılan incelemeye göre alkol ile kaza arasında illiyet bulunmadığının tespit edildiği, kazanın oluşumunda davalı şirkete ait araç sürücüsünde tespit edilen alkol oranının kazanın oluşumunda salt etken olarak görülmediği, davacı şirketin Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları b.4.c maddesine dayanarak rücu hakkını kullanamayacağı, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ödeme tarihinin üçüncü şahsa rücu edebilme tarihi olduğunu ve bu tarihin işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıç tarihi olduğunu, buna göre 10/12/2019 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından rapora itiraz edildiği, ancak itiraz sebebi olarak ileri sürülen hususlar yönünden ek rapor alınmasını gerektirir bir hususun tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı sigorta şirketi tarafından ZMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile dava dışı … plakalı aracın çarpıştıkları, meydana gelen kazada davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Araç sürücüsünün kaza esnasında alkollü olduğu gerekçesi ile davacı tarafça Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları b.4.c maddesine dayalı olarak … plakalı araçta oluşan hasara ilişkin yaptığı ödemenin rücuen ödenmesi isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Gerek toplanan kayıtlar, gerekse bilirkişi incelemesine göre her ne kadar davalı şirkete ait araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de sürücünün 0,30 promil alkollü olduğu, bu miktarın yasal sınırın altında olduğu ve kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelmediği tespit edilmiştir. Bu durumda davacı şirketin yapılan ödemenin riziko kapsamında olmadığı iddiasının ispatlanamadığının kabulü gerekmiştir. Zira mevcut deliller uyarınca ve olayın oluş şekli dikkate alındığında sürücünün alkollü olmasa dahi kazanın meydana geleceği tespit edilmiş olduğundan riziko kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının rücu hakkının doğmadığı, ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin yatırılan harcın, red harcına mahsubu ile yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davalı Arabuluculuk faaliyeti sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık A.A.Ü.T mad. 16/2-c hükmü uyarınca 1.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/07/2021

Yazman …
E-İmza

Yargıç …
E-İmza