Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2022/703 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/229 Esas
KARAR NO : 2022/703

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 01/07/2021 tarihli dava dilekçesi ile; Temlik eden banka ile dava dışı … Tem. Tük. Mad. San. Tic.ltd. Şti arasında 10.10.2011 tarihli 1.000.000-TL miktarlı ve 27.10.2009 tarihli 250.000-TL miktarlı Genel Kredi Sözleşmeleri imzalanmıştır. İmzalanan sözleşmelere davalı borçlu …’nin müteselsil kefil olduğunu, imzalanan sözleşmelere istinaden davalı borçluya kredi kartı ve ticari artı para ürünleri kullandırıldığını, kullandırılan ürüne ilişkin sözleşme, hesap ekstreleri ve tüm belgelerden birer nüshanın davalıya verildiğini, geri ödeme planına borçlu tarafça uyulmadığını, kullandırılan ürüne ilişkin temlik eden bankaya ödeme yapılmadığını, kullandırılan ürünlerin geri ödemesinin yapılmaması üzerine temlik eden banka tarafından Gebze 3.Noterliği’nin 07.06.2018 tarihli … yevmiye numaralı İhtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin davalı/borçlu yana tebliğ edilmişse de borca ilişkin herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, borçlunun kendisine gönderilen hesap kat ihtarnamesine karşı herhangi bir itirazda bulunmadığını, temerrüde düştüğünü, ihtarnamede belirtilen borçların ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine İzmir 20.İcra Müdürlüğü’nün ……… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, takibe itirazın iptali ile kullandırılan Ticari Artı Para Tutarından kaynaklanan 9.742,94 TL asıl alacak, bu alacağa işlemiş faiz olan 839,54 TL, faizin 65 BSMV (gider vergisinin) 41,97 TL, İhtar Gideri olan 345,17 TL olmak üzere toplam 10.969,.62 TL kadar temlik eden bankanın alacaklı olduğunun tespiti ile yargılama giderlerini davalı üzerinde bırakılmasını talep ettikleri görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilinin 04/05/2021 tarihli yanıt dilekçesi ile; Davacı Ak Bank Şirketi tarafından dava dışı Limited Şirket ile yapılan Kredili Mevduat Hesabından kaynaklı artı para borcunun davalıdan talep edilmesi ile ilgili olduğunu, İİK M.67’ye göre itirazın iptali davasının 1 yıl içerisinde açılabileceğini, davalının davaya konu borçla ilgili 02/08/2018 Tarihinde borca itiraz ettiğini, temlik eden bankanın 2,5 yıl sonra 30/12/2020 tarihinde ara buluculuğa başvurduğunu, yasal süresinde olmayan bu davanın usulden reddinin gerektiğini, davaya konu kredi sözleşmesine bakılınca … limited Şirketi ile temlik eden Akbank arasında imzalanmış bir sözleşme olduğunu, kredi sözleşmesinin tarihinin 2011 olduğunu, davaya konu borcun doğum tarihinin 2018 olduğunu, davalının 2013 tarihinde limited şirketten ayrıldığını, davalının şirketten ayrılmış olduğu 8 Nisan 2013 Tarihili Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, bu hususta davalının dava dışı Limited Şirket ile 2013 de ilişiğinin sonlandığına dair SGK hizmet dökümünden de anlaşılabileceğini, davaya konu Kredili Mevduat Hesabı sözleşmesinin 2011 Tarihli olduğu, bu sözleşme gereği doğan borçlar 60 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini, 2011 Tarihinden 2018 tarihine kadar doğan borçlar dava dışı … limited Şirketi tarafından 60 gün içerisinde ödenmiş olduğunu, 2018 yılında doğan borcun ödenememesi üzere 5 yıl önce şirketten ayrılan davalıya takip başlatıldığını, kabul etmemek kaydıyla, bir an için kefalet sözleşmesinin geçerli olabileceği düşünülse bile Kefalet Sözleşmesi ile borcun tarihine bakılırsa davalının bu borçtan sorumlu olmadığının anlaşılacağını, temlik eden banka tarafından Gebze 3.Noterliğinden müvekkile bu borç ile ilgili İhtarname gönderilmiş olduğunu söylense de tebligat mazbatası incelendiğinde de anlaşılacağı üzere Noterden gönderilen ihtarnamede ki Tebligatın usulune uygun yapılmadığını, noterden gönderilen ilgili tebligat incelendiğinde anlaşılacağı üzere tebligat daimi çalışan Güneş Cide’ye teslim edildiğini, 2013 Yılında Şirketten ayrılan davalının 2018 Yılında o şirkette çalışıyormuş gibi daimi çalışan …’ye tebligat yapılması tebligat kanuna göre usulsüz olduğunu, noterden çekilen ihtarname ile yapılan tebligat usulsüz olup bu ihtara dayanarak davalının temerrüde düşmüş olduğunun kabul edilemeyeceğini, davalının o tarihte Resmi ikametgah adresi Ankara olduğunu, İzmir de ki 5 sene önce ayrılmış olduğu bir iş yerine usulsüz bir tebligat yapılması ile temerrüde düşmüş olduğunun kabul edilemeyeceğini, borcu kabul etmemek kaydıyla davacı tarafından talep edilen faiz miktarının kabul edilemeyeceğini, İİK m.67/2’ye göre Alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu için talep edilen meblağın %20 sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Dava, davacı temlik eden banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan 10/10/20211 tarihli 1.000.000.000,00 TL bedelli ve 27/10/2009 tarihli 250.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmelerinde davalının müteselsil kefil olduğu ve sözleşmelere istinaden davalı borçluya kredi kartı ve ticari artı para ürünleri kullandırıldığı gerekçesi ile geri ödeme planına borçlu tarafından uyulmaması nedeni ile düzenlenen ihtarname ile hesabın kat edildiği ve kat ihtarnamesine itirazda bulunulmamasına rağmen ödeme yapılmadığı iddiası ile davalı ile dava dışı şirket aleyhine başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi sonrası alacak istemi ile Mahkememiz nezdinde açılan davadır.
Dava dilekçesinde açıklanan İzmir 20. İcra Dairesinin ………. Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek dosyamız içine alındığı görülmüştür.
Dava dışı şirkete ile davacı temlik eden banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri, eki belgeler ve hesap hareketlerine ilişkin tüm kayıtlar ile ticaret sicil müdürlüğü nezdinde dava dışı şirkete ilişkin düzenlenen kayıtlar celp edilerek dosyamız içine alınmıştır.
Celp edilen tüm kayıtlarla birlikte dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edildiği, uyuşmazlık konusu olarak tespit edilen hususlarda düzenlenen 30/07/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Raporun yapılan incelemesinde; Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacı bankaca dava dışı asıl borçlu firmaya kullandırılan Kredili Mevduat Hesabından ve Kredi Kartından kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla davacı bankaca dava dışı asıl borçlu firma, dava dışı diğer kefiller ve davalı kefil aleyhine İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün ……….. E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, davalının itirazı nedeniyle söz konusu icra takibinin davalı kefil yönünden durduğu, Sonrasında ise davacı bankaca davalı kefil aleyhine, İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …………..E. sayılı dosyasına konu Kredili Mevduat Hesabı (Ticari Artı Para) kredisinden kaynaklanan 9.742,94 TL asıl alacak, 839,54 TL faiz, 41,97 TL BSMV ve 345,17 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 10.969,62 TL kadar bankanın alacaklı olduğunun tespiti ve tahsili talebiyle 01.04.2021 tarihinde işbu davanın açıldığı, davalı vekilince cevap dilekçesinde “Dava konusu 10.10.2011 tarihli kredi sözleşmesinin … Ltd. Şti. ile davacı banka arasında imzalandığını, dava konusu borcun doğum tarihi 2018 olmakla birlikte müvekkilin 08.04.2013 tarihinde şirketten ayrıldığını, 2018 yılında doğan borcun ödenmemesi üzerine 5 yıl önce şirketten ayrılan müvekkile takip başlatıldığını, şirketten usulüne uygun şekilde ayrılmış olan müvekkilin artık dava dışı şirket ile bir alakası bulunmadığından bu borçtan sorumlu tutulamayacağını” savunduğu, detayları işbu raporun İilgili bölmlerinde belirtildiği üzere, tarafımızca yapılan incelemede, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu firma arasında imzalanan 10.10.2011 tarihli ve 1.000.000,00 TL kredi limitli Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklı olarak davalının sorumlu olduğu kefalet İlimitinin 1.000.000,00 TL olduğu tespit ve sonucuna ulaşıldığı, davalı tarafça bu iddiasına delil olarak dosyaya sunulan 08.04.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre; İzmir 25. Noterliği’nin 15.02.2013 tarihli ve …….. yevmiye numarası ile onaylanan hisse devir kararına göre davali …’nin dava dışı asıl borçlu şirketteki hissesinin tamamını dava dışı ………’ye devrederek şirket ortaklığından ayrıldığının tespit edildiği, bu iddianın ve tespitlerin değerlendirilmesi neticesinde Mahkemece; davalının, hisselerinin tamamını devrederek şirket ortaklığından ayrılmış olmasının kefalet sorumluluğunu sona erdirmeyeceği / ortadan kaldırmayacağı kararına ulaşılması durumunda işbu raporda yer alan hesaplamaların geçerli olacağı, o Davalının, hisselerinin tamamını devrederek şirket ortaklığından ayrılmış olmasının kefalet sorumluluğunu sona erdireceği / ortadan kaldıracağı kararına ulaşılması durumunda davalı kefilin, dava konusu Kredili Mevduat Hesabından kaynaklı borçtan sorumlu olmayacağı sonucuna ulaşılacağı, gerekçeleri işbu raporun “4.1. Temerrüt / Muacceliyet Koşulunun Gerçekleşip Gerçekleşmediği Hususu” başlıklı bölümünde belirtildiği üzere; dava konusu Kredili Mevduat Hesabından kaynaklı borcun icra takip tarihi itibarıyla tespiti için tarafımızca işbu raporda; dava konusu 07.06.2018 tarihli ihtarnamenin davalıya “tebliğ edilmiş sayılması gerektiğinin kabul edilmesi” ve “tebliğ edilmediğinin kabul edilmesi” durumları için ayrı ayrı 2 hesaplama yapılmış olup, bu husustaki değerlendirmenin ve banka alacağının tespitinde hangi hesaplamanın kabul edileceği hususunun Mahkemenin takdirine bırakıldığı, Dava konusu 07.06.2018 tarihli ihtarnamenin davalıya “tebliğ edilmiş sayılması gerektiğinin kabul edilmesi durumunda” Davalı kefilin 19.07.2018 takip tarihi itibarıyla 9.708,13 TL Asıl Alacak, 839,54 TL Faiz, 41,97 TL BSMV ve 345,17 TL İhtarname Masrafı olmak üzere TOPLAM 10.934,81 TL borçlu olduğu, Toplam borcun 9.708,13 TL olan asıl alacak kısmına takip tarihi olan 19.07.2018 tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanacak kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı ve faizin 5 gider vergisiyle hesaplanacak tutarın ödenmesi gerektiği, davalının tazminat talebine ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, dava konusu 07.06.2018 tarihli ihtarnamenin davalıya “tebliğ edilmediğinin kabul edilmesi durumunda” davalı kefilin 19.07.2018 takip tarihi itibarıyla 9.708,13 TL Asıl Alacak, 820,41 TL Faiz, 41,02 TL BSMV ve 345,17 TL İhtarname Masrafı olmak üzere TOPLAM 10.914,73 TL borçlu olduğu, toplam borcun 9.708,13 TL olan asıl alacak kısmına takip tarihi olan 19.07.2018 tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanacak kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı ve faizin 05 gider vergisiyle hesaplanacak tutarın ödenmesi gerektiği, davalının tazminat talebine ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Yargılama devam ederken 26/05/2022 tarihli dilekçe ile dosyanın Akbank A.Ş tarafından … Varlık Yönetim A.Ş’ne temlik edildiğinden bahisle temlik sözleşmesinin temlik alan … Varlık Yönetim A.Ş tarafından dosyaya sunulduğu görülmüş, davanın tarafı olarak temlik alan şirketin davaya dahil edildiği ve yargılamaya bu şekilde devam edildiği görülmüştür.
Davalı tarafça her ne kadar taraflar arasında Arabuluculuk görüşmelerinin icra takibine itiraza ilişkin olduğu ve bu nedenle Arabulucuk Anlaşamama Son Tutanağında da belirtildiği üzere alacak davasına ilişkin son tutanak düzenlenmediği belirtilerek davanın reddi gerektiği beyan edilmiş ise de taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir alacağın tahsiline ilişkin olduğu ve icra takibine konu edilen alacağın dava dosyamızda konu edilen alacak olduğu görülmekle bu konudaki yorumun geniş yapılması gerektiği ve düzenlenen anlaşamama tutanağının alacak davası yönünden de davaya dayanak olabileceği ve arabuluculuk dava şartının alacak davası yönünden de var olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı temlik alan vekili tarafından verilen 26/05/2022 tarihli dilekçe ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı isteminde bulunulmuş ise de dava dilekçesinin hakim tarafından değerlendirilmesi ve hukuki nitelendirmenin hakim tarafından yapılması gerektiği kuralı dikkate alınarak davanın alacak davası olarak açıldığı, dava dilekçesinin istem sonucunda herhangi bir şekilde inkar tazminatı talebinde bulunulmadığı, alacağın tespiti ve tahsili isteminde bulunulduğu ve buna göre davanın alacak davası olarak nitelendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı temlik eden banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmelere dayalı olarak kullandırılan kredi kartı ve ticari artı paradan kaynaklı borcun ödenmediği ve davalı gerçek kişinin sözleşmelerde müteselsil kefil olduğu gerekçesi ile hesaplanan alacaktan dolayı borçlu olduğu iddiası ile Mahkememiz nezdinde iş bu alacak davası açılmıştır.
Hesaplanan alacak bedelinin tahsili istemi ile davalı gerçek kişiye Gebze 3. Noterliği aracılığı ile ihtarname keşide edildiği ve ihtarnameye rağmen gerek asıl borçlu ve gerekse dosyamız davalısı müteselsil kefil gerçek kişi tarafından ödeme yapılmadığı iddiasında bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından dava dışı şirketten ayrıldıktan sonra doğan borçtan sorumlu olmadığı beyan edilmiş ise de davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmeler tarihinde davalı gerçek kişinin davalı şirket ortağı olduğu, davalının hisse devrinden sonra bu hususun davacı bankaya bildirildiğini gösterir ve sorumluluğun ortadan kalktığını gösterir herhangi bir bildirim veya ihtarnamenin dosyada bulunmadığı, bu nedenle davacı banka yönünden davalının müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerektiği, kullandırılan kredi ve kredili mevduat hesabından kaynaklı olarak tespit edilen alacağın davalı tarafa 07/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunun kabulü gerektiği ve buna göre bilirkişi tarafından düzenlenen raporda yapılan ikili hesaplamada tebliğ edilmiş sayılmaya göre yapılan hesaplamaya itibar edilmesi gerektiği, davalının 9.708,13 TL asıl alacak, 839,54 TL faiz, 41,097,00 TL BSMV ve 345,17 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 10.934,81 TL borçlu olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafından talep edilen fazlaya ilişkin bedelin reddine karar verilmesi gerektiği bu hali ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
9.708,13 TL alacak, 839,54 TL işlemiş faiz, 41,97 TL BSMV ve 345,17 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 10.934,81 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan 746,96 TL harçtan,peşin alınan 187,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 544,42 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 34,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan 255,14 TL başvuru harcı, 550,00 TL Bilirkişi ücreti, 87,10 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 892,24 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kabul red oranı dikkate alınarak oranlama yapılmasına yer olmadığına,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun mad.18/A-13 hükmü uyarınca dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve tarafların anlaşamamaları nedeni ile Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının taraflara ödenmesine,
Dair karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı.05/07/2022

Yazman …
e-imzalıdır

Yargıç…
e-imzalıdır.