Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2022/195 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/364
KARAR NO : 2022/195

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … İnşaat Turizm Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi vekili 01.06.2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; İzmir 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… K. sayılı 14.04.2015 tarihli kararı ile dava konusu … Konut Yapı Kooperatifinin Kuşadası 3. ASHM …/… E. ve Kuşadası 1. ASHM …/… E. SAYILI dosyaları ile sınırlı olmak kaydıyla ihyasına karar verildiğini, ihyaya karar verilen kooperatifin müvekkili şirketin taraf olduğu Kuşadası 3. ASHM’nin …/… E. sayılı dava dosyasının müvekkili şirketin maddi menfaatlerini zedeler nitelikte aynı dosyada taraf olan … İnş. Ltd. Şti ile birlikte yaptığı 21.11.2015 tarihli temlik sözleşmesini sunduğunu, müvekkili şirketin bu dava dosyaları ile sınırlı olarak ihyasına karar verilen … Konut Yapı Kooperatifinden İzmir 4. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı takibi ile kesinleşen ilama dayalı para alacağının bulunduğunu, bu nedenle dava konusu kooperatifin … Ltd. Şti ile akdettiği 21.11.2015 tarihli temliknamenin müvekkilinin haklarını zedeler nitelikte olduğunu, 21.11.2015 tarihli temliknamenin İzmir 10. AİHM’nin …/… E. sayılı dosyasında dava konusu yapıldığını, hem … Konut Yapı Kooperatifinin hem de … İnş. Ltd. Şti aleyhine 14.11.2016 tarihinde temlikin iptali istemiyle dava açtıklarını, davalı … Konut Yapı Kooperatifinin bu davayla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesi için süre verildiğini, husumetin sağlanması için davalı olarak yer alan … Konut Yapı Kooperatifinin …/… E. sayılı dosyasında sınırlı olarak ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 16.07.2021 tarihli cevap dilekçesiyle; dava konusu olan Merkez-… sıra numarasına kayıtlı … Konut Yapı Koop’nin tescil edildiği, en son genel kurulunun yapılmaması nedeniyle, bu tarihten sonra herhangi bir genel kurul yapılmadığını, 6102 sayılı TTK geçici 7. Maddesi uyarınca “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin” m. 5/1-ç fıkrası uyarınca sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler hakkında resen silinme şartları gerçekleştiğinden 13.03.2014 tarihinde tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, 24.03.20214 tarihinde … sy sicil gazetesinde yayınlandığını, ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 04.08.2014 tarihinde sicilden silindiğini, bu hususun 08.09.2014 tarihli … sy sicil gazetesinde yayınlandığını, İzmir 2. ATM’nin 14.04.2015 tarihinde …/… E. …/… K. sayılı ilamıyla ihyasına karar verildiğini ve bu durumun 12.06.2015 tarihinde tescil edildiğini, … usulüne uygun tebliğlere uygun şekilde silinme şartları gerçekleşen şirketi sildiğini ve terkin işlemini yaptığını, 6102 sayılı TTK geçici m. 7/15’e göre silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak ihya istenmesi gerektiği, 04.08.2014 tarihinde silinme olduğundan bu tarihten itibaren 5 yıl geçmesi nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, yine silinme şartları yönünden tebliğ hükümlerinin uygulandığını, ihtarnamelerin keşide edildiğini, buna rağmen şirket yetkililerinin yasal süresi içerisinde müdürlüğe herhangi bir başvuruda bulunmadığı, TTK geçici m. 7/4 bendi gereğince ihtar ve ilanların usulüne uygun yapıldığını, bu maddenin “a” bendine göre tebligatın yapılmış sayıldığını, … yasal hasım olması nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini istediklerini belirtmiştir.
Dava; şirketin ihyasına ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Sicil kayıtları incelenmiştir.
İhyası istenen Merkez-… sicil numarasına kayıtlı … Konut Yapı Kooperatifinin sicil kayıtları ile davacının dilekçesinde ekli belgeler ve diğer kayıtlar incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…. Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … İnş. Ltd. Şti, davalılar … Konut Yapı Kooperatifi ve davalı … İnş. Ltd. Şti’ne karşı açmış olduğu davada; İzmir 7. ASHM …/… E. …/… K. sayılı 05.11.2013 tarihli kararı ile İzmir 4. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla takibe konu yaptıkları alacak nedeniyle … Konut Yapı Kooperatifinden alacaklı olduklarını, bu davanın kesinleşmiş olduğunu, alacaklarını tahsil edemediklerini, alacağın imalat bedeline ilişkin inşaat alacağı olduğunu belirterek davalılardan … İnş. Ltd. Şti’ne muvazaalı olarak yapılan 4.629,999 TL alacağını temlik etmesinden dolayı bu muvazaalı tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalıların dava dilekçesine karşılık 03.02.2017 tarihinde cevap verdikleri ve davanın reddini istedikleri, mahkemece yargılamanın devam ettirildiği, İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin ../… E – …/… K sayılı dosyasının kesinleşmesini beklendiği belirlenmiştir.
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi …/… E – …/… K Sayılı 14.04.2015 tarihli dosyasında davacı … Konut Yapı Kooperatifin talebi üzerine dava dışı … İnşaat Ltd. Şti. yapılan eser sözleşmesi kapsamında arsa sahipleri ile aralarında ihtilaf doğduğundan Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi …/… E sayılı dosyasında ve yine Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… E sayılı dosyasında davalar açıldığını, kooperatifin 5 yıllık genel kurul toplantısı yapılmadığından 04.08.2014 tarihinde sicilden silindiğini, belirterek bu davalara Münhasıran kooperatifin ihyasına karar verilmesine ve davada taraf olmalarını sağlanmasını talep ettiği mahkeme tarafından da her iki dava dosyasının incelenerek davacının hukuki yararının bulunduğu bahisle davanın kabul edildiği ve ihyaya karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı … Ltd Şti’nin takip borçlusu … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine İzmir 7. ASHM’nin 19.12.2011 tarihli …/… E. …/… K. sayılı ilamına istinaden asıl alacak ve işlemiş faiz ile birlikte 254.167,14 TL üzerinden ilamsız takibe geçtiği belirlenmiştir.
Davacının ihyasını istediği … Konut Yapı Kooperatifinin 08.07.1996 tarihinde Merkez-… sicil numarası ile kurulduğu, 6102 sayılı TTK geçici 7/d maddesi uyarınca “Sebebi Ne Olursa Olsun Aralıksız Son Beş Yıla Ait Olağan Genel Kurul Toplantıları Yapılamayan Anonim Şirketler İle Kooperatifler” ve bu maddeye istinaden çıkarılan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin” m. 5/1-ç fıkrası uyarınca sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler hakkında resen silinme şartları gerçekleştiğinden 13.03.2014 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresinde ihtarda bulunulduğunu, 24.03.2014 tarih ve 8534 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde durumun yayımlandığı, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 04.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiği ve bu hususun 08.09.2014 tarihli 8627 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı belirlenmiştir.
Bu nedenle kooperatifin ihyasına karar verilmesi geçici 7. madde hükümlerine uygundur. Ancak, kooperatif usulsüz olarak tasfiyesiz terkin edilmiş olması halinde artık ihyasına karar verilmesi halinde bu giderlerden davalının sorumlu olması söz konusu olacaktır.
Derdest İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde ki dava sicilden silinme tarihinden sonra açılmış olmakla davalı … bu davayla ilgili bilgisinin bulunmaması ve şirketi sicilden 6102 sayılı Kanun geçici 7. Maddeye uygun silmesi gerekli olmakla birlikte bu işlemin aynı m. 4. fıkrasına uygun olarak şirketin kayıtlı son adresine ve aynı zamanda kooperatifi temsile yetkili kişilere ve denetçiye (m.6-1) ihtar yapılması gerekli olduğu belirlenmiştir. Somut olayda da bu ihtarların yapıldığı belirlenmiştir.
6102 sayılı TTK geçici m.7/15 son cümlesine göre ticaret sicilden kaydı silinen şirket ve kooperatif alacaklılarının silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye müracaat ederek şirketin ihyasını isteyebileceği, davacının, şirketin ihyasının istediği, ancak davacının talebinin 6102 sayılı Kanun geçici m. 7/16. fıkra gereğince ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin davacının hukuki menfaat sahibi olarak şirketin ihyasının istemesi için silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya şirketin ihyasını istemesi mümkündür. TTK m. geçici m. 7/1 hükmü gereğince 01.07.2015 tarihine kadar en geç bu tarihe kadar silinme koşulları gerçekleşen şirketleri sicilden silmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasada yapılan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun m. 38 ile yapılan değişiklikle Yasanın yürürlük tarihinden itibaren geçerli olan sürenin 01.07.2015 tarihine kadar uzatılması ile bu tarihten itibaren dahi davacının dava açma süresini yani hak düşürücü süreyi geçirdiği ve davanın 01.06.2021 tarihinde açıldığı, böylece hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenmiştir.
Somut olarak dava konusu şirket sicil kaydı 04.08.2014 tarihinde ticaret sicilden silinmiş olup bu karar … gelen cevabı yazı ile belirlendiği üzere 08.09.2014 tarihinde … numaralı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Bu tescilin 3. kişilere etkisi ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği tarihin (ilan tamamı aynı nüshada yayınlanmamış ise son kısmın yayınlandığı günü) izleyen iş gününden itibaren hukuki sonuçlarını doğuracaktır.
Bu nedenle mahkememizce TTK m. 36 ya göre yapılan ilanın davacı için sonuç doğurabilmesi için ilanın tamamının yayınlandığı ticaret sicil gazetesinden itibaren hak düşürücü süre başlayacaktır. İlanın tamamı 08.09.2014 tarihli 8627 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı belirtilmiştir. Buna göre davacının hak sahibi olarak 6102 sayılı TTK geçici m. 7/15 e göre dava açabilmesi için hak düşürücü süre olan 5 yıllık süre 08.09.2019 tarihinde dolmuştur. Davacı ise 01.06.2021 tarihinde dava açmıştır.
Sicilden silinme koşullarında usulsüzlük bulunması halinde dahi bu usulsüzlüğün tespiti için yasada yer alan süre hak düşürücü süre olmakla hak düşürücü sürelerin genel niteliği olarak talep ve dava hakkını da ortadan kaldırdığından (1) artık bu süre geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir. Hak düşürücü süre talep hakkını ortadan kaldırıp dava açmaya engel olduğundan yasada yer alan koşulların oluşup oluşmadığı yani 6102 sayılı TTK geçici m.7 ye istinaden çıkarılan … İhyası istenen şirketin Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının d bendine uygun olarak tebligat yapılıp yapılmadığı incelenmesi mümkün olmamaktadır.
Bu nedenle davacının davasının hak düşürücü süre geçmiş olması gözetilerek davacının davasının (Yargıtay 11 HD nin 2020/288 Esas 2020/1181 Karar sayılı 11.02.2020 tarihli kararında da yer aldığı üzere) reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı belirlenmiş olmakla davanın REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022

Başkan …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Üye …
E-İmzalıdır

Katip …
E-İmzalıdır

__________________________________________________________________________________
(1) YARGITAY HGK ESAS NO 2017/19-1651 KARAR NO: 2019/707 “… İİK’nın 67. maddesinde gösterilmiş olan süre hak düşürücü süredir. Yerel Mahkeme ve Özel Daire arasında bu sürenin hak düşürücü süre olup olmadığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre hak sahibinin hakkın korunması için kanun veya sözleşme ile belirlenen süre içerisinde belirlenen eylem veya işlemleri yapmaması nedeniyle hakkın sona ermesi sonucunu doğuran süredir.
Hak düşürücü sürelerin kanunla düzenlenmesi asıldır. Tarafların sözleşme ile hak düşürücü süreleri belirlemeleri, bu süreleri değiştirmeleri veya ortadan kaldırmaları mümkün değildir Hak düşürücü süreler hakkı tamamen sona erdiren, yok eden, düşüren sürelerdir. Hak sahibi alacaklı kanunla veya sözleşme ile belirlenen süre içerisinde öngörülen eylem veya işlemleri yapmadığı takdirde o hak tamamen ortadan kalkmakta, silinmekte düşmektedir. Artık o hakkın istenmesi, dava ve takip edilmesi mümkün değildir.
Hak düşürücü sürenin sonunda hakkın sona ermesi için karşı tarafın borçlunun bir eylem veya işlem yapmasına gerek yoktur. Hak düşürücü süre geçmekle kendiliğinden son bulur (Tekinay/Akman/ Burcuoğlu/Altop: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 2, İstanbul, 1985-1988, s. 1385 vd , Reisoğlu, S.: Genel Hükümler, İstanbul, 2002, s. 348).
Hak düşürücü süreler itiraz niteliği taşırlar. Taraflar hak düşürücü süreyi davanın her aşamasında hatta kararın bozulmasından sonra da ileri sürülebilirler. Ayrıca hak düşürücü sürelerin incelenmesi tarafların iradelerine bırakılmamıştır. Hâkim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulması, araştırma ve inceleme konusu yapılması gerekmektedir (Feyzioğlu, N. Feyzi: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1-2, İstanbul 1976, s. 521)…”