Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/298 E. 2022/770 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/298
KARAR NO : 2022/770

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 29/04/2021 tarihli dava dilekçesi ile, davacının uzun yıllardır alüminyum ham madde ticari yaptığını, davalı ile de 2008 yılından bu yana ticaret yaptıklarını, davalının davacıdan mal satın aldığını ve bunlara karşılık borcuna istinaden 30/05/2013 tarih – 6.993,00 TL bedelli, 30/06/2013 tarihli – 6.993,00 TL bedelli, 30/10/2013 tarihli – 6.993,00 TL bedelli, 30/11/2013 tarihli – 6.993,00 TL bedelli senetleri davacıya verdiğini, senetlerin vadesi yaklaştığında davalının borcundan kurtulmaya yönelik olarak bu senetlerin kendisinden zorla alındığına dair C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca menfi tespit davası da açtığını ve borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, bu dosyalar kapsamında davalının davacıdan mal aldığını ve aralarında ticari ilişki bulunduğunu kabul ettiğini, ancak borcunu ödediğine ilişkin dekont vs. delil sunamadığını, savcılık dosyasında davacı hakkında takipsizlik kararı verildiğini, menfi tespit davasında ise dayanak bonoların bedelsiz kaldığı, zorla imzalatıldığının delillerle ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verildiğini, Mahkeme kararının istinaf incelemesinden geçtiğini ve sonuç olarak davanın reddedildiğini, yargı süreçlerinin sonlanmasının akabinde davalı tarafın borcunu ödememesi nedeniyle dava konusu senetlere dayanılarak İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının mal kaçırma ihtimalinin de bulunduğunu bu nedenle davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerde ki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, davalı aleyhine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı ile davalı arasında ticari ilişki olmadığını, aralarında alacak-borç ilişkisinin de bulunmadığını, davacı ile davalının kızı dava dışı … arasında zamanında ticari ilişki mevcut olduğunu, bir takım alışverişler yapıldığını, davalının olay tarihinde emekli olduğunu ve kızına ait işyerinde ona yardımcı olduğunu, alışverişlerin davacının şirketi … Döküm Pres San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle davalının kızı … arasında olduğunu, davalının ticari işletme kaydının olmadığını, vergi kaydının da bulunmadığını, davalının kızının da belirtilen tarihlerde davacıya olan borcunu … Bank A.Ş. Merkez Şubesi’ne ait Keşidecisi … Danışmanlık Rek. İnş. Tur. Ve Oto San. Tic. Ltd. Şti. Olan 22/02/2013 tarihli, 4.930,00 TL bedelli, … no’lu çek ve Halk Bankası …/Aydın Şubesi’ne ait keşidecisi … Mak. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olan, 25/02/2013 tarihli, 5.142,50 TL bedelli, … no’lu 2 adet çeki ciro ederek davacıya verdiğini ve borcunu kapattığını, davacının birlikte çalıştığı oğlu dava dışı … ile birlikte 2 kişiyi de yanlarına alarak davalının kızı …’nin işyerine geldiklerini, kızına yardım amaçlı orada bulunan davalıya “Senin bize olan borcun bitmedi. Şu 4 adet senedi de imzalayacaksın” diyerek zorla 4 adet senedi imzalattıklarını, davalının korkarak imzaladığı senetlerde yazı ve rakamların kendi eli ürünü olmadığını, sadece imzaların davalıya ait olduğunu, senetlerin zamanaşımına uğradıklarını, davalı ile davacı arasında senetlerin dayandığı iddia olunan temel ilişkiyi ve borcu davacının ispatlaması gerektiğini, davacı aleyhine menfi tespit davası açıldığını, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasının reddine karar verildiğini, dosyada davalı tarafından istinaf talebinde bulunulduğunu ve kararın henüz kesinleşmediğini, savcılık tarafından verilen takipsizlik kararının da kesin delil niteliğinde olmadığını, açıklanan nedenlerle davalı aleyhine açılan haksız davanın reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
Mahkememizce ihtiyati haciz kararının değerlendirildiği, dava konusu edilen 55.022,52 TL bedelin alınabilmesini sağlamak için davalının borca yeter miktarda ki menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerde ki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczinin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ve ihtiyati haciz değerlendirilmesi ara kararı davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile, Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle davalının banka hesaplarına ve aracının trafik kaydına haciz şerhi konulduğunu, bu nedenle davalının ticaret hayatının etkilendiğini ve bitme noktasına geldiğini bu nedenle belirlenecek bir teminat karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin istemin ara karar ile değerlendirildiği, İİK Md. 266 uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı tarafça ibraz tarihi geçen 4 adet senede dayalı olarak genel haciz yolu ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde ; alacaklının dosyamız davacısı olduğu, borçlunun dosyamız davalısı olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine 30/05/2013 tarih – 6.993,00 TL bedelli, 30/06/2013 tarihli – 6.993,00 TL bedelli, 30/10/2013 tarihli – 6.993,00 TL bedelli, 30/11/2013 tarihli – 6.993,00 TL bedelli 4 adet senede dayanılarak toplam 55.022,52 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından süresinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız içine alınmış, davalı tarafından davacı aleyhine dava konusu edilen 4 adet senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davasının açıldığı, Mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile istinaf isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde; alacaklının dosyamız davacısı olduğu, borçlunun dosyamız davalısı olduğunu, davacı tarafından davalı aleyhine 30/06/2013 vade tarihli, 6.993,00 TL bedelli 1 adet senet nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının kesinleşmediği ve takip konusu senet üzerinden ihtiyati tedbir devam ettiği gerekçesi ile takibin açılmamış sayılmasına ve yapılan haciz işlemlerinin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası sistem üzerinden dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesine ; davacının dosyamız davalısı olduğu, davalının dosyamız davacısı olduğu, davacı tarafından İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senet üzerinde İzmir 1. AHM’nin …/… Esas sayılı dosyası ile tedbir kararı olduğu gerekçesi ile açılan icra takibinin ve hacizlerin iptal edilmesinin istendiği, Mahkemece davanın kabulüne, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında ki takibin iptaline karar verildiği, kararın 06/09/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… Soruşturma …/… Karar sayılı soruşturma evrakı celp edilerek dosyamız içine alınmıştır, yapılan incelemesinde, müştekinin dosyamız davalısı … olduğu, şüphelilerin dosyamız davacılarından …, dava dışı … ve … olduğu, isnaat edilen suçun yağma suçu olduğu, dosyamız davalısı tarafından verilen şikayet dilekçesi üzerine 4 adet senedin zorla imzalatıldığı, şüphelilerin şikayetçiyi tehdit etmedikleri, zor kullanmadıkları, ancak şikayetçinin kızına zarar vermemeleri için imzaladığını beyan ettiği, başsavcılık tarafından yapılan soruşturma sonucunda şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karar gerekçesinde şüphelilerin üzerlerine atılı yağma suçu işlediklerine dair kamu davası açılmasına yeterli delil bulunmadığı yönünde beyan olduğu görülmüştür.
Taraf tanıklarının duruşmalarda dinlendikleri ve beyanlarının alındığı görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı … tarafından imzalanan 27/04/2013 keşide tarihli, 30/05/2013 ödeme tarihli- 6.993,00 TL bedelli, 27/04/2013 keşide tarihli 30/06/2013 ödeme tarihli- 6.993,00 TL bedelli, 27/04/2013 keşide tarihli, 30/10/2013 ödeme tarihli – 6.993,00 TL bedelli, 27/04/2013 keşide tarihli 30/11/2013 ödeme tarihli- 6.993,00 TL bedelli 4 adet senet düzenlendiği ve düzenlenen senetlerin İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasına konu edildiği anlaşılmıştır.
Takibe konu senetlerin ibraz tarihlerinin geçtiği ve buna göre takibin genel haciz yolu ile yapıldığı, davalı tarafından süresinde takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, verilen karar sonrası süresi içinde itirazın iptali istemi ile Mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Takibe konu senetleri davalının zorla imzaladığı ve borçlu olmadığı iddiası ile davalı tarafından İzmir 1 ATM’nin
…/… Esas sayılı dosyası ile 19/07/2017 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, …/… Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, dava konusu senetlerin zorla imzalattırıldığı iddialarının ispatlanmadığı gerekçesinin gösterildiği ve İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile istinaf isteminin reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
Düzenlendikleri tarih itibariyle davalı tarafından imzalandığı kabul edilen ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren ve kambiyo senedi niteliğinde iken davacı tarafından tahsil için işleme konmamış ve zamanaşımına uğramış 4 adet senede dayalı olarak icra takibi başlatıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davalının davacı ile doğrudan bir ticari ilişkisinin olmadığı iddia edilmiş ve buna ilişkin ileri sürülen deliller Mahkememizce incelenmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından bildirilen ve Mahkememizce dinlenen tanık beyanına göre, davalının kızına ait iş yerine sadece kızına yardımcı olmak amacıyla geldiği ve asıl işi kızının idare ettiği yönünde beyanda bulunmuş ise de, davalı ile davacı arasında borç ilişkisine ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını ve tanığın davalının kızının yanında ki iş yerini 2013 yılında kapattığı ve devrettiğini beyan ettiği, yine tanığın davalının, kızı …’nin iş yerine ara sıra geldiğini ve davacının iş yerine gitmediğini, davalının kızının telefonla külçe istediğini ve davacı tarafından külçeyi gönderdiğini beyan ettiği görülmüş ise de, dinlenen diğer tanıkların beyanları ve soruşturma kapsamı ile davalının açmış olduğu menfi tespit davasında ki beyanları birlikte değerlendirildiğinde bu tanığın beyanına doğrudan itibar edilemeyeceği, davalının davacıdan zaman zaman mal sipariş ettiği ve kızı adına hareket ettiğinin dahi olsa kabulü gerektiği, bu hali ile davacı ile davalı arasında mal alışverişinden kaynaklı bir ilişki olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından her ne kadar senetlerin kendisinden zorla alındığı iddiasında bulunulmuş ise de, bu konuda varlığı sabit olan ve kesin delil niteliğinde kabul edilecek kesin hüküm olduğu ve iradeyi fesada uğratan herhangi bir halin senetlerin düzenlenmesi sırasında mevcut olduğunu gösterir başkaca da delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Gerek dosyada mevcut tanık beyanları ve celp edilen dosyalar ve gerekse taraf beyanları dikkate alındığında davacı ile davalı arasında mal alım satımından kaynaklı ilişki olduğu, davalının kızı adına kayıtlı iş yeri adına hareket ettiği ve davacıya ait iş yeri ile davalının kızının iş yerinin iştigal alanlarının bu konuda birbiri ile yaklaşık aynı olduğu, takibe konu bonolar yönünden takip tarihine kadar geçen süreçte gerek C.Başsavcılığı gerekse 1 AHM nezdinde uyuşmazlıkların süregeldiği ve senetlerin bu süreçte zamanaşımına uğradığı, davalı tarafından imzaya itiraz edilmediği ve senetlerin irade fesadına neden olacak bir sebeple imzalandığını gösterir herhangi bir delilin de tespit edilemediği, bu haliyle davacının alacağının senet bedelleri yönünden ispatladığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça icra takip dosyasında dayanak gösterilen zamanaşımına uğrayan ve kambiyo senedi niteliğini kaybeden bonoda gösterilen vade tarihine göre takip tarihine kadar faiz isteminde bulunulduğu görülmüş ise de, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 2019/1 Esas 2019/8 Karar sayılı 25/12/2019 tarihli kararına göre “Zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek yazılı delil başlangıcına dönüşen bonoda ki vade tarihi, temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınamayacaktır” sonucuna göre takibe konu bonolar yönünden davalının ayrıca temerrüde düşürüldüğünü gösterir başkaca bir delil dosyada mevcut olmadığından vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar faiz işletilmesi yönünde ki istemin reddi gerektiği anlaşılmış, buna göre davalının icra takibine konu asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu ve toplam senet bedelleri yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıda ki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 27.927,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İcra inkar tazminatı isteminin KABULÜNE,
Hükmolunan alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 1.907,69 TL harçtan, peşin alınan 664,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.243,15 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 830,04 TL başvuru harcı, 168,70 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 998,74 TL yargılama giderinden 506,91 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’den davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olmakla 670,00 TL’sinin davalıdan, 650,00 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç …
e-imzalıdır