Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/291 E. 2021/634 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/291
KARAR NO : 2021/634

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2016
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, mahkememize verdiği 22/02/2016 tevzi tarihli dava dilekçesi ile ve özetle: müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 2015/2016 dönemlerinde ticari genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 2014-2015 yıllarında geçerli olan poliçesinin aynı şartlar çerçevesinde 2015/2016 dönemleri içinde yenilendiğini, müvekkilinin dava konusu aracı çeşitli firmalarla taşıma işinde kullanıldığını, müvekkili ile … kargo firması ile yapılan sözleşme gereği dava konusu aracın sürücü … idaresinde iken bir anda alev aldığını, yapılan incelemede aracın hareket halinde iken motor kısmında elektrik aksamının şase yapması sonucu yangının meydana geldiğini, meydana gelen yangında müvekkilinin herhangi bir kusur bulunmadığını, araçtaki hasarın giderilmesi için davalı sigorta şirketine müracat edildiğini, ancak davalı tarafından olumsuz cevap verildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL hasar bedelinin 12/01/2016 hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle mahkeme masraf ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Aracın işletmesinin davacıya ait olmayıp … Kargo A.Ş ne ait olduğunu, sigortalı aracın 3. Kişiye kiralanmış olması sebebiyle oluşan zararın teminat dışında kaldığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; 2014-2015 yılına ait … nolu poliçe ve 2015-2016 yıllarına ait … nolu yenileme poliçesi, araca ilişkin bakım faturaları, olay yeri görgü tespit tutanağı ve yangın raporu, … nolu hasar dosyası, aracın yakıt alımına ilişkin ekstreler, emsal nitelikli kasko poliçeleri,trafik sicil kaydı, bilirkişi incelemesi, Yargıtay kararları vs delillerini sunmuştur.
Davalı vekili davanın … Sigorta Acenteliğine ihbarına ilişkin dilekçe sunarak ihbar talebinde bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
08/11/2016 tarihli oturumun 2 nolu ara kararı ile davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiş, davalı vekili süre tutum dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de davanın 22/02/2016 tarihinde açıldığı, riskin 25/12/2015 tarihinde gerçekleştiği, 6102 sayılı TTK nun 1420 maddesinde öngörülen 2 yıllık zaman aşımı süresi geçmediğinden davalı vekilinin zaman aşımı def’inin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 08/11/2016 urumunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişiler ibraz ettikler12/01/2017 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak;”yangın nedeniyle araç kullanılmayacak duruma geldiğinden pert total uygulamasına tabi tutularak, aracının piyasa değerinin 150.000,00 TL civarında olduğu ve hasarlar göz önüne alınarak aracın hasarlı hali ile 20.000,00 TL değerinde olabileceği bu tespit ve değerlendirmelere göre araçta 150.000.00-20.000,00 TL =130.000,00 TL toplam hasar meydana geldiğinin tespit edildiği, dosya mevcut belgelerden, sigortalı aracın … Kargo şirketine kiraya verildiği tespit edilemediğinden tenzili muafiyet hükümlerinin uygulanması gerektiğinin söylenemeyeceği, davalı … Sigorta A.Ş ‘nin ( davacının zararı 130.000,00 TL tespit edilse de ) dava 10.000,00 TL ‘si üzerinden açılmış olmakla 10.000,00 TL ‘si miktarındaki zararın gideriminin 09/02/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile giderme sorumlusu olması gerektiği” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyanda bulunmamıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı cevaplarını sunarak ek rapor talebinde bulunmuştur.
Mahkememiz dosyası 23/03/2017 tarihli ara karar ile ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişilerin ek raporun sonuç bölümünde; davalı sigorta şirketi tarafından dosyada özel şart klozunun da bulunduğu ve davacının imzasını içeren poliçe aslını ibraz etmemiş olması ve daha önceki poliçede böyle bir klozun bulunmadığının sigortacının acentası tarafından beyan edildiği dikkate alınarak ve ayrıca davacının özel şart ile ilgili olarak bilgilendirildiğine dair ispata yarar belge sunulmadığı kök raporda bir değişiklik olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava, kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan araç hasarından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Mahkememizin 28/12/2017 tarihli gerekçeli kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinafı ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 25/03/2021 tarih … E-… K sayılı ilamı ile “…Taraflar arasında. 18/03/2014-18/03/2015 yıllarını kapsayacak şekilde ticari genişletilmiş kasko sigorta poliçesi yapıldığı, daha sonra bu poliçenin 18/03/2015-18/03/2016 şeklinde yenilendiği ve yenilenen bu poliçede poliçeye konu aracın kurye/kargo olarak kullanılması halinde % 80 oranında tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiği, araçtaki yangının 24/12/2015 tarihinde yani poliçenin süresi içinde gerçekleştiği uyuşmazlık konusu değildir.
Davalı, poliçenin tanzim tarihinden yangın tarihine kadar geçen 9 aylık süre içerisinde poliçenin teslim edilmediğinin ileri sürülmesinin hayatın olağan akışına ve basiretli tacir yükümlülüğüne aykırı olduğunu ve TTK’nın 1423/2 maddesi uyarınca poliçe tanziminden itibaren geçen 14 günlük sürede poliçeye itiraz edilmediği için poliçenin yazılı şartlarla geçerli olduğunu iddia etmiş ise de, bu maddenin uygulanabilmesi için davalının öncelikle söz konusu poliçenin davacıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Davacı ancak teslim halinde poliçe şartlarından haberdar olacaktır ve 14 günlük süre içinde itiraz etmediği takdirde artık davacı bilgilendirme yükümlülüğüne aykırılık iddiasına dayanamaz. Dosyanın yapılan incelemesinde poliçenin yenileme poliçesi olduğu, önceki poliçede aracın kurye/kargo olarak kullanılması halinde % 80 oranında tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiğine dair özel şart yer almadığı, özel şartı ihtiva eden kazayı kapsayan yeni poliçenin davacıya teslim edildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davalı istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak poliçenin ve ruhsatın incelemesinde … A.Ş. … Sanayi Şubesi’nin dain-i mürtehin olarak kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda dain-i mürtehin olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkının öncelikle … A.Ş.’ye ait olması gerekir ve sigortalı ancak dain-i mürtehinin açık muvafakatini almak suretiyle tazminat istemek hakkına sahip olur. Bu durumda dain-i mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankadan davaya muvafakatinin olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bankaya sorulmadan doğrudan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir… ” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce istinaf kararı gereği … Bankası Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, müzekkereye verilen cevapta … plakalı araç üzerindeki rehin kaydının devam etmediği bildirilmiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve istinaf karar ilamına göre; 24/12/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın seyir esnasında yanarak zarar gördüğü, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre hasar bedelinin 130.000-TL olduğu, sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunduğu, zararın tazmininden 6102 sayılı yasanın 1473 maddesine göre faizi ile birlikte sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 130.000,00 TL’nin 09/02/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile 130.000-TL’nin 09/02/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması lazım gelen 8.880,30-TL harç peşin ve ilk karar ile alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 16.300-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından istinaf kararı öncesi yapılan 2.749,58-TL ve istinaftan sonra yapılan 6 davetiye gideri 72-TL ve posta gideri 52,50-TL toplamı 2.874,08‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333 md gereğince davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır