Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/278 E. 2022/498 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/278
KARAR NO : 2022/498

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Sigorta A.Ş. vekilinin İzmir 2. ATM’ne açtığı …/… Esas sayılı dosyada 06.04.2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkilinin dava dışı sigortalısı … Danışmanlık Ltd Şti’ne ait 07.04.2020 tarihinde Mersinden Dubai/Jebelali limanına … … nolu konşimento ile … numaralı konteynır içerisinde sevk edilen domatesin varış limanında yüksek ısı ve 1 haftalık gecikme sebebi ile hasarlandığını, ekpertiz tarafından yapılan inceleme de ısı yükselmesine ve geminin beklemesinden dolayı malın bozulmasının oluştuğunun tespit edildiğini, müvekkilinin … nolu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan … Danışmanlık Ltd Şti ne ait domates emtiasının … gemisi ile taşındığını 23.000 kg lık net domates ürününün kullanılamaz hale geldiğini, 19.481 USD hasar bedelinin sigortalıya 05.06.2020 tarihinde ödendiğini, davalının aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının bu takibe itiraz ederek durdurduğunu takibin miktarının %10 zarar ilavesinin mahsubu ile 17.710 USD olduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacının İzmir 2. ATM ye açtığı davada Mahkeme 08.04.2021 tarihli kararda görevli Mahkemenin İzmir 5. ATM olduğunu belirterek …/… Esas …/… Karar sayılı 08.04.2021 tarihli kararla gönderme kararı vermiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davalılar … A.Ş. ve … Gemi Acenteliği Anonim Şirketi vekili 30.09.2021 tarihli cevap dilekçesiyle; müvekkilinin İsviçre Cenevre merkezli deniz yoluyla konteyner taşımacılığı yapan … …’nın acenteliğini yaptığını, davanın pasif husumet yönünden reddinin gerektiğini, … Gemi Acenteliği AŞ’ye doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, TTK m. 105’e göre acentenin akdettiği veya akdedilmesine aracılık ettiği sözleşmeden doğan ihtilaflardan dolayı müvekkili namına acenteye karşı dava açılabileceğini, Yargıtay 11. HD nin kararlarının da bu yönde olduğunu, bu nedenle davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, konşimentonun 10. maddesinde yetkili mahkemenin Londra Mahkemeleri ve uygulanacak hukukun İngiliz Hukuku olarak belirlendiğini, MÖHUK m. 47 de de tarafların yetki sözleşmesiyle yetkili mahkemeyi belirleyebileceğini, konşimentoda taşımanın yüklenildiğini, konşimentonun arka yüzünde taşımanın şartlarının bulunduğunu, konşimentoyu ciroyla devralan sigortalının bu şartlarda bağlı olduğunu, MÖHUK m. 24/1’e göre tarafların açık olduğu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, Londra Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından malların hasarlandığına ilişkin herhangi bir hasar kaydının bulunmadığını, hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin ispatlanamadığını, şirket kayıtlarına göre taşımanın yapıldığı reefer konteynerin düzgün bir şekilde çalışmadığını, hasarlandığı iddia edilen malların kullanılamaz durumda olduğunun kanıtlanamadığını, emtiaya ilişkin varsa sovtaj bedelinin talep edilen zarar miktarından düşülmesi gerekirken konu ile ilgili olarak delil sunulmadığını, teklif mailinde ve konşimento üzerinde iletilen sürelerin tahmini olduğunu, davacı tarafın sigorta şirketi olması sebebiyle dav adışı sigortalının zararının %10 daha fazla hasar ödeme durumu olması halinde itiraz haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddi ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; sigorta sözleşmesine dayalı taşıma şirketine karşı sigorta konusu malın hasara uğramasına istinaden açılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… Esas dosyası, poliçe, ihtarname, faturalar, konşimento, ekspertiz raporları, fotoğraflar incelenmiştir.
İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı … Sigorta A.Ş.’nin 18.12.2020 tarihli ilamsız icra takibi ile takip borçluları … Gemi Acenteliği A.Ş.’ne İzafeten … … ve … Gemi Acenteliği Anonim Şirketi aleyhine (19.481,00 USD + 517,71-USD =) 19.998,71 USD üzerinden takibe geçtiği, ödeme emrini borçlularA 21.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 23.12.2020 tarihinde borca, faize, faiz oranına ve ferilerinin itiraz ederek takibi durdurdukları belirlenmiştir.
Dosyaya ibraz edilen konşimento da yer alan yetki ilk itirazı incelendiğinde; bu halde yetkili mahkemenin m.10/3’e göre … numaralı konşimento da yer alan ve milletlerarası yetki kaydını içeren konşimento kuralının genel işlem şartı niteliğinde bulunduğu açıktır. Buradaki genel işlem şartı, ticari nitelikte olsa da, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu m. 20-25’te yer alan denetime tabidir. Söz konusu denetim gerek tüketici gerekse de ticari nitelikteki genel işlem şartlarına uygulanmaktadır. Ayrıca söz konusu hükümler, tarafların iradelerinden bağımsız olarak emredici nitelikte kurallar barındırmakta ve bu sebeple kamu düzenine ilişkindir. Dolayısıyla Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 2 uyarınca, hukuki işlemin tarihine bakılmadan, TBK m. 20-25’de yer alan kurallar geçmişe yönelik olarak da uygulanabilecektir. Öte yandan somut olayda yabancılık unsurunun bulunması da, kamu düzeni ile ilgili bulunan söz konusu hükümlerin uygulanmasını engellememektedir. Çünkü bu konuda “Türk Hukukunu Doğrudan Uygulanan Kuralları” başlıklı MÖHUK m. 6 uygulama alanı bulur: “Yetkili yabancı hukukun uygulandığı durumlarda, düzenleme amacı ve uygulama alanı bakımından Türk hukukunun doğrudan uygulanan kurallarının kapsamına giren hallerde o kural uygulanır”. Öğretiye göre, iç hukukta sözleşmeler için getirilmiş olan ve kamu yararı açısından önemli olan hükümler (örn. kira hukukuna ilişkin emredici hükümler, hâkimin fahiş cezai şartı indirmesi gibi), Türkiye’de yabancı bir hukuka tabi olan sözleşmelere de doğrudan uygulanır (Bkz. Aysel Çelikel / Bahadır Erdem: Milletlerarası Özel Hukuk, 11. Bası, 2012, s. 155). Genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerin bu kapsamda değerlendirileceği açıktır. Dolayısıyla yabancılık unsurlu olaylarda dahi, mahkemenin TBK’ da yer alan genel işlem şartlarına ilişkin denetim kurallarını uygulaması gerekmektedir.
Olayda konşimentoda yer alan yetki kaydının müzakere edildiği kabul edilse dahi, TBK m. 25’e göre söz konusu genel işlem şartı içerik denetimine tabidir. Bu maddeye göre, “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kuralına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte hükümler konulamaz”. Somut olaydaki yetki kaydının geçerli olduğu kabul edildiğinde, söz konusu konşimento tahtında ortaya çıkan her türlü uyuşmazlıkta davacının yükle ilgilinin Londra mahkemelerine başvurması gerekecektir. Bu halde TBK m. 25 çerçevesinde söz konusu yetki kaydının geçersiz sayılmasına sebep olmaktadır. Dürüstlük kuralına göre, söz konusu yetki şartının geçerli olması Türkiye’de bulunan ihracatçı firmalar açısından açık bir dengesizlik yaratmaktadır.
Türk içtihat hukukunda TBK m. 25’te yer alan içerik denetimi konişmentolarda yer alan uluslararası yetki ve tahkim kayıtları için uygulanmıştır. Bu hususta verilen yerel mahkeme kararlarının Yargıtay 11’inci Hukuk Dairesi tarafından da onaylandığı görülmektedir. (Örneğin: İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1-) 2012/147 Esas, 2-) 2012/148 Esas, 3-) 2012/201 Esas, 4-) 2012/205 Esas, 5-) 2012/230, Esas 6-) 2012/236 Esas, 7-) 2012/247 Esas, 😎 2012/249 Esas, 9-) 2012/312 Esas, 10-) 2012/313 Esas, 11-) 2012/317 Esas, 12-) 2012/319 Esas, 13-) 2012/342 Esas, 14-) 2013/10 Esas, 15-) 2013/12 Esas, 16-) 2013/18 Esas, 17-) 2013/37 Esas, 18-) 2013/49 Esas, 19-) 2013/51 Esas, 20-) 2013/52 Esas, 21-) 2013/54 Esas, 22-) 2013/55 Esas, 23-) 2013/74 Esas, 24-) 2014/16 Esas, 25-) 2014/22 Esas, 26-) 2014/42 Esas, 27-) 2014/56 Esas, 28-) 2014/73 Esas, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin – 1-) 2014/428 Esas, 2-) 2014/443 Esas, 3-) 2014/483 Esas, 4-) 2014/1370 Esas, 5-) 2015/22 Esas, 6-) 2015/23 Esas, 7-) 2015/206 Esas, 😎 2015/469 Esas, 9-) 2015/503 Esas, 10-) 2015/667 Esas, 11-) 2015/1200 Esas, 12-) 2015/1210 Esas, 13-) 2015/1211 Esas, 14-) 2015/1444 Esas, 15-) 2016/898 Esas, 16-) 2016/1009 Esas, 17-) 2016/1454 Esas, 18-) 2018/144 Esas, 19-) 2018/386 Esas) Dolayısıyla, Yargıtay İhtisas Dairesi tarafından da, konşimentolardaki yetki tahkim kayıtları açısından TBK m. 25’te yer alan içerik denetimi hâli hazırda kabul gören ve uygulanan bir yoldur. Söz konusu uygulama da, temelde, somut olaydaki yükle ilgilinin hak arama özgürlüğü üzerinde yetki ve tahkim kaydının ekonomik bir sınırlama yapıp yapmadığı ölçütüne dayanmaktadır. Bu tür bir etkinin olmadığı durumlarda yetki ve tahkim kaydı geçerli görülürken, hak arama özgürlüğünün fiilen sınırlanmış olacağı durumlarda genel işlem koşulu niteliğindeki bu kayıtlar bağlayıcı nitelikte sayılmamaktadır.
Ayrıca, Konişmentoda yer alan yetki kaydı incelendiğinde “Tüccarın açtığı herhangi bir davanın ve aşağıda belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla taşıyıcının açtığı herhangi bir davanın Londro Yüksek Mahkemesi’nin inhisari yetkisinde olduğu ve ingiliz kanunlarına tabi olduğu kabul edilmiştir Amerika Birleşik Devletlerine veya Amerika Birleşik Devletlerinden yapılacak taşımalara ilişkin dava, münhasıran NewYork Güney Bölgesinden sorumlu Birleşik Devletler Bölge Mahkemesinde açılacak ve ABD kanunları münhasıran geçerli olacaktır. Tüccar herhangi bir diğer mahkemede dava açmamayı ve başka bir mahkemede açılan davanın sona erdirilmesinde oluşacak taşıyıcının makul yasal giderlerini ve masraflarını karşılamayı kabul eder. Tüccar yukarıda belirtilen esasa ilişkin tüccar aleyhine verilmiş herhangi bir karara itiraz hakkından feragat eder.
Navlun veya tüccarın taşıyıcıya ödemesi gereken herhangi bir diğer tutarla ilgili herhangi bir anlaşmazlık durumunda, taşıyıcı seçim hakkı kendisinde olmak üzere belirtilen ülkelerde ya da yükleme limanı, boşaltma limanı, teslim yerinin bulunduğu ülkede veya tüccarın ticari faaliyetinin bulunduğu herhangi bir yerde tüccar aleyhine dava açabilir.” bu kaydın her iki taraf için belirli bir mahkemeyi yetkili kılmadığı, taraflardan birinin menfaatlerinin üstün tutulduğu ve karşılıklı dengenin bulunmadığı bir mahkeme seçimi yapıldığı görülmektedir. Uluslararası Usul Hukuku açısından bu tür yetki kayıtları “Asimetrik Yetki Kaydı” olarak anılmaktadır. Bu tür kayıtların mahkemenin belirli olmaması sebebiyle geçerli olarak kabul edilmemektedir. Ayrıca bu durum, genel işlem şartı denetimi dışında ortaya çıkmaktadır. Mahkemeye sunulan asimetrik yetki kaydının geçersizliği için genel işlem şartı denetimine başvurmaya dahi gerek yoktur.
Sonuç olarak, MÖHUK m. 6 gereğince uygulama alanı bulan genel işlem koşullarına ait hükümler gereğince 6098 sayılı TBK m. 25 uyarınca başvurulacak içerik denetimde bu tür yetki kayıtlarının evleviyetle dürüstlük kuralına da aykırı olacağı açıktır. Dolayısıyla gerek genel usul hukuku ilkeleri gerekse de BK m. 25 özelinde söz konusu mahkeme kaydının geçerli bir uluslararası yetki sözleşmesi olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir. Yetki itirazına dayanak yapılan konşimento kaydının geçerli olmadığından bu yöndeki yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalının diğer itirazı olan pasif husumet itirazı incelendiğinde;
Davalı … Gemi Acenteliği AŞ vekilinin husumet itirazının incelenmesi için konşimento üzerinde yapılan incelemede taşıma şirketinin … … S.A olduğu bu konşimento da yükleme acentesinin “… ” olarak yer aldığı, olduğu bu halde davacının davalı olarak asıl taşıyan … …’yı göstermesi ve ona izafeten TTK m. 105/2’ye göre … Gemi Acenteliği A.Ş.’ye karşı takip yapması ve dava açması gerekirken davacının doğrudan acenteye karşı takip yapması ve dava açmasının usule aykırı olduğundan davacının davasının pasif husumet/sıfat yokluğu bulunmadığı belirlenmiştir.
Pasif husumet ehliyetinin bu dava ve takipte bulunmadığı, bu durumun HMK m. 119 ve 124’e göre düzeltilmesinin de mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Ayrıca 14.04.2020 tarihli … numaralı ve MS … numaralı faturaların … Company SA adına … Gemi Acenteliği A.Ş. tarafından acente sıfatıyla tanzim edildiği ve ayrıca faturada konşimento numarasının yer aldığı, faturanın
… Taşımacılık Lojistik AŞ adına düzenlendiği belirtilmiştir.
Davacı yapmış olduğu icra takiplerinde de doğrudan borçlu olarak … Gemi Acenteliği AŞ’yi göstermiş olup; husumetin asıl taşıyıcı olan … Company SA’ya Izafeten … Gemi Acenteliği A.Ş.’ye yöneltilmesi gerekli olduğu halde; bunu yapmadığı, bu haliyle husumetteki eksikliği giderse dahi; takibe devam edemeyeceği de belirlenmiştir. Bu nedenle 2 nolu davalı …’ye karşı doğrudan açılan davanın pasif sıfat yokluğu nedeniyle reddi gerekmiştir.
Dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ve rapora göre 13.12.2021 tarihli raporda; tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirildiği, 01.05.2020 tarihli … firması tarafından alınan ekspertiz raporunda soğutmalı konteynerin elektrik bağlantısının takılı olduğu, ancak konteynerde herhangi bir hasar olmadığı, yapılan sıcaklık ölçümlerinde sıcaklıkların +5,9 C ve +6,5 C arasında değiştiği, kolilerdeki domateslerin gevşek şekilde istiflendiği, domateslerin çoğunun (%90) çürük ve mantar üremiş şekilde olduğu, %5’inde ise ezilmeler tespit edildiği, kayıt cihazının alınan değerlerinin +8 ile + 10 C arasında taşıma yapıldığı ve bozulmanın yüksek sıcaklıktan kaynaklandığının tespit edildiği, 15.05.2020 tarihli … Ltd. Şti. firması tarafından sigortalıdan ve Dubai’deki ekspertiz firmadan alınan bilgi ve belgeler ışığında hazırlanan ekspertiz raporunda yükün 03.04.2020 tarihinde konteynere yerleştirildiği 11.04.2020 tarihinde Mersin Limanında gemiye yüklendiği, 28.04.2020’de Jebel Ali Limanında gemiden tahliye edildiği, Dubai’deki ekspertiz firmasının tümünün zayi olduğunun bildirildiği, konteynere yerleştirilen casus cihazdan alınan verilere göre sıcaklığın olması gerekenden +5C fazla olduğunun ispatlandığı, aynı zamanda 17.11.2021 tarihli davalılar tarafından dosyaya sunulan data logger kayıtlarının incelenmesiyle de …-… nolu refeer konteynerde 03.04.2020 tarihinde konteynerin elektriğe bağlandığını, iç sıcaklığının 04.04.2020 tarihinde 4,95 ile beslenen ve 7,91 dönüş derecesine sahip olduğu, bağıl nemin %63 olarak belirlendiği, 10.04.2020’de elektriğin söküldüğü, gemiye yüklendiği 11.04.2020’de tekrar takıldığı, 16 saat boyunca konteynere elektrik verilmediği, bağıl nem değerinin %98,35’e çıktığı ve bu seviyede devamlı nemin yüksek kaldığı, yapılan bu tespitlere göre yükün genel olarak Kabul edilebilir sıcaklık değerleri arasında taşındığı, ancak bağıl nemin %98 e çıkması nedeniyle 6 günlük bekleme periyodundan sonra 16 saat elektrik verilmemesinin emtianın bozulmasında sebep oluşturduğu, bu durumda hem sıcaklığın hem bağıl nem oranının korunması gerektiği halde bu sınırın aşıldığı, soğuk zincir uygulamasının kontrol edilmesi gerekli olduğu halde kontrol edilemediği, TTK m. 1178/2f uyarınca taşıyanın eşyanın ziya, hasarı ve geç teslimden sorumlu olabilmesi için sorumluluğu altında bulunması gerektiği, TTK m. 1180/1 fıkra 1 cümleye göre zararın geminin sevkine veya başkaca tetkik yönetimine ilişkin bir hareketin veya yangın sonucunda oluştuğu takdirde taşıyanın yalnızca kendi kusurundan sorumlu olabileceğinin belirtildiği, yine TTK m. 1181/1 fıkra 1 cümleye göre taşıyanın müşterek avarya hariç denizde mal ve eşya kurtarmada ileri gelen zararlardan sorumlu olmadığının belirtildiği, somut olayda da dosyada eksper raporları dikkate alındığında domates emtiasının bozulmasında yüksek nemin sebebiyet verdiğini, “Shippers Load Stow And Count” ve “FCL/FCL” hükümlerinin yer almakla birlikte TTK m. 1178/1 gereğince taşıyanın özen yükümlülüğünün ortadan kalkmadığı, dava konusu emtiadaki zararının emtianın konteyner içine istifinden ya da yüklenmesinden kaynaklanmadığı taşıyanın sorumluluğundan kaynaklandığı, TTK m. 1182/1f –f bendi gereğince eşyanın kendine özgü doğal cins ve niteliğinin zarar ile ilyet bağının haiz olması durumunda taşıyanın kusuru bulunmadığı kabul edileceğininin zikredildiği konteyner içindeki yüksek nem miktarının oluşmasında davalı taşıyanın bu muafiyetten faydalanmasının mümkün olmadığını, TTK m. 1186/1- f göre yükletenin sorumluluğunun sınırlandırılması hakkı bulunduğunu buna göre eşyanın gayri safi ağırlığının her kg için 2 ÖÇH veya ünite başına 666,67 ÖÇH hakkına göre işlem yapılacağı kullanılan hangi miktar yüksekse sorumluluğun bu miktara göre belirleneceğinden 23.000 kg x 2 ÖÇH = 46.000 ÖÇH olmakla bu miktarın diğerinden yüksek olduğunun tespit edildiği, buna göre 05.06.2020 tarihinde ÖÇH karşılığının 1,38 USD olup 63.480 USD sınırın hesaplandığı ancak zarar miktarını 19.481 USD olduğunu bu miktarın aldında kaldığı böylece taşıma sırasında emtianın muhafaza şekli ve muhafazası için gerekli olan sıcaklık ve nem değerlerinin kontrol edilemediği %98 lik bağıl nemin domates emtiasında bozulmaya sebebiyet verdiği konteynır içersindeki sıcaklığın artmış olduğu bu nedenle davalılardan … Company SA’nın hasarın oluşumunda sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davalılar vekili 03.01.2022 tarihli beyan dilekçesinde; dava konusu geminin taşınması sırasında sıcaklık değerlerinin kabul edilebilir değerler arasında kaldığının tespit edildiğini, nem oranının yüksek olması nedeniyle emtianın bozulduğunun ileri sürüldüğünü, ancak konteynerdeki sıcaklık değerlerinin incelenmesiyle emtianın konteynere sıcak yüklendiğini, bu nedenle belli sıcaklık aralıklarında taşınan emtianın soğutulmuş olmasına ragmen zararın meydana geldiğini, sıcaklığın yüksek olduğuna ilişkin tespitin doğru olmadığını, aynı zamanda neminde yüksek olmadığını, zira domates emtiasının %95 nemde taşınması gerektiğinin Tarım ve Orman Bakanlığının kitapçığı grup-4’te yer aldığını belirterek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilinin itirazları kapsamında bağıl nemin incelenerek yükün limanda bekletilmesi sırasında TTK m. 1178/3f gereğince taşıyanın yükü kendi hakimiyeti altında tutup tutmadığı, incelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişilerden 15.04.2022 tarihli ek rapor alınmıştır. Bağıl nem konusunda nem oranının taşınma sırasında istenilen seviyede olması gerektiği, domates emtiasının bağıl nemin 60’lar civarında olması gerekli olup, Mersin Limanında konteynerin sahil elektirğine bağlı tutulduğu 6 günlük zamanda olması gereken değere yakın %63 değerinde olduğu, ancak konteyner içinde olması gereken yüksek sıcaklık olması nedeniyle gemiye yüklendikten sonar periyotta %98 bağıl nem oranına ulaştığı ve bozulmanın meydana geldiği, bunun sebebinin yüklemeden önce sahil elektiriğinden söküldükten sonar konteynerin 16 saat boyunca elektiriğe bağlı olmamasından kaynaklandığı ve sıcaklığın arttığı dolayısıyla bağıl nemin de kontrol edilemediği tekrar elektriğe bağlandığı zamanda bağıl nem oranının %98 oranın da olduğunun saptandığı, 17 gün boyunca %98 seviyesinde kaldığı taşıyanın hakimiyet alanine ilişkin ise TTK m. 1178/3f uyarınca teslim zamanının kendilerine teslime zorunlu makamlardan taşıyan tarafından eşyanın alındığı tarihten itibaren sorumluluğun başladığı, somut olayda da “Port To Port” sorumluluk sürecinin bulunduğu, rifer konteynerin davalılara ait olması ve 28.04.2020 tarihinde konteynerdeki “Reefer Download Report” kaydına göre 03.04.2020 – 28.04.2020 tarihleri arasında davalı hakimiyetinde olduğu, belirtilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemelere göre;
Dava konusu konteynerin limanda ve gemide bulunduğu süre içerisinde bulunan data logger kayıtlarına göre 01.05.2020 tarihli … firması tarafından alınan ekspertiz raporunda soğutmalı konteynerin elektrik bağlantısının takılı olduğu, ancak konteynerde herhangi bir hasar olmadığı, yapılan sıcaklık ölçümlerinde sıcaklıkların +5,9 C ve +6,5 C arasında değiştiği, domateslerin çoğunun (%90) çürük ve mantar üremiş şekilde olduğu, %5’inde ise ezilmeler tespit edildiği, kayıt cihazının alınan değerlerinin +8 ile + 10 C arasında taşıma yapıldığı ve bozulmanın yüksek sıcaklıktan kaynaklandığının tespit edildiği, 15.05.2020 tarihli … Ltd. Şti. firması tarafından sigortalıdan ve Dubai’deki ekspertiz firmadan alınan bilgi ve belgeler ışığında hazırlanan ekspertiz raporunda 11.04.2020 tarihinde Mersin Limanında gemiye yüklendiği, 28.04.2020’de Jebel Ali Limanında gemiden tahliye edildiği, Dubai’deki ekspertiz firmasının tümünün zayi olduğunun bildirildiği, konteynere yerleştirilen casus cihazdan alınan verilere göre sıcaklığın olması gerekenden +5C fazla olduğunun ispatlandığı, aynı zamanda 17.11.2021 tarihli davalılar tarafından dosyaya sunulan data logger kayıtlarının incelenmesiyle de …-… nolu refeer konteynerde 03.04.2020 tarihinde konteynerin elektriğe bağlandığını, iç sıcaklığının 04.04.2020 tarihinde 4,95 ile beslenen ve 7,91 dönüş derecesine sahip olduğu, bağıl nemin %63 olarak belirlendiği, 10.04.2020’de elektriğin söküldüğü, gemiye yüklendiği 11.04.2020’de tekrar takıldığı, 16 saat boyunca konteynere elektrik verilmediği, bağıl nem değerinin %98,35’e çıktığı ve bu seviyede devamlı nemin yüksek kaldığı, bağıl nemin %98 e çıkması nedeniyle 6 günlük bekleme periyodundan sonra 16 saat elektrik verilmemesinin emtianın bozulmasında sebep oluşturduğu, bu durumda hem sıcaklığın hem bağıl nem oranının korunması gerektiği halde bu sınırın aşıldığı, TTK m. 1178/2f uyarınca taşıyanın eşyanın ziya, hasarı ve geç teslimden sorumlu olabilmesi için sorumluluğu altında bulunması gerektiği, dosyada eksper raporları dikkate alındığında domates emtiasının bozulmasında yüksek nemin sebebiyet verdiği, her ne kadar konşimento da “Shippers Load Stow And Count” ve “FCL/FCL” hükümleri yer almışsa da TTK m. 1178/1 gereğince taşıyanın özen yükümlülüğünün ortadan kalkmadığı, data logger kayıtlarına göre; yükün 03.04.2020 tarihinde konteynere yerleştirildiği, elektriğe bağlandığı, 10.04.2020 tarihinde gemiye yüklenene kadar sıcaklık değerlerinin normal değerlerde olduğu, bağıl nem oranının %63 olarak belirlendiği, 10.04.2020 tarihinde ise saat 18:29’da sahil elektriğinin söküldüğünü ve konteynerin tekrar gemide elektriğe 11.04.2020 tarihinde 10:17’de takıldığı, böylece yaklaşık 16 saat boyunca konteynerin elektrik bağlantısının sökük kaldığı, bu arada bağıl nem değerinin %98,35’e çıktığının belirlendiği, buna göre tüm bilirkişilerin ortak kanaatine göre bozulmaya sebebiyet veren kaynağın konteynerin elektrik bağlantısının 16 saat boyunca kesilmesi olup, bu süre içerisinde ısının 7.4 derece civarına çıktığı ve +5 derecenin çok üstünde gerçekleştiği, 2.4 derece gibi ısı farkının domates emtiasında bozulmaya sebebiyet verdiği, ayrıca ısı artışının nem miktarında da artışa sebebiyet verdiğini, böylece emtianın hasar nedeninin yüksek nem miktarına bağlandığı, TTK m. 1182/1f –f bendi gereğince eşyanın kendine özgü doğal cins ve niteliğinin zarar ile illiyet bağının haiz olması gerektiği, konteyner içindeki yüksek nem miktarının oluşmasında davalı taşıyanın kusuru bulunduğundan bu muafiyetten faydalanmasının mümkün olmadığı, TTK m. 1186/1- f göre yükletenin sorumluluğunun sınırlandırılması hakkı bulunduğu, buna göre eşyanın gayri safi ağırlığının her kg için 2 ÖÇH veya ünite başına 666,67 ÖÇH hakkına göre işlem yapılacağı kullanılan hangi miktar yüksekse sorumluluğun bu miktara göre belirleneceğinden 23.000 kg x 2 ÖÇH = 46.000 ÖÇH olmakla bu miktarın diğerinden yüksek olduğunun tespit edildiği, buna göre 05.06.2020 tarihinde ÖÇH karşılığının 1,38 USD olup 63.480 USD sınırın hesaplandığı ancak zarar miktarını 19.481 USD olduğundan bu miktarın aldında kaldığı, böylece taşıma sırasında emtianın muhafaza şekli ve muhafazası için gerekli olan sıcaklık ve nem değerlerinin kontrol edilemediği %98’lik bağıl nemin domates emtiasında bozulmaya sebebiyet verdiği, ayrıca TTK m. 1178/3f uyarınca teslim zamanının kendilerine teslime zorunlu makamlardan taşıyan tarafından eşyanın alındığı tarihten itibaren sorumluluğun başladığı, somut olayda da “Port To Port” sorumluluk sürecinin bulunduğu, reefer konteynerin davalılara ait olması ve 28.04.2020 tarihinde konteynerdeki “Reefer Download Report” kaydına göre 03.04.2020 – 28.04.2020 tarihleri arasında davalı hakimiyetinde olduğu belirlenmiş olmakla davalı taşıyanın sorumluluğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporlarında gerçek zarar olarak 19.481 USD belirlenmiş ise de davacı taraf dilekçesinde bu miktarın %10’nun eksper raporunda zarar ilavesi olarak emtia bedeline eklendiği ve 17.710 USD zararın bulunduğunu belirtmiş olduğu ve eksper raporun da gerçek zararının %10 ilaveli belirlenmesi nedeniyle bu miktar mahsup edilmiş, gerçek zarar olan 17.710 USD’ye karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın davanın süresinde açılmadığı, İİK m. 67/2 ye aykırı davrandığı, hak düşürücü sürenin geçtiği itirazı değerlendirildiğinden İİK m. 67 ye göre davalının itirazının davalı tarafından tebliğ edilmesine ilişkin bir beyan ve dilekçe bulunmadığından davacının hak düşürücü süresinin başlamadığı, bu sürenin tebliğ ile başladığı belirlendiğinden bu yöndeki itirazının reddine, karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı davasını asıl taşıyan … AŞ’yi göstererek takip yapması ve dava açması gerekirken TTK m. 105/2’ye aykırı olarak doğrudan acenteye karşı ve onu hasım göstererek doğrudan takip yaparak dava açmış olması nedeniyle; davacının davasının 2 numaralı davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
Davalının %20 kötüniyet tazminat talebinin ise şartları gerçekleşmediğinden reddine,
2-Davacı sigorta şirketinin davalı … AŞ aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası ile yaptığı takibe itirazın kısmen iptali ile takibin 17.710 USD takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca ABD doları cinsi üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden -.TL karşılığının davalıdan tahsiline
İşlemiş faize ilişkin kısmın reddine,
Alacak likit olup itiraz haksız olmakla 17.710 USD takip tarihi itibariyle karşılığı olan 138.161,02 TL nin %20 icra inkar tazminat tutarı olan 27.632,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
Ödemelerin icra müdürlüğünce nazara alınmasına
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 9.870,77 TL harçtan dava açılışında alınan 1.684,12 TL peşin harç ve icra dosyasına yatan 785,85 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 7.400,80 TL harcın … A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan başvuru harcı 59,30 TL ve peşin harç 1.684,12 TL ile yazışma ve tebligat gideri 40,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 2.983,92 TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 17.677,47 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı … Gemi Acenteliği A.Ş. taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 7/2. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davada haksız çıkan davalı … A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK m. 333 gereği gider avansından artanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ve gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır